Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1258 E. 2023/1205 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1258
KARAR NO: 2023/1205
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2023/150 D.İş
KARAR NO: 2023/151 D.İş
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 03/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/07/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 12/05/2023 tarih ve 2023/150 D.İşE. sayılı 2023/151 D.İş kararına karşı süresi içinde talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Talep eden vekilinin ibraz ettiği talep dilekçesinden özetle: … ve … arasında karı-koca ilişkisinin olduğunu, …’ın, müvekkilinin tek kardeşi olup kendisinin sadece ev hanımı olduğunu, …’ın ise uzunca süre müvekkilinin babasından bu yana devam eden ve aile şirketi olan …’nin müdürü olarak görev yaptığını, …’ın … ile evlenmeden önce herhangi bir malvarlığı bulunmadığını, … ile müvekkilinin, babalarından ve annelerinden kalan bahse konu şirkette pay sahibi olduklarını, dilekçe ekinde sundukları 04.09.2020 tarihli ve 10153 sayılı ticaret sicil kaydında görüleceği üzere müvekkilinin babası … ‘ın vefat etmesinden sonra murislerine ait hisselerin veraseten hisse devri kararı ile hisselerin paylar oranında müvekkilinin de içinde bulunduğu hissedarlara devredildiğini, aynı sicil kaydında ise muris … ile …’ın müdürlük görevleri sona erdiğini ve sadece müvekkili …’ın şirketin temsile yetkili müdürü olduğunu, müvekkilin aynı zamanda … Devlet Hastanesi nezdinde çalışan bir doktor olduğunu, bunun üzerine ise … ve … tarafından müvekkiline “Sen devlet memurusun, hisseler sana sıkıntı çıkarır memuriyetine zarar verir, sen hisseleri şimdilik …’a devret, emekli olunca geri alırsın.” minvalinde telkinlerde bulunduklarını, müvekkilinin de memuriyetine zeval gelmemesi için ve bu kişilere olan güveni nedeniyle hisselerini kardeşi …’a hiçbir bedel almadan devrettiğini ve müdürlük görevinden çekildiğini, aynı zamanda muris annenin de vefat ettiğinde yine müvekkiline veraseten hisse devri olacağı için muris anne hayatta iken hisselerinin tamamının … ‘e muvazaalı şekilde hiçbir bedel almadan devrettiğini, haliyle şirketin müdürü ve tek yetkilisinin … olduğunu, …’ın, şirketin tek yetkilisi olduğunu, 2021 yılında şirket adına kayıtlı 30’dan fazla taşınmaz mevcut iken bu taşınmazların neredeyse tamamının satılarak paraya çevrildiğini, bu kazanımlardan müvekkiline hiç pay verilmediğini, mevcut durumda müvekkilinin şirket üzerindeki hisse oranının %50 olup yapılan satışlardan müvekkile hiçbir şekilde pay verilmediğini, gelinen noktada şirket adına kayıtlı taşınmazların değerinin yaklaşık 400.000,00-TL civarlarında olup, tedbir konulmaması halinde mevcut taşınmazların da paraya çevrilerek şirketin tamamen boşaltılmasının muhtemel olduğundan dolayı taktiren teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise %15 üzerinden teminat ile şirket ve şahıslar adına kayıtlı malvarlıklara ihtiyati tedbir konulmasını, … şirketin hisselerine ve mal varlığına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasını, söz konusu şirketin malvarlıklarının bir çoğunun muvazaalı şekilde satılarak paraya çevrilmesi ve halihazırda bu bedellerin şirketin değil … ile …’ın şahsi hesaplarında bulunması nedeniyle bu kişilerin de şahsi banka hesaplarına ve malvarlıklarına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…somut talep nedeniyle dosya kapsamı itibarı ile ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmadığı, talep edenin dilekçesinde yazılı hususların yargılamayı gerektirdiği değerlendirilmekle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı talep eden vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Talep eden vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil lehine … (MERSİS No: …) hisselerine ve mal varlığına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulması, söz konusu şirketin malvarlıklarının bir çoğunun muvazaalı şekilde