Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/151 E. 2023/244 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/151
KARAR NO: 2023/244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2022
NUMARASI: 2022/546 E. 2022/837 K.
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/10/2022 tarih ve 2022/546 E – 2022/837 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı alacaklı … , borçlunun … olan dosyada müvekkiline İİK m. 89/3 gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin borçlu veya alacaklı tarafla herhangi bir alacak ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek; davanın kabulü ile, davanın kabulü ile müvekkilinin dava dışı takip borçlusuna borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacıya İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini davcı tarafından bu haciz ihbarnamelerine karşı itiraz edilmediğini bu yönden davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Dava, İİK.’nun 89/3.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İİK’nun 89/3. maddesinde “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” şeklinde ifade edildiği üzere, 3.haciz ihbarnamesine tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 15 gün içinde açacağı menfi tespit davalarının genel mahkemelerde bakılacağı öngörülmüştür. Somut olayda, İİK 89 uyarınca birinci hciz ihbarnamesi davacıya 18.04.2022 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesi ise 16.05.2022 tarihinde davacıya İİK 89/3 uyarınca üçüncü haciz ihbarnamesinin 31.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği ve iş bu davanın ise 15.06.2022 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davacının davasının hak düşürücü süre sebebiyle reddine, …” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İşbu davanın, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında müvekkiline, İİK m.89/3 uyarınca gönderilen 3. Haciz ihbarnemesine karşı açılan menfi tespit davası olduğunu, müvekkilinin borçlu veya alacaklı tarafla herhangi bir alacak ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin takip borçlusu tarafa, borçlu olmadığının tespit edilmesi amacıyla işbu davanın yasal süresi içinde ikame edildiğini, mevcut davanın 15 günlük yasal süresi içinde ikame edilmesine rağmen, yerel mahkemenin aksi yönde verdiği kararın hukuka, usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, İİK m.89/3 uyarınca, menfi tespit davası açma süresinin 15 gün olduğunu, bu bağlamda, üçüncü haciz ihbarnamesinin vekil sıfatıyla taraflarına 31/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal sürenin 01/06/2022 tarihinde başladığını ve 15/06/2022 tarihi saat 24:00’a kadar devam ettiğini, ancak mahkemece “iş bu davanın ise 15.06.2022 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı anlaşılmakla davanın reddine” şeklinde karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, HMK m.92 “Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter” hükmü uyarınca yorumlandığında, tebliğ tarihi olan 31/05/2022 tarihi hesaba katılmayacağını, bir gün sonra yani 01/06/2022 tarihinde başlayan süreden 15 gün sayıldığında, dava açma süresinin son günü 15/06/2022 tarihine denk geldiğini, ancak mahkemece, hatalı değerlendirme yapılarak, davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi açıkça keyfiyetle karar verildiğini, sürelerin dikkatle hesaplanmadığını gösterdiğini, ilgili kararın kaldırılması ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf istemlerinin kabulüne, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/546-837 Esas-Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilince sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Gerek işbu menfi tespit davasının hak düşürücü süre olan 15 günlük süre içerisinde ikame edilmemiş olmaması, gerekse davacının tespitini talep ettiği hususun gerçekleri yansıtmaması sebebiyle davacı tarafın haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında kendisine İKK 89/3 hükmü uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini belirterek eldeki davayı açtığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde: davalı tarafından dava dışı … hakkında … vade tarihli … seri numaralı 100.000 TL bedelli çeke dayanılarak 112.091,92 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, dava dışı … ‘nın takibe konu çekte keşideci konumda olduğu görülmüştür.
İİK’un 89. maddesinde “…Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir….” hükmünü içermektedir. Davacı takip borçlusu ile aralarında alacak borç ilişkisinin bulunmadığını ettiği görülmüştür. Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı vekiline 18.04.2022 tarihinde birinci, 16.05.2022 tarihinde ikinci 31.05.2022 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği eldeki davanın 15.06.2022 tarihinde açıldığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK 91. Maddesinde; Sürelerin, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, 92. Maddesinde Sürelerin gün olarak belirlenmesi halinde tebliğ veya tefhim edildiği günün hesaba katılmayacağı ve sürenin son günün tatil saatinde biteceği Sürenin; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmesi halinde ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği 93. Maddesinde ise Resmî tatil günlerinin, süreye dâhil olacağı, Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş gününün çalışma saati sonunda biteceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Elektronik İşlemler” başlıklı 445. maddesinin 4. fıkrasında, elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürenin gün sonunda biteceği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin “Davanın Açılması” başlıklı 36. Maddesinin 10. fıkrasında davanın fiziksel ortamda mesai saati, elektronik ortamda ise saat 00:00’a kadar açılabileceği düzenlenmiştir. Davacıya gönderilen 3. Haciz ihbarnamesi 31.05.2022 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş olunup İİK 89. Maddesinde dava açma süresi 15 gün olarak belirtildiğine göre dava açma süresinin 01.06.2022 tarihinde başladığı 16.06.2022 tarihi saat 00.00 itibariyle biteceği ortadadır. (Yargıtay 11. H.D 2015/9246 Esas 2016/3958 Karar) Yukarıda yer alan yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden davanın süresinde açıldığı görülmekle mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/10/2022 tarih ve 2022/546 E – 2022/837 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 16/02/2023