Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/950 E. 2022/971 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/950
KARAR NO: 2022/971
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
ESAS NO: 2021/592
KARAR NO: 2022/123
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 22/04/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/02/2022 tarih ve 2021/592 E – 2022/123 K kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Kayseri’de gıda sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, …’de faaliyet göstermekte olan dava dışı … Gıda- … ünvanlı firmadan ticari mümessil aracılığı ile antepfıstığı satın aldığını ve oluşan borca istinaden bir kısım çek ile ödemeler yaptığını, dava konusu olup verilen çekin davalı … bankası tarafından basılan keşidecisi … Market İşletmeciliği LTD. ŞTİ olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, … seri nolu çek olduğunu, söz konusu çekte davacının lehtar ve ilk ciranta olduğunu ve çeki … Gıda- …’a ödeyiniz beyanı ile tam ve isme ciro yoluyla doğrudan ödeme yapmak istediği firma emrine ciro ettiğini, davacının bu şekilde gerek dava konusu çek gerekse başkaca çekler ile dava dışı … Gıda/… ünvanlı firmaya ödeme yapmasına rağmen bu kişi tarafından kendisine ödeme yapılmadığından bahiste Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı (Kapatılan 8. İcra Müd. … E) dosyası ile faturaya dayalı davacı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış ve davacı şirket tarafından ödeme yapılmış olması gerekçesiyle borca itiraz edilerek takip durdurulmuş olduğunu, akabinde davacı şirket aleyhine Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/97 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış ve 2021/308 K sayılı ilamı ile davacı şirket aleyhine olacak şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olduğunu, İlk derece mahkemesince verilen karara istinaden davacı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ancak bu defa Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1004 E 2021/1168 K sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair kesin olmak üzere karar verilmiş olduğunu, bunun üzerine davacı şirketçe Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya borcu tüm ferileri ile birlikte dava dışı … Gida/…” a ödenmek zorunda kalınmış olduğunu, yukarda belirtilen çekin davacı şirket tarafından tam ve isme ciro yapılmak suretiyle dava dışı firmaya ödeme yapmak maksadıyla verilmesine rağmen çekte davacı şirketin cirosundan sonra … isimli üçüncü bir şahsın tahsil cirosu ile “çek bedellerinin bu kisi tarafından tahsil edilmiş olduğunu, yani davacı tarafından ciro edilen çeklerde yasal olarak davacıdan sonra … Gıda cirosunun mevcut olması gerekirken doğrudan … isimli ve davacı şirket ile ilişkisi olmayan bu kişi tarafından çek bedelinin diğer davalı … A.Ş’nin takas merkezi aracılığı ile tahsil edildiğini, TTK madde 801 ve 790’in dikkate alınması gerektiğini, bankanın ciro silsilesini kontrol etmesi gerektiğini, dava konusu çekte tam ciro ve bizzat isme ciro olup silsilenin kopmuş olduğunu, bu nedenle sonraki kişinin meşru hamil olamayacağını ve bedeli tahsil edemeyeceğini, bu yönden muhattap bankanın sorumlu olduğunu, olayda her iki bankanında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, takas bankalarının yasal sorumluluğu bulunduğunu, Yargıtay 11. HD’nin 2013/15522 E,2014/71 K sayılı ilamının ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/131 E, 2019/1395 K sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile 13.400 TL çek bedelinin ödeme ve ibraz tarihi olan 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’ne karşı açılmış olup, davalı Bankanın Genel Müdürlüğü “… …/İstanbul” adresinde olup, yetkili mahkeme İstanbul mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olup, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, huzurdaki dava, ciro silsilesi bozuk olduğu iddia edilen çekin ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılmış olup işbu çekin ödemesi 25.07.2016 tarihinde yapılmış olduğunu, zamanaşımı itirazı mevcut olup davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın, dava konusu edilen çeki ciro ederek fiziken teslim etmiş olup, davacı, ciro ve zilyetliğin devri ile poliçeden doğan hakları da devretmiş olduğunu, çekin davacının rızası dışında elden çıktığı iddia ve ispat olunmadığından davacının dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın, ciro silsilesinde bozukluk olduğu iddiası ve 3. Kişi ile ticari ilişkisine dayanarak uğradığı zararın tazmini istemi ile davalı Bankaya husumet yöneltmesi mümkün