Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/879 E. 2022/826 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/879
KARAR NO: 2022/826
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
ESAS NO: 2021/303
KARAR NO: 2021/1121
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:11/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:20/04/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/12/2021 tarih ve 2021/303 Esas 2021/1121Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davacının böyle bir borcu olmadığını, davalının borcu … Bank A.Ş’den devraldığını, borcun konusunun 2 adet GKS olduğunu, davacının 25/06/2008 tarihli, 500.000 TL değerli ve 22/06/2009 tarihli, 1.000.000 TL değerli kredilerin asıl borçlusu değil kefili olduğunu, davacının borca 10/07/2019 tarihinde itiraz ettiğini, takibin sebebine ilişkin çeşitli bilgiler verildiğini, davacı adına açılan takibin kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, takip tarihi itibari ile davacının kefaletinin zamanaşımına uğradığını, Borçlar kanunu madde 582 ile çek kanunu madde 3’ün dikkate alınması gerektiğini belirterek ilgili icra dosyası nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı tarafça açılmış bulunan dava haksız olup reddini talep ettiklerini, davacı asilin, … A.Ş ile dava dışı … (T.C. No : …) arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerini kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle asıl borçlunun borcuna kefil olmuş olduğunu, akabinde ise krediyi kullandıran … A.Ş. ile … A.Ş arasında akdedilen Beşiktaş 11. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile bahse konu alacak … A.Ş.’ye temlik edilmiş olduğunu, akabinde … A.Ş. ile davalı …Ş. arasında gerçekleşen şirket birleşmesi neticesinde halihazırda bahse konu alacak nedeniyle alacak haklarının davalı …Ş.’ye devredilmiş bulunmakta olduğunu, davacının kefil olması nedeni ile davacı asilin, söz konusu borçtan dava dışı asıl borçlu gibi sorumlu olduğunu, alacağı temlik eden banka tarafından, borca konu genel kredi sözleşmelerine istinaden herhangi bir icra takibi yapılmaması üzerine taraflarınca davacı asil ve dava dışı asıl borçlu aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, her iki borçlunun da itirazı üzerine icra takibi durdurulmuş olduğunu, genel kredi sözleşmelerinin her ikisinde de borcun belli olduğunu ve de bu sözleşmelere kefil olarak imza atan davacı … açısından sorumlu olunan borç miktarının da açık olduğunu, bu doğrultuda ve bu gerekçelerle yapılan icra takibinin ise kötü niyetli yapılmadığı açık olup davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… her ne kadar davacı tarafça takibe konu GKS alacağında davacının kefaletinin zamanaşımına uğradığı belirtilerek borcunun olmadığının tespiti talep edilmiş ise de, delillerin toplanmasından sonra 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporu alındığı ve raporda davacının kredi sözleşmesine müteselsil kefaleti nedeni ile davalıya takipten kaynaklı 5.225,00 TL asıl alacak ve 17.689,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.914,53 TL borcunun bulunduğunun belirtildiği görülmüş, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir. Davacının takipten kaynaklı borcunun bulunduğu miktarın düşülmesi ile borçlu olmadığı miktar mahkememizce hesaplanmış ve böylece Davanın Kısmen Kabulü kısmen reddi ile, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 148,00 TL asıl alacak ve 9.537,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.685,25 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; Davanın Kısmen Kabulü kısmen reddi ile, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 148,00 TL asıl alacak ve 9.537,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.685,25 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, Davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yerel mahkemeye menfi tespit davası açıldığını, hukuki olarak başlatılan icra takibinin hukuki dayanağı sorulduğunda Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin yasal dayanağının … Banktan temlik alan 25/06/2008 ve 22/06/2009 tarihli genel kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu değil kefil olmasından ötürü başlatıldığının belirtildiğini, sözü edilen takibe müvekkilinin 10/07/2019 tarihinde itirazını yaptığını, alacaklı davalı şirketin iddiası ile takibe dayanak belge ve takip konusu hakkında açtıkları icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin itibarının zedelenmeye çalışıldığını, tüm bu nedenlerle istinaf dilekçelerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan 01.12.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere, dava konusu genel kredi sözleşmesinde davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunmasına, davalı banka tarafından asıl borçluya kredi sözleşmesi kapsamında verilen çek yapraklarının banka zorunlu sorumluluk tutarının ödenmesine ve dolayısıyla nakde dönüşen bu alacaklardan davacı kefilinde sorumluluğunun bulunmasına, nakde dönüşen söz konusu bu alacaklara ilişkin dava hakkının zamanaşımına uğramadığının anlaşılmış olması ile ilk derece mahkemesinin raporları/ delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir. Belirtilen nedenlerle, davacı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/12/2021 tarih ve 2021/303 Esas 2021/1121 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 20/04/2022