Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1095 E. 2023/1148 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1095
KARAR NO: 2023/1148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2022
ESAS NO: 2020/479
KARAR NO: 2022/935
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 15/06/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/12/2022 tarih ve 2020/479 E – 2022/935 K kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Türkiye de oturma izni olan dış Ticaret ile ilgilenen bir tacir olduğunu, Davalı firmadan 930 adet .. asansör rayı, 415 adet .. bağlama laması ve 415 adet … bağlama laması sipariş ettiğini ve karşılığında malları teslim almadan bedelini ödediğini, mallar geldiğini de Gümrükte gerekli kontrollerin yapıldığını ve Uluslararası standarda uygun olmayan güvenli olmayan kabulü mümkün olmayan mal olduğunun raporlandığını, malların ithaline izin verilmediğini, müvekkilinin telefon ve sonrasında mail ile davalı firmaya bilgisini verdiği malların iade edilmek zorunda olduğu malların bütün geliş, gidiş nakliye, gümrük, sigorta test, muayene masraflarını da ödeyerek mal alışı için ödediği 14.940 UD le birlikte toplamda 23.756 USD ve 189,956,50 Mısır Cüneyhi (Mısır Lirası) bedel ödemek sureti ile malları davlı firmaya geri gönderdiğini, ancak davalı firmanın müvekkilinin ödediği bedeli ve davalının kusuru nedeni ile ödediği nakliye, sigorta, test muayene, gümrük ödemeleri gibi ödemeleri müvekkiline iade etmediğini, müvekkilinin Türkiye’ye duyduğu güveni sarsması nedeni ile 10.000,00-TL manevi tazminat ödemesine hükmedilmesini, güvenli olmadıkları gerekçesi ile ülkeye girişine izin verilmeyen ürünlerin geri iadesi hakkında nakliye firmasının davalı şirketten iadeye ilişkin onay istediğini, davalı şirket tarafından iade işlemlerinin başlatılması için onay verildiğini, gümrükten geri çevrilen ürünlerin davalı şirket tarafından iade alındığını ve bütün bu masraflardan sorumlu olduğu halde ödemeye yanaşılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek, müvekkilinin davalı şirketten sipariş ettiği ve ancak davalı şirketin ürettiği ürünlerin ayıplı olması nedeniyle gümrükten geri çevrilen ve davalı şirkete iade edilen ürünlerin satış bedeli olan 14.940 USD ile birlikte gümrükte yapılan bütün geliş, gidiş nakliye, gümrük, ceza, sigorta, test muayene masrafları da olmak üzere toplam 23.756 USD ve 18.956,50 Mısır Cüneyhi (Mısır Lirası)’nın 24/12/2017’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin satışı … şirketine gerçekleştirdiğini, davayı açan kişinin yabancı olduğunu, davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili … şirketinde asansör kılavuz rayları ve bağlama lamaları sipariş ettiğini, müvekkili … şirketinin üretici … firmasından davacının siparişi üzerine 18/11/2017 tarihinden aldığı ürünleri 20/11/2017 tarihinde davacıya sattığını, 21/11/2017 tarihinde ise gümrük işlerinin tamamlandığını, müvekkili … şirketinin üretici firma olmadığı için sadece davacının kendisine sipariş ettiği ürünleri, bayisi olduğu fabrikadan alarak davacıya sattığını, satışı gerçekleştirilen ürünlerin 10 günlük gemi taşıma süresi sonunda … limanına ulaştığını, gönderilen malların 21 gün free time süreli olarak alıcıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin ihracatçı firma olarak alıcıya malı eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini, müvekkili … firmasının ticari satımdan kaynaklı görevini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı ile yapılan görüşmelerde 21 gün free time süresinin önemli olduğu bu süreyi geçirmesi durumunda ekstra ardiye ve demuraj masrafları oluşacağı bilgisinin verildiğini, masraflardan müvekkilinin sorumluluğunun olmadığının da bildirildiğini, bu sürçte davacının kendi ülkesinde mevzuat gereğince ürünlerin teste tabi