Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/947 E. 2022/936 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/947
KARAR NO: 2022/936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2022
NUMARASI: 2021/707 E. 2022/110 K.
DAVANIN KONUSU: Konkordatonun Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 20/04/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/02/2022 tarih ve 2021/707 E – 2022/110 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin teklif etmiş olduğu konkordatonun Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile onaylandığını, müvekkili banka alacağının daha fazla olmasına rağmen tasdik edilen ödeme projesine göre kabul anlamına gelmemek kaydıyla adi alacaklarının 562.741,81-TL olduğunun belirlendiğini, bu tutarın 60 ay eşit taksitle ödenmesine karar verildiğini, mahkeme kararına göre adi alacakları için 9.379,03-TL ödemesi gerekirken borçlu firma tarafından 2.574,22-TL ödendiğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesinde eksik ödemelerin tespit edileceğini beyanla, müvekkili bankanın adi alacakları yönünden konkordatonun kısmen feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, davacı bankanın İİK’nun 308/h maddesi uyarınca alacağı için, müvekkili şirket ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre, diğer rehinli borçlar yönünden ise İİK’nun 308/h maddesi hükmünün 4. bendi uyarınca konkordato projesi kapsamında kalan tüm rehinli borçların 17/08/2020 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 78 eşit taksitte ödeme yapılacak olduğunu, anılan tasdik kararına göre davacı bankanın 1.715.000,00-TL olan toplam rehinli alacağının, 78 eşit taksitte ödenmek üzere aylık 21.987,18-TL şeklinde, 17/08/2020 tarihinden itibaren bugüne kadar düzenli bir şekilde ödendiğini, nitekim davacı bankanın dava dilekçesinde rehinli alacak hususunda herhangi bir iddia ileri sürülmediğini, yine Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, İİK’nun 302. maddesi hükmü uyarınca adi alacaklılar için; konkordato projesi kapsamında kalan rehin açığı borçları dahil tüm adi borçlarının 17/07/2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 60 eşit taksitte ödeme yapılacak olduğunu, söz konusu adi alacaklar bakımından İİK’nun 294/3. maddesi gereğince geçici mühletin başladığı tarih olan 11/09/2018 itibariyle faiz işletilemeyeceğinin de açıkça ortada olduğunu, dolayısıyla İİK’nun 302. maddesi hükmüne göre davalı müvekkili şirketin ödemesi gereken borçlarına geçici mühlet tarihinden (11/09/2018) itibaren faiz işletilmeyeceğini ve ilgili borçların faizsiz olarak 12 ay ödemesiz 60 ay eşit taksitte ödeneceğini, gerek konkordato projesinde gerekse de alacaklılar toplantısında işbu hususa ilişkin aksine bir düzenleme veya karar alınmadığını; söz konusu hususun çoğunluk sağlanarak kabul edildiğini ve mahkemece müvekkili şirketin işbu projesinin onaylandığını, bu durumda Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, davacı bankanın işbu 438.357,51-TL alacağının, aylık 7.305,96-TL olarak 60 eşit taksitte ödenmesi gerektiğini, davalı müvekkili şirket tarafından hesaplar tekrar incelendiğinde, aylık ödenmesi gereken rakamın sehven yanlış yazıldığının tespit edildiğini, sehven yanlış yazılan rakamlardan dolayı oluşan aradaki farkın, davalı müvekkil şirketi tarafından, 22/10/2021 tarihinde toplu olarak davacı banka hesabına yatırıldığını belirterek dekont örneğini mahkemeye ibraz ettiklerini, müvekkili şirketin mahkemece tasdik edilen konkordato projesi kapsamında hem İİK’nun 308/h maddesi ve hem de İİK’nun 302. maddesi hükümlerine göre ödemeleri düzenli şekilde yaptığını, sadece sehven aylık taksit tutarının davalı müvekkili şirketin finans birimi tarafından yanlış şekilde not alınmasından kaynaklı olarak eksik ödendiği tespit edildiğini ve sehven yapılan işbu hatanın müvekkili şirket tarafından telafi edildiğini, işbu hususların mahkemece dikkate alınmasını ve davacı bankanın iddialarının yerinde olmadığının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “…Somut olayda borçlunun 17/07/2020, 17/08/2020 ve 17/09/2020 tarihlerinde ödemesi gereken taksitlerin aylık 2.574,22-TL üzerinden eksik olarak ödendiği, bu aylara ilişkin eksik ödemelerin davalı tarafından sonradan 2021 yılının 10. ayında tamamlanarak davacı bankaya ödendiği tarafların kabulündedir. Tasdik edilen konkordato projesinde kararlaştırılan taksitlerin gününde ve tam olarak ödememesi, konkordatonun