Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1106 E. 2023/1077 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1106
KARAR NO: 2023/1077
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2023/330
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/06/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 11/04/2023 tarih ve 2023/330 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: Davacı …’un davalı …’in şirketi olan …’nin %50 şirket ortağı olduğunu, davacı ile davalı tarafından idare edilmekte olan şirkette temsile ve imzaya münferiden yetkili müdür olduklarını, davalının … bünyesine 2013 yılında dahil olduğunu, şirket payını artırarak 2020 yılında %50 pay sahibi olduğunu, davalı ile şirketin muhasebe biriminde çalışan ve davalının kardeşi olan … ‘in şirketin kaynaklarını davacının rızası olmadan maddi menfaatler elde ettiğini, şirket kaynaklarını yüksek meblağlarda haksız kazanç ve maddi menfaat elde etmek suretiyle şirketin zarara uğratılmasına neden olduğundan bahisle davalı ve şirket muhasebecisi hakkında güveni kötüye kullanma suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve 2022/78263 Soruşturma dosyasının açıldığını, davalının şirket hesaplarından Türk lirası ve döviz cinsinden müşteri çeki olarak kambiyo senetlerinden davalı hesabına paraların aktarıldığını, şirketin kredi kartlarından yüksek miktarda şahsi harcamalar yapıldığını, şirketin iş karşılığı ödeme olarak aldığı … model … marka … plaka sayılı aracını davalının adına devir ve tescil ettirildiğini, bahsi geçen araç ile davalının eşine ait şahsi aracın yakıtlarının şirketin akaryakıt otomatik ödeme sistemine tanımlanması suretiyle yakık masraf şirkete yüklendiğini edindiği bu haksız kazançlar ile çeşitli taşınmazlar edindiği haksız kazançlarla kusurlu fiiller neticesinde davalının müdürlük vazifesini kanuna ve şirket esas sözleşmesine aykırı yürüttüğünün tespit edilerek davalının …ndeki yönetim haklarının ve temsil yetkilerinin tedbiren kaldırılmasını, davalının müdürlük yetkisinin dava süresince ihtiyati tedbir mahiyetinde ve nihayet mahkeme hükmüyle kaldırılması yönünde ve dava süresince davalının son 5 yıl içinde şirket malvarlığından şirket ve davacı aleyhine haksızca elde ettiği taşınır ve taşınmaz malvarlığı değerleri üzerine 3. Kişilere satış ve devre engel olacak şekilde ayrı ayrı ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı … şirket müdürünün tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki tüm hak ve alacaklara ve buna benzer diğer malvarlığı unsurları üzerine HMK m.392/f.1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, HMK madde 389 gereği dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, davalıya ait malvarlığı bizatihi dava konusu olmadığından bu talebin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklandığı üzere; -Davacının ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/330 Esas sayılı dosyasının 11/04/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir hususunda; dava süresince davalının şirketin müdürlüğünü sürdürmesinden dağacak zararların telafisinin mümkün olamayabileceği ve yargılama sürecinde yeni zararlar meydana getirmemesini, bilhassa son 5 yıl içinde şirket malvarlığından şirket ve davacı müvekkili aleyhine olarak haksızca elde ettiği taşınır taşınmaz malvarlığı değerleri üzerine satış ve devire engel olmasını teminen HMK m. 389, TTK m. 61 ve m. 235. hükümleri uyarınca davalının müdürlük yetkisinin dava süresinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ve nihayet mahkeme hükmüyle de tamamen kaldırılmasına, dava süresince davalının, bilhassa son 5 yıl içinde şirket mal varlığından ve şirket ve davacı müvekkili aleyhine olarak haksızca elde ettiği taşınır taşınmaz malvarlığı değerler üzerine anılan mallar üzerine satış ve devire engel olacak şekilde ihtiyati tedbir mahiyetinde şerh kaydının işlenmesine, davalı hakkında; şirketin uğradığı zarara vücut veren eylemlerin yoğunluğu ve meblağın büyüklüğü dikkate alınarak, şirket adına maddi tazminat talebini güvence altına almak amacıyla davalı adına kayıtlı taşınır-taşınmaz malvarlığı değerleri ile banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaplarına, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına kiralık kasa mevcutlarına ve diğer malvarlığı değerleri üzerinde HMK m.389 vd TTK m. 61 ve m. 235 hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek tedbirin gecikmeden uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, ihtiyati tedbir hususunda; dava süresince davalının şirketin müdürlüğünü sürdürmesinden doğacak zararların telafisinin mümkün olamayabileceği ve yargılama sürecinde yeni zararlar meydana getirmemesini, bilhassa son 5 yıl içinde şirket malvarlığından şirket ve davacı müvekkil aleyhine olarak haksızca elde ettiği taşınır taşınmaz malvarlığı değerleri üzerine anılan mallar üzerine satış ve devire engel olmasını teminen HMK m.389, TTK m. 61 ve m. 235 hükümleri uyarınca davalının müdürlük yetkisinin dava süresinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ve nihayet mahkeme hükmüyle de tamamen kaldırılması, dava süresince davalının, davalı hakkında; şirketin uğradığı zarara vücut veren eylemlerin yoğunluğu ve meblağın büyüklüğü dikkate alınarak, şirket adına maddi tazminat talebini güvence altına almak amacıyla davalı adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mal varlığı değerleri ile banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaplarına, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına ve diğer malvarlığı değerleri üzerinde HMK m.389 vd ile TTK m.61 ve m.235 hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek tedbirin gecikmeksizin uygulanması, davalı hakkında; şirket ile müvekkili … aleyhine olacak şekilde (ortaklık nisabını aşan çok sayıda eylem olması da göz önünde bulundurularak) başkaca haksız kazanç ve maddi menfaat elde etmesini, şirkete ve müvekkile başkaca zararlar vermesini önlemek amacıyla davalının, … Ltd. Şti. adına temsil ve tasarruf yetkilerinin elinden alınarak Davalı …’ İn … Limited Şırketi müdürlüğünden azli, davalının şirkete vermiş olduğu doğrudan ve müvekkile vermiş olduğu dolaylı zarar olan, dosya kapsamında alınacak bilirkişi raporuyla ortaya çıkacak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100 TL maddi tazminatın, haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkilin ortağı olduğu dava dışı … Ltd. Şti’ ye ödenmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.Davacı dava dilekçesiyle, dava süresince davalının şirketin müdürlüğünü sürdürmesinden doğacak zararların telafisinin mümkün olamayabileceği ve yargılama sürecinde yeni zararlar meydana getirmemesini, bilhassa son 5 yıl içinde şirket malvarlığından şirket ve davacı müvekkili aleyhine olarak haksızca elde ettiği taşınır taşınmaz malvarlığı değerleri üzerine anılan mallar üzerine satış ve devire engel olmasını teminen HMK m.389, TTK m. 61 ve m. 235 hükümleri uyarınca davalının müdürlük yetkisinin dava süresinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ve nihayet mahkeme hükmüyle de tamamen kaldırılması, dava süresince davalının, davalı hakkında; şirketin uğradığı zarara vücut veren eylemlerin yoğunluğu ve meblağın büyüklüğü dikkate alınarak, şirket adına maddi tazminat talebini güvence altına almak amacıyla davalı adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mal varlığı değerleri ile banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaplarına, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına ve diğer malvarlığı değerleri üzerinde HMK m.389 vd ile TTK m.61 ve m.235 hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek tedbirin gecikmeksizin uygulanmasına şeklinde ihtiyati tedbirlere karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, 11/04/2023 tarihli gerekçeli ara karar ile; “…somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı … şirket müdürünün tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki tüm hak ve alacaklara ve buna benzer diğer malvarlığı unsurları üzerine HMK m.392/f.1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, HMK madde 389 gereği dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, davalıya ait malvarlığı bizatihi dava konusu olmadığından bu talebin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının ihtiyati tedbir taleplerinin bu aşamada reddine…” karar vermiş, bu ara kararını davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde: Derdest işbu davada davacı tarafça istenen söz konusu ihtiyati tedbirlerin kabulü için yasaca aranan gerekli ve ayrıca yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenler ile mahkemece verilen ve istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 11/04/2023 tarih ve 2023/330 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2023