tutulması gerektiği bilgisinin verilmesi üzerine aynı ürünü göndermiş olduğu diğer müşterilerin tamamının sorunsuz bir şekilde ürünleri Mısır’da bulunan depolarına aldıklarını ve sorun yaşamadıklarını ve mevzuatın nasıl ilerlediğinin bilgisinin de ayrıcı davacı tarafa bildirildiğini, ayrıca müvekkili … firması tarafından Mısırlı diğer bir müşteriye 11/08/2017 tarihinde … firmasına aynı markalı üründen 1 konteyner gönderildiğini ve Mısır Gümrüğünde herhangi bir sorun ile karşılaşılmadan ürünlerinin çekildiğini, davacı tarafın bir belge göndermeden tamamen kendi iradesi ile ürünleri iade etmek istediğini, 4 parça üründen sadece 1 ürünün Mısır Gümrüğünden onay alamadığını ve iade etmek istediği bilgisini vermesi üzerine Mısır gümrüğünden geçen ürünleri ve teslim almadığı ürünlerin tamamını iade etmek istediğini ürünleri 3 ay sonra iade ettiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını belirterek müvekkilinin yurtdışı pazarını etkilememek adına gönderim masrafları davacıya ait olmak üzere malın iadesini kabul ettiğini, malların müvekkiline iade olduğunu, müvekkili … firmasının … şirketi yetkilisine malların tamamının parasını elden nakit olarak ödediğini ve karşılığı da ibra yazısını aldığını, davacı tarafından bu … şirketi olarak … firmasından gayri resmi olarak kalan 5185 doları teslim aldığının ve müvekkili ibra ettiğini kabul ve beyan ettiğini, işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle davacının dava açma ehliyetinin olup olamadığı irdelenmiş, Davacının Mısırda mukim gerçek kişi ticari işletme ve … ve İhracat ticaret unvanı olan ticarethanenin sahibi olup ticari sıfatıyla ilgili ticari işletmeyi temsil ve ilzam etme yetkisi olduğu, HMK m. 51 gereği dava ehliyeti olduğu, davacı ile davalı arasında bir satış sözleşmesi yapıldığı, satış konusu asansör kılavuz rayları ve bağlantı lamalara için 14.940 dolar bedelli 20/11/2017 tarihli bir faturanın davacı adına düzenlendiği ve satışın gerçekleştiği, satılan ürünlerin ayıplı olması nedeniyle 14.940 dolar, nakliye, gümrük, test-muayene masrafları olarak 23.756 dolar talep etmiş, malların ayıplı olduğuna ilişkin bir belgeye rastlanmamakla, aynı zamanda manevi tazminat talebinde bulunduğu, Mahkememizce alınan 06/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin CISG’a tabi olduğu, davacı tarafından satılan malların teslim alındığı, ancak ayıplı olduğu için sözleşmeyi feshettiğini iddia etmesine karşın dosyada, satılanın ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bununla beraber davalının, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini 24/11/2020 tarihli dilekçesinde kabul ettiği, malları iade aldığı, buna göre davacıdan aldığı mal bedelini iade etmesi lazım gediği, davacının ayıba dayalı sözleşmeyi feshettiğini ispatlayamadığı için, malın bedeli dışında yaptığı masraflardan sadece malın muhafazası için harcadığı için, malın bedeli dışında yaptığı masraflardan sadece malın muhafazası için harcadığı bedel hariç bir talepte bulunamayacağı, bu masrafların olduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığı, bunlar ispatlandığı takdirde bu miktarın da talep konusu olabileceği, davacı ve avalının sözleşmeden dolayı 5185 doların ödendiğini kabul ettikleri, buna göre toplam 14940 dolar iade borcu nedeniyle davalının davacıya 9.755 dolar borçlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bedeli teslim aldığı tarihten itibaren faiz işleyeceği ancak davacı tarafından malların ayıplı olduğu ve buna dayalı olarak feshettiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla, Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; 9.755,00 USD alacağın 29/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 9.755,00 USD alacağın 29/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesi ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/479 E. 2022/935 K. Sayılı kararı hukuka aykırı olduğunu istinaf incelemesi akabinde bozulması gerektiğini Müvekkil … Türkiyede oturma izni olan dış ticaret ile ilgilenen bir tacir olduğunu, davalı firmadan 830 adet T50/A asansör rayı, 415 adet T50 MM bağlama laması ve 415 adet T70 MM bağlama laması sipariş ettiğini ve karşılığında malları teslim almadan bedelini ödediğini, mallar geldiğinde Gümrükte malların gerekli kontrolleri yapıldığını 1. 