Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1378 E. 2023/1489 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1378
KARAR NO: 2023/1489
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2023
ESAS NO: 2022/431
KARAR NO: 2023/385
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ 28/09/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/05/2023 tarih ve 2022/431 E – 2023/385 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin işletme besi işi ile ilgilenen, süt satımı yapan bir firma olduğunu, Müvekkilli işletme ile davalı şirket … arasında uzun süredir devam eden yem, mısır flake, hayvansal ilaç, gübre vb. alım-satımı ile ilgili bir ticari ilişki bulunduğunu, Davalı şirket … birden fazla şirketin bayiliğini yaptığını, bu şirketlerden birisi de … .’ olduğunu, Müvekkili şirket davalı … aracılığıyla davalı … isimli firmaya ait … isimli yem ve mısır flakesi almakta olduğunu, Bir senedir taraflar arasındaki … yem ve mısır flakesi ticareti devam etmekte olduğunu, 16.11.2021 tarihinde 14 ton (467 torba) mısır flake aldığını, Mısır flakelerin müvekkili işletmeye tesliminden itibaren ortalama bir hafta içerisinde hayvanlarda ishal, ileri gebeliklerde buzağı atma, embriyonik ölüm, ani zayıflama (ortalama 50 kilo civarı kilo kaybı), sütte verim kaybı, hayvanların kızgınlık belirtilerinde zayıflama gibi sorunlar baş göstermeye başladığını, Mısır flake alımından sonra müvekkili işletme veterineri … tarafından hayvanların kızgınlık süreci incelenirken kızgınlık belirtilerinde zayıflama fark edildiğini, Veteriner tarafından işletme sahipleri bilgilendirildiğini ve sürecin ve zararın kaynağı araştırılmaya başlandığını, Müvekkili işletme süt satımını … ‘ne yapmakta olup yıllardır bu firma ile çalışmakta olduğunu, Firma sütleri alırken gerekli analizleri yaptığını, Sütün uygunluğunun tespitinden sonra firma sütleri teslim aldığını, Bu süreçte 26.11.2021 tarihinde … ‘nden günlük rutin süt analiz raporu gönderildiğini, aflatoksin oranı yasal sınır 50 ppm olması gerekirken yasal sınırın 3 katından fazla miktarda olduğu tespit edildiğini, ancak ölçüm cihazları 150’nin üzerinde ölçüm yapmadığından 150+ olarak tespit ettiklerini, Bu sebeple aflatoksin oranı 500 dahi olabileceğini, 26.11.2021 tarihinde yapılan başvuru neticesinde numune kabulleri pazartesi günü yapıldığından 29.11.2021 tarihinde ilk numune örnekleri gönderildiğini, Daha sonra firma bölge satış temsilcisi işletmeye gelerek gerekli incelemeleri yaptığını, yem deposunun fiziki şartlarının nem ve toksine neden olacak etmenlerden ari olduğunu bildirdiğini ve yem deposunun videosu çekildiğini, İşletmeye gelen satış temsilcisi mısır flakeden ikinci numune örneklerini alındığını, İkinci sefer gönderilen numune örnekleri incelemeye alındığını, 10.12.2021 tarihinde numune sonuçlarının çıktığı bildirildiğni, Şirket tarafından iki kez analiz yapıldığı ve aflatoksin oranının mısır flakesinden dolayı çok yüksek çıktığını, diğer ham maddelerde herhangi bir sıkıntı bulunmadığı sözlü olarak müvekkili işletmeye bildirildiğini, Şirkete ait mısır flakelerinin derhal geri alınacağı ve söz konusu mısır flakenin imha edileceği müvekkili işletmeye bildirildiğini, Müvekkili işletme ivedilikle söz konusu mısır flakelerin hayvanlar tarafından tüketilmesini sonlandırıldığını, Hayvanlarda meydana gelen değişimlerin kaynağı tespit edildiğini, Bu süreçte farklı bir firmadan mısır flake temin edildiğini, Farklı firmaya ait mısır flakenin kullanılmasının akabinde sütteki aflatoksin oranı hızla düşmeye başlamış ve 10.12.2021 tarihli … analiz sonuçlarına göre oran 72.1’e kadar düşmüştüğünü, Akabinde kullanılan toksin bağlayıcı ile farklı firmadan temin edilen mısır flakenin etkisi ile 17.12.2021 tarihinde yapılan analizde toksin oranı 58.3’e kadar düştüğünü, Aflatoksin oranındaki yasal sınır 50 ppm olduğundan müvekkili işletme toksin bağlayıcıları kullanmaya devam ettiğini, davalı şirketten ticari işten kaynaklı maddi zararımızın gecikmesinde sakınca bulunması sebebiyle zararın ivedilikle tespitini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile henüz belirsiz olan alacağımızın şimdilik 1000 tl’sinin zararın meydana geldiği 26.