davacı açısından feshi için yeterli bir nedendir. Borcun sonradan ödenmiş olması davacının fesih isteme hakkını ortadan kaldırmadığı gibi mahkemeyi de bağlamaz (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2020 tarihli, 2020/809 Esas ve 2020/2498 Karar sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2021 tarihli, 2021/2108 Esas ve 2021/2043 Karar sayılı emsal kararları) . Dosya kapsamına göre, TTK’nun 547. maddesi hükmü ve tüm beyan ve deliller birlikte dikkate alındığında, davalının konkordato projesine aykırı davranışı nedeniyle davacının konkordatonun kısmen feshini talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davanın kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2020/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı konkordato tasdik kararının davacı alacaklı …a.ş. yönünden feshine,
…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacıya sehven eksik yapılan ödemelerin tamamlandığı, bunun haricindeki diğer tüm ödemelerin tam ve zamanında yapıldığı hususlarının yerel mahkemece hukuka aykırı şekilde dikkate alınmadığını, yerel mahkeme kararında her ne kadar, 17/07/2020, 17/08/2020 ve 17/09/2020 tarihlerinde ödenmesi gereken taksitlerin aylık 2.574,22 TL üzerinden eksik olarak ödendiği hususu dikkate alınarak davacının davasının kabulüne karar verilmiş olsa da; işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre de, İİK m.302. hükmü uyarınca adi alacaklılar için; konkordato projesi kapsamında kalan rehin açığı borçları dahil tüm adi borçlarının 17/07/2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 60 eşit taksitte ödeme yapılacağını, söz konusu adi alacaklar bakımından İİK m.294/3 gereğince, geçici mühletin başladığı tarih olan 11/09/2018 itibariyle faiz işletilemeyeceğinin de açıkça ortada olduğunu, dolayısıyla İİK m.302. hükmüne göre davalı müvekkilin şirket ödemesi gereken borçlarına geçici mühlet tarihinden (11/09/2018) itibaren faiz işletilmeyecek ve ilgili borçlar faizsiz olarak 12 ay ödemesiz 60 ay eşit taksitte ödeneceğini, gerek konkordato projesinde gerekse de alacaklılar toplantısında işbu hususa ilişkin aksine bir düzenleme veya karar alınmamış olup; söz konusu husus çoğunluğun sağlanarak kabul edilmiş ve mahkemece müvekkili şirketin işbu projesinin onaylandığını, anılan hususlar gereğince, davacı bankanın İİK m.302 hükmüne göre olan alacağından tahsil etmiş olduğu faizler düşüldüğünde, İİK m.302 hükmü uyarınca davacı bankanın alacağının, iddia edilenin aksine 562.741,81 TL değil, 438.357,51 TL olduğunun kolaylıkla anlaşıldığını, bu durumda, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, davacı bankanın işbu 438.357,51 TL alacağının, aylık 7.305,96 TL olarak 60 eşit taksitte ödenmesi gerektiğini, ancak davalı müvekkili şirket tarafından hesaplar tekrar incelendiğinde, aylık ödenmesi gereken rakamın sehven yanlış yazıldığının tespit edilmiş olup; sehven yanlış yazılan rakamlardan dolayı oluşan aradaki farkın, davalı müvekkil şirket tarafından, 22.10.2021 tarihinde toplu olarak davacı banka hesabına yatırıldığını, işbu hususa ilişkin ödeme dekontunun da dosyaya sunulduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararında belirtilen 17/07/2020, 17/08/2020 ve 17/09/2020 tarihlerinde davalı müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını; ancak yapılan ödemenin sehven yanlış yazılan rakam üzerinden yazıldığını, bu durum üzerine aradaki farkın davalı müvekkili şirket tarafından davacı bankaya ödendiğini; söz konusu tarihler haricinde davalı müvekkili şirket tarafından tasdik edilen konkordato projesine göre ödemelerin tam ve zamanında yapıldığını, kısaca davalı müvekkili şirketin konkordato projesi kapsamında kendi üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini; sehven yazılmış rakam üzerinden yapılan ödemelerden dolayı davacının iddia ve taleplerinin kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, hal böyle iken; yerel mahkemece salt konkordato projesine göre taksitlerin tam olarak ödenmemesi gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin eksik ve hatalı olduğunu, davalı müvekkili şirketin herhangi bir kötüniyeti ya da kanun hükümlerine aykırı davranışı bulunmadığı hususunun da yerel mahkemece dikkate alınmadığını, dosya kapsamı itibariyle davalı müvekkili şirketin herhangi bir kötüniyeti olmadığını, ödemelerin düzenli yapılmasının da bu hususun bir kanıtı olduğunu, sadece sehven aylık taksit tutarının, davalı