Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/983 E. 2022/1014 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/983
KARAR NO: 2022/1014
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2021
NUMARASI: 2020/408 E. 2021/902 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/04/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/10/2021 tarih ve 2020/408 E – 2021/902 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı Banka vekili 08/07/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Sanayi Şubesi ile dava dışı … Gıda San. Ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırıldığını, dava dışı asıl borçlunun bir süre sonra kredinin geri dönüşü konusunda edimlerini yerine getirmediği nedeniyle 28/02/2019 tarihinde hesaplarının kat edilerek Beşiktaş 26. Noterliği’nin … tarihli … ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ardından Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas,… Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile 09/05/2019 tarihinde takip başlatıldığını, davalıların takiplere itiraz ederek takiplerin durmasına sebep olduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları beyanla, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı icra takip dosyalarına davalılarca yapılan itirazın iptaline, icra takiplerinin devamına ve % 20 icra tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili tarafından sunulan 10/08/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar müvekkillerinin sözleşmeye kefil olduklarının iddia edilmişse de bu hususun gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin kefaletlerinin incelenmesi gerektiği, asıl borçlu ile banka alacağının birden fazla yapılandırıldığını, davacının asıl borçlu ile kefillerin durumunu ağırlaştıran işlemler yaptığını, bu işlemler için müvekkillerinin ve onların eşlerinin usulüne uygun rızalarının alınmadığından müvekkillerinin borçtan sorumlu tutulamayacağını, hesap kat ihtarının asıl borçluya ve müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve borcun muaccel hale gelmediği, zira banka ile asıl borçlu arasında yapılan protokol gereğince borçların 05/06/2020 tarihinde başlanarak 05/05/2025 tarihine kadar taksitler halinde ödeneceğini, asıl borçlunun muaccel hale gelen aylık taksitlerini ödediğini, bu nedenle asıl borçlunun borcunun muaccel hale gelmediğini, davacının asıl borçlu ile yaptığı protokol konusunda mutabık olması ve borcun muaccel hale gelmemesi nedeniyle bu davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının bildirim yükümlülüğüne uymadığını, talep edilen faizin hukuka aykırı olduğunu, kefil olan müvekkillerinin yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl borçlu … Gıda San. Tic. A.Ş.’nin krediye uygun olmadığını, davacının kötü durumdaki şirkete kredi kullandırıldığını, bu nedenle davacının kusurlu olduğunu, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, bu nedenle davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesini talep ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden İİK’nun 67. maddesindeki %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Buna göre dava konusu edilen Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı takip dosyaları yönünden itirazın iptaline karar verilen toplam 673.339,21-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının kötüniyetli sayılabilmesi için haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olmalıdır. Alacaklının kötüniyetli olduğu konusunda ispat yükü davalılardadır. Davalı borçlular, takip konusu alacağın aslında hiç doğmadığını veya sona erdiğini alacaklının bildiği halde takibe geçtiğini kanıtlarsa alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir. İzah edilen tüm nedenler karşısında dosya kapsamına göre, kısmen kabulüne karar verilen davada davacının takipte kötü niyetli olduğu davalılar tarafından ispatlanmadığından yasal koşulları bulunmayan davalıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine…Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,-a) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 623.601,29-TL asıl alacak, 34.453,97-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.722,70-TL BSMV ve 817,85-TL masraf olmak üzere toplam 660.595,81-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, b) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu ve … nolu çeklerin yasal sorumluluk tutarlarının ödenmemesinden kaynaklanan 4.060,00-TL asıl alacak, 184,73-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9,24-TL BSMV olmak üzere toplam 4.253,97-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, c) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu ve … nolu çeklerin yasal sorumluluk tutarlarının ödenmemesinden kaynaklanan 4.060,00-TL asıl alacak, 189,13-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9,46-TL BSMV olmak üzere toplam 4.258,58-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, d) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu çekin yasal sorumluluk tutarının ödenmemesinden kaynaklanan 2.030,00-TL asıl alacak, 96,74-TL işlemiş temerrüt faizi ve 4,84-TL BSMV olmak üzere toplam 2.131,58-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, e) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu çekin yasal sorumluluk tutarının ödenmemesinden kaynaklanan 2.030,00-TL asıl alacak, 65,98-TL işlemiş temerrüt faizi ve 3,30-TL BSMV olmak üzere toplam 2.099,27-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, 2-Dava konusu edilen Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas, … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarındaki yukarıdaki maddede yazılı asıl alacaklarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %39 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, 3-Dava konusu edilen Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas,… Esas, … Esas ve … Esas sayılı takip dosyaları yönünden itirazın iptaline karar verilen toplam 673.339,21-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminatı isteminin reddine,…” dair karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Akdi faiz ve temerrüt faizi ile Bsmv alacaklarının eksik hesaplandığını, akdi faiz ve temerrüt faizi oranlarının hatalı olduğunu, borçlular ile bankaları arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmelerinde, “…ödenmeyen borç ayrıca protesto keşidesine, ihtarname gönderilmesine, meyil tayinine velhasıl hiçbir kanuni takip ve teşebbüs icrasına mahal kalmaksızın muaccel ve müşteri mütemerrit olur.” ve “Her durumda alacağın muacceliyet tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar (ödemenin yapıldığı gün de dâhil olmak üzere) temerrüt faizi uygulanır.” hükmü gereği ve dosyada mevcut banka 2018-63 sayılı Faiz Genelgesi doğrultusunda tarafımızca uygulanan akdi faiz oranının %30, temerrüt faiz oranı ise %39 olduğunu, karara esas bilirkişi raporunda akdi, faizin %26, temerrüt faizinin ise %39 olarak hesaplandığını, bu yönüyle akdi faiz alacağının eksik hesaplandığını ve mahkemece eksik hüküm altına alındığını, temerrüt tarihinin yanlış değerlendirildiğini, yine sözleşmenin aynı maddesi gereğince; borçlunun temerrüde düşmesi için ihtarname gönderilmesine dahi gerek bulunmadığını, vadesinde ödenmeyen borç ile müşterinin mütemerrit olduğunu, bilirkişi tarafından temerrüt tarihinin kat tarihi değil de ihtarname tebliğ tarihi olan 17/03/2019 olarak tespit edildiğini ve bu yönüyle temerrüt faiz alacak kaleminin eksik hesaplandığını, sözleşme hükmüne göre gecikme tarihinden itibaren kat tarihine kadar akdi faiz, kredinin kat edildiği tarihten itibaren ise temerrüt faizi uygulanması gerekirken, raporda akdi faizin gecikme tarihinden ihtarname tebliğ tarihine kadar; temerrüt faizinin ise tebliğ tarihinden itibaren başlatılarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, temerrüt tarihinin yanlış değerlendirildiğini, yine sözleşmenin aynı maddesi gereğince; borçlunun temerrüde düşmesi için ihtarname gönderilmesine dahi gerek bulunmadığını, vadesinde ödenmeyen borç ile müşterinin mütemerrit olduğunu, bilirkişi tarafından temerrüt tarihinin kat tarihi değil de ihtarname tebliğ tarihi olan 17/03/2019 olarak tespit edilmiş ve bu yönüyle temerrüt faiz alacak kaleminin eksik hesaplandığını, sözleşme hükmüne göre gecikme tarihinden itibaren kat tarihine kadar akdi faiz, kredinin kat edildiği tarihten itibaren ise temerrüt faizi uygulanması gerekirken, raporda akdi faizin gecikme tarihinden ihtarname tebliğ tarihine kadar; temerrüt faizinin ise tebliğ tarihinden itibaren başlatılarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, banka ve borçlular arasında imzalanan delillerinin arasında yer alan Kredi Genel Sözleşmesinin 12. maddesinde yer alan Temerrüt Faizi ve Oranı; (EK: KGS 2. PARÇA) “Müşterinin temerrüdü halinde Banka, vadesinde ödenmeyen anapara (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmü bulunduğunu, bu doğrultuda Borçlu ve Kefillerin, Bankalarından kullandıkları kredilere uygulanmakta olan faiz oranlarının müşteriye daha önceden ihbarda bulunma zorunluluğu olmaksızın tek taraflı olarak artırmaya Bankalarının yetkili olduğunu ve Borçlu ve Kefillerin Bankalarından kullandıkları kredilere ilişkin olarak vadelerinde ödenmeyen anapara ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri, bunlardan oluşan meblağlara Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahip olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, “Taraflar arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmesinin 10/6.maddesinde temerrüt faizinin nasıl hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Belirtilen madde hükmüne göre “Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin ilavesi suretiyle” temerrüt faiz oranının saptanarak uygulanması gerektiğini, bu durumda davacı bankanın bu tür kredilere uyguladığı faiz oranının banka genelgelerine göre belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kredinin kullandırılması sırasında düzenlenen ödeme planındaki faiz oranı esas alınarak hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” [Yargıtay Kararı – 19. HD., E. 2010/3679 K. 2010/12390 T. 03.11.2010] bu içtihat da göz önüne alınarak kredi genel sözleşmesi ve banka genelgelerine göre hesaplama yapılması gerekirken, eksik hatalı rapor ile hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin itirazının iptaline ilişkin davanın kısmen reddine dair karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulü ile itirazın iptali ile takiplerin kesinleşmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas, … Esas sayılı icra dosyaları bakımından yapılan değerlendirme :Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı Türkiye … Bankası T.A.O. tarafından borçlular …, … İhtiyaç Mad. Paz. Gıda İlaç Ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine … , … numaralı kredilerden