Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1151 E. 2023/1177 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1151
KARAR NO: 2023/1177
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2023
ESAS NO: 2022/326
KARAR NO: 2023/31
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 20/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin sigorta acenteliği yaptığını, davalının talebi üzerine … poliçe numaralı, 01/07/2021- 0107/2022 tarihli bir adet inşaat tüm riskler sigorta poliçesi düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, poliçe bedeli olarak toplam 47.989,62-TL olup bu bedelin 13/08/2021 tarihinden başlamak üzere 8 ayda 8 eşit taksit olmak üzere kredi kartından mail order sistemi ile blokesiz olarak ödeneceği hususunda tarafların anlaştıklarını, daha sonra taksit sayısının 10′ a çıkarıldığını, davalının borcunu ödemediğini ve yanlış kart bilgisi verdiğini, doğru kart bilgisi vereceğini söylediğini ve daha sonra telefonlara bakmadığını, müvekkilinin ödemelerin yapılmaması durumunda poliçenin iptal edileceğini bildirdiğini ve bu hususta noter yoluyla ihtarda bulunulduğunu, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, poliçenin kısmi iptal zeyilnamesi ile sigorta poliçesinin iptal edildiğini, daha sonra davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğin ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, tüm bu sebeplerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Bu açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacının davalı hesabına sigorta poliçesi düzenleyerek ve poliçeden kaynaklı prim borçlarını davalı yararına ödeyerek vekaletsiz iş gördüğünden bahisle bu davayı açmış, gerçek vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde görülen işin davalıyı bir takım rizikolardan koruyan muhtelif sorumluluk sigorta sözleşmesi ve poliçesi olduğu, teminatın üçüncü kişilere karşı sorumluluk doğurduğunu ileri sürmüş olup; TBM m 509 uyarınca davalı iş sahibinin masrafları ödeme borcu bulunduğunu, prim tahsilatlarının takibe konulduğunu ve bu suretle başlatmış olduğu icra takibinin haklı olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürmüş ise de, davacının dava dilekçesinde bildirdiği … numaralı poliçede, sigorta ettirenin (lehtarın) davacının ileri sürdüğü üzere davalı şirket olduğu ve fakat bu sigorta sözleşmesinin ve poliçenin düzenlenmesine aracılık eden sigorta acentesinin davacı olmayıp, dava dışı … Ltd. Şti. olduğu anlaşılmakla, davacının aracılık etmediği poliçe kapsamında gerçek vekaletsiz hükümleri uyarınca hak sahibi olmadığı anlaşılmakla davanın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkile ait acentelik ilk kuruluş esnasında şahıs işletmesi olarak kurulduğunu, ticaret sicilde … Aracılık Hizmetleri olarak tescil edildiğini, 21.02.2022 tarihinde nevi (tür) değişikliğine giderek … Ltd.Şti. Olarak tüzel kişilik kazandığını, bu süreç içerisinde … imza yetkili işveren ve acenta müdürü olarak devam ettiğini ve hala devam ettiğini, şahıs işletmesi kuruluş esnasında uygunluk esaslarına göre verilen acenta levha kayıt belgesi numarası aynı şekilde hem şahıs işletmesinde hem de tüzel kişilik olduğunda değişmeden devam ettiğini, sadece ünvan değişikliği olduğunu, … A.Ş. Nezdinde de çalışma partaj numarası … olarak değişmeden devam ettiğini, … tarafından dosyaya gönderilen poliçede poliçeyi düzenleyen tarafın …Ltd.Şti. olduğu görünmekte ise de poliçe ilk olarak müvekkil … tarafından düzenlendiğini, daha sonra 21.02.2022 tarihli ekte sunulan Ticaret Sicil Gazetesinden de görüleceği üzere aynı acenta limited şirket olarak tescil edildiğini, sigorta şirketi poliçeyi aynı numara ve aynı tarihle acenta ismini değiştirerek tekrar düzenlediğini ve mahkeme dosyasına sonradan düzenlenen poliçeyi gönderdiğini, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/329 E sayılı dosyasına sunulan ve aynı tarihte davalı şirkete düzenlenen İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi de müvekkil tarafından düzenlendiğini, işbu dosya 2022/781 K sayısı ile karara çıktığını ve kesinleştiğini, Yerel Mahkeme, duruşma esnasında tüm ısrarlarımıza rağmen sigorta şirketine, yanlışlığın düzeltilmesi ve ilk yapılan poliçenin dosyaya gönderilmesi için tekrar müzekkere yazılması talebimize kulak tıkadığını ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verdiğini, oysa ki dava konusu poliçenin zeyilnamesi dosyaya sunulmuş olup zeyilnamede de müvekkilin ismi göründüğünü, yani ortada bir hata ve eksik inceleme olduğu aşikarken yerel mahkeme ilk celsede davanın reddi yoluna gittiğini, gerekli ve tam inceleme yapılarak poliçenin ilk hali sigorta şirketinden talep edildiği ve ekte sunulan Ticaret Sicil gazetesi de dikkate alındığında müvekkil davacının iptal edilen poliçeyi düzenleyen acenta olduğu ortaya çıkacağını, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/326 E, 2023/31 K sayılı kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı acentenin davalı sigorta ettiren için düzenlediği sigorta sözleşmesi bedelinin kısmen tahsili istemi ile başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.10.903,47 TL tarındaki poliçe bedelinin tahsili amacıyla itirazın iptali davası açıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine kararı verildiği görülmüştür. Davacı işbu kararı istinaf etttiğinden istinaf edilen karar miktarının/dava değerinin 10.903,47 TL olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.”
Mahkemece 19/01/2023 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 17.830,00 TL’dir.
Davacı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen karara ilişkin dava değerinin ise 10.903,47 TL’ye ilişkin olduğu görülmüş olup HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 (onyedibinsekizyüzotuz) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükme ve 352. madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (T.C.YARGITAY 20.Hukuk Dairesi’nin 2017/5341 E – 2019/127 K sayılı emsal kararı da aynı yöndedir.)
HMK 352/1-b maddesine göre kesin olan kararların istinafı halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairesince ön incelemede öncelikle gerekli karar verilir.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf ettiği karara ilişkin dava değerinin/miktarının kesinlik (istinaf edilebilme) sınırının altında olması nedeniyle kesin sayılan kararla ilgili işbu istinaf dilekçesinin/talebinin HMK 341/2 ve HMK 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacının peşin yatırdığı 179,90 istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/3.maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 19/06/2023