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … . vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine davalı müvekkili şirket tarafından diğer davalı … firmasına çeşitli maddelerin karışımından oluşan “Hayvan yemi” değil, hayvan yemini oluşturan muhtelif cins ve tipteki ürünlerden birisi olan “Mısır Flakesi” isimli yan ürünün satışı yapıldığını, Bu itibarla hayvan yemi tanımı, çok sayıdaki doğal ve kimyasal maddenin bir karışımından oluştuğundan bu karışımı teşkil eden herhangi bir maddede de farklı nedenlerden kaynaklı olarak sınır değerlerin üzerinde “Aflatoksin” oluşması ihtimali mevcut olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen zarar kalemlerinin Aflatoksin’den kaynaklandığını gösteren usulüne uygun olarak şahit numune alınarak yapılan hiçbir laboratuvar analiz sonucu da dosya kapsamında mevcut olmadığını, Davacının iddia ettiği gibi diğer davalı … firması tarafından kendisine ayıplı mal teslim edildiği iddiasında ise TTK.’da belirtilen yasal muayene ve ihbar süresi içinde Tarım Ve Orman Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlükleri’ne resmi kanaldan yazılı başvuruda bulunup bu hususu beyan etmesi ve resmi makamlar nezdinde laboratuvar analizi yapılmasını talep etmesi gerekirken işbu yükümünü de yerine getirmediğini, basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini,
Bu itibarla davacı iddiaları öncelikle bu açıdan da mücerret ve hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, Bu ve benzeri iddialarda bulunulabilmesi için davacının kendisine ait işletmedeki hayvanların Ibr, Bvd, Neospora, Brusella, Tüberküloz gibi hastalıklardan tamamen ari olduklarını kanıtlaması açısından öncelikle işletmesindeki hayvanların resmi makamlar nezdinde testini yaptırıp Tarım ve Orman Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlüklerine de bu durumu beyan etmesi gerektiğini, Ayıp iddiasına konu edilen mısır flakesi ürününün bir an için davalı müvekkil şirket tarafından üretildiği varsayımında dahi; İşbu ürünler davacı müvekkili şirket tarafından diğer davalı … firmasına satılıp teslim edildikten sonra ürünler üzerindeki her tür ve derecedeki fiili ve hukuki tasarrufta bulunma hakkı doğrudan diğer davalı… firmasına intikal etmiş durumunda olduğunu, Bir başka ifade ile teslim sonrasında üretici durumundaki davalı müvekkili şirketin ürün üzerindeki kontrol ve denetim yetkisi tamamen sona ermekte, ürün her türlü fiziki dış etkiye ve müdahaleye açık hale geldiğini, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı 16.11.2021 tarihinde başlayan alışveriş ve akabinde gelişen olaylar sebebiyle huzurdaki davayı ikame ettiği iddiasında olduğunu, Davacı işbu iddiasını dile getirirken kapsamında olduğu T.T.K. Ve diğer yasal mevzuata uygun hareket etmediğini, T.T.K. 18/3 de düzenlendiği üzere ayıp bildirimi veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapıldığını, dava dilekçesinde bu yolla gerçekleştirilen herhangi bir bildirim bulunduğu iddiasına yer verilmediğini, ayrıca davacı taraf T.T.K. 25/3 kapsamında belirtilen 2 veya 8 günlük inceleme ve ayıp bildirim sürelerine uymadığını, Dürüstlük kuralı, tazminat talep edecek olan zarar görenin, zararının mümkün olduğunca düşük düzeyde kalmasını sağlayacak makul tedbirleri almasını gerektireceğini, davacının söz konusu olayda gelişen zararları önleyecek herhangi bir tedbir almadığının, davacı tarafça açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça davalılardan alınan mısır flakenin hayvanları tarafından tüketilmesi sonucu hayvanlarda çeşitli zararlar oluştuğu belirtilerek davalılardan tazminat talebinde bulunulmuş ve iade faturasında iade sebebi olarak mısır tamamlayıcı yemi yüksek aflatoksin nedeniyle iade yapıldığı belirtilmiş ise de, davacı tarafça zararın söz konusu üründen kaynaklı olduğu yönünde süresinde alınmış bir rapor olmadığı, süresi içerisinde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunulduğuna dair dosyaya delil sunulmadığı, buna gerekçe olarak davalılara duyulan güven olduğu belirtilmiş ise de bunun davacının yasal sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davacının dosyada delil olarak tanık dinlettiği ve whatsapp yazışmalarına dayandığı, davalılarca dinlenen tanık beyanının kabul edilmediği, iddiaların değerlendirilmesi için alınan bilirkişilerin 21/08/2022 ve 11/04/2023 tarihli raporlarında davalıların sorumlu olduğu gösterir herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, davacının zararından davalıların sorumlu olduğunu ispata yeterli kesin delilleri dosyaya sunamaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.1-Davanın REDDİNE,*** …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ancak dava konusu maddi zararın meydana gelmesine davalılardan alınan mısır flakenin sebep olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkil şirket davalılara ayıp ihbarında bulunduğunu Dava dilekçelerinde belirttikleri, üzere hayvanlarda meydana gelen değişimlerin hemen akabinde hem davalı bayi… hem de üretici firma … teknik desteğine bağlanıldığını, Sütte yüksek oranda aflatoksin çıktığını ve hayvanlardan meydana gelen değişimler (ishal, ileri gebeliklerde buzağı atma, embriyonik ölüm, ani zayıflama (ortalama 50 kilo civarı kilo kaybı), sütte verim kaybı, hayvanların kızgınlık belirtilerinde zayıflama) sözlü olarak bildirildiğini, teknik destek ekibi yem ham maddelerinden numune gönderilmesini istediklerini, akabinde şüphe üzerine mısır flake ile yemden de numune gönderilmesini talep ettiklerini, bu süreçte toksin bağlayıcı kullanılması hususunda müvekkil işletmeden istendiğini, müvekkiller de toksin bağlayıcı kullanmaya başladıklarını, toksin bağlayıcı kullanılmasına rağmen işletme veterineri tarafından takip edildiği üzere hayvanlarda meydana gelen sorunlar artarak devam ettiğini, 26.11.2021 tarihinde yapılan başvuru neticesinde numune kabulleri pazartesi günü yapıldığından 29.11.2021 tarihinde ilk numune örnekleri gönderildiğini, daha sonra firma bölge satış temsilcisi işletmeye gelerek gerekli incelemeleri yaptığını, yem deposunun fiziki şartlarının nem ve toksine neden olacak etmenlerden ari olduğunu bildirdiklerini, ve yem deposunun videosu çekildiğini, İşletmeye gelen satış temsilcisi mısır flakeden ikinci numune örneklerini alındığını, ikinci sefer gönderilen numune örnekleri incelemeye alındığını, 10.12.2021 tarihinde numune sonuçlarının çıktığı bildirildiğini, Şirket tarafından iki kez analiz yapıldığı ve aflatoksin oranının mısır flakesinden dolayı çok yüksek çıktığı, diğer ham maddelerde herhangi bir sıkıntı bulunmadığı sözlü olarak müvekkili işletmeye bildirildiğini, Şirkete ait mısır flakelerinin derhal geri alınacağı ve söz konusu mısır flakenin imha edileceği müvekkil işletmeye bildirildiğini, akabinde tekrar mısır flake alımının neticesinde aflatoksinin yüksek çıkması neticesinde yine ayıp ihbarı derhal yapıldığını, açıkladıkları ve istinaf incelemesi sırasında ortaya çıkacak sair nedenlerle istinaf taleplerinin kabulüne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının kaldırılması ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulüne karar verilmesi ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararından da açıkça anlaşıldığı üzere; davacı tarafça, zararın mısır flakesinden kaynaklı olduğu yönünde süresinde alındığını ve bir rapor olmaması, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmaması ve bunların sebebi olarak davalılara duyulan güven olduğu belirtilmesi davacının yasal sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından İlk Derece Mahkemesince, “davacının zararından davalıların sorumlu olduğunu ispata yeterli kesin delilleri dosyaya sunamaması nedeni ile davanın reddine” karar verilmesi yerinde olduğunu, dosya kapsamında da alınan bilirkişi raporları, celp edilen evraklar ve dosya içerisinde yer alan tüm kayıtlar savunmalarının haklılığını ortaya çıkardığını, ne müvekkil şirketin ne de diğer davalının sorumlu olduğu gösterir herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, Bütün bu sebeplerle yerel mahkemece haklı bir şekilde davanın reddine karar verildiğini izah olunan nedenler ve Mahkemenizce resen nazara alınacak gerekçelerle; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, ayıplı ürün satışından kaynaklı zarar talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında davacı vekilinin mevcut bilirkişi heyet raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden ve bu hususta ek rapor alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçelerle davacı istinafı yerinde görülmekle HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/05/2023 tarih ve 2022/431 E – 2023/385 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 28/09/2023