kaynaklanan 4.064,12-TL asıl alacak, 184,74-TL işlemiş temerrüt faizi, 9,24-TL ve %5 BSMV olmak üzere toplam 4.258,10-TL alacağın tahsili talepli olarak 09/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular … ve … vekili tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce bu borçlular yönünden İİK’nun 62 – 66. maddeleri gereği itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … Bankası T.A.O. tarafından borçlular …, … İhtiyaç Mad. Paz. Gıda İlaç Ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine … , … numaralı kredilerden kaynaklanan 4.064,12-TL asıl alacak, 189,74-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9,46-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 4.262,72-TL alacağın tahsili talepli olarak 09/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular … ve … vekili tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce bu borçlular yönünden İİK’nun 62 – 66. maddeleri gereği itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … … Bankası T.A.O. tarafından borçlular …, … İhtiyaç Mad. Paz. Gıda İlaç Ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine … numaralı kredilerden kaynaklanan 2.032,06-TL asıl alacak, 96,76-TL işlemiş temerrüt faizi ve 4,84-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 2.133,66-TL alacağın tahsili talepli olarak 09/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular … ve … vekili tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce bu borçlular yönünden İİK’nun 62 – 66. maddeleri gereği itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … … Bankası T.A.O. tarafından borçlular …, … İhtiyaç Mad. Paz. Gıda İlaç Ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine … numaralı kredilerden kaynaklanan 2.032,06-TL asıl alacak, 65,98-TL işlemiş temerrüt faizi ve 3,30-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 2.101,34-TL alacağın tahsili talepli olarak 16/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular … ve … vekili tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce bu borçlular yönünden İİK’nun 62 – 66. maddeleri gereği itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu;
b-) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu ve … nolu çeklerin yasal sorumluluk tutarlarının ödenmemesinden kaynaklanan 4.060,00-TL asıl alacak, 184,73-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9,24-TL BSMV olmak üzere toplam 4.253,97-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
c) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu ve … nolu çeklerin yasal sorumluluk tutarlarının ödenmemesinden kaynaklanan 4.060,00-TL asıl alacak, 189,13-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9,46-TL BSMV olmak üzere toplam 4.258,58-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
d) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu çekin yasal sorumluluk tutarının ödenmemesinden kaynaklanan 2.030,00-TL asıl alacak, 96,74-TL işlemiş temerrüt faizi ve 4,84-TL BSMV olmak üzere toplam 2.131,58-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
e) Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların
vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile … nolu çekin yasal sorumluluk tutarının ödenmemesinden kaynaklanan 2.030,00-TL asıl alacak, 65,98-TL işlemiş temerrüt faizi ve 3,30-TL BSMV olmak üzere toplam 2.099,27-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,Bu takip dosyası yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,” karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna baş vurulduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 4. Fıkrasında :”(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükmü getirilmiştir.Mahkemece 18/10/2021 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 5.880,00 TL’dir.Davacı tarafından icra dosyalarında talep edilen her bir alacaktan dolayı dava değerinin/talep miktarının ve red edilen meblağların ayrı ayrı 5.880 TL’nin altında olduğu görülmüş olup HMK 341 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesin olup Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.Bu miktarlar karar tarihi itibariyle 5.880,00 (Beşbinsekizyüzseken ) Türk Lirasına yükseltilmiştir.Mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükmü ve 352. madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 341 ve HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası bakımından yapılan inceleme:
Dava Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.Kayseri Genel İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı … … Bankası T.A.O. tarafından borçlular …, … İhtiyaç Mad. Paz. Gıda İlaç Ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine …. , … , … ve …. numaralı kredilerden kaynaklanan 631.892,40-TL asıl alacak, 36.258,08-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.812,91-TL %5 BSMV ve 817,85-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 670.781,24-TL alacağın tahsili talepli olarak 09/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular … ve … vekili tarafından yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce bu borçlular yönünden İİK’nun 62 – 66. maddeleri gereği itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucu Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 623.601,29-TL asıl alacak, 34.453,97-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.722,70-TL BSMV ve 817,85-TL masraf olmak üzere toplam 660.595,81-TL üzerinden davamına karar verildiği karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna baş vurulduğu görülmüştür. Davacı Bankanın … / … … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … GIDA SAN. TİC. A. Ş. arasında 26.06.2014 tarihinde 22 sayfa ve 40 maddeden oluşan 800.000,00 TL tutarında Kredi Genel Sözleşmesi düzenlenerek imzalandığı, İş bu Kredi Genel sözleşmesinin …. …. … ve … ihtiyaç Mad. Paz.Gıda İlaç San. Tic. Ltd.