Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/81 E. 2022/120 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/81
KARAR NO: 2022/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2021
ESAS NO: 2015/1947
KARAR NO: 2021/226
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 20/01/2022
Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2021 tarih ve 2015/1947 Esas – 2021/226 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kayseri 7. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile … isimli şahsa ait olan … Konut Yapı Kooperatifi’ndeki …, … ve … numaralı hisseleri tüm aktif ve pasifleri ile devraldığını, bu devir işleminden önce ise kooperatif başkanı …’den üyeliklerin borcu olup olmadığını sözlü olarak sorduğunu, devir işleminden sonra ise yazılı olarak davacı …’ın üye olduğunu ve inşaat bittiğinde kendisine verilecek …. Kat 13 21 ve 8. Kat 36 nolu dairelerin tapu ve mesken masrafları dışında herhangi bir borç olmaksızın kendilerine verileceğinin güvencesinin yazılı olarak alındığını, …’ye 225.000,00 TL değerinde 57 adet sığır ve 48.000,00 TL değerinde yem ve saman verdiğini, ancak davacıya verilmesi gereken 13 nolu dairenin …’a, 21 nolu dairenin …’ye ve 36 nolu dairenin …’a üye olmadıkları halde ferdileşme ve satış işlemi ile devredildiğini, bu işlemin davacının üstün hak sahibi olmasına rağmen hakkının ihlal edilerek tapu devrinin yapıldığını, usul ve yasaya aykırı bu durumun düzeltilmesi için tapu iptal ve tescil davası açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek; davacının kooperatif üyesi olmadığı yönünde bir itirazın varlığı halinde kooperatif üyeliğinin tespitine, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde dava konusu 13,21 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin rayiç bedellerinin tespit edilerek bedelin dava tarihinden itibaren işletilen yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Toplu Konut Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin … ile sözleşme yaptığını, sözleşmeye göre 150.000,00 TL bedelle 2 adet dairenin …’ye satıldığını ancak …’nin hiçbir ödeme yapmadığını, 3.dairenin ise taşeron firma … ile kooperatif arasında 25/04/2014 tarihinde yapılan sözleşmeye konu daire olduğunu, sözleşmeye göre daire bedelinin 80.000,00 TL olarak belirlendiğini, …’e verilecek dairenin kooperatif inşaatlarının kalan kısmını tamamlamak şartı ile verileceğine dair sözleşme olmasına rağmen …’in bu sözleşme şartlarını yerine getirmediğini ve daireyi alma hakkının olmadığını, … ve …’nin hiçbir zaman kooperatif üyesi olmadıklarını, yapmadıkları bir işten sözleşme gereği yapması gereken ödemeleri yapmadıklarından ve edimi yerine getirilmeyen bir sözleşmeden dolayı dava konusu daireleri almalarının mümkün olmadığını, yerine getirilmeyen bir sözleşmeden kaynaklı daireleri satmak için yaptıkları noter sözlemesinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 5. Kat 21 nolu dairenin hissesini kooperatifin … nolu üyesi …’ten … tarihli ve Kayseri 8. Noterliği’nin … yevmiye nolu devir sözleşmesi ile devraldığını, …’in ise üyeliği … nolu üye …’tan 12/05/2014 tarihli ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, 5. Kat 21 nolu daireye isabet eden üyeliğin … adına kayıtlı olmadığını, 10/09/2014 tarihinde 84.500,00 TL ödemeyi kooperatife yaptığına dair makbuzun da mevcut olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Kayseri’ye yerleşmek maksadı ile iyi niyetli üçüncü şahıs olarak … Toplu Konut Yapı Kooperatifi’nden dairesini satın aldığını, … tarihli ve … yevmiye nolu devir sözleşmesinin olduğunu, 10/09/2014 tarihli makbuz karşılığında kooperatife ödeme yaptığını, ferdileşme işlemi ile 10/09/2014 tarihinde tapusunu aldığını ve bu işlemlerin hepsinin yasaya uygun olduğunu, davanın