Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1462 E. 2023/1512 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1462
KARAR NO: 2023/1512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2023
ESAS NO: 2023/96
KARAR NO: 2023/471
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 29/09/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2023 tarih ve 2023/96 Esas – 2023/471 sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nin taşınmazları için Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/431 Esas sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, mahkemece şirketin ihyası hakkında beyanda bulunmak üzere süre verildiğini, alınan tasfiye ve kapama kararının, şirket ortağı olan müvekkilinin alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşmasını teminen şirketin ihyasını talep etme zorunluluğu doğduğunu beyan ederek …nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …A.Ş’nin son kayıtlı merkezi İstanbul olduğundan davanın yetkili İstanbul mahkemelerinde açılması gerekmekte olup, yetki itirazında bulunduklarını, …’nin 14/10/2011 tarihinde yapılan genel kurulda davacının da asaleten katılımı ve yönetim, denetim ve tasfiye kurulunu ibrası ile kapanmış olup, aradan geçen 12 yıl sonra istenilen ihya talebinin iyi niyetten uzak, haksız ve yersiz olduğunu, yasal hasım olarak gösterilen Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün dava ile ilgisi olmayıp, şirket İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davaya konu taşınmaz satış işlemlerinin 2009 yılında yapılmış olup, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/431 Esas sayılı dosyası ile açılan dava zaman aşımına uğradığından, mahkemenizde de açılan işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü davaya karşı herhangi bir cevap vermemiş olup, HMK hükümleri gereği davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….davacı taraf … ‘nin ihyasına karar verilmesini talep etmiş olmakla, mahkememizce Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak şirketin ticaret sicilden terkin edilip edilmediği, edilmiş ise terkin sebebinin ne olduğu sorulmuş olup, gelen cevapta söz konusu şirketin ticaret sicil kaydının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde olduğunun bildirildiği, bunun üzerine İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ticaret sicil kayıtlarının getirtildiği, şirket muamele merkezinin “…Cad. No:…Şişli/ İSTANBUL” olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliği sebebiyle talebin usulden reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle Davanın HMK madde 114/1-ç gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK madde 115/2 gereğince usulden reddine, Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İşbu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; …A.Ş. 14/10/2011 tarihinde yapılan genel kurulda ;davacının da asaleten katılımı ve yönetim,denetim ve tasfiye kurulunu ibrası ile kapandığını, aradan geçen 12 yıl sonra istenilen ihya talebi iyiniyetten uzak,haksız ve yersizdir.tasfiye halinde …A.ş’nin 14/10/2011 yılında yapılan ;2011 yılı olağanüstü genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinde davacı …’ın toplantıya asaleten katıldığı açıkça yazıldığını, davacı söz konusu olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu ve tasfiye kurulu üyelerini ibra ettiğini, davacının açık ibrası karşısında açılan iş bu dava iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararını istinaf etme zaruriyetinin hasıl olduğunu, davacının ibra ettiği şirket ve yöneticileri hakkında dava açma hakkı olmadığı gibi;aksi durumda dahi hak düşürücü süre geçtiğinden reddi gerektiğini, davacı tarafça 6 aylık hak düşürücü süre içinde ne sorumluluk davası açılmış ne de ibra ve genel kurul kararının iptali talep edilmemiş olması karşısında açılan iş bu şirket ihyası davası hak düşürücü süre geçtiğinden ; yerel mahkemece davanın esastan reddi gerektiğini, davacı ibraya olumlu oy verdiğinden,dava açma hakkı da bulunmadığını, davaya konu taşınmaz satış işlemleri 2009 yılında yapıldığını, Kayseri 5.asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/431 e. sayılı dosyası ile açılan dava zamanaşımına uğradığından; ,iş bu ihya davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğinden yerel mahkeme kararının bozulması ve kaldırılmasını talep ettiğini, şirket genel kurul kararlarının iptaline ve sorumluluk davalarının öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her halükarda 5 yıl içinde açılması gerekmekte olup;davacının iş bu davasının zamanaşımından reddi gerektiğini, davacının murisi …ın da katıldığı genel kurulda taşınmazların satışına karar verildiğini, TTK 560 maddesinde belirtilen iş bu dava 2 yıllık zamanaşımına ve her halükarda 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğuna, Kayseri 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/431 esas sayılı davasına konu ; … ili … ilçesi … mah…. ada,… parselde kayıtlı taşınmaz dilekçemiz ekinde sunulan tapu kayıtlarından anlaşılacağı üzere 06/07/2009 tarihinde satışı yapıldığını, ihya talebine konu taşınmaz satışlarından kaynaklı tazminat alacakları zamanaşımına uğradığından; iş bu şirket ihyası davasında da tarafların hukuki yararı olmadığını, konusu taşınmazların satışı 08/07/2009 tarihinde gerçekleştiğinden; 5 yıllık dava açma süresi iş bu davada