satılarak paraya çevrilmesi ve halihazırda bu bedellerin şirketin değil … ile …’ın şahsi hesaplarında bulunması nedeniyle bu kişilerin de şahsi banka hesaplarına ve malvarlıklarına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulması talebiyle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine başvurulduğunu, Ancak söz konusu talep hakkında “…somut talep nedeniyle dosya kapsamı itibariyle ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmadığı, talep edenin dilekçesinde yazılı hususların yargılamayı gerektirdiği değerlendirilmekle ihtiyati tedbir talebinin reddine” kararı verildiğini, … ve … arasında karı-koca ilişkisinin mevcut olduğunu, … ise uzunca süre müvekkilin babasından bu yana devam eden ve aile şirketi olan …’nin (MERSİS No: …) müdürü olarak görev yaptığını, …’ın … ile evlenmeden önce herhangi bir malvarlığı bulunmadığı gibi geçimini bahse konu aile şirketi ile elde ettiğini, hatta bu şirketten emekli olduğunu, … ile müvekkil, babalarından ve annelerinden kalan bahse konu şirkette pay sahibi olduklarını, müvekkilin babası … ‘ın vefat etmesinden sonra murise ait hisseler veraseten hisse devri kararı ile hisseler paylar oranında müvekkilinde içinde bulunduğu hissedarlara devrettiğini, muris … ile …’ın müdürlük görevleri sona erdiğini ve sadece müvekkil … şirketin temsile yetkili müdürü olduğunu, müvekkilin aynı zamanda … Devlet Hastanesi nezdinde çalışan bir doktor olduğunu, müvekkilin memuriyetine zeval gelmemesi için ve bu kişilere olan güveni nedeniyle hisselerini kardeşi …’a hiçbir bedel almadan devrettiğini ve müdürlük görevinden çekildiğini, aynı zamanda muris anne de vefat ettiğinde yine müvekkile veraseten hisse devri olacağı için muris anne hayatta iken hisselerinin tamamını … ‘e muvazaalı şekilde hiçbir bedel almadan devrettiğini, müvekkilin kendisine ait hissesini kardeşi …’a emaneten devrettikten sonra resmiyette olmasa da fiiliyatta ortak olduğu aile şirketine ait borçları doktorluk mesleğinden kazandığı parayla ve kendi adına kayıtlı banka hesabından ödemeye devam ettiğini, aynı zamanda şirkete ait market gelirleri markette çalışan olan ve …’ın oğlu olan … tarafından müvekkilin hesabına “markette biriken para” açıklaması ile gönderdiğini, Karşı taraf …, şirketin tek yetkilisi olduğu 2021 yılında şirket adına kayıtlı 30’dan fazla taşınmaz mevcut iken bu taşınmazların neredeyse tamamı satılarak paraya çevirdiğini, bu kazanımlardan müvekkile hiç pay verilmediğini, mevcut durumda müvekkili tek kardeşi bulunması ve anne ile babanın vefat etmiş olması dikkate alındığında müvekkilin şirket üzerindeki hisse oranı %50 olup yapılan satışlardan müvekkile hiçbir şekilde pay verilmediğini, haricen öğrenilen bilgilere göre şirket adına kayıtlı değeri oldukça az bir veya iki taşınmaz kaldığını, şirketin neredeyse tamamı boşaltıldığını, gelinen noktada şirket adına kayıtlı taşınmazların değeri yaklaşık 400.000,00-tl civarlarında olup, tedbir konulmaması halinde mevcut taşınmazların da paraya çevrilerek şirketin tamamen boşaltılması kuvvetle muhtemel olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyetleri süresince gerek şirket hisselerinin gerekse şirkete ait mal varlıklarının üçüncü kişilere devrini ve müvekkilin hak kaybına uğramasını engellemek amacıyla şirket hisselerine ve şirket adına kayıtlı taşınır/taşınmazlara, şirket adına kayıtlı banka hesaplarına da ihtiyati tedbir konulması da ilk derece mahkemesinden talep edildiğini, …’ın şirketteki temsil görevi 04.09.2020 tarihli ve 10153 sayılı ticaret sicil kaydında yer aldığı üzere 18.08.2020 tarihli genel kurul kararı ile sonlamış olmasına rağmen şirketin yetkilisi gibi 21.12.2022 tarihli satış sözleşmesi yapıldığını, ayrıca şirket adına kayıtlı taşınmazların satılması ile elde edilen para ile de Yapılan bu işlemler karşı tarafın birlikte hareket ederek müvekkili dolandırdığını açıkça destekler niteliktedir. Bu nedenle … ve … hakkında güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırılıcık suçundan Yeşilhisar Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, ayrıca …’ın eski imza sirküsü ile tapuda işlem yapması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan da yine Yeşilhisar Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, diğer taraftan karşı taraf şirketin mal varlıklarını satarak şirketi boşaltmakla yetinmemiş ayrıca birde müvekkile ait kişisel ve aile eşyalarını da çalarak hırsızlık suçunu işlediklerini. bu hususta Yeşilhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/161 Soruşturma numaralı dosya üzerinden şüpheliler hakkında iddianame düzenlenerek Yeşilhisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2023/101 Esas sayılı dosyası ile kovuşturmaya başlanıldığını, müvekkilin kardeşi olan … ‘in ev hanımı olması ve şirketi idare etme becerisinin olmaması, kendisine hisse devri yapılmasının asıl sebebinin müvekkilin memur olması, müvekkil tarafından kardeşe hisse devri yapıldıktan sonra şirkete ait senet ve diğer borçların müvekkil hesabından ödenmeye devam etmesi, kardeşin hisse zilyetliğinin devri amacı (bir süreliğine muhafaza etmek) dışında tasarrufta bulunarak şirket mal varlıklarının büyük bir kısmını paraya çevirdiğini ve dahi müvekkile hiçbir pay vermediğini, müvekkile ait kişisel ve ailevi eşyaların karşı taraf tarafından çalınması ve bu konuda iddianame düzenlendiğini, …’ın geçmişte kendisine verilen müdürlük yetki süresinin bitmesine rağmen şirkete ait taşınmaz için sözleşme yapması bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafımızca inançlı temlik sebebiyle hisse devrinin iptali ve tazminat davası açılması için gerekli hazırlıklara başlanmış olup işbu davamız açılıncaya kadar şirket hisseleri ve şirkete ait malvarlığı ile şirketin tek yetkilisi olan …’ın şahsi malvarlıklarına (şirketin tek yetkilisi olması ve satılan taşınmazlar bedelinin şahsi hesabında tutulması nedeniyle) ve arka planda tüm tasarrufları gerçekleştiren …’ın şahsi malvarlıkları (işlemleri yapan kişi olması ve şirketin tek yetkisi … olması nedeniyle taşınmaz bedellerinin şahsi hesapta tutulması nedeniyle) üzerine HMK m.389-390 gereği ihtiyati tedbir konulması ilk derece mahkemesinden talep ettiklerini, istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2023/150 E. 2023/151 K. sayılı Değişik İş kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasını ve talep doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Talep (D.İş dosyası üzerinden), … (MERSİS No: …) şirketin hisselerine ve mal varlığına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına, Söz konusu şirketin malvarlıklarının bir çoğunun muvazaalı şekilde satılarak paraya çevrilmesi ve halihazırda bu bedellerin şirketin değil … ile …’ın şahsi hesaplarında bulunması nedeniyle bu kişilerin de şahsi banka hesaplarına ve malvarlıklarına üçüncü kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tasarruf yetkisini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesine ilişkindir.Mahkeme, 12/05/2023 tarihli, 2023/151 D.İş karar sayılı gerekçeli kararı ile HMK’nın 389 vd. Maddesi gereğince koşullarının bulunmaması nedeniyle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili işbu kararı süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli kararda yazılı açıklamalar ile mevcut dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; D.İş dosyası üzerinden istenen işbu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK’nın 389 vd. Maddeleri gereğince aranan gerekli ve ayrıca yaklaşık ispata dair yeterli koşulların mevcut dosya kapsamına göre bulunmadığından söz konusu nitelikteki ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenler ile mahkemece verilen ve istinaf edilen gerekçeli kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ve mevcut dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 12/05/2023 tarih ve 2023/150 E. Sayılı,2023/151 D.İş karar sayılı kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/07/2023