Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/97 E. 2022/106 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/97
KARAR NO: 2022/106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2021
ESAS NO: 2020/757
KARAR NO: 2021/603
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:19/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/01/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/06/2021 tarih ve 2020/757 Esas 2021/603 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankanın … Kayseri Şubesi müşterilerinden … Tic. Ltd. Şti. ile imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini ve kredilerin geri ödeme planlarını müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine banka tarafından … tarihi itibari ile hesapların kat edilerek kredi borçlusuna ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillere Kayseri 11. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek hesaplarının kat edildiğinin bildirildiğini, borçluların gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödememeleri üzerine alacağın tahsili için Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibine başlandığını, davalı borçluların haksız ve yersiz olarak takibe itiraz ettiklerini beyan ederek davanın kabulü ile davalı …’nın borcun 500.000,00-TL’lık kısmından kefalet limiti kadar sorumlu olması kaydıyla davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILAR VEKİLİ TARAFINDAN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNULAN CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davalıların usulüne uygun kefaletlerinin alınmadığını, davalılara usulüne uygun ihtarname gönderilmediğini, banka tarafından alınan ipotek için Kayseri Gayrımenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi ile takibe başlandığı ve kıymet takdiri yapıldığı, aynı alacak için mükerrer takip yapılarak borçlunun durumunun ağırlaştırıldığını, bankanın alacağının 700.000,00-TL iken taşınmazların değerinin 2.000.000,00-TL olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Taraflar arasında düzenlenen davaya konu genel kredi sözleşmelerinin 10.5. maddesinde; temerrüt faizi ve oranı başlıklı madde de belirtildiği üzere “Müşteri kredi borcunu (taksitlendirmiş kredilerde taksitlerden herhangi birini ) masraf, komisyon ya da her türlü ad altındaki ücreti ödeme tarihinde/ vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde; müşteri borcunun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” denildiği, 10.6. maddesinde “Müşteri işbu sözleşmeye dayanan kredi ve hesaplara yürütülen faiz, komisyon fon payı ve gider vergilerini her faiz döneminin son gününe kadar nakden veya hesaben ödemediği takdirde, bu andan itibaren temerrüde düşmüş olacağından, bankanın bu sözleşmeden ve mevzuattan doğan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, temerrüt anından itibaren yukarda açıklandığı şekilde temerrüt faizi talep etmeye hakkı olduğunu …bunları hesap özetinde göstermek veya bunlar için ayrıca hesap özeti göndermek zorunda olmadığını kabul ve taahhüt eder…” hükmünün düzenlendiği görülmüştür. Davacı banka tarafından yayımlanan genelge ile ticari alacaklara yıllık %25,80 oranında temerrüt faizi uygulanacağı belirtilmiş olmasına rağmen banka gecikme faiz oranının ticari kredi faiz oranının 2 fazlası olarak belirlendiğinden bu oranın %51,60 olduğu, ancak bankanın icra tabininde %18,60 oranında temerrüt faizi talep ettiği, taleple bağlılık kuralı gereği temerrüt faizinde %18,60 oranının esas alınmasının gerektiği görülmektedir. Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan eldeki davaya konu icra takibinde alacak hesabı yapılırken; takibe dayanak kredi sözleşmelerindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden ihtarda verilen ödeme süresinin sonuna kadar geçen sürede borçlunun henüz mütemerrit duruma düşmediğinin kabulü ile akdi (cari=sözleşme dönemi) faiz uygulanmalı; ödeme süresinin dolmasından sonra (temerrüdün gerçekleşmesi üzerine) alacağa temerrüt faizi uygulanmalıdır. Buna göre, temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve BSMV işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişinin raporunda buna uygun hesaplama yapıldığı görülmekle mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. İİK’nun 45/1. maddesi “Rehinle temin edilmiş olan bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.” hükmünü içermektedir. Ancak rehin tutarının borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. İİK’nun 45. maddesine göre; alacak, rehinle temin altına alınmış ise alacaklı öncelikle rehine müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya rehnin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapılabilir. Dosyamız arasına Uyap kayıtları alınan Kayseri Gayrimenkul İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası içinde bulunan kayıtların incelenmesinde asıl borçlu dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin kendi adına tapuda kayıtlı olan Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde kain, … ada, … parsel, … Blok, … Bağımsız Bölüm sayılı dükkana cinsindeki