haksız yere açıldığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı … davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak 20/06/2016 tarihli celsede 15 yıldan bu yana davalı kooperatifin üyesi olduğunu, bir evi olsun diyerek buraya üye olduğunu, bir öncesi sene tapu için para istediklerini ve o parayı da verdiklerini ve tapusunu aldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiş ayrıca davalı …’ın süresinde cevap dilekçesi vermeyerek HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Davacı taraf dava dilekçesinde dava dışı …’den …, … ve … numaralı kooperatif üyeliklerini … tarihinde devraldığını bildirmiş, davalı kooperatif davacının üyelik kaydının bulunmadığını savunmuştur. İlk olarak davacının davalı kooperatife üye olup olmadığı yönünden yapılan incelemede davacının davalı kooperatif nezdinde üyelik dosyasının bulunmadığı ve davacı tarafın üye olduğuna dair herhangi bir ispata elverişli belge sunamadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça sunulan 13/03/2014 tarihli kooperatif başkanı tarafından dava dışı …’ye verildiği bildirilerek sunulan belgede de …’nin daire verilmesine dair ifadeler yer almakla birlikte üyeliğinin bulunduğuna dair herhangi bir ifadenin bulunmadığı ve zaten bu haliyle bile tek bir imzanın bulunduğu bu belgenin tek başına üyeliği ispat edici nitelikte olmadığı ayrıca iki imza ile temsil yetkisinin geçerli olduğu kooperatifi bağlayıcı nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. 03/07/2020 tarihli Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazı cevabında yer alan hazirun cetvellerinde davacı … ve/veya dava dışı …’nin isminin yer almadığı, bu kişilerin hiç bir genel kurul toplantılarına çağrılmadıkları, hiç bir genel kurul toplantısına katılmadıkları, davalı kooperatif yönetim kurulu karar defterindeki kararlarda davacı … ve/veya dava dışı …’nin üye olarak kaydının bulunmadığı, bu yönde herhangi bir yönetim kurulu kararında bulunmadığı, ayrıca bir kısım davalı kooperatif ticari defter ve kayıtlarına göre davacı … ve/veya dava dışı …’nin kooperatif üyeliğine bağlı herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, Kayseri’deki tüm noterliklerine yazı yazılarak Kayseri 7. Noterliği’nden temin edilen kura tutanaklarında davacı … ve/veya dava dışı …’nin isminin de yer alamadığı anlaşılmakla bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda da belirtildiği üzere davacının davalı kooperatife üye olmadığı, davacının davalı kooperatife üye olduğunun ispat edilememesi nedeniyle üyeliğe bağlı hak olan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescili, olmadığı taktirde taşınmazların rayiç değerinin tahsili istemeyeceği” gerekçesiyle davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının Kayseri 7. Noteliği … tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile davalılardan …’ye ait olan S.S. … Toplu Konut Yapı Kooperatifindeki …,… ve … numaralı hisselerin tamamını aktif ve pasifleri ile birlikte devraldığını, davacının kooperatif üyeliğine engel hali bulunmadığını, sonrasında ise davacı ile davalı kooperatif başkanı …’in görüşüp dava dışı …’den davacı tarafından alınan hisselerden kaynaklı olarak davalı kooperatife herhangi bir borcu olmadığı konusunda davacıya garanti verildiğini, ayrıca davalı kooperatif başkanı …’in bu hususa ilişkin olarak davacıya yazılı belge ile hisselerin borcu olmadığını taahhüt ettiğini, davacının … ile aralarında imzalanan kooperatif hisse devir sözleşmesi gereğince edimini yerine getirdiğini, hisseler karşılığında …’ye 225.000,00 TL değerinde 57 adet sığır ve 48.000,00 TL değerinde yem ve saman verdiğini, davalı kooperatif, kooperatife ait olan ve kura sonucu davacıya ait olan ve kooperatif davalı hisselerine düşen Kayseri İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parselde bulunan taşınmazın 13, 21 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin devirlerini sağlamadığını, bahse konu bağımsız bölümlerin 10.09.2014 tarih ve … sayılı işlemle davalı kooperatif tarafından ferdileşme sonucu hacizli olarak, diğer davalı …’a (13 Nolu Daire), …’ye (21 Nolu Daire) ve 02.12.2014 tarihinde …’a (36 Nolu Daire) devredildiğini, dava konusu dairelerin devri gerçekleştirilen diğer davalıların taşınmazları ferdileşme sonucu devralmalarına rağmen kooperatif üyesi dahi olmadığını, mahkemece takdir edileceği üzere davalı kooperatif başkanı verdiği taahhüt ile davacının kooperatif üyesi olduğunu kabul ettiğini, tapu ve mesken dışında borcu olmadığını, bununla da kalmayarak teslim edilecek daire hakkında bilgi verdiğini, burada dikkat edilecek hususun davalı kooperatif başkanı kooperatif üyesi olmayan bir kimsenin üye olduğunu kabul etmesi, dairelerin inşaatlar bittiğinde teslim edileceğini belirtmesi ve teslim edilecek daireler hakkında bilgi vermesi hayatın olağan akışına uymadığını, zira kooperatif başkanı olarak sorumluluk alan bir kimsenin, tabiri caiz ise alelade bir kimseye ıslak imzalı taahhüt vermesinin hayatın olağan akışına uymadığını, bu nedenle yerel mahkemenin ispata elverişli belge sunulmadığı gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davacıya verilen ıslak imzalı taahhüdün ispat aracı olamayacağı hususunun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/9343 E. 2015/7095 K. Sayılı kararında; davayı açmaktaki haklılıklarını gösterdiğini, davalı kooperatif başkanının ıslak imzalı olarak davacıya verdiği ve davacının …,…,… nolu kooperatif üyesi olduğunu belirttiği belgenin, davacının kooperatif üyesi olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacının kooperatif üyesi olmadığı varsayımında, davalı kooperatif başkanı …’in basiretli bir şekilde davranmayarak, karşısına gelen kişinin gerçekte kooperatif üyesi olup olmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırmayı yapmayarak taahhütlerde bulunmasının tamamen kooperatif başkanının sorumluluğu olduğunu, davacının davalı kooperatif başkanı ile görüşme sonrasında üyelik devrinde herhangi bir problem olmadığına ve kendisinin … ve … nolu üyelikleri devraldığına davalı kooperatif başkanının yazılı ve sözlü taahhütlerine güvendiğini, kusurun davalı kooperatif başkanına ait olduğunu, davacının kooperatif başkanının yazılı ve sözlü taahhüdüne güvenerek hareket ettiğini, davacının davalı kooperatiften herhangi bir talepte bulunamayacağının kabulü yasaya ve usule aykırı olmakla, davacı açısından hak kaybına neden olacağı için hakkaniyete de aykırılık teşkil edeceğini, 2 nolu ara kararın gereğinin yerine getirilmediğini, davalı kooperatife ait konutların kuralarına ilişkin kura tutanaklarının düzenlendiği ilgili noterlikten belgelerin mahkemeye sunulmadığını, eksik belge ile bilirkişi raporu alınmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiğini, ilk derece mahkemesince eksik bilirkişi raporuna göre karar verildiğini belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1947 E. – 2021/226 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile diğer davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, tapu iptal tescilin mümkün olmaması halinde taşınmazların rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; davacının ve davacının kooperatif üyeliğini devraldığını iddia ettiği …’nin kooperatif üyesi olmadıkları anlaşılmakla kooperatif üyesi olmanın bir sonucu olan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedel isteminin reddine ilişkin verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 25/02/2021 tarih ve 2015/1947 E – 2021/226 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2022