Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1050 E. 2023/1038 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1050
KARAR NO: 2023/1038
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2023/145
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/06/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 05/04/2023 tarih ve 2023/145 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: İhtiyati tedbir harcının yatırılmamış olması nedeniyle dosyanın istinaf kanun yoluna başvurulduğunu,Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 24/03/2023 tarihli 2023/597 Esas ve 2023/545 Karar sayılı kararı ile iş bu ara kararın kaldırıldığını belirterek davalı yanın yapmış olduğu kısmi bölünme işlemi ile mali sorumluluktan kurtulmak amacıyla mevcut ekonomik durumunda değişiklik yapma yoluna gidebilme ihtimaline karşılık gerekmesi halinde teminat yatırılarak davalıya ait kayıtlı malvarlığının UYAP kanalıyla tespit edilmesini, davalı adına kayıtlı malvarlığının UYAP kanalıyla tespit edilmesini, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçların dava sonucunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede 3. Kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini ve kayıtlarına şerh edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalıya ait malvarlığının bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, ayrıca davacı tarafın aleyhine ihtiyati haciz talep ettiği kişiden alacağının mevcut olduğunu ve miktarını gösterir, daha geniş bir anlatımla İİK’nun 257. maddesinde sayılan yasal koşulların bulunduğu ispat etmeye elverişli, mahkemeye yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmaması, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve davanın esasını çözümler mahiyette tedbir kararı verilemeyecek olması nedeniyle talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; -Davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/145 Esas sayılı dosyası ile davalının cari hesap alacağına dair bulunan borcuna ilişkin alacak davası ikame edildiğini, davanın ikame edilmesi sırasında ticaret sicil gazetesinden davalının arabuluculuk görüşmeleri yapılması sırasında ve müvekkili şirkete ait kredi kartlarından yapılan çekimlerin akabinde bölünmeye gittiği ve mal varlığını başka bir şirkete devrettiğinin görülmüş olduğunu, bunun üzerine davalının mal kaçırma kastı ile hareket etmekte olduğundan işbu bölünmeden alacaklılara yapılan üçüncü çağrının süresinin bitiminden sonra haberdar olmaları sebebiyle davalı hakkında ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz kararı verilmesinin istendiğini, ancak Yerel Mahkemece ihtiyati haciz/ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin şartların oluşmamasından bahisle ret kararı verildiğini, işbu ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı yanın cevap ve beyan dilekçelerini kabul etmemekle birlikte, işbu dilekçeler kapsamında müvekkili davacı tarafından kredi kartı çekimi yapıldığının kabul edilmiş hali hazırda dava dilekçesinde belirtilen miktardan daha yüksek bir meblağın müvekkili şirket kartından çekildiğinin ikrar edildiğini, ancak buna karşılık hiçbir ürün teslim evrakının ibraz edilmediğini, müvekkili şirketin iyi niyetli davrandığının bir göstergesi olarak teslim almış olduğu ürünlerin bedelini talep etmediğini, buna rağmen Yerel Mahkeme tarafından müvekkili şirketin alacaklı olduğuna dair kanaat oluşmadığından tedbir taleplerinin reddedildiğini, davalı şirketin arabuluculuk görüşmesi yapıldıktan sonra bölünmeye gittiğini, taraflarınca bu bölünmeden üçüncü çağrıdan sonra haberdar olunmuş olup alacağın teminat altına alınmasına dair talep haklarını kaybetmiş bulunmakta olduklarını, bu yüzden müvekkili şirketin alacağını koruma altına almanın tek yolunun Yerel Mahkeme tarafından verilecek olan tedbir kararı olduğunu, davalı tarafından ikrar edilmiş bir alacak bulunduğunu, davalınkın kredi kartı çekimlerini ikrar ettiğini, herhangi bir teslim tesellüm tutanağını ise ibraz edemediğini, davalının somut durumda tamamen kötü niyetli davrandığını, Yerel Mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde tarafa teminat yatırtılarak davalının haklı çıkmasına binaen uğrayacağı zararlar garanti altına alınarak ihtiyati haciz kararı verilebilecekken tüm taleplerin reddedilmesinin müvekkili şirketin işbu dava sonunda haklı çıkması halinde alacağına kavuşamamasını destekler nitelikte olduğunu, davalının son derece bilinen ve güçlü bir ticari hayatı bulunan bir işletme olup söz konusu bölünme işleminin yapılmasının gerekli olup olmadığının da hiçbir şekilde irdelenmeden taleplerinin reddedilmiş olduğunu, davalının tek bir saiki olup onun da mal varlığını kaçırmak olduğunu, izah edildiği şekilde ihtiyati haciz talebine karşın red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle Yerel Mahkemece verilen red kararının kaldırılması gerektiğini talep ederek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.04.2023 tarih, 2023/145 E. İhtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına, ivedilikle tedbiren davalının mal varlığına ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, davalı şirketin davacıya herhangi bir ürün teslimi yapmaması sebebiyle, ticari defterlerin incelenmesi ve bilirkişi raporu tanzim edilmesi akabinde talep arttırım hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyen değişen oranlarda avans avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile, davalının yapmış olduğu kısmi bölünme işlemi ile mali sorumluluktan kurtulmak amacıyla mevcut ekonomik durumda değişiklik yapma yoluna gidebilme ihtimaline karşılık, gerekmesi halinde teminat yatırılarak davalıya ait kayıtlı mal varlığının UYAP kanallarıyla tespit edilmesini, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçların dava sonucunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede 3. Kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, 17/02/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmasına rağmen 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yatırması gereken 296,40 TL ihtiyati tedbir karar ve ilam harcını yatırmadığından bahisle, söz konusu ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin usulden reddine karar vermiştir.
Davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiş, istinaf dilekçesi ile birlikte 22/02/2023 tarihli tahsilat makbuzu ile de hem istinaf harçlarını hem de ihtiyati tedbir talebi harcını yatırmıştır.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu davanın tazminat/alacak talebine ilişkin olması, davacının ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin dava dilekçesi ile birlikte istenmiş olması, davadan önce veya sonra dava dilekçesinden ayrı ve bağımsız olarak talep edilmemiş olması, ayrıca mahkemece yatırılması gerektiğini düşündüğü harç eksikliği yönünden öncelikle harç yükümlüsü olarak gördüğü davacı tarafa/vekiline yatırması gereken eksik harçların türünü ve miktarını açıkça gösteren, kesin süreli ve sonuçlarını da içerir şekilde meşruhatlı ve ihtaratlı tebligat yapmadan, gördüğü harcın eksikliğini, yükümlüsüne tamamlatma imkanı ve süresi vermeden harcın yatırılmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesi ile birlikte istediği ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin usulden reddine karar verilmiş olması nedeniyle, istinaf edilen ara kararının usul, yasa (Kıyasen HMK’nın 114/1-g, 115/2, 2. Cümle, Harçlar kanunu 27/3, 30. maddeleri) ve dosya kapsamına aykırı olduğu, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verildiği sonucuna varılmıştır. Nitekim Yargıtay 3.HD nin 2022/1582 esas-2022/5882 karar sayılı emsal içtihadı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a.4-6 gereğince, istinaf edilen ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin mahkemece esastan yeniden görülmesi ve incelenmesiyle sonucuna göre ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin esası hakkında ayrı ayrı bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair DAİREMİZİN 2023/597 ESAS-2023/545 KARAR sayılı kararı verilmiştir.
Dairemizin işbu kaldırma kararından sonra mahkemece 05/04/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın, davalı şirketin davacıya herhangi bir ürün teslimi yapmaması sebebiyle, ticari defterlerin incelenmesi ve bilirkişi raporu tanzim edilmesi akabinde talep arttırım hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyen değişen oranlarda avans avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin alacak davası olması, dava konusu cari hesaptan kaynaklı bir miktar para alacağı yönünden olmak üzere, alacağın varlığı ve miktarıyla ilgili olarak, İ.İ.K’nın 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davanın bir miktar para alacağına ilişkin olması nedeniyle üzerine ihtiyati tedbir konulması istenen davalının mal varlığının bizzat kendisinin, ayınlarının yani mülkiyetinin bu davanın/uyuşmazlığın doğrudan konusu olmadığı, HMK’nın 389 vd. Maddesine göre de, diğer yasal ve yeterli koşulları da varsa ancak doğrudan dava/uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararının verilebilecek olması nedeniyle sözkonusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK’nın 389 vd. Maddesi gereğince aranan gerekli koşulları bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle ve mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan 05/04/2023 tarihli gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 05/04/2023 tarih ve 2023/145 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f, 391/3 ile İ.İ.K 258/Son maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/06/2023