Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/148 E. 2023/180 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/148
KARAR NO: 2023/180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
ESAS NO: 2019/564
KARAR NO: 2021/1035
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:01/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:17/02/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2021 tarih ve 2019/564 Esas 2021/1035 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatifte ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortakların borçlarının belirlenerek ferdileşme yoluyla tapu verilmesi konusunun genel kurulun gündemine geldiğini, 09.05.2010 tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesabın kabul edilmediği, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet marifeti ile kesin hesap maliyetinin çıkartıldığını, bu maliyet raporunun İncesu Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı işlemi ile onaylandığını, bu kesin maliyet ve şerefiye hesabının tüm üyelere tebliğ edildiğini ve itiraz hakkının tanındığını, kooperatif üyelerinin bir kısmının bağımsız bölüm tapularını devralmalarını fırsat bilerek borçlarını ödemeye yanaşmadığı için daha önce yapılandırılan banka borçlarının zamanında ödenmediğini ve inşaatlara devam edilmediğini, bu nedenle kooperatifin acze düştüğünü, … A.Ş.’nin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıp tüm üyelerin ipotekli evlerini satışa çıkarması üzerine kooperatif ile banka arasında uzlaşma tutanağının düzenlendiğini ve kooperatif borcunun 12.600.000,00 TL’ye sabitlendiğini, kooperatifin borcunu ödeyebilmesinin üyelerin ödeme yapmasına bağlı olduğunu, bu nedenle kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkartılmasının genel kurulun gündemine alındığını, kooperatifçe çıkartılan bu ek maliyetin Kooperatifler Kanunu 32. ve 54. maddelerinde düzenlenen ek ödeme niteliğinde olmadığını, … tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile kesin maliyet hesabı sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. maddesinde … A.Ş. tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması ve inşaatların tamamlanması nedeni ile kök maliyete ek olarak ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. madde şartları dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu kararların herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiğini, alınan bu genel kurul kararlarından sonra Yönetim Kurulunun yetkilendirdiği teknik heyetin çalışması sonucu kooperatifin kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her bir ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89 TL ek maliyet çıkarttığını, Yönetim Kurulunca ek maliyet ile üyelerin toplam borcunu gösteren hesap cetvelinin her bir üyeye tebliğ edildiğini, alınan genel kurul kararı ve gönderilen hesap cetveline göre her üyenin kooperatife olan toplam borcunu 01/02/2019-31/01/2021 tarihleri arasından toplam 24 taksitte ödemesi gerektiğini, davalının kooperatife toplam borcunun 66.152,90 TL olduğunu, 01/02/2019 tarihinden başlamak üzere 31/01/2021 tarihine kadar her ay 2.756,37 TL ödemesi gerektiğini, davalının 4 taksidini geciktirmesi üzerine aleyhinde Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının borca vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Kesin maliyet bedelinin tamamının müvekkili tarafından ödenmesi neticesinde taşınmazın mülkiyetinin müvekkiline devredildiğini, davacı kooperatif tarafından müvekkiline borcu bulunmadığına dair bir yazı ile birlikte taşınmaz mülkiyetinin adına tesis edildiğine ilişkin tapu senedinin elden teslim edildiğini, müvekkiline ipoteğin kaldırılacağı yönünde taahhüt verilmesine rağmen … tarafından İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında taşınmazın satışı yoluna gidildiğini, Denizbank tarafından başlatılan takibin ardından alacaklı tarafça kesin maliyet hesabı yapıldığı iddiasıyla tebligat yapıldığını, tebligata taraflarınca süresinde itiraz edildiğini, bahse konu ödeme emrinde belirtilen kesin maliyet bedellerinin daha önce usulüne uygun bir şekilde hesaplanmak suretiyle müvekkiline tebliğ edildiğini ve talep edilen kesin maliyet bedellerinin tapu ödemelerinin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, mükerrer tahsilat talebine itiraz ettiklerini, eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Yapılan tüm açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davada davacının asıl davada Kayseri 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibari ile davalıdan kesin maliyet alacağı için 5.844,00 TL ana para ve 82,14 TL işlemiş faiz alacağının olduğu kanaatine varılmıştır. Somut olayda davalı taraf taşınmaz üzerindeki ipoteğin varlığından dolayı ödemezlik defi ileri sürmüştür. Davalıya devredilen taşınmazda davacı kooperatif lehine ipotek bulunduğu görülmüştür, Ancak henüz taşınmazın ipotek nedeniyle satılmadığından dolayı ödemezlik defi ileri sürülemeyeceğinden itiraz uygun görülmemiştir. Her ne kadar davacı dosyada vekili icra takibinde yıllık % 18 oranında faiz üzerinden hesaplama yapıp, takip tarihinden sonra da yıllık % 18 oranında faiz talep etmiş ise de davacı kooperatifin genel kurullarında daha önceden alınan gecikme faizi oranına ilişkin kararların aidata yönelik olduğu, kesin maliyet tutarına ilişkin olmadığı, kesin maliyet bedelinin ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının ne olduğuna ilişkin karar alınmadığı görülmüştür. Dolayısı ile uygulanması gereken faiz oranı yıllık yasal faizdir. Nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı 2021/838 Esas 2021/969 Karar sayılı ilamı ile istinaf denetiminden geçerek kesinleşen Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/505 Esas sayılı dosyasında alınan 07/09/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda da bu husus tespit edilmiştir. İzah edilen nedenle mahkememizce takip tarihine kadar yıllık yasal faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmış ve takip sonrasında da asıl alacağa yıllık yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davacı kooperatif alacağı, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklanmakta olup, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle alacağın likit nitelikte olduğu anlaşılmış, haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Davalının Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile, asıl alacak 5.844,00 TL, işlemiş faiz 82,14 TL olmak üzere toplam 5.926,14 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 3-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kısmen kabulü ile, takibin devamına karar verilen 5.926,14 TL alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kooperatifler kanununa eklenen geçici madde 11 hükmü gereği henüz kesinleşmemiş kararın, kanunda belirtilen unsurların incelenmesi amacıyla kaldırılmasını talep ettiklerini, yerel mahkeme kararı, cevap dilekçesinde izah ettikleri hususların değerlendirilmeden ve neden değerlendirilmediğinin izah edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayanmasına rağmen rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme istinaf incelmesinin ardından kaldırılmasını, davanın reddini, davacının kooperatif aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davalının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/11/2021 tarih ve 2019/564 E – 2021/1035 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 182,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 01/02/2023