olmayıp, var ise zararı, işbu davanın, çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap eden kimse aleyhine açılması gerekmekte olduğunu, davacı Bankanın takas sitemi kapsamında ödemiş yapmış olup herhangi bir sorumluluğu ve pasif husumet ehliyeti bulunmamakta olup, davanın davalı Banka açısından bu nedenle de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, ciro silsilesi bozuk olduğu iddia edilen çekin davacı Banka tarafından ödenmiş olması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi istemi ile işbu davayı ikame etmiş olduğunu, davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı Bankanın kredi müşterisi … Market İşletmeciliği Dayanıklı Tüketim Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin keşide ettiği 23.07.2016 tarih, 13.4000,00-TL bedelli, … seri nolu çek, firma hesabından takas aracılığıyla 25.07.2016 tarihinde ödenmiş olduğunu, dava konusu edilen çekin davalı Bankaya ibraz edilmemiş ve … A.Ş.’ne takasa sunulmuş olduğunu, davalı Bankaya fiziken sunulmayan çekin ciro silsilesinin bozuk olup olmadığının davalı Banka tarafından incelenmesi fiilen mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, takas sistemi kapsamında ödeme yapılması durumunda çekteki ciro silsilesini inceleme yükümlülüğü davalı Bankanın değil, çekin fiilen ibraz edildiği ve ödemeyi yapan diğer davalı … A.Ş.’nin yükümlülüğünde olduğunu, … Bankası A.Ş. Çek Takası, Takas, Mutabakat ve Risk Yönetimi Sistem Kuralları’nın Takas İşlemleri Başlıklı 14/1 Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, dava konusu edilen çekin … a.ş.’ne ibraz edilmiş olup çek bedeli de takas sistemi kapsamında ödenmiş olduğunu, davalı bankaya fiziken ibraz edilmeyen ve elektronik ortamda iletilen bilgiler ışığında ödemesi gerçekleştirilen çekteki ciro silsilesinin davalı Banka tarafından incelenmesinin fiilen mümkün olmadığını, bu nedenle davalı Bankaya kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2018 tarih, 2017/823 E., 2018/269 K. Sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, ilamda ciro silsilesini kontrol yükümlülüğünün çekin takas amaçlı ibraz edildiği bankaya ait olduğu, muhatap bankanın sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmiş olduğunu, takas sistemi kapsamında yapılan ödemelere ilişkin usul ve esaslara ilişkin gerektiğinde …’tan görüş sorulması gerektiğini, yine gerektiğinde yapılacak bilirkişi incelemesinde de davalı Bankanın herhangi bir sorumluluğunun olmadığı tespit edilecek olduğunu, davacı tarafın işbu dava ile davalı Bankadan talep edebileceği bir hakkı bulunmadığını, Takas sistemi kapsamında fiziken inceleme imkanı bulunmayan çeke dayalı olarak elektronik ortamda gerçekleşen işlemler ve ödeme sözkonusu olup, davalı Bankaya yüklenebilecek hukuka aykırı bir fiil ve çekin ödenmesinde davalı Bankanın kusuru bulunmamakta olduğunu, Davacı tarafın var ise zararı, işbu zararının doğumu ile çek bedelinin ödenmesi arasında illiyet bağı bulunmamakta olduğunu, Davacı tarafın 3. Kişi ile olan fatura/ticari ilişkisinden kaynaklı zararının giderilmesinin muhatabı davalı Banka olmadığını, Çek bedelinin dava dışı … Market İşletmeciliği Dayanıklı Tüketim Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti. Hesabından ödenmiş olup davacının zararı bulunmamakta olduğunu, Çek davacı tarafından ciro edilerek zilyetliği devredilmiş olduğunu, Çekteki hakkın devri sözkonusu olup, çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı da iddia ve ispat edilmemiş olduğundan, davacının davalı Bankaya karşı talep hakkı bulunmamakta olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, Davalı … Bankasına ait, keşidecisi … Market İşletmeciliği LTD. ŞTİ olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, … seri nolu çekin ibrazı ile takas merkezi aracılığı ile ödenmesi nedeni ile çek bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin davadır. … Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalı … Bankasına ait, keşidecisi … Market İşletmeciliği LTD. ŞTİ olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, … seri nolu çekin ibrazı sonucu takas merkezi aracılığı ile ödenmesi nedeni ile çek bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığının tespiti için deliller toplanmış olup dava konusu çekte davacının lehtar ve ilk ciranta olduğu görülmüştür. Davacının çeki … Gıda- …’a ödeyiniz şeklinde ciro etmesine rağmen çekin … tarafından ciro edilmeden … isimli kişi tarafından tahsil cirosu ile davalı …’a ibraz edilerek takas merkezi aracılığı ile tahsil edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu çekin …’a sunulması üzerine çekteki ciro silsilesi kontrol edilmeden, … tarafından ciro yapılmadığı dikkate alınmadan, kopuk silsileye rağmen ödeme yapıldığı, bu ödemeden çeki inceleme yetkisi kendisinde olması ve çekin ödenip ödenmemesi konusunda diğer davalıya da herhangi bir başvurusunun olmaması nedeni ile davalı …’ın sorumlu olmasına rağmen davalı …’nın ise ödemede sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış ve böylece Davalı … bankası hakkında açılan davanın reddine, davalı … hakkında açılan davanın kabulü ile, 13.400,00 TL’nin 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, Davalı … Bankası hakkında açılan davanın reddine, Davalı … hakkında açılan davanın kabulü ile 13.400,00 TL’nin 25/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı … A.Ş. vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin … Bankası yönünden davanın reddine dair verdiği karar açıkça usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, muhatap bankanın çek bedelini öderken ciro silsilesini kontrol edip silsilenin uygun olduğunu teyit ettikten sonra kendisine ibraz olunan çek bedelini ödemesi gerektiği açık ve net bir şekilde belirtildiğini, buna göre mutahap banka, Çeki ibraz eden meşru hamilin tespitini cirolar arasındaki sıralamanın tespiti ile mümkün kılacağını, çeki ibraz eden kişinin meşru hamil olabilmesi için ciro silsilesinin ve sıralamanın düzenli olması gerektiğini, (TTK. m. 790). çekteki imzalardan herhangi birinin bir önceki hamilin imzasını taşımaması, yahut çekin TAM CİRO ile EMRE CİRO edilmiş olması halinde BİZZAT İSMİNE CİRO edilen kişinin ciro ve imzası olmadan başka biri tarafından çekin ciro edilmesinde ciro zinciri (silsilesi) kopmuş olacağını, bu durumda ciro zincirinin koptuğu kişiden sonra çeki teslim alanlar meşru hamil sıfatını kazanamayacağını, meşru hamil olmayan kişilerin de çek bedelini tahsil etmeleri mümkün olmadığını, bu yönüyle muhatap banka ibraz edilen çekte ciro zincirinin düzenli olup olmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğunu, olayda müvekkil şirket dava konusu çeki TAM CİRO İLE BİZZAT İSME CİRO etmiş olmasına rağmen muhatap banka müvekkilin cirosundan sonra “…’ın cirosunu taşımayan çek bedelini dava dışı … adlı şahsa ödemekle tam kusurlu ve bu çek bedelinden müvekkile karşı sorumlu olduğunu, dava konusu çekin tahsili aşamasında doğrudan muhatap … Bankası A.Ş yerine diğer davalı … A.Ş’ye takas yoluyla tahsil için ibraz edilmesi, muhatap davalı … Bankası A.Ş’yi sorumluluktan kurtaran bir husus olmadığını, zira Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından yayınlanan Bankalararası Takas Odaları Merkez Yönetmeliği ve takas sistemine katılan bankaların imzaladıkları protokol hükümleri ile … Bankası A.Ş Çek Takası, Takas, Mutabakat ve Risk Yönetimi Sistemi Kuralları gereğince Takas yoluyla tahsil için ibraz edilen çeklerin bilgileri, şekil şartları, ciro silsilesi, ibraz süresi, çekte tahrifat olup olmadığı, imza dışında sahtelik, çek hamilinin yetkisi v.s açısından kontrol edildikten sonra, elektronik ortamda muhatap bankaya ibraz edilmek üzere takas paketlerine dahil edileceği ve muhatap bankalara çek bilgilerinin gönderileceği, bu bilgilerin muhatap bankalar tarafından incelenerek provizyon ve iade işlemlerinin gerçekleştirileceği açıkça hüküm altına alındığını, dolayısıyla çekin muhatabı … Bankası, takas yoluyla tahsile konulmasında çeki fiili ve fiziki olarak inceleyemediğinden bahisle sorumluluğu olmadığı ileri sürülemeyeceğini, ayrıca TTK m. 798 gereğince çekin bir takas odasına ibrazı da ödeme için muhatap bankaya ibraz yerine geçeceğini, çekin ödenmek üzere takasa ibraz edilmesinde de TTK m.812 hükmünde öngörülen özen ve inceleme yükümlülüğünün ortadan kalkmayacağını, muhatabın sorumluluğunun aynı şekilde devam ettiği doktrinde de haklı oalrak belirttiğini, Yargıtay’ın da bu konuda istikrarlı kararları bulunduğunu, Yargıtay 11.HD.’nin 0.01.2014 T., 2013/15522 E., 2014/71 K. sayılı kararının da bu yönde olduğunu, davalılar tarafından … Bankası … /Kayseri şubesinden verilme, 23.07.2016 keşide tarihli, 13.400 TL tutarlı, … seri No’lu Çekin takas yoluyla tahsili aşamasında müvekkil şirketin ciro silsilesindeki “… Gıda/… emrine ödeyiniz” şeklindeki tam ve isme yapmış olduğu ciro beyanına rağmen, müvekkilin cirosundan sonra …’ın cirosunu havi olmayan çekin ciro silsilesindeki bozukluğu gözetmeden çek bedelini dava dışı 3.şahsa ödemelerinde müvekkil şirketi zarara uğratmışlar ve açıkça kanunun ve mevzuatın kendilerine yüklediği özen yükümlülüklerini yerine getirmemeleri sebebiyle müvekkil şirketi aynı çek bedelini tekrar dava dışı şirkete ödemek zorunda bıraktıklarını, bu haksız ve hukuka aykırı tutumları nedeniyle bu çek bedelinden her iki davalı banka da müvekkil şirkete karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, istinaf itirazlarının kabulü ile haklı davamızın tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken … Bankası yönünden reddine dair karar veren Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/592 E., 2022/123 K. Sayılı kararının kaldırılmasını ve davanın … Bankası A.Ş yönünden de kabulüne karar verilmesini, davalı … A.Ş. Vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını, eğer varsa da zamanaşımına uğradığını, müvekkil bankanın adresinin İstanbul olması sebebi ile dava yönünden mahkemenin yetkisiz olduğunu, mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla Hukuk Mahkemeleri Kanununa tabi olduğunu, genel yetkili mahkemenin, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her davanın açıldığı tarihte gerçek ve tüzel kişi davalının yerleşim yeri sayılan yer Mahkemesi olduğunu, buna ilişkin araştırma yapmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkil şirket ve diğer davalı banka aleyhine huzurda davayı açtığını, yargılama neticesinde haksız şekilde davacının talebi müvekkil banka açısından kabul edildiğini, bu kararın kabul edilemez nitelikte olduğunu, işbu kararın yeterli bir açıklama içermediğini, somut olaya, yasa ve usule aykırı olduğunu, müvekkil banka açısından takas işlemlerinde yapılan işlemlerin hukuka uygun olup aksi yönde iddiaların hiçbirinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının hiçbir şeklide müvekkil bankadan bir alacağı olmadığını, işbu kabul kararının kabulünün mümkün olmadığını, ortada bir zarardan talep edilebilecek bir bedelden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının bir zararı var ise işbu zararın doğumu ile çek bedelinin ödenmesi arasında hiç bir şekilde illiyet bağı olmadığını, davacı ciro ile çekin zilyetliğini devrettiğini, çekteki hakkın devri söz konusu olup, çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı da iddia ve ispat edilmemiş olduğundan, davacının müvekkil bankaya karşı talep hakkı bulunmadığını, bu hususta davacının dosyaya herhangi bir delil sunamadığını, davacının alacağını hiç bir şeklide ispatlayamadığını, talebin haksız olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının yasa ve usule ayrıca somut olaya aykırı olduğunu, işbu kararın bozularak ortadan kaldırılması ve davanın müvekkil banka açısından gerektiğini, istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş. Vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf, müvekkil Banka hakkında açılan davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararını, her iki Bankanın müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğu gerekçesi ile istinaf ettiğini, müvekkil bankanın müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunmadığı gibi, işbu davada müvekkil Banka hakkında açılan davanın, pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, zamanaşımı, çekin davacının rızası dışında elden çıktığı iddia ve ispat olunmadığından davacının dava açma hakkı bulunmadığı, netice itibariyle de müvekkil Bankanın çekin ödenmesinde hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile reddi gerektiğini, davacı tarafın, müvekkil bankanın müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunduğu hususuna dayanak yapmış olduğu Yargıtay kararlarının işbu davamız ile ilgisi bulunmadığını, davaya konu olayda çekin davacının elinden rızası hilafına çıkışı olmadığı gibi, ciro etmek suretiyle rızaen çıkışı sözkonusu olup müvekkil Bankaya herhangi bir bildirim v.s. de bulunmadığını, dava konusu edilen çek, müvekkil bankaya ibraz edilmediğini ve … A.Ş.’ne takasa sunulduğunu, takas sistemi kapsamında ödeme yapılması durumunda çekteki ciro silsilesini inceleme yükümlülüğü müvekkil Bankanın değil, çekin fiilen ibraz edildiği ve ödemeyi yapan diğer davalı … A.Ş.’nin yükümlülüğünde olduğunu, dava konusu edilen çek … A.