Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1314 E. 2023/1271 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1314
KARAR NO: 2023/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2023
ESAS NO: 2022/791
KARAR NO: 2023/421
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:06/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:06/09/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2023 tarih ve 2022/791 Esas 2023/421 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar adına davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ödeme emri davalıya 18.05.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ödeme emrine 20.05.2022 tarihinde itiraz etmiş ve itiraz neticesinde takip durmuş olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan işbu itirazın iptali gerekmekte olduğunu, 19.12.2019 tarihinde davalı kendi adına kayıtlı bulunan şahıs ticari işletme niteliğinde olup ekte Mersis kaydı bulunan … -… isimli işletmesinin devri için davacıların, davalı ile sözlü olarak anlaşmış ve davacılar tarafından davalıya, ekte sunmuş oldukları ödeme dekontundan görüleceği üzere 29.000,00 TL internet bankacılığı ile kapora ödemesi yapmış olduklarını ancak daha sonrasında davalının ortadan yok olması ve davacılar ile de tekrardan muhatap olmaktan kaçınması üzerine devir gerçekleşememiş olduğunu, devir gerçekleşmediği halde davalı davacılardan almış olduğu kapora ücretini iade etmemiş olduğunu, TBK m.177 hükmüne göre ” Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” Buna göre sözleşmeden cayılsa dahi alınan kaporanın iade edilmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca iddia ve talepleri doğrultusunda olan birçok emsal Yargıtay kararları bulunmakta olduğunu, bu kapsamda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2016/23841 K. 2019/6082 T. 13.5.2019 tarihli kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2016/2288 K. 2017/12263 T. 20.9.2017 tarihli kararının dikkate alınması gerektiğini, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “….davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacı … tarafından davalıya, davacı … adına … için denilerek 19/12/2019 tarihli … Bankasına ait dekont ile gönderildiği anlaşılan 29.000 TL paranın işletme devrinin yapılmaması nedeni ile iadesi amacı ile başlatılan takipten kaynaklı davacıların haklılık durumunun tespiti için deliller toplanmış, her ne kadar davalı defterlerinde söz konusu ödemeye ilişkin kayıt yok ise de, davalı asilin Mahkememizin 18/01/2023 tarihli celsesinde takip konusu ödemeyi aldığını ve işletme devrinin olmadığını kabul etmesi ile birlikte işletme devrinin olmadığının gelen Ankara Ticaret Odasının yazı cevabı ile de anlaşılması sonucu, işletme devri amacı ile verilen paranın gereğinin yerine getirilmediği ve işletmenin resmi kayıtlara göre davalı adına olduğu anlaşıldığından davacı tarafın davasında haklı olduğu değerlendirilmiş, davalının işlem gereğini yerine getirmemesi ile davacıların faiz talebi de yerinde görülmüş, 09/03/2023 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınmış ve böylece DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 29.000 TL asıl alacak ile 7.860,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.860,79 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak bedeli olan 36.860,79 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 29.000 TL asıl alacak ile 7.860,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.860,79 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine…” dair hüküm kurulmuştur.İşbu kararı davalı vekili süresi içinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf talep dilekçesinden özetle; Davacılar adına davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ödeme emri davalıya 18.05.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ödeme emrine 20.05.2022 tarihinde itiraz etmiş ve itiraz neticesinde takip durmuş olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan işbu itirazın iptali gerekmekte olduğunu, 19.12.2019 tarihinde davalı kendi adına kayıtlı bulunan şahıs ticari işletme niteliğinde olup ekte Mersis kaydı bulunan … -… isimli işletmesinin devri için davacıların, davalı ile sözlü olarak anlaşıldığını, davacılar tarafından davalıya sunulan ödeme dekontundan görüleceği üzere 29.000,00 TL internet bankacılığı ile kapora ödemesi yapmış otduklarını ancak daha sonrasında davalının ortadan yok olması ve davacılar ile de tekrardan muhatap olmaktan kaçınması üzerine devir gerçekleşememiş olduğunu, devir gerçekleşmediği halde davalı davacılardan almış olduğu kapora ücretini iade etmemiş olduğunu, hüküm kurulurken müvekkilin samimi beyanlarda bulunulduğunu, parayı kendisinin almadığını, böyle bir ticari anlaşmadan haberinin olmadığını, anlaşmayı yapan kişinin ülkeden kaçtığını, müvekkilin bu konuyla bir ilgisinin olmadığını davanın da bildiğini, müvekkilin yüzünü dahi bilmediklerini, anlaşmanın yapıldığı Ankara ilinde tarihlere bakıldığında müvekkilin Kayseri ilinde otobüs şoförlüğü yaptığını, anlaşmaya dair ilgi ve alakasının olmadığını belirtmesine rağmen mahkemece verilen kararda müvekkilin beyanının aksine sanki müvekkil söylemiş gibi “Mahkememizin 18/01/2023 tarihli celsesinde takip konusu ödemeyi aldığını” denilmek suretiyle davanın kabulüne karar verildiğini, hatta bir de kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, yerel mahkemenin kararını kabul etmediklerini, süresinde istinaf yoluna başvurduklarını, müvekkil davacıyı huzura davet etmiş, delil sunmak istediğini, ama süre geçtiği için kabul edilmediğini, parayı alan kişi duruşmaya tanık olacağını söylediğini ama kabul edilmediğini, banka dekontun araştırılmasını istemiş ki parayı çekenin … olduğu ortaya çıksın diye kabul edilmediğini, başta alınan paranın kapora olduğu ancak vazgeçilirse cezai bedel olacağı yönünde anlaşmada bulunan polis adli kişi tanık olacak denilmesine rağmen tanıklığının kabul edilmediğini, verilen kararın hukuka, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğu, istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/791 E, 2023/421 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf cevap dilekçesinden özetle; 19.12.2019 tarihinde davalı kendi adına kayıtlı bulunan şahıs ticari işletme niteliğinde olduğunu, Mersis kaydı bulunan … -… isimli işletmesinin devri için müvekkiller davalı ile sözlü olarak anlaştıklarını, davacılar tarafından davalıya, 29.000,00 TL internet bankacılığı ile kapora ödemesi yapıldığını, ancak daha sonrasında davalının ortadan yok olması ve müvekkiller ile de tekrardan muhatap olmaktan kaçınması üzerine devir gerçekleşmediğini, devir gerçekleşmediği halde davalı müvekkillerden almış olduğu kapora ücretini iade etmediklerini, davalının bu aşamaya kadar da müvekkillere kapora bedelini ödeme konusunda direndiğini, asılsız beyanlar dışında yapılan görüşmeye ilişkin herhangi bir somut delil de bulunmadığını, davalı tarafın ticari defterlerinde bu paranın alındığına dair hiçbir kaydın bulunmaması davalının bu bedeli müvekkile iade etmemesinin haklı bir gerekçesi olamayacağının açık olduğunu, sonuç olarak davalının hesabına bu paranın işletme için gönderilmiş banka kayıtları ile sabit olduğunu, ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olup davalı tarafın istinaf başvuru dilekçesindeki itirazların hukuki dayanağı bulunmayan mesnetsiz itirazlar olması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun reddini, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddini, yargılama, istinaf giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin feshinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, … Bankasına ait 19.12.20219 tarihli dekonta yer alan kayıtlara ve davalının duruşmadaki beyanlarına, ilk derece mahkemesinin raporları/ delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilince yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşın davalı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen nedenlerle, davalı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2023 tarih ve 2022/791 Esas 2023/421 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 2.517,96TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 630,00 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.887,96TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 06/09/2023