Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1367 E. 2023/1439 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1367
KARAR NO: 2023/1439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2023
ESAS NO: 2022/734
KARAR NO: 2023/313
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 20/09/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/04/2023 tarih ve 2022/734 E – 2023/313 K kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı kooperatif tarafından 2011 yılında hesap komisyonunca dairelerin ferdileştirme bedelleri hesaplanmış ve müvekkilinin de içinde bulunduğu bir kısım üyeler ile anlaşıldığını, Kooperatif Genel Kurulu … tarihli kararında “hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye borcunu kapatan ve tapusunu alan üyelerin dairesini alarak üyelikten çıkabilmesine” karar verdiğini, müvekkili bu karara istinaden 29 Haziran 2015 tarihinde noter aracılığıyla istifasını ilettiğini, ve ortaklıktan çıktığını, ancak davalı kooperatif tarafından tüm bu anlaşmalara rağmen 21.06.2015 tarihli genel kurulu 6. Ve 7. Maddelerinde usulsüz olarak istifa eden üyeler aleyhine borç çıkarıldığını, kooperatifin 21.06.2015 tarihli genel kurulunun iptali istemiyle Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 esas (Bozma öncesi 2015/1113 esas) sayılı dava olmasına rağmen, bu dava bekletici mesele yapılmadığını, bu davada verilen iptal kararı bile dikkate alınmadığı, mahkemelerin farklı kararlar vermesi ve üyelerin mağduriyetinin artmasından dolayı 15 haziran 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanın 7410 sayılı Çevre kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun çıkarıldığını, kanunun 2. Maddesi ile 1136 sayılı kooperatifler kanununa geçici 11. madde eklendiğini, kooperatif tarafından müvekkil aleyhine icra takibi açıldığını, müvekkilinin itirazı üzerine Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/562 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptaline karar verildiğini, davacının, davalı kooperatife Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borcu olmadığının tespitine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kooperatif üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak arabuluculuk görüşmesi yapılmaksızın açılan iş bu dava yasaya aykırı olduğunu, müvekkili kooperatifin unvanından anlaşılacağı üzere müvekkil kooperatif toplu konut kooperatifi olup konut imalatlarını etap etap yapmadığını, dolayısıyla davacı tarafından her ne kadar 1103 sayılı Kooperatifler Kanunun Geçici 11. Maddesi gereğince dava açıldığı belirtilmiş ise de geçici 11.madde de sayılan şartları sağlamayan davacının açtığı davanın bu yönü ile reddi gerektiğini, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.madde somut davaya uygulanma ihtimali olan bir madde ise de söz konusu düzenleme açıkça Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu kanun çerçevesinde kişi veya zümreye özgü kanun çıkartıldığını, bu düzenlemenin uygulanması durumunda kooperatif üyeleri eşit duruma gelmeyeceğini, sadece Kayseri ilinde kooperatifler ile ilgili çıkartılan kanunun bölgesel kanun görümünde olsa da münhasıran kooperatif ve kooperatif üyelerini kapsayıcı mahiyette düzenlendiğinde esasen kişiye özgü kanun mahiyetinde bir durum oluşturduğunu, geçici 11.madde ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına dahi müdahalede bulunarak kanunların geriye yürümezliği ilkesi ihlal edildiğini, Anayasanın 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin ihlalini doğurduğunu,açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.maddesinin Anayasaya aykırı olması nedeniyle iş bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Sonuç olarak; Geçici 11. Maddenin iptali nedeniyle davanın konusuz kaldığı görüşüne itibar edilmesi halinde; Geçici 11. madde uyarınca açılan davanın, iptal kararı nedeniyle konusuz kaldığına ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek, yargılama giderleri konusunda da davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre bir dağılım yapılması gerekecektir. Yapılan yargılama, sunulan delil ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasının dava şartları bakımından noksansız olduğu, davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukukî menfaati bulunduğu, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuata göre davanın yasal dayanağı olduğu, yukarıda yapılan genel açıklamalar ve emsal nitelikte kararlar gereğince davanın konusuz kaldığı ve konusuz kalan dava hakkında esasa dair bir karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Yargılama giderleri bakımından yapılan değerlendirmede; esas hakkında bir karar verilmeyen hallerde, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği fikri mahkememizce de benimsenmiş olup; Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce ve iptal edilen yasal düzenleme dayanak gösterilerek eldeki davanın açıldığı, davacının davasını dayandırdığı