müvekkili şirketin finans birimi tarafından yanlış şekilde not alınmasından kaynaklı olarak eksik ödendiğinin tespit edildiğini ve sehven yapılan işbu hata müvekkili şirket tarafından telafi edildiğini, dolayısıyla yerel mahkeme kararında belirtilen tarihler haricinde tam ve zamanında taksit ödemelerinin yapılması, yapılmaya devam edilmesi, sehven yazılan rakam nedeniyle eksik yapılan ödemenin de daha sonrasında tamamlanmasının, davalı müvekkili şirketin kötüniyetli olmadığını, aksine iyiniyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, davalı müvekkili şirketin iyiniyetine itibar edilmesini talep ettiklerini, diyoruz. yerel mahkemenin 2018/627 E., 2020/391 K. sayılı dosyası kapsamında yer alan bilgi ve belgeler uyarınca davalı müvekkil şirket, iyiniyetle ve alacaklılara olan borçlarını ödeme amacıyla konkordato talebinde bulunduğunu, konkordato süreci boyunca iyiniyetli olarak hareket ettiğini, basiretli tacir olarak hareket etme yükümünü hiçbir surette ihmal etmediğini, mahkemece verilen tüm yükümlülükleri gereği gibi tam ve zamanında, eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kanunun emredici hükümlerine, hukuka ve hakkaniyete aykırı davranmaktan hep özenle kaçındığını, iyiniyeti her zaman ön planda tuttuğunu, bu kapsamda, hiçbir zaman yanıltıcı beyanda bulunmadığını, hatta alacaklılarının haklarını da koruyucu ve doğru adımlar attığını, konkordato süreci içerisinde mali olarak kendisini sürekli geliştirdiğini, borçlarını ödeyebilmek adına faaliyetlerine büyük titizlikle devam ettiğini, nitekim işbu hususlar anılan konkordato dosyası kapsamında yer alan başta konkordato komiser raporları olmak üzere tüm bilgi ve belgeler ile açıkça tespit edilip, sabit hale geldiğini, bu sebeple de müvekkili şirketin konkordato projesinin başarılı olacağı tespit edilerek, projenin tasdikine karar verildiğini, tüm bu hususlar davalı müvekkili şirketin iyiniyetini, tasdik edilen konkordato projesi kapsamında ödeme yaptığını ve yapmaya devam ettiğini açıkça gösterdiğini, işbu hususların dikkate alınmasını ve hukuka, hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını talep ettiklerini beyan ederek İstinaf başvuru taleplerinin kabulüne, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2022 tarihli, 2021/707 E., 2022/110 K. sayılı dosyasından verilen davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle anılan mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davalı müvekkili lehine davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya davalı tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinin ve içeriğinin kabulünün mümkün olmadığını, davalının istinaf talebi ve sebeplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının talep ve beyanlarına karşı, aşamalardaki tüm beyanlarını tekrar ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, beyanlarımızın kabulüne ve davalının istinaf talebinin ve sebeplerinin- reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, konkordato projesine göre müvekkilinin 562.741,81 TL adi alacağı olduğunu, bu alacakların 60 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildiğini, mahkeme projesine göre aylık 9.379,03 TL ödenmesi gerekirken borçlu tarafından 2.574,22 TL ödendiğini davalının konkordato projesine göre yapması gereken ödemeleri yapmadığını beyanla konkordatonun şartları ihlal edildiğinden İİK’nun 308/e maddesi gereğince konkordatonun kısmen feshini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, davacı bankanın İİK m.308/h uyarınca alacağı için, müvekkil şirket ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre, diğer rehinli borçlar yönünden ise İİK m.308/h hükmünün 4. bendi uyarınca konkordato projesi kapsamında kalan tüm rehinli borçların 17/08/2020 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 78 eşit taksitte ödeme yapılacağını, Anılan tasdik kararına göre davacı bankanın 1.715.000,00 TL olan toplam rehinli alacağının, 78 eşit taksitte ödenmek üzere aylık 21.987,18 TL şeklinde, 17/08/2020 tarihinden itibaren bugüne kadar düzenli bir şekilde ödendiğini, yine Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, İİK m.302. hükmü uyarınca adi alacaklılar için; konkordato projesi kapsamında kalan rehin açığı borçları dahil tüm adi borçlarının 17/07/2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 60 eşit taksitte ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, Söz konusu adi alacaklar bakımından İİK m.294/3 