Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/945 E. 2022/980 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/945
KARAR NO: 2022/980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2020
ESAS NO: 2018/710
KARAR NO: 2020/202
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 21/04/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/03/2020 tarih ve 2018/710 E – 2020/202 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı arasında 2015 yılında yapılan sözleşmeler ile müvekkil şirket tarafından davalı tarafa reklam yayın ve sponsorluk hizmetleri verildiğini, söz konusu sözleşmeler gereğince davacıya ait yazılı ve görsel basında davalı tarafın reklamlarının yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak buna rağmen davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen sözleşme bedelini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek taraflarca akdedilen sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek davalı tarafın müvekkili şirkete olan 151.600,00-TL alacağının temerrüt tarihi olan 13/08/2018’den itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı taraftan alınarak müvekkil şirkete verilmesine karar verilmesini yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Yargılama sonunda toplanan tüm delillere, özellikle taraflar arasında akdedilen ve 26/11/2015 tarihli sözleşmeye, davacının davalıya hizmet verdiğine ilişkin davacıya ait yazılı ve görsel basın kayıtlarına, CD kayıtları ve gazete nüshalarına ve tanık anlatımlarına göre taraflar arasında 26/11/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşme çerçevesinde davacı şirket tarafından televizyonlarında ve gazetesinde davalı şirkete reklam ve sponsorluk hizmetlerinin verildiği, verdiği bu hizmetler karşılığında davacı tarafından 02/08/2018 tarihli ve … numaralı ve 151.600,00-TL tutarlı faturanın düzenlendiği, davacının 02/08/2018 tarihli ve … numaralı ve 151.600,00-TL tutarlı faturaya konu hizmetleri ifa ettiği, davacı şirketin defter ve kayıtları incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda söz konusu fatura nedeniyle davacının davalıdan tahsilat yapmadığı, davalının fatura tutarını ödediğini gösterir delil bulunmadığı ve davacının davalıdan 151.600,00-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.6098 sayılı TBK.nun 117. maddesinde ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması ve sair suretle gerçekleşir. Davacı tarafından davalıya iadeli taahhütlü gönderilen 07/07/2018 tarihli ödeme ihtarının tebliğ edilip edilmediği mahkememizce araştırılmıştır. PTT Kayseri Posta İşletme Merkezi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısında hakkında bilgi istenilen … barkod numaralı taahhütlü gönderinin 08/08/2018 tarihinde dağıtıma çıkarıldığı, alıcı adresi yetersiz olduğundan iade edildiği ve 10/08/2018 tarihinde iadeten göndericisine teslim edildiği bildirilmiştir. Davada her iki tarafının da tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendiren sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alınarak temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerektiği açıktır. Dolayısı ile davalı tebliğ edilemeyen ihtar ile temerrüte düşürülmemiş, işbu davanın açılması ile dava tarihi itibari ile temerrüte düşürülmüş olduğundan 151.600,00-TL’nin işbu dava tarihi olan 11/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının hükmedilen alacak tutarına 13/08/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiş ve bu hususlara ilişkin- Davacının davasının KABULÜ ile 151.600,00-TL’nin işbu dava tarihi olan 11/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-Davacının hükmedilen alacak tutarına 13/08/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik istemin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafça yerel mahkemede ikame edilen dava ile taraflar arasında 26.11.2015 tarihli reklam sözleşmesi olduğu, işbu sözleşme uyarınca müvekkil şirkete 151,600 TL tutarında hizmet sunulduğu, müvekkil şirketin işbu sözleşme uyarınca kesilen fatura bedelini ödemediği belirtilmiş, yerel mahkeme tarafından yürütülen yargılama ile davacının davasının kabulüne, talep edilen tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müvekkil şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini Yerel mahkemenin anılan kararı eksik incelemeye dayanmakta olup, usul ve yasaya aykırı müvekkili şirket