Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/67 E. 2022/54 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/67
KARAR NO: 2022/54
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2021
ESAS NO: 2021/228
KARAR NO: 2021/795
DAVA:İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 12/01/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2021 tarih ve 2021/228 Esas – 2021/795 sayılı kararı davacı ve davalı … A.Ş.vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosyada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait … plakalı kamyonun davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 21/05/2015 tarihinde sürücü …’ ın kamyon kasasına iş makinesi yüklediğini, yola çıktığı esnada kamyon kasası üzerinde bulunan iş makinesinin …’a ait elektrik kablolarına takıldığını, aşırı gerilme nedeniyle elektrik direğinin koptuğunu ve ikametinin bahçesinde oynamakta olan …’nın üzerine düştüğünü, bu şekilde yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, mağdurun başvurusu üzerine 03/11/2017 tarihinde 122.427,29-TL ödeme yapıldığını, Karayolları Trafik Yönetmeliği 128. madde gereğince araçların azami yüksekliğinin 4.00 m olduğunu, kaza anında ise aracın yüksekliğinin yönetmeliğe aykırı olarak 5.10 m olduğunu, sigortalının poliçe senet şartlarına aykırı davrandığını, akde muhalefet ettiğini, sürücünün ceza dosyasından aldırılan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre asli ve tek kusurlu bulunduğunu, ödenen tazminattan sigortalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsilini teminen başlatılan Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına borçlu tarafından itiraz edildiğini, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket adına kayıtlı olan ve davacı tