Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1161 E. 2023/1196 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1161
KARAR NO: 2023/1196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2023
ESAS NO: 2022/1290
KARAR NO: 2023/332
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit ve istirdat
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/06/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/04/2023 tarih ve 2022/1290 E – 2023/332 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının davalı …’nin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin etaplar halinde inşaat yaparak konutları teslim ettiğini, tapusunu teslim aldıktan sonra kendisine davalı kooperatif tarafından haksız yere borç çıkartıldığını ve Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, Resmi Gazetenin 15/06/2022 tarihli 31867 yevmiye sayısı ile ilan edilen ve yürürlüğe giren 7410 Sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11.madde ile “…inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, terkin edilmemiş olması, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanmış olması halinde konutun tapu devrinin yapılmasında sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.” şeklinde düzenlemenin yapıldığını, davalı kooperatif de etaplar halinde konutlarını yapıp kesin maliyet bedeli çıkarıp üyelerine tebliğ ettiğini ve kesin maliyet bedelini ödeyen üyelere ise tapu devri yapılmış olup bu sebeple yasa kapsamında davacının davalı kooperatife borcunun bulunmadığının tespitine, ödeme yapılan kısımlar için istirdat , devam eden takipler açısından ise menfi tespit taleplerinin kabulüne, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri İlinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet göstermekte olduğunu, davacının kooperatifin üyesi olduğunu, dava konusu Genel Kurul Kararı 15/05/2022 tarihinde alındığını, davaya dayanak yapılan yasa değişikliğinin ise 15/06/2022 tarihinde yürürlüğe girdiğini, genel kurul kararında üyelerden ödeme alınmasına karar verilmiş ise de kooperatif üyelerinden herhangi bir ödeme alınmadığını ve bu konuda icra takibi başlatılmadığını, Kooperatif Kanunu Geçici 11.maddenin yalnızca Kayseri İline özgü düzenlenmiş kanun hükmünün hukuka aykırı oluğunu, mahkemece somut norm denetimi itiraz yolunun uygulanmasının gerektiğini, dava konusu kanun maddesinin yalnızca Kayseri İlinde bulunan kooperatifleri kapsayacak şekilde çıktığından Anayasanın 10. Maddesinde belirtilen “yasa önünde eşitlik ilkesi”ne aykırı olduğunu, ilgili kanun maddesi hakkında somut norm denetimi yoluna başvurulmasının gerektiğini, somut norm denetimi, bir mahkemede görülmekte olan davanın karara bağlanmasının, o davada kullanılacak kanun hükmünün anayasaya uygun olup olmamasına bağlı olması halinde yapılın denetim olduğunu, müflis kooperatifin inşaatları etaplar halinde yapmadığını, ilgili kanun maddesi … hakkında uygulanamayacağını, Kayseri İline özgü çıkartılan bu kanun maddesinde; Anayasaya aykırılığın açıkça ortada olduğunu, geçici 11. Madde hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını, Anayasa Mahkemesi kararı gelene kadar bekletici mesele yapılmasını, kooperatifte etaplar uygulamasının olmadığının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından dolayı haricen ödenen miktarın iadesi ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Somut olayda; Davacı tarafından davalı …nin aleyhine kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet nedeniyle Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasından dolayı fazladan ödenen 21.000,00-TL’nin iadesi ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmış olup, Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamı toplanan deliller bilirlikte değerlendirildiğinde, 15/06/2022 tarih ve 318677 sayılı Resmi Gazetede de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre ve Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun’un 2. Maddesi ile 1163 sayılı kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olup, bu durumda uyuşmazlığın Yargıtay son içtihadı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir. Bütün etaplar bitip dairelerin tamamı teslim edildiğinde yeniden kesin hesap yapılabilir, fakat davacı taraf icra takibine zamanında itirazını yapmamıştır. Bu durumda bütün etaplar bitip dairelerin tamamı teslim edilip, kooperatif tasfiyeye girmeden davacı tarafın menfi tespit davası açamayacağı, işbu eldeki dava erken açılmış bir davadır. Davacının sadece tapuyu devretmesi yetmeyip ayrıca kooperatif üyelik devrini de yapması ve genel kurulda onaylanması gerektiği de dikkate alınarak, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.-Davanın REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1290 Esas, 2023/332 Karar ve 18/04/2023 tarihli mahkeme ilamına kabul etmedikleri, Usul ve yasaya aykırı olduğunu Yerel mahkemece verilen davanın reddi kararını kabul etmediklerini , müvekkil tarafından açılan dava 15.06.2022 tarihli 31867 sayılı Resmi Gazete’de Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2.maddesinde Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11.madde kapsamında açılmış bir dava olduğunu İlgili Kanun, anayasa mahkemesi tarafından iptal edildiğini, kanunun çıkarılmasında ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinde müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, Bu nedenle müvekkilin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması hukuka aykırı olduğunu, açılan davanın sayın mahkeme tarafından 15.06.2022 tarihli 31867 sayılı Resmi Gazete’de Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2.maddesinde Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11.madde kapsamında açıldığı yerel mahkeme gerekçesinde açıkça söylenmesine rağmen davanın reddine karar verilmesi usule ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hiçbir husus değerlendirilmeden ve gerekli inceleme yapılmadan yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu mahkeme tarafından eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini Müvekkili ile davalı arasında 28/12/2011 tarihinde imzalanan konut kesin maliyet hesabı ibra sözleşmesi gereği müvekkil tarafından davalıya 33,8637,96 TL ödeyerek karşılıklı olarak ibralaştıklarını ve davalı tarafından üzerinde çift imza barındıran ibra sözleşmesinin müvekkiline teslim edildiğini, Kooperatif tarafından, müvekkilinin konutu devrettiği bilinmesine rağmen müvekkilinin üyeliğinin silinmesi noktasında hiçbir işlem yapılmadığını, Müvekkilinin kooperatiften ilişiğinin kesilmemiş olması sebebi ile yıllar önce ucuz bir rakama devrettiği konutun sürekli borcunu ödemek zorunda kaldığını, Müvekkilin yıllar önce satmış olduğu bir konut nedeniyle daha fazla mağdur olmaması adına müvekkilinin, davalı kooperatife hiçbir borcu bulunmadığının ve davalı tarafından, müvekkilden hiçbir ücret talep edilemeyeceğinin sayın mahkemece tespit edilmesini talep ettiklerini, davalı tarafından, müvekkil hiçbir kooperatif genel kuruluna çağrılmamakta ve haberdar edilmediğini, davalı kooperatifin hiçbir kararında söz hakkı bulunmayan müvekkil, yalnızca kooperatifin borçlarından sorumlu tutulduğunu , haklarda ve borçlarda eşitlik ilkesi gereği davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğunu, yerel mahkeme gerekçesinde “davacı taraf icra takibine zamanında itirazını yapmadığı.” şeklinde bir gerekçe öne sürüldüğünü, İlgili icra takibine zamanında itiraz yapıldığını, dosya borcunun arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödendiğini açıkça dava dilekçesinde belirtilmiş olmasına rağmen icra takibine zamanında itiraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi yerel mahkemece eksik inceleme yapıldığının en açık kanıtı olduğunu, Bu nedenle de yerel mahkeme ilamının ortadan kaldırılması gerektiğini arz ve izah olunan nedenler ve sayın heyetiniz tarafından resen gözönünde bulundurulacak sebeplerden dolayı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1290 Esas, 2023/332 Karar ve 18/04/2023 tarihli mahkeme ilamının ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini öncelikle talep ettiklerini . Sayın başkanlığınız aksi kanaatte ise açılan dava 15.06.2022 tarihli 31867 sayılı Resmi Gazete’de Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2.maddesinde Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11.madde kapsamında açılmış bir dava olup ilgili kanun maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı bulunduğunu, İptal kararında müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını dava değerinin de düşük olması göz önünde bulundurularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi ve Karar Verilmesine Yer Olmadığına yönelik karar verilmesi gerektiğini, Kaldı ki eldeki dava ön inceleme aşamasında karara çıkmış olduğundan yerel mahkeme tarafından işbu hususun da değerlendirilmediğini açıklanan nedenler ve dosya kapsamında re’sen tespit edilecek sebeplerden ötürü; kanuna, usule ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1290 Esas, 2023/332 Karar ve 18/04/2023 tarihli kararının müvekkil lehine ortadan kaldırılmasına ve öncelikle davanın kabulüne, aksi kanaatte karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, menfi tespit tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş bu dava ile davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ayrıca kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile davacı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında kooperatife olan borcu nedeni ile ödenen paranın istirdadının talep edildiği, ilk derece mahkemesince yerinde olmayan gerekçe ile borçlu olmadığına yönelik menfi tespit ve istirdat talebinin erken açılan dava nedeni ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının sadece kendisi adına ferdileştirilen taşınmazın mülkiyetinin tapuda dava dışı üçüncü kişiye devredilmesinin üyeliğinin sonlanması için yeterli olmayıp, kooperatif üyelik devrinin de yapılması ve genel kurulda onaylanması gerektiği gerekçesi ile kooperatif üyeliğinin sonlandığının tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Borcun bulunmadığına yönelik menfi tespit talebi yönünden davacı aleyhine dava tarihinden önce başlatılan icra takibi bulunmadığı gibi herhangi bir bir miktarın üyelik kapsamında davacıdan talep edildiğine dair dosya kapsamında yer alan bilgi ve beyanlarla ve davacı tarafından dosyasına sunulan başka delillerle ispat edilememiştir. Bu halde belirtilen talep yönünden dava tarihi itibariyle davacının güncel hukuki yararı bulunmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekecektir.İcra takibi yolu ile dava tarihinden önce 2020 yılında davacı tarafından davalı kooperatife ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. İstinafa konu edilen iş bu dava 14/12/2022 tarihinde açıldığı görülmekle İİK’nun 72/7 maddesi kapsamında bir yıllık hak düşürücü sürede dava edilmeyen istirdat talebinin de belirtilen gerekçe ile reddine karar vermek gerekecektir.
Tüm açıklanan nedenlerle sonuç itibariyle mahkemece davacı taleplerinin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik ve yasaya aykırılık bulunmamakla birlikte yerinde olmayan gerekçe ile red hükmü kurulmuş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçeyle davacı istinafı yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından kararın gerekçe yönünden yukarıdaki gibi düzeltilerek yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/04/2023 tarih ve 2022/1290 E – 2023/332 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçe kısmı Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 70,80-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 109,10-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine AAÜT 13/2. Maddesi uyarınca 100,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf posta gideri ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına ,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023