Ş.’ne ibraz edildiğini, çek bedeli de takas sistemi kapsamında ödendiğini, belirtilen kanun maddesi doğrultusunda ciro silsilesini kontrol yükümlülüğünün müvekkil bankaya değil çekin ibraz edildiği diğer davalı bankaya ait olduğu açık ve net olduğunu, müvekkil bankaya fiziken ibraz edilmeyen ve elektronik ortamda iletilen bilgiler ışığında ödemesi gerçekleştirilen çekteki ciro silsilesinin müvekkil banka tarafından incelenmesinin fiilen mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle de müvekkil bankaya kusur ve sorumluluk atfedilmesi mümkün olmadığını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf iddia ve isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, alacak talebine ilişkindir. Somut olayda, davalı … Bankasına ait, keşidecisi … Market İşletmeciliği LTD. ŞTİ olan … Şubesine ait 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, … seri nolu dava konusu çekin ibrazı ile takas merkezi aracılığı ile ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, çekteki ciro zincirinde herhangi bir kopukluk bulunup bulunmadığı, kopukluk bulunması halinde TTK’nun 801. Maddesi uyarınca cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü muhattap bankanın ve takas işlemini gerçekleştiren bankanın çek bedelinin 3. kişiye ödenmesi nedeniyle sorumluluklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 801. Maddesinde “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür” hükmü yer almaktadır. TTK’nun 688. maddesinde ciro, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu ile tekrar ciro edebilir.Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, dava konusu çekin davacı lehdar tarafından dava dışı …’a ödeyiniz beyanı ile tam ve isme ciro yoluyla cirolandığı, dava dışı … tarafından iş bu davanın davacısı aleyhine Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/97 E sayılı dosyasında açılan itirazın iptaline ilişkin davada, iş bu dosyamızın davacısı tarafından verilen cevap dilekçesinde söz konusu dosyada …’ın alacağına karşılık olarak kendisinin çalışanına çek verildiğini, bu çeklerden birinin de iş bu davamıza konu 23/07/2016 keşide tarihli, 13.400 TL bedelli, … seri nolu çek olduğunun belirtildiği, bu şekilde iş bu davamıza konu çekin bizzat dava dışı … çalışanına elden verildiğinin davacı tarafça beyan ve iddia edildiği, söz konusu çekin rıza dışında elden çıktığı veya çalındığı yönünde davacının herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen iş bu dosyamızla irtibatlı olduğu değerlendirilen Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/97 E sayılı dosyasının istinaf incelemesinin Dairemiz tarafından yapıldığı, Dairemizin 2021/1004 E – 2021/1168 K sayılı ilamıyla “Davalının ödemeye esas sunduğu çeklerde “… emrine ödeyiniz” ibaresi bulunmakla birlikte davalı dilekçesinde bahse konu çekleri tahsil amacıyla 3. kişilere ciro ettiğini ileri sürmemiş olup, bizzat davacının çalışanına teslim ettiğini belirtmesi karşısında bahse konu çeklerin 3. kişilere temlik cirosu ile verildiğinin kabulü gerekir.” denilmek suretiyle söz konusu çekin 3. kişilere temlik cirosuyla verildiğinin tespit edildiği, davacının söz konusu çekin rıza dışında elden çıktığı yönünde bir iddiası da bulunmadığına göre, davacının Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/97 E sayılı dosyasında söz konusu çekin dava dışı … çalışanına elden verildiği iddia edilmesine karşın, iş bu davada ciro zincirinde kopukluk bulunduğunu iddia ederek, TTK’nun 801. Maddesindeki yükümlülüğün davalılar tarafından yerine getirilmediği iddiasıyla çek bedelini muhattap banka ve takas bankasından tahslini istemesi çelişkili davranış yasağına ve TMK ‘nun 2. Maddesinde belirtilen dürüstlük ve iyiniyet kurllarıyla da bağdaşmamaktadır.
Belirtilen gerekçelerle mahkemece davanın her iki davalı yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, davanın davalı … A.Ş. yönünden kabulüne dair hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, bu yönüyle davalı … A.Ş.nin istinaf sebebinin haklı ve yerinde olduğu, davacının istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 uyarınca esastan reddi gerektiği ancak işbu hususun da yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalı … A.Ş.nin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmesine dair işbu hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) 1-Davalı … A.Ş.nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/02/2022 tarih ve 2021/592 E – 2022/123 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 228,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 148,14 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerine bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.nin 13.maddesi gereğince lehlerine takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 229,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan bu davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … A.Ş. tarafından yapılan 73,60 TL tebligat giderinin ve 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B) 1- KAYSERİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/02/2022 tarih ve 2021/592 E – 2022/123 K sayılı nihai kararına karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.22/04/2022