2. ve 3. Kontrollerin tamamında uluslararası standarda uygun olmayan- güvenli olmayan- kabulü mümkün olmayan mal olduğu raporlanınca malların ithaline izin verilmediğini, müvekkili de dava dilekçesi ekinde de sundukları mail yoluyla ve öncesinde telefon ile davalı firmaya bilgisini verdiğini ve malların iade edilmek zorunda olduğunu belirterek malların bütün geliş, gidiş nakliye, gümrük, sigorta, test- muayene masraflarını da ödeyerek mal alışı için ödediği ve alamadığı kısım olan 14.940.-USD ile birlikte toplamda 23.756 USD ve 18.956,50 Mısır Cüneyhi (Mısır Lirası) bedel ödemek sureti ile malları davalı firmaya geri gönderdiğini, ancak davalı firma ne müvekkilin ödediği bedeli ne de belirttikleri ve davalının kusuru nedeni ile ödediği nakliye, sigorta, test- muayene, gümrük ödemeleri gibi ödemeleri müvekkile iade ettiğini Ödemeye ilişkin makbuzlar ve yeminli tercüman tarafından yapılan çevirilerinin suretleri dava dilekçesi ekinde ve beyan dilekçelerinin ekinde daha öncesinde sunulduğunu Güvenli olmadıkları gerekçesi ile ülkeye girişine izin verilmeyen ürünlerin geri iadesi hakkında nakliye firması, davalı şirketten iadeye ilişkin onay istemiş, davalı şirket tarafından iade işlemlerinin başlatılması için onay verildiğini, Onaya ilişkin attığı mail çıktısı da dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davalı taraf söz konusu bu mailin bizim belirttiğimiz hususların dışında bir yazışmaya ait olduğunu belirttiğini lakin belirttikleri hususun aksini ispat edemediklerini ve aksini gösterir mail yazışmalarını da sunamadıklarını ve sözleşmenin feshedildiği hususunu sundukları cevap dilekçeleri ile kabul ettiklerini dosya kapsamında davalı tarafın sunmuş olduğu evrakın mahkemece çevriltilmesi akabinde müvekkilin 14.940 dolar alacaklı olduğu ortaya çıktığını ancak yerel mahkeme son raporu dikkatinden kaçırdığını ve taraflarınca anlaşılma sonrasında düzenlenen ilk rapora göre karar verdiğini bununla da yetinmeyerek ve sunmamıza rağmen dosya kapsamında sözleşmeyi ayıba istinaden feshettiğimize dair bir ispata yarar evrak sunamadığımızı ileri sürerek davalarını reddettiğini alların ayıplı çıkması ve gümrük kontrollerinden geçememesi akabinde iade edildiği dosya kapsamında sunmuş oldukları evraklardan da anlaşılacağı üzere sabit olduğunu, Bu kapsamda manevi tazminat taleplerinin de reddedilmiş olmasının hatalı olduğunu ve istinaf incelemesi akabinde yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, diğer hatalı hususun ise vekalet ücreti hesabında yapıldığını düşündüklerini, Davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını istinaf incelemesi kapsamında bu hususun da inceleme konusu yapılmasını talep etiklerini, Nihai olarak gerek mahkemece yaptırılan tercümeye rağmen gerekse usuli kazanılmış hakları gözetilmeksizin mallara ilişkin alacakları olan 14.940 Dolara hükmedilmediği gibi eksik inceleme akabinde de malların ayıplı olduğuna dair dosya kapsamında evrak bulunmadığı ve iddialarının ispat edilemediği belirtildiğini, ancak dosya kapsamında sunulan evraklar ve alınan raporlar ve davalı tarafın ikrarı ile haklılıklarının ortada olduğunu davanın kabulüne karar verilmesi gerekilirken kısmen reddi kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu ve yapılacak olan istinaf incelemesi ile bu hatanın giderilmesi ve kararın kaldırılması