Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1363 E. 2023/1412 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1363
KARAR NO: 2023/1412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2023
ESAS NO: 2022/1054
KARAR NO: 2023/267
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:19/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:19/09/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2023 tarih ve 2022/1054 Esas 2023/267 Karar sayılı ilamına karşı ,taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, 24/05/2019 tarih 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı hakkında başlatıldığını, davalının borcunun olmaması gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına ilişkin 2016 yılında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1529 Esas sayılı dosyası ile kooperatif lehine sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 02/12/2021 tarih 2019/464 Esas 2021/1055 Karar sayılı gerekçeli kararı ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair karar verilmiş olup; İstinaf incelemesi sonucu Kayseri BAM 6.HD vermiş olduğu 27/10/2022 tarih ve 2276-2277 sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizce verilen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair kararın 15/06/2022 tarih ve … sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde kapsamında davacının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın yeniden bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Maddenin Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu inceleme sonucu 16/03/2023 tarih 2022/126 Esas 2023/29 Karar (Resmi Gazete 09/03/2023 tarih 32127 sayılı) sayılı kararı ile iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak; BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçe çerçevesinde anılan yasal düzenleme çerçevesinde davalının hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmekte ise de, anılan yasal düzenlemenin yargılamanın devem ettiği bir aşamada Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de gözetildiğinde, BAM kaldırma kararı çerçevesinde yeniden davalının hukuki durumunun değerlendirilmesi olanaksız olup Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkesi gözetilerek davanın açıldığı tarihteki davalının hukuki durumunun gözetilerek ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Şubat-Mart-Nisan-Mayıs 2019 aylarına ait her biri 1.654,83-TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, 07/06/2013 tarihli kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesinin hukuken davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasının yerinde olmadığı, davalının diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet ve ek maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüş olup; bilirkişi heyetinin düzenlediği ve mahkemece benimsenen kök rapor çerçevesinde davalının da aralarında bulunduğu kooperatif üyelerine dairenin endekslenmiş maliyetinden ödemelerin endekslenmiş tutarı düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken tenzilatsız ve artışsız bedelinin beyan edildiği, kök maliyete göre yapılan ek maliyet hesabının davalı gibi kooperatif üyelerine tahsis edilip ferdileştirilen konutların m² ölçümlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, konut büyüklüklerinin hesaba alınması (davacıya tahsis edilen konut 130m²’dir) ve bu suretle taksit tutarlarının belirlenmesi gerekirken davacı tarafça davalı kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü dikkate alınmaması nedeniyle aradaki farkın kaynaklandığı, bilirkişiler tarafından davacının talep edebileceği alacak tutarının hesaplanması sonucu davacı alacağının 6.619,32-TL asıl alacak (1.654,83X4 taksit), 91,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.710,72-TL olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Davacı kooperatif alacağının kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 6.619,32 TL, işlemiş faizi 91,40 TL olmak üzere toplam 6.710,72 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazlaya istemin reddine, 2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (6.710,72-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.342,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava, davacı kooperatifin 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Numaralı gündem maddesi ile çıkarılan kök maliyete ilişkin 24 taksitlik ödemenin ilk 4 taksitini konu eden kapatılan Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kooperatifçe başlatılan icra takibine karşı müvekkili tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla kooperatif tarafından açılmış itirazın iptali davası olduğunu, müvekkili davacı kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10 luk risk payını ödediğini, istinaf dilekçesi vererek davacı kooperatifle karşılıklı ibralaştığını, ilişkisini kestiğini, müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin değişik 61. Madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliğinin sona erdiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf ve istinafa cevap dilekçesinden özetle; kooperatifler kanununda kesin maliyetlerin ödeme zamanının belirtilmediğini, yerel mahkeme tarafından talep edilen bedelin niteliğinin araştırılmadığını, kooperatiflerin artan maliyetler yüzünden ek ödeme alabilmesi hakkında çok sayıda Yargıtay kararı olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadan kooperatiflerin tapusunu aldığını, ancak ortaklığı devam eden üyelerden ücret alınmaması için her yolun denendiğini, ilk olarak Anayasaya aykırı Kayseri İline özel kanun çıkarıldığını, daha sonra bu hukuka aykırılıktan dönülerek kanunun iptal edildiğini, unutulmamalıdır ki bu konudaki asıl mağdurların tapusunu almayan diğer ortaklar olduğunu, müvekkili kooperatifin temel amacının tüm üyelerinin tapularını almalarını sağladığını, bunu da sadece üyelerinden alacağının ödemelerle yapılabildiğini, yerel mahkeme ilamının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptali ile takibin devamını, takip konusu borcun usulüne göre kesinleştirildiğini, davalıya tebliğ edilmiş olan kesin maliyet ve ek maliyet hesabına dayanması ve alacak kalemlerinin likit olması nedeniyle davalıya aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 4. Fıkrasında :”(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” şeklinde düzenlenmiştir … tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükmü getirilmiştir.Mahkemece 30/03/2023 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 17.830,00-TL’dir.Her şeyden önce, somut olayda davacının davada talep ettiği dava konusu toplam alacağın 9.553,40 TL olduğu, mahkemece davanın kısmen kabulü ile takip dosyasında itirazın toplam 6.710,72- TL üzeriden iptaline,fazlaya dair istemin (2.842,68TL) reddine karar verildiği, karar tarihi itibariyle hüküm altına alınan ( kabul ve ret olunan) miktarların HMK’nin 341/2-4 maddesinde belirtilen 17.830TL’lik kesinlik (İstinaf edilebilirlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla davacı ile davalı yanın istinaf başvuru dilekçelerinin HMK’nın 341/2-4 ile 346/1 maddesi uyarınca HMK’nın 352/1-b maddesi kapsamında kesin kararın istinaf yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2023 tarih ve 2022/1054 Esas 2023/267 Kararına karşı davacı vekili ile davalı vekilinin istinafa konu ettiği ve mahkemece hüküm altına alınan dava değerinin/ kabul ver ret olunan karar miktarının karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf dilekçelerinin /başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2-4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafça yatırılmış olan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya, davalı tarafça yatırılmış olan 114,60TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 19/09/2023