Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/783 E. 2022/755 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/783
KARAR NO: 2022/755
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2022
ESAS NO: 2021/299
KARAR NO: 2022/16
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 01/04/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan ticaret sonucu faturaya konu malzemelerin usulüne uygun ve ticari temallüller gereğince davalıya teslim edildiğini ancak davalı tarafın ödeme yapmadığını, ödemenin borçlu davalıdan birçok defa talep edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, daha sonra … fatura numaralı 15/12/2020 düzenleme tarihli faturaya ilişkin olarak Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan etmiş, icra takibine vaki itirazın iptaline, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak davalı vekili mahkememizce yapılan bir takım açık duruşmalara katılarak davanın reddini dilemiştir. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dosyada yer alan dava dilekçesi ve ekleri incelenmekle; “…Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle akdî ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Akdî ilişkinin ticari defterler üzerinden kanıtlanması halinde alacaklı olduğunu iddia eden kişinin delil olarak ya her iki tarafın defter ve kayıtlarına dayanması ya da münhasıran davalı defter ve kayıtlarına dayanması gerekir. Somut olayda davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi ticari ilişki için yapıldığının tespiti amacıyla ilgili banka dekontları dosya arasına alınmıştır. Anılan dekontların incelenmesinde dekont açıklamasında 11. ay ödemesi ve 12. Ay ödemesi ifadeleri yer aldığı anlaşılmıştır. Ödemelerin faturaya ilişkin ilişkiden kaynaklı ödendiği ve akdi ilişki ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Ara buluculuk görüşmelerine davalı katılmadığından ara buluculuk ücreti davalı üzerinde bırakılmıştır. Davacının davasının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.Davacı vekili, süresinde işbu kararı istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.Davacı vekili 26/10/2021 tarihli dilekçesiyle 1.000TL lik dava değerini 5.463,95TL ıslah yoluyla arttırarak toplam=6.463,95 TL alacak miktarı üzerinden olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır.Dolayısıyla dava değerinin toplam 6.463,95TL olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine kararı verilmiştir.Davacı işbu kararı istinaf etttiğinden istinaf edilen karar miktarının/dava değerinin=6.463,95 TL olduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.”Mahkemece 11/01/2022 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 8.000,00 TL’dir.Davacı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen karara ilişkin dava değerinin ise 6.463,95TL’ye ilişkin olduğu görülmüş olup HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 (sekizbin) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükme ve 352. madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.HMK 352/1-b maddesine göre kesin olan kararların istinafı halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairesince ön incelemede öncelikle gerekli karar verilir.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf ettiği karara ilişkin dava değerinin/miktarının kesinlik (istinaf edilebilme) sınırının altında olması nedeniyle kesin sayılan kararla ilgili işbu istinaf dilekçesinin/talebinin HMK 341/2 ve HMK 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacının peşin yatırdığı 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.01/04/2022