Şti. Tarafından 2.000.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olarak imzaladıkları görülmüştür Davacı Bankanın … / … Sanayi Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … GIDA SAN. TİC. A. Ş. arasında 22.02.2018 tarihinde 22 sayfa ve 40 maddeden oluşan 1.000.000,00 TL tutarında Kredi Genel Sözleşmesi düzenlenerek imzalandığı, İş bu Kredi Genel sözleşmesinin … ve … Tarafından 1.500.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olarak imzalandığı, görülmüştür. Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçluya,23.02.2018 tarihinde 1.000,000,00 TL tutarında KGF teminatlı ihracat kredisi kullandırıldığı ve 7. Taksidinden sonra taksitler ödenmediği, 13.04.2018 tarihinde 200.000,00 TL tutarında Nefes kredisi kullandırıldığı ve 6. Taksidinden sonraki taksitler ödenmediği, 31.01.2019 tarihinde 603.297,02 TL tutarında aylık % 1,50 yıllık % 18,00 akdi faiz oranı ve % 29,90 temerrüt faiz oranı ile 46 ay vadeli yapılandırma kredisi kullandırıldığı anlaşılmaktadır.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunu’nun 7. maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu’na göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 12. maddesinde; temerrüt faizi ve oranı başlıklı madde de belirtildiği üzere “Müşterinin temerrüdü halinde banka, vadesinde ödenmeyen ana para (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında yapılandırma kredisi için yıllık %18,00 oranında akdi faizi uygulanacağı ödeme planında belirtilmiş olmasına rağmen banka tarafından hesap kat ihtarnamesinde ve takip taleplerinde %39,00 oranında temerrüt faiz oranının talep edildiği, oysaki sözleşmede temerrüt faiz oranının ticari kredi faiz oranının %50 fazlası olarak belirlendiğinden tanzim olunan çek kredileri için bu oranın %26,00 olduğu, yapılandırma kredisi için ise protokolde kararlaştırıldığı üzere yıllık %18,00 olduğu değerlendirilmiştir.Davacı banka tarafından davalıya takip başlatılmadan önce Beşiktaş 26. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapları kat ederek toplam 630.295,02-TL nakit kredilerden kaynaklanan alacaklarının tebliğ tarihinden 1 gün içinde ödenmesi, çek yaprakları banka sorumluluk riskinden kaynaklanan 38.140,00-TL gayrinakdi risk tutarınınalacaklarının tebliğ tarihinden 1 gün içinde depo edilmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve kefil olan tüm davalılara 15/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda 1 günlük ödeme süresi verildiği, 1 günlük süre eklendiğinde bulunan 17/03/2019 tarihinin hafta sonuna (Pazar gününe) rastladığı,6098 sayılı TBK’nun 93. Maddesi uyarınca temerrüt tarihinin 19/03/2019 olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece bankacı bilirkişiden aldırılan 17/05/2021 tarihli ek rapor incelendiğinde; “Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu firma arasında imzalanan kredi genel sözleşmesinin davalılar tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görüldüğünden davacı bankanın dava dışı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılandırma kredisi ile çek kredilerinden kaynaklanan 623.601,29-TL asıl alacak, 34.453,97-TL işlemiş faiz, 1.722,70-TL BSMV ile 817,85-TL masraftan oluşan toplam 660.595,81-TL nakit alacağının olduğunun belirtildiği görülmüştür.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 17.05.2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden hesap kat tarihinden temerrüt tarihi 19.03.2019 tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar da temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapıldığı davalının sorumlu olduğu borç miktarı hesaplanırken, cari kredi faiz oranının (akdi faiz) tacir olan taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca belirlendiği temerrüt faizininde akdi faiz oranının %100 fazlasının geçilemeyeceği hükmü dikkate alınarak olarak hesaplandığı raporun bu anlamda somut veriler içerdiği ayrıntılı ve denetlenebilir mahiyette olduğu hükme esas alınabileceği sonuç ve kanaatine varılarak davacının bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve 6100 Hukuk Mahkemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda istinaf edilen nihai karar da ayrıntıları yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere göre mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas, … Esas sayılı icra dosyaları bakımından yapılan değerlendirme neticesinde;
A)Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin/reddedilen karar miktarlarının yukarıda belirtilen işbu herbir icra takibi yönünden ayrı ayrı olmak üzere karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacının sözkonusu icra takipleriyle ilgili mahkemece verilmiş kararla ilgili istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası bakımından yapılan inceleme neticesinde;
B)KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/10/2021 tarih ve 2020/408 E – 2021/902 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
C)1-Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/04/2022