gerektiğini, gerek mahkemece yaptırılan tercümeye rağmen gerekse usuli kazanılmış haklarının gözetilmeksizin mallara ilişkin alacaklarının 14.940 Dolara hükmedilmediği gibi eksik inceleme akabinde de malların ayıplı olduğuna dair dosya kapsamında evrak bulunmadığı ve iddialarının ispat edilemediğinin belirtildiğini, ancak dosya kapsamında sunulan evraklar ve alınan raporlar ve davalı tarafın ikrarı ile haklılıklarının ortada olduğunu davanın kabulüne karar verilmesi gerekilirken kısmen reddi kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu e yapılacak olan istinaf incelemesi ile bu hatanın giderilmesi ve kararın kaldırılması gerektiğini , davalı tarafın istinaf taleplerinin usule ve hukuka uygun olmadığını, gerçeği yansıtmadığını reddine karar verilmesi gerektiğini , arz ve izah edilen nedenler ile re’ sen dikkate alınacak hususlar uyarınca Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/479 E. 2022/935 K. Sayılı kararının yapılacak olan istinaf incelemesi akabinde kaldırılarak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar talep etmiştir.Davalı vekili tarafından tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili firma Mısır menşeiili … Unvanlı şirket ile mal alım satımı gerçekleştirdiğini müvekkilinin birtakım asansör malzemelerini deniz yolu ile … limanına ulaştırdığını, dört farklı kalemden oluşan asansör malzemelerinden yalnızca bir tanesi Mısır Gümrüğünden geçmediğini, bu hususta müvekkil firmanın hiçbir kusuru bulunmadığını, Ayrıca müvekkili firma tarafından Mısırlı başka bir müşteriye 11.08.2017 tarihinde (elnıle ımport rıng road isimli firma) aynı markalı üründen bir konteyner gönderildiğini ve mısır gümrüğünde herhangi bir sorun ile karşılaşmadan ürünleri çekildiğini, yine müvekkil firma tarafından aynı ürüne ilişkin olarak bir milyon dolar yakın ihracat yapıldığını ve bu zamana kadar herhangi bir sorun ile karşılaşılmadığını, buna ilişkin faturaların dosya arasında mevcut olduğunu, Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.” denildiğini, davacının yabancı olduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde ortada olduğunu, Ancak davacının huzurdaki davayı ikamesinde sayın mahkemenin teminat belirlemeksizin yargılamaya devam etmesi kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, dava dilekçesinin mahkemeye sunulması ile birlikte davacıya mahkemenin belirleyeceği teminatı sunmak için yeterli süre verilmeden davanın kabulüne karar verilmesi ekonomik açıdan müvekkil firmayı yıprattığını, dosya arasında mevcut olan faturalardan da anlaşılacağı üzere satış işlemi müvekkil firma ile … unvanlı tüzel kişi şirket arasında gerçekleştirildiğini fakat görüldüğü üzere huzurdaki davayı ikame eden kişi … isimli gerçek kişi olduğunu davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgili olduğunu, taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir sübjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavram olduğunu, dır. Sayın mahkemenizce bilindiği üzere taraf sıfatı dava şartı olmadığını, . Bu nedenledir ki cevap dilekçemizde itiraz yolu ile eldeki davada aktif husumet yokluğu olduğu ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin ileri sürüldüğünü, mahkemece yapmış oldukları bu itirazın nazara alınmadığını T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2010/18-135 K. 2010/136 T. 10.3.2010 ilamın emsal nitelikte karar olduğunu bu süreçte davacı kendi ülkesinde mevzuat gereğince ürünlerin teste tabi tutulması gerektiğini bilgisini vermesi üzerine aynı ürünü göndermiş olduğumuz diğer müşterilerinin tamamının sorunsuz bir şekilde ürünleri Mısır’da bulunan depolarına aldıklarını ve sorun yaşamadıklarını ve mevzuatın nasıl ilerlediğinin bilgisini de ayrıca öğrenmesi için davacıya taraflarınca bilgilendirilmesi yapıldığını, ayrıca müvekkil … firması