Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/946 E. 2022/834 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/946
KARAR NO: 2022/834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2022/105
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ:13/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:13/04/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/02/2022 tarih ve 2022/105 Esas sayılı ara karar ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde, alacak miktarı dikkate alındığında davalı tarafın mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğunu, ayrıca davalı aleyhinde açılmış bir çok icra takibinin bulunduğunu, davalının basiretli davranmadığını ve davalının başka bir ülkenin de vatandaşı olduğunu, bu nedenlerle eldeki davanın semeresiz kalmaması için en azından ıslah öncesi dava değeri olan 660.000,00-TL’nı karşılayacak miktarda davalıya ait mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonrasında “…HMK’nun 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zarlaşacak yada tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nun 390/2. maddesi uyarınca talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. HMK’nun 390/3. maddesine göre tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumlarında meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup çekişmeli olan vakıanın gerçeğe yakın bir derecede ispatlanması gerekir. Mahkeme tarafından mevcut delillere göre tedbir isteyen tarafın hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini gerektirir sebeplari de varit görmelidir. HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin haklılığı konusunda tam bir kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir ispatın yeterli olacağı öngörülmüştür. Az yukarıda yapılan genel açıklamalar, yasa maddeleri, dava dilekçesi ve ekinde sunulan delille birlikte davacının talebi değerlendirildiğinde; eldeki davanın, adi ortaklıktan kaynaklanan; ortaklığa giriş için ödenen bedel ve sonrasında alınmayan kar payları ile yapılan masraflar ile cezai şart nedeniyle bir miktar alacak istemine ilişkin olduğu, davalının malvarlığının bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389/1. maddesinin yasal koşulları bulunmadığı dikkate alınarak ihtiyati tedbirin yasaca aranan koşullarının mevcut bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu ara kararını davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi tarafından tedbir taleplerinin hukuka aykırı ve gerekçesiz olarak reddedildiğini, birinci derece mahkemesinin davanın adi ortaklıktan kaynaklı olduğunu, davalının şahsi mal varlığı üzerine tedbir konulamayacağını gerekçe yaptığını, fakat tam da bu noktada ve bu nedenle davalının şahsi mal varlığına tedbir tesisinin hukuki bir sorumluluğunun olduğunu, tedbirin doğasına uygun olarak mahkemece kesin ispata lüzum olmadığını, yaklaşık ispatın veya ispata yarar donelerin sunulmasının yeterli olduğunu ara kararında belirttiğini, dava öncesi fazlası ile mağdur olan ve yorulan müvekkilinin sırf bu davayı açabilmek için şu ana kadar bir hayli yüksek yargılama gideri ödediğini, dava sonuna kadar ki masraflarında hesaba katıldığında müvekkilinden yüklüce bir para çıkışı olacağını, tüm bu nedenlere ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu hukuka aykırı ve hukuki güvenceyi sağlamaktan yoksun kararın kaldırılmasını ve gerekirse teminat karşılığında dava sonuna kadar davalının dava konusu alacağı karşılamaya yeter mal varlığına tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, adi ortaklık iddiasından kaynaklı ortaklık payı, ortaklık için harcanan masraflar, yıllık ortaklık kar payı ve yıllık kira bedelinden oluşan alacaklarının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu para alacaklarının ileride tahsilinin güvence altına alınabilmesi için 660.000 TL yi karşılayacak miktarda davalıya ait malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Mahkeme 15/02/2022 tarihli gerekçeli ara kararıyla HMK 389 vd maddeleri gereğince koşulları bulunmadığından söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş davacı vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş ara kararında yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde;Derdest davanın adi ortaklık iddiasından kaynaklı bir miktar para alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin olması, üzerine ihtiyati tedbir konulması istenen davalının malvarlığının bizzat kendisinin,aynının yani mülkiyetinin iş bu davanın / uyuşmazlığın doğrudan konusu olmaması, dava konusu muhtemel para alacağının ileride tahsilinin güvence altına alınması amacıyla söz konusu ihtiyati tedbirin talep edilmiş olması, HMK 389. maddesine göre diğer yasal koşulları da varsa ancak doğrudan dava / uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararının verilebilecek olması ve ayrıca dava konusu edilen bir miktar para alacağının varlığı ve miktarı yönünden de bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre yaklaşık ispata yeterli koşullarının bulunmaması nedeniyle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata yeterli koşulları bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de, istinaf edilen 15/02/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/02/2022 tarih ve 2022/105 E. sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.13/04/2022