taşınmaz üzerine asıl borçlu dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı banka lehine … tarihli, … yevmiye numaralı işlem ile 1. dereceden 1.500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği, yine asıl borçlu dava dışı şirketin adına tapuda kayıtlı olan Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde kain, … ada, … nolu parsel, 20 Bağımsız Bölüm sayılı, asma katlı depolu dükkan cinsindeki taşınmaz üzerine … tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile, 1 dereceden, 500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği, bu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin sadece asıl borçlu dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere verdiği, kefiller … ve …’nın kefalet borcunun ise ipoteklerle teminat altına alınmadığı görülmüştür. Bu durumda sadece asıl borçlu dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin kefalet borcu rehin ile teminat altına alındığından İİK’nun 45/1. maddesinin sadece bu şirket yönünden uygulanması söz konusu olacaktır. Şu halde İİK’nın 45. maddesi gereği tesis edilen ipoteğin sadece asıl borçlu dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin borcunu kapsadığı ve davacı banka tarafından Kayseri Gayrimenkul İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden asıl borçlu dava dışı şirket aleyhine tesis olunan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmasının, davacı tarafından kefil olan davalılar aleyhine başlatılan bu davaya konu olan icra takibinin İİK’nun 45. maddesine aykırı olduğu ileri sürülemez. Bankacı bilirkişi raporuna göre taleple bağlılık ilkesi gereği icra takip tarihi ve dava tarihi itibarı ile …nolu kredili mevduat hesabından kaynaklanan 466.792,48-TL asıl alacak, 47.752,87-TL işlemiş faiz ve 2.387,64-TL BSMV olmak üzere toplam 516.932,99-TL nakit alacağına davalıların müteselsil kefaletlerinin bulunduğu hesaplanmış ve bu konudaki görüş ve kanaatini bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile 466.792,48-TL asıl alacak, 47.752,87-TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.387,64-TL BSMV olmak üzere toplam 516.932,99-TL üzerinden (Davalı …’nın sorumluluğunun kefalet limiti olan 500.000,00-TL ile sınırlı olması kaydı ile) icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 466.792,48-TL asıl alacağa yıllık %18,60 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, sübut bulmadığından dolayı davalılar hakkındaki davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde, davalılar ise kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nun 67/2. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam 516.932,99-TL’nin takdiren %20’si oranında (davalı …’nın 500.000,00-TL’nin takdiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekmiştir. Davacının takipte kötüniyetli olduğunu gösterir delil bulunmadığından reddedilen kısım yönünden yasal koşulları bulunmadığından davalıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Verilen karar ile; Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile 466.792,48-TL asıl alacak, 47.752,87-TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.387,64-TL BSMV olmak üzere toplam 516.932,99-TL üzerinden (Davalı …’nın sorumluluğunun 500.000,00-TL ile sınırlı olması kaydı ile) İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 466.792,48-TL asıl alacağa yıllık %18,60 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, İtirazın iptaline karar verilen 516.932,99-TL’nin takdiren %20’si oranında (Davalı …’nın 500.000,00-TL’nin takdiren %20’si oranında sınırlı sorumlu olması koşulu ile) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkilinin … A.ş tarafından dava dışı asıl borçlunun firma … San Tic Ltd Şti olan alacaklarının tahsili için firmanın kefilleri aleyhine Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların takibe itirazları ile takibin durması üzerine itirazın iptali talebi ile açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda TC Merkez Bankası tarafından yayınlanan duyuruya göre kredi kartı ve kredili mevzuat hesaplarına uygulanacak azami gecikme faiz oranlarına yer verildiğini, müvekkili banka alacağına 18.60 faiz uygulamak sureti ile faiz alacağı olması gerekenden eksik hesapladığını, bilirkişi itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine dair hükmünün kaldırılmasını, müvekkili banka alacağının talepleri gibi belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan 31.03.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına, davanın niteliği gereği söz konusu raporda bilirkişinin işleyen faiz miktarı konusunda davacı alacaklının ilgili takipteki talebini gözetmek suretiyle hesaplama yapmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,bu nedenlerle davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Sonuç itibariyle; davacı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/06/2021tarih ve 2020/757 Esas 2021/603Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 59,30TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda ,6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27/01/2022