Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1444
KARAR NO: 2023/1494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2023
ESAS NO: 2022/1369
KARAR NO : 2023/365
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/09/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/05/2023 tarih ve 2022/1369 E – 2023/365 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis kooperatife genel kurul kararı ile üye olduğunu, bu üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müflis kooperatif tarafından yaptırılan ve müvekkiline isabet eden daire nedeniyle çıkartılan kesin maliyet bedelinin de müvekkili tarafından ödendiğini, müflis kooperatifin etap kooperatifi olduğunu, genel kurulda karar alınarak daire teslimlerinin yapıldığını ve bir daha müvekkilinin genel kurul toplantılarına dahi çağrılmadığını, müvekkilinin … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel, … Kat, … Bağımsız Bölüm numaralı dairenin tapusunu ferdileşme suretiyle müflis kooperatiften devraldığını, 7410 kanun sayılı, 10/06/2022 kabul tarihli, 15/06/2022 R.G. tarihli, 31867 R.G. numaralı, Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2’nci maddesi ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na geçici madde eklendiğini, müflis kooperatifin, müvekkiline ait daire için kesin maliyet bedeli çıkardığını ve müvekkilinin, davalı kooperatif tarafından belirlenen bu kesin maliyet bedelini ödeyerek tapusunu teslim aldığını, müvekkilinin davalı kooperatif tarafından hiçbir genel kurula davet edilmediğini, tapuyu aldıktan sonra da kooperatif üyeliğinden çıktığını, genel kurula dahi davet edilmeyen müvekkiline müflis kooperatifçe sonradan borç çıkarıldığını, müvekkiline tebliğ edilen “Ortaklara İsabet Eden Konutların Kesin Maliyet Güncellemesi” başlıklı “Genel giderlere katılım payı toplam borç 5.526,32-TL” içeriğini kapsayan ödemenin, davalı kooperatif tarafından müvekkilinden talep edildiğini, işbu ödeme talebinin davalı tarafça Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu edildiğini belirterek 7410 kanun sayılı, 10/06/2022 kabul tarihli, 15/06/2022 R.G. tarihli, 31867 R.G. numaralı, Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2’nci maddesi ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na geçici madde eklenmiş olup, bir an için böyle bir madde olmasaydı ya da ilgili madde yürürlükten kaldırılsa dahi müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcu kalmadığından ve müvekkilinin tapusunu aldıktan sonra davalı kooperatifte herhangi bir üyeliğinin mevcut olmamasından dolayı davalı kooperatifin müvekkilden ödeme talebinde bulunması hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan sebeple hiçbir borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;15/06/2022 tarihli ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesinde yer alan madde 2- 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklendiğini, “geçici madde 11-Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri İli’nde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır. a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, b) Terkin edilmemiş olması, c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması, şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.” şeklindeki düzenlemenin açıkça Anayasa’ya aykırılık içerdiğini ve bu düzenlemeye dayanan işbu davanın esası hakkında karar verilmeden önce somut norm denetimi yoluna başvurulması gerektiğini, müflis kooperatifin davacıdan talep etmiş olduğu genel giderlere katılım payında ve konut maliyetlerinin endekslenmiş bedellerinde bir hukuka aykırılık bulunmamakta olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek Anayasa’ya aykırılığı açıkça ortada olan Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. madde hükmü hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını, Anayasa Mahkemesi’nden başvuru hakkında karar gelene kadar başvurunun bekletici mesele yapılmasını, davacının talepleri hakkında öncelikle usulden reddine kararı verilmesini ,mahkeme aksi kanaatte olur ise davacının taleplerinin hukuka aykırı olması ve kanundaki şartların sağlanmaması nedeni ile davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Tüm dosya kapsamına göre; 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarihli, 2022/126 Esas ve 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğinden, eldeki davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.1-Davanın konusuz kalması nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetleDavacı tarafından; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. madde kapsamında borçlu olmadığının tespiti talepli açılan davada, geçici 11. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeni ile yerel mahkemenin “davanın konusuz kalması” nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar usul ve esasa aykırılık teşkil ettiğini istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu -dava konusuz değil, temelsiz kaldığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esastan reddedilmesi gereken davada, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı sorumlu tutulması gerektiğini yerel mahkeme tarafından verilen karar hmk madde 331/1 hükmüne açık aykırılık teşkil ettiğini -müflis kooperatif, faaliyetlerini etaplar halinde gerçekleştirmediğini ilgili kanun maddesinin müflis kooperatif hakkında uygulanma imkanı bulunmadığını, yerel mahkeme eksik inceleme yaparak karar verdiğini davaya dayanak olan kanun hükmü, davadaki hukuki sebebi oluşturduğunu davanın dayanağı olan kanun hükmünün anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi halinde, dava en başından itibaren esastan temelsiz hale geldiğini, davanın konusu varlığını koruduğunu hukuki sebebin ortadan kalkmadığını, işbu davada olduğu gibi artık kanuni bir dayanağı bulunmayan davanın esastan reddedilmesi gerektiğini esastan red gereğince yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulması gerektiğini, davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesi, lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, ayrıca müflis kooperatif tarafından davacı aleyhine başlatılmış olan icra takip dosyasının celbi ile alacak kalemlerinin nelerden ibaret olduğunun tespitinin yapılması gerektiğini, geçici 11. madde de istisna olarak düzenlenmiş olan yönetim giderlerinin talep edildiğinin görüleceğine, yine davanın esastan reddine ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğini müflis kooperatif faaliyetlerini etaplar halinde sürdürmediğini ilgili kanun maddesinin uygulama alanı bulamayacağını, kabul manasına gelmemekle birlikte, şayet karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilecekse de hmk 331 maddesi gereğince haklılık durumu göz edilerek , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilerek lehlerine vekalet ücreti verilmesine karar verilmesi gerekeceğini arz ve izah ettiğimiz sebepler ile re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak; ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden yargılama yapılarak; davanın temelsiz kalması ve müflis kooperatifin faaliyetlerinde etap uygulamasının bulunmaması ve müflis kooperatifin davacıdan yalnızca yönetim giderlerinin talep ettiklerini davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf her ne kadar davanın esastan reddedilmesi gerektiği iddiasında bulunmuşsa da huzurda görülmüş olan dava çıkarılan kanun hükmü baz alınarak açılmış ve kanunun iptali neticesinde konusuz kaldığını yerel mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı yerinde olduğu, davalı taraf yerel mahkeme tarafından verilen kararın hmk 331/1. maddeye aykırılık teşkil ettiği iddiasında bulunmuşsa da yerel mahkeme tarafından verilen kararın hukuka ve kanuna uygun bir şekilde verildiğin, davalı taraf müflis kooperatifin, faaliyetlerini etaplar halinde gerçekleştirmediğinden bahsetmediğini ancak davalı kooperatifin , yapı kooperatifi olduğunu, davalı taraf istinaf dilekçesinde eksik inceleme yapılarak karar verildiğinden bahsetse de dava konusuz kaldığından dolayı mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek kalmadığını, davanın açılmasının tek nedeni çıkarılan yasa olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet verenin de müvekkil olmadığını, bu sebeple eksik inceleme yapıldığı iddiası anlamsız kaldığını işbu istinaf taleplerinin reddi gerektiğini arz ve izah ettiğimiz nedenlerle, davalının asılsız olan istinaf taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davanın dayanağı olan yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi kararı ile iptali nedeni ile konusuz kalan davanının esası hakkında karar verilmesine olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara binaen, davacının menfi tespit davasının dayanağı olan kanun hükmünün (1163 sy geçici 11. maddesi) Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararıyla iptali nedeni ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı yasal sebep ve gerekçelere binaen davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.İşbu davanın dayanağı olarak gösterilen 1163 sy geçici 11. Maddesinin işbu davanın açılmasından sonra yargılama devam ederken Anayasa mahkemesince iptali nedeniyle işbu davada tarafların haklılık durumu tespit edilemediğinden HMK 331/1 maddesi de nazara alınarak davacı ve davalı yani taraflar lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/05/2023 tarih ve 2022/1369 E – 2023/365 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 89,95 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 28/09/2023