geçtiğini, açılan bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararını istinaf etme zaruriyetinin hasıl olduğunu, diğer husus ise murisin ölümünden sonra mirası açıldığını, mirasçılarla paylaşıldığını, 2009 yılında mirasçılar arasında yapılan paylaşmadan itibaren aradan 12 yıl geçtiğini, davanın terekenin açılmasından itibaren 2 yıllık zamanşımı süresi içinde ikame edilmesi gerektiğini, davacının, ibra ettiği şirket yönetici ve temsilcileri aleyhine aradan geçen 12 yıl sonra sorumluluğu yoluna gitmesi açıkça mededi kanunun 2.maddesi ile belirtilen dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacının iyi niyetli olmadığı ve hakkın kötüye kullandığından açılan davanın esastan reddi gerektiğinden yerel mahkeme kararının istinaf talepleri uyarınca bozulması ve kaldırılmasını;davanın esastan reddini, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtiğinden, davacı tarafça ibra edilen şirket,yöneticileri ve tasfiye kurulu hakkında açılan bu davada hukuki yarar yokluğundan, davacının İbrası nedeniyle alacak talebi haksız olduğundan, tasfiye işlmleri usul ve yasaya uygun yerine getirildiğinden, davacı tarafça ibra edilen şirketin aradan geçen 12 yıl sonra ihyasının istenmesi, Medeni Kanunun 2. Maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olduğundan, mahkemece resen göz önüne alınacak tüm hususlarla yerel mahkeme kararının istinaf talepleri uyarınca bozulması ve kaldırılmasını ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf istinaf dilekçesinde müvekkilin ihya talebinin iyiniyetten uzak olduğunu ve bu nedenle de yerel mahkeme tarafından esastan red kararı verilmesi gerektiği iddiasında bulunduğunu, ancak davacının işbu iddiaları kabul edilemeyeceğini, yerel mahkemece verilmiş olan karar yerinde olduğunu, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, işbu davanın açılmasında tasfiye halinde …. Şirketinin taşınmazları için tarafça Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/431 Esas sayılı dosyanında görülen tapu iptal ve tescil davasında, mahkemece şirketin ihyası hakkında beyanda bulunmak üzere tarafa süre verildiğini, davalı taraf işbu davanın açılmasında müvekkilin iyiniyetten uzak, haksız ve yersiz olduğu iddiasında bulunduğunu, mahkemece esasa ilişkin bir karar verilmediğinden bu iddiasının manası olmadığını, sırf uzatmak amacıyla karar istinaf edildiğini ancak alınan tasfiye ve kapama kararı, şirket ortağı olan müvekkilin alacağına kavuşmasını engeller mahiyetinde olduğunu, zira şirkete ait olan bazı aktiflerin tasfiyede dikkate alınmadığını, muvazaalı şekilde malların kaçırıldığının açık olduğunu, bu sebeplerle işbu davanın açıldığını, davalının aksine herhangi bir haksızlık ve yersizlik bulunmamakta olup davalının istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, davalı, müvekkilin ibra ettiği şirket yöneticileri ve temsilcileri aleyhine aradan uzun süre geçmesinden sonra sorumluluk yoluna gitmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğinden bahsettiğini, ancak müvekkil dürüstlük kuralına aykırı davranmadığını, öyle ki, alınan tasfiye ve kapama kararı müvekkilin alacağını kavuşmasını engellediğini, bu nedenle de en doğal hakkı olan müvekkilin alacağını kavuşması için işbu davayı açmasında herhangi bir dürüstlük kuralına aykırılık, haksızlık bulunmadığını, davalı cevap dilekçesinde Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/431 e. sayılı dosyası ile açılan davanının zamanaşımınına uğradığından bu sebeple de işbu ihya davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği iddiasında bulunduğunu, ancak Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/431 e. sayılı dosyasında görülmekte olan dava muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, zamanaşımına tabi olan davalardan olmadığını, davalının zamanaşımı iddiaları yersiz olduğunu, kaldı ki Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/431 E. sayılı dosyasına sunulan cevaba cevap dilekçesinde belirtilen; davalılarca, tasfiye tamamlandığından bahisle taşınmazların kapanan …. Adına tapu iptal ve tescil talebi hukuken mümkün olmadığını beyan etmişse de Sayın Mahkemece yapılması gereken tarafça şirketin ihyası için süre vermek olacağını, davalının zamanaşımı iddialarının asılsız olduğunu, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde davalı tarafın istinaf taleplerinin mesnetsiz olduğu ve yargılama sürecini uzatmak amacıyla hareket ettiği açık olup işbu istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiğini, davalının asılsız olan istinaf taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, anonim şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 547/1 maddesi gereğince ihya davasında yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısından ihyası istenen şirketin terkin olunmadan önceki merkez adresi “Şişli/İstanbul”dur. Anılan hüküm kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re’sen nazara alınması gerekmekte olup bu durumda ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1409 Esas 2018/2580 Karar)
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/05/2023 tarih ve 2023/96 E. – 2023/471 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 89,95 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4. maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle, HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi .28/09/2023