Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/869 E. 2022/840 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/869
KARAR NO: 2022/840
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
ESAS NO: 2020/94
KARAR NO: 2022/90
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2022
İSTİNAF KARARYAZIM TARİHİ:14/04/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2022 tarih ve 2020/94 Esas – 2022/90 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı aleyhine Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibe konu 20/05/2019 düzenleme tarihli 25/05/2019 vade tarihli ve 12.000,00-TL bononun dayanak gösterildiğini, davacının borcu olmadığı gibi bono üzerinde yer alan yazılar ve imzaların da davacıya ait olmadığını, icra takibine konu edilen bonodaki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle davacının davalı tarafa borcunun olmadığının tespiti ile davacının maaşından ve banka hesaplarından tahsil edilen 9.275,00-TL’nin istirdatına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının telafisi imkansız zararlara uğraması için teminatsız olarak takibin durdurulmasını, davalıya karşı Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından icra tehdidi altında ödenen 9.275,00-TL’nin ve dava devam ederken davalı tarafça haksız olarak tahsil edilecek paranın istirdadını, icra takibinin iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalının eski çalışanı olduğunu, çalıştığı dönem maddi sorunları bulunduğundan bahsettiğini, borcu olduğunu, ailesinin zor durumda kaldığını söylemesi üzerine davalının borcunu ödeyene kadar maaşı dışındaki taksitleri için her ay fazladan 500,00-TL verdiğini, borç bittikten sonra da taksitler halinde aldığı avansın ödenmesi şeklinde anlaştıklarını, davacının bu şekilde Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında olan borcu ödediğini, ödeme planı ve her ay bankadan yapmış olduğu ödemelerin dekontunu davalıya verdiğini, davacının yine icraya düştüğünü, iki adet borcunun ödemesi konusunda davalının yardımcı olmak ve davacıdan daha sonra almak üzere davalı tarafından İş Bankası kredi kartı ile icra borcunu ödediğini, ancak bunları davalıya geri ödemediğini, davacının davalı için çalıştığı dönem davacının iş yerinden evi için eşya aldığını, bunun ödemesini yapmadan iş akdinin sona erdiğini, alınan eşyalara faturaların mevcut olduğunu, davacının ev boyatacağını söyleyerek davalıdan yardım istediğini, davalının daha önce çalıştıkları bir boyacıdan bedelini daha sonra davacıdan almak üzere davalının ödediğini, kirasını ödeyemeyen davacıya bu konuda davalının yardımcı olduğunu ancak söz konusu borçların hiçbirini davacının ödemediğini, davacının iş akdinin feshedilmesi üzerine maaşından keserek kendisine fazladan yapılan ödemelerin tahsili mümkün olmayacağından davacının borçlarına mahsuben bono alındığını, bononun davacı tarafından imzalandığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının sahtelik iddiasında bulunduğu senedin sahte olmadığı, imzanın davacının eli ürünü olduğu, davacının diğer ileri sürdüğü hususların kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi çerçevesinde dinlenebilir nitelikte olmadığı, senede karşı senedin hükümden düşürülmesini sağlayacak her türlü iddianın senet ve diğer kesin delillerle ispatı gerektiği, davacının yasal delillerle senedin bedelsiz olduğuna ilişkin iddialarını ispat edemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu benimsenerek dava konusu senette bulunan imzanın davacının el ürünü olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verildiğini, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, dava konusu senette bulunan imzanın davacıya ait olduğu hususunda görüş bildirildiğini, söz konusu görüşü kabul etmenin mümkün olmadığını, davacının davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığı gibi davacı tarafından davalıya verilen bir senette olmadığını, senetteki imza ile mukayese edilen belgelerdeki imza arasında gözle görülür fark mevcut olduğunu, bilirkişinin belge asılları üzerinden inceleme yapması gerektiğini, bu hususla ilgili olarak da raporda bir açıklık bulunmadığını, imza inkârı durumunda mahkemein ilk alınan bilirkişi raporu ile bağlı olmadığını, davacının söz konusu rapora itiraz etmesi halinde dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, bu hususa ilişkin; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/1048 Esas, 2016/13844 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/1633 Esas, 2016/799 Karar sayılı ilamlarının bulunduğunu, Yargıtay kararları ile de sabit olduğu üzere, davacı tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmesi durumunda mahkemece bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilmesi gerektiğini, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunun tek bilirkişi tarafından tanzim edilmiş olup, hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, hal böyle olunca imza incelemesi yapılması için dosyanın ATK Fizik İhtisas Daire’sine tevdii edilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm tesis etmiş olduğu 2020/94 Esas, 2022/90 Karar sayılı ilamının itirazları doğrultusunda kaldırılması ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ile yasal vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının davalının eski çalışanı olduğunu, çalıştığı dönem maddi sorunları olduğunu söylemesi üzerine davalı tarafından davacıya borcunu ödeyene kadar maaşı dışında her ay fazladan 500 TL verildiğini, borç bittikten sonra da taksitler halinde aldığı avansı ödenmesi şeklinde anlaştıklarını, davacının da bu şekilde Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün …E numaralı dosyasında olan borcunu ödediğini, ödeme planı ve her ay bankadan yapmış olduğu ödemelerin dekontunu davalıya verdiğini, davacının icraya düşmüş iki adet borcunun ödemesi konusunda davacıya yardımcı olmak ve davacıdan daha sonra almak üzere davalı tarafından İş Bankası kredi kartı ile icra borcunun ödendiğini, ancak davacının bunları geri ödemediğini, davacının, davalı ile çalıştığı dönem davalının iş yerinden evi için eşya aldığını, bunun ödemesini yapmadan iş akdinin sona erdiğini, yine davacının ev boyatacağını söyleyip yardım istediğini, davalının da beraber çalıştıkları bir boyacıdan bedelini daha sonra davacıdan almak üzere kendisinin ödediğini, bir ay kirasını yatıramadığından bahisle davalıdan yardım isteyen davacıya bu konuda da yardımcı olduğunu, bahsi geçen elden ödemeleri davalının işyeri defterine de işlediğini, ancak davacının söz konusu borçların hiçbirini ödemediğini, davacının borçlarına mahsuben bono alındığını, bononun davacı tarafından imzalandığını, imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını kabul etmediklerini, davacının borcu ödememesi üzerine de söz konusu bono ile icra takibine başlanıldığını, yargılama sırasında davacının el yazısı ve imza örnekleri alındığını, ilgili yerlerden imza örnekleri getirtildiğini ve yapılan inceleme neticesinde senette bulunana imzanın kendisine ait olduğunun açıkça tespit edildiğini, davacının iddiasının böylece çürütülmüş olduğundan mahkemece verilen kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava bonodaki imza inkarı nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. HMK’nın 200. Maddesine göre senede karşı senetle ispat yükümlülüğü altında bulunan davacının borçlu olmadığını aynı kuvvette delil ile ispat etmesi gerekir. Davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir.Davacı keşideciye ait takibe konu bonodaki imza ile davacıya ait incelemeye esas imzalar üzerinde konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu alınan raporda imzaların davacıya ait olduğu da anlaşılmakla davanın reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/02/2022 tarih ve 2020/94 E. – 2022/90 K. sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.13/04/2022