Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/918 E. 2022/862 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/918
KARAR NO: 2022/862
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
ESAS NO: 2021/551
KARAR NO: 2022/141
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İSTİNAF KARARYAZIM TARİHİ: 15/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/02/2022 tarih ve 2021/551 E – 2022/141 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Kayseri Genel İcra Dairesi …E. Sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiş olan 30.000,00 TL tutarındaki bonodan dolayı, müvekkilin davalılara karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili duruşmadaki beyanında; senet metninde düzenleme yeri ibaresi bulunmadığını, senedi keşide eden …’in potansiyel bir mükellef olduğunu, kendi imzasını taşıdığını zımni olarak da olsa kabul ettiğini, kötü niyetli olarak açılan davanın reddini talep ettiiklerini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir. HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir. Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Kayseri Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen görevsizlik kararı kamu düzeninden olup mahkemece resen dikkate alınması gerektiğini, yerel mahkemece her ne kadar kararda müvekkil ve davacı tarafın tacir olmadığından bahisle bu davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ifade edilerek dava usulden reddedilmişse de dava usulen değil esastan reddedilmesi gerektiğini, zira kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takip dosyasında kambiyo vasfına dayalı bono yönünden menfi tespit davasında görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olması gerekmekte ve davanın esası hakkında, davanın sübut bulmaması nedeniyle esastan reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile usulden reddedilmesi bozma sebebi oluşturduğunu, yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılarak, sübut bulmayan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; dosyada davalı yan davanın usulden değil esastan reddine karar verilmesi gerektiği ve dava konusu bono olduğundan bahisle ticaret mahkemesinin görevli olduğu iddiası ile istinaf kanun yoluna başvurduğunu, davalı yanın söz konusu bu istinaf başvurusu kötü niyetli olup davanın sürüncemede kalmasına yönelik olduğunu, zira yapılan yargılama neticesinde dava konusu takibe dayanak evrakın dava dilekçemizde belirttiğimiz nedenlerle kambiyo vasfına haiz olmadığı tespit edildiğini, hal böyle iken yerel mahkemenin kararı hukuka uygun olup davalı yanın bu hususu bilmesine karşın istinaf başvurusunda bulunması açıkça kötü niyetli olduğunu, süreci uzatarak henüz durdurulamamış olan icra dosyasında lehine sonuç doğurmaya çalıştığını gösterdiğini, davalı yanın istinaf sebepleri hukuki mesnetten yoksun olup yukarıda izah ettiğimiz nedenler de nazara alınarak davalı yanın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine yöneliktir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava (Nispi ticari dava) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava (Mutlak ticari dava) ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olup, 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nun 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemeleri yetkili kılınmıştır.Dosya kapsamından, dava konusu takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu da dikkate alınarak, talep dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığı, senedin borç senedi mi, yoksa adi senet mi olduğunun TTK nun 776 vd maddelerine göre görevli Asliye Ticaret Mahkemesince irdelenmesi, tartışılması ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Dolayısıyla, dava konusu uyuşmazlığın TTK 4/a maddesi uyarınca bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davası olması nedeniyle TTK 5 uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içinde olacağı değerlendirilmiştir. Şu halde, işbu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olmadığı anlaşılmıştır.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/568 Esas 2020/1073 Karar)
Görevle ilgili düzenlemeler HMK 114/1-c ve 115. Maddeleri gereğince kamu düzenini ilgilendiren dava şartlarından olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemelerce resen her zaman gözetilecektir.Bu durumda ilk derece mahkemesince davaya konu olayda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak esastan bakılması gerekirken yanılgılı gerekçelerle görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizliğe dair yazılı şekilde HMK 114/c ve115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla; istinaf edilen karara ilişkin dosyanın esası ve sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun belirtilen yönden kabulü ile, HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının İstinaf Başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/02/2022 tarih ve 2021/551 E – 2022/141 K sayılı nihai kararının esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
3-İstinaf edilen kararın esası ve davalının sair istinaf sebepleri incelenmeden HMK nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmış olmakla, mahkemece davaya görevli mahkeme olarak bakılıp karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GERİ GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya iadeisne,
5-Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının görevli ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/04/2022