tarafından Mısırlı diğer bir müşteriye 11.08.2017 tarihinde (… ) aynı markalı üründen 1 konteyner gönderildiğini ve Mısır gümrüğünde herhangi bir sorun ile karşılaşmadan ürünleri çekildiğini , yine müvekkil tarafından aynı ürün ile alakalı olarak bir milyon dolar yakın ihracat yapıldığını ve bu zamana kadar herhangi bir sorun ile karşılaşılmadığını, Bu satımlara ilişkin faturaların da halihazırda dosya arasında mevcut olduğunu, davacı taraf dilekçe ekinde, onaya ilişkin mail çıktısı sunduğunu Fakat bu “onay” mailinin neye ilişkin olduğu açıklanmadığını sunmuş oldukları mail görüntüsünden anlaşılacağı üzere geri dönüş için oluşacak masraflardan ” … ” firmasının sorumlu olacağı belirtildiğini ve müvekkil firma tarafından bu geri gönderime onay verilmediğini , davacı taraf önceki mail ve görüşmeleri görmezden gelerek sadece “onay” mailini delil olarak sunarak yargılamayı yanıltma amacını taşıdığını, Zira sayın mahkemenizce de görüleceği üzere davacı tarafından sunulan “onay” içerikli mailin öncesi ve sonrası yargılama dosyasına sunulmadığını işbu haliyle oldukça bağlamından kopuk olduğunu , arz ve izah edilen nedenler ve sayın mahkemenizce resen nazara alınacak sair nedenlerle; istinaf başvurularının kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/479 esas 2022/935 karar sayılı ilamının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, ticari satımdan kaynaklı ayıp nedeniyle bedel iadesi, maddi ve manevi zarar talebi talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporları nazara alındığında kısmen ispat edilen alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen davacının aşağıda belirtilen husus dışında sair istinaf sebepleri ile davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Reddedilen dava değeri üzerinden davacı aleyhine hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu miktarı aşan vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden davacı istinafı yerinde görülmüş, belirtilen gerekçeyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından bu yönden düzeltilerek yeniden hüküm kurularak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/12/2022 tarih ve 2020/479 E – 2022/935 K sayılı nihai kararına karşı davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/12/2022 tarih ve 2020/479 E – 2022/935 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
“1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 9.755,00 USD alacağın 29/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 4.571,26-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 3.088,26-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.483,00‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 3.088,26-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 218,10-TL posta müzekkere ve tebligat gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.018,10-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 746,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan; 13,00-TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 8,19-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 10.707,09-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddine karar verilen kısım yönünden, davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 16.587,73 TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 831,53-TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 488,47-TL’sinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 70 TL tebligat giderinin, 135,00 TL posta giderinin ve 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraftan alınması gereken 4.571,26TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.143,00TL ‘ nin mahsubu ile bakiye eksik kalan 3.428,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
9-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.15/06/2023