ile davacı arasında geçmiş tarihli bir reklam sözleşmesi akdedildiği ve iş bu sözleşme uyarıca davacının müvekkil şirkete hizmet sunmuş olduğu doğru olmakla birlikte, bu sözleşme davacı tarafından dayanılmakta olan 26.11.2015 tarihli reklam sözleşmesi değildir. Davacı taraflar arasında akdedilen önceki tarihli sözleşme uyarınca müvekkil şirkete; – 29.04.2015 tarih ve … numaralı 35,400 TL bedelli, -12.06.2015 tarih ve … numaralı 5.900 TL bedelli, -22.06.2015 tarih ve … numaralı 12.500 TL bedelli -22.06.2015 tarih ve … numaralı 12.500 TL bedelli -22.06.2015 tarih ve … numaralı 12.500 TL bedelli, -22.06.2015 tarih ve … numaralı 12.500 TL bedelli -01.10.2015 tarih ve … numaralı 590 TL bedelli -21.12.2015 tarih ve … numaralı 31.800TL bedelli,Faturalar kesmiş, bu faturaların bedelleri, müvekkil şirket tarafından, ödendiğini İş bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, müvekkil şirket 24.12.2015 tarihinden sonra davacı şirketten hiçbir suretle hizmet almadığını, geçmiş hizmet alımlarına ilişkin borcu ise 19.01.2018 tarihi itibariyle tamamen kapandığını, davacının 26.11.2015 tarihli sözleşme uyarınca müvekkil şirkete hizmet sunduğu iddiası ise gerçek dışı olduğunu yerel mahkemece yalnızca davacının iddiaları dikkate alınarak, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, Davacı tarafça delil olarak her iki şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayanılmış olmasına karşın , yerel mahkeme tarafından müvekkili şirketin kayıtlarının incelenmemiş olması, ( müvekkil şirketin ticari kayıtları elektoronik ortamda tutulmakta olup, gerçek hukuki durumu ortaya çıkarmakla mükellef olan mahkemenin işbu kayıtlara her zaman ulaşması mümkün olduğnu ) davacı tarafından sunulan kayıtlar, müvekkil şirketin BA BS kayıtları ile örtüşmemesine rağmen davacı kayıtlarının gerçeğe uygun olduğu kabulüyle karar verilmiş olması, anılan kararın hukuka aykırı olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, yukarı da ifade ettiğimiz üzere, müvekkil şirket ile davacı arasında hukuken geçerli bir sözleşme mevcut değilken, davacı tarafın müvekkili şirkete bir hizmet sunmuş olması hizmet dayatması olduğunu, müvekkil şirketin davacı tarafından bir sözleşme bulunmaksızın sunmuş olduğunu iddia ettiği hizmet nedeniyle müvekkil şirketin sorumlu olması yerinde olmadığın, İşbu sebeplerle yerel mahkemenin eksik incelemeye dayanan işbu kararının kaldırılması, imza incelemesi yapılarak müvekkil şirketin işbu sözleşmeyle bağlı olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yapılacak tespite göre yeni bir hüküm kurulması, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştirDavacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/710 Esas, 2020/202 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, Yerel Mahkemenin hükmene karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvuru yapmasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davalı şirketin sözleşmede bulunan imzayı inkar ettiğini, Bu hususun gerçeğe aykırı olduğunu, davalı taraf, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediğini, bu aşamada imza inkarında bulunma olanağının bulunmadığını, davalı taraf, sözleşmeyi kabul etmiyor ise neden sözleşme kapsamındaki hizmetleri aldığını hizmetleri alan davalı şirketin bu aşamada sözleşmeyi inkar etme olanağı bulunmadığını arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce resen göz önünde bulundurulacak sair hususlar dâhilinde; davalı tarafça yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, reklam ve sponsorluk hizmet bedeli için düzenlenen bir adet fatura alacağının tahsili talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu alacağa yönelik ödeme iddiası ile davanın dayanağı olan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığına yönelik imza inkarı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden, davanın dayanağı olan26/11/2015 tarihli hizmet sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda usulüne uygun imza incelemesi yaptırılarak ve davalının ödeme savunması karşısında tarafların ticari kayıtları ile diğer ileri sürdüğü deliller birlikte araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçelerle davalı istinafı yerinde görülmekle HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/03/2020 tarih ve 2018/710 E – 2020/202 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 21/04/2022