olguların mevcut olduğu, diğer bir deyimle iptal edilen 1163 sayılı Koop. Kanunu’nun Geçici 11. maddesindeki şartların gerçekleştiği, davacıya konutun tapuda devrinin yapılmasından sonraki dönemler için davalı … kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere borçlandırmalar yapıldığı, ilamsız icra takibi ve ardından itirazın iptali davası açıldığı, davanın, davalı … kooperatifi lehine sonuçlandığı, takibin kesinleştiği ve ilamsız olarak başlatılan icra takibinin ilâmlı icra takibine dönüştüğü, Geçici 11. madde çerçevesinde hukuksal koruma talep eden davacının yasal süresi içerisinde bu davayı açtığı ve fakat dava devam ederken davaya dayanak teşkil eden yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği, davanın bu suretle konusuz kaldığı, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu, dolayısıyla iptal edilen yasal düzenleme gereğince hukuksal koruma talep eden ve iptal edilen yasada aranan şartların eksiksiz olarak gerçekleştiği somut olay bakımından, davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekâlet ücreti taktir olunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. 1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, …”şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/734 Esas, 2023/313 Karar sayılı karar usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu ,Vaki davayı Kooperatifler Kanuna eklenen Geçici 11. Maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğunu, İş bu kanun maddesi Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup iptal kararı Resmi Gazetenin 09/03/2023 tarih ve 32127 sayılı sahifesinde yayınlandığını,He ne kadar mahkeme tarafından , Karar verilmesine yer oladığı yönünde karar tesis edilmiş ise de aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini , müvekkkili kooperatifin ne Kanun koyucudur ne de Anayasa Mahkemesi olmadığını, Dolayısıyla haksız olarak çıkartılan ve haklı olarak iptal edilen bir kanun ile alakalı olarak hiçbir kusuru bulunmayan müvekkil kooperatifin aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki ; davacının iş bu davayı açarken haklı veya haksız olduğu tespit edilmeksizin müvekkil kooperatifin külliyen haksız olduğu davacının ise davanın açılmasında haklı olduğunun kabulü ile müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti tahmili yasaya aykırı olduğunu, yine vaki davada, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına değil davanın reddine karar verilmesi gerekip yargılama gideri ve vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesi gerektiğini, dosya ile görülen menfi tespit davası mahkemenizce de onaylanan karara binaen yapılan icra takibine karşı açılmış olduğunu şu aşamada kesinleşmiş karara göre hareket eden müvekkili kooperatifin cezalandırılırcasına mahkeme gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması anayasaya aykırı olduğunu, arz ve izah edilen gerek açıklanan gerek mahkenizce dikkate alınacak nedenlerle, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/734 Esas, 2023/313 Karar sayılı dosyasından verilen kararın kaldırılmasını , davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin avukatlık ücreti ve mahkeme masrafları yönünden vermiş olduğu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu müvekkilinin yasanın öngördüğü şekilde hareket ettiğini , kooperatifin haksız olarak borç çıkarması sonucu kanuni düzenleme doğrultusunda dava açmak zorunda kaldığını , dava ve avukatlık masrafları külfetine girdiğini, anılan kanuni düzenlemenin iptal edilmesi sonucu müvekkilinin yapmış olduğu masrafların kendi üzerine kalması hukuk düzeni ile bağdaşmayacağını, nedenle yerel mahkemece yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden verilen hüküm hukuka ve adalete uygun olduğunu arz ve izah edilen sebeplerle davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının menfi tespit davasının dayanağı olan kanun hükmünün (1163 sy geçici 11. maddesi) Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararıyla iptali nedeni ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen davalının sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir ancak, işbu davanın dayanağı olarak gösterilen 1163 sy geçici 11. Maddesinin Anayasa mahkemesince iptali nedeniyle işbu davada tarafların haklılık durumu tespit edilemediğinden HMK 331/1 maddesi de nazara alınarak davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçeyle davalı istinafı yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından bu yönden düzeltilerek yeniden hüküm kurularak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/04/2023 tarih ve 2022/734 E – 2023/313 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava başında peşin olarak yatırılan 453,54-TL harçtan mahsubu ile artan 183,69-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 454,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafından yatırılan 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 20/09/2023