gereğince, geçici mühletin başladığı tarih olan 11/09/2018 itibariyle faiz işletilemeyeceği hükmü dikkate alındığında ilgili borçların faizsiz olarak 12 ay ödemesiz 60 ay eşit taksitte ödeneceği. Gerek konkordato projesinde gerekse de alacaklılar toplantısında işbu hususa ilişkin aksine bir düzenleme veya karar alınmadığını, anılan sebepler gereğince, davacı bankanın İİK m.302 hükmüne göre olan alacağından tahsil etmiş olduğu faizler düşüldüğünü, Faizlerin düşülmüş olması nedeniyle, iddia edilenin aksine, İİK m.302 hükmü uyarınca davacı bankanın alacağı, 562.741,81 TL değil, 438.357,51 TL olduğunu, bu durumda, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2018/627 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine göre, davacı bankanın işbu 438.357,51 TL alacağının, aylık 7.305,96 TL olarak 60 eşit taksitte ödenmesi gerekeceği, şirket tarafından hesaplar tekrar incelendiğinde, aylık ödenmesi gereken rakamın sehven yanlış yazıldığı tespit edildiğini; sehven yanlış yazılan rakamlardan dolayı oluşan aradaki farkın, davalı müvekkil şirket tarafından, 22.10.2021 tarihinde toplu olarak davacı banka hesabına yatırıldığını, davacının dilekçesinde sadece adi alacaklara ilişkin konkordatonun feshi talebinde bulunduğu; rehinli alacaklara ilişkin herhangi bir şekilde konkordatonun feshi talebinde bulunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; borçlunun 17/07/2020, 17/08/2020 ve 17/09/2020 tarihlerinde ödemesi gereken taksitlerin aylık 2.574,22-TL üzerinden eksik olarak ödendiği, bu aylara ilişkin eksik ödemelerin davalı tarafından sonradan 2021 yılının 10. ayında tamamlanarak davacı bankaya ödendiği belirtilerek davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davalının konkordato talebinin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/627 Esas 2020/391 karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği görülmüştür. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/627 Esas 2020/391 karar sayılı ilamı incelendiğinde; Konkordato projesi kapsamında kalan rehin açığı borçları dahil tüm adi borçların 17.07.2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 60 eşit taksitte ödenmesine, rehinli borçlar yönünden ise davacı şirket ile protokol ve benzeri isimlerle anlaşma belgesi imzalayan alacaklılar yönünden anlaşma belgesi hükümlerine göre, diğer rehinli borçlar yönünden ise İİK m.308/h hükmünün 4. bendi uyarınca konkordato projesi kapsamında kalan tüm rehinli borçların 17.08.2020 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 78 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Bahse konu kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesine gönderildiği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesince 2020/1553 Esas 2020/1397 Karar sayılı ilamı ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine yetkisizlik kararı verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/2106 Esas 2022/171 Karar 20.01.2022 tarih sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verildiği görülmüştür.Davacı adi alacaklarının ödenmediğini beyan ederek eldeki davayı açmış olup Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/627 Esas 2020/391 karar sayılı ilamı incelendiğinde; Konkordato projesi kapsamında kalan rehin açığı borçları dahil tüm adi borçların 17.07.2021 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 60 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği görülmüştür.Adi alacakların ödenmesi için mahkeme kararında ön görülen vade 17.07.2021 tarihi olup 17/07/2020, 17/08/2020 ve 17/09/2020 tarihlerinde ödemesi gereken taksitlerin eksik yatırıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş olunup davacı dava dilekçesinde adi alacaklara yönelik konkordatonun feshini talep ettiğine göre mahkemece bilirkişi marifetiyle davalı tarafından yatırılan meblağın öncelikle hangi alacağa (rehinli alacaklar-adi alacaklar) ilişkin olduğunun tespiti gerekmektedir. Ödemenin yapıldığı alacak türü tespit edildikten sonra davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınmak kaydı ile yapılan ödemenin konkordato tasdik kararında belirlenen ödeme takvimine aykırılık teşkil edip etmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda,istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden,HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/02/2022 tarih ve 2021/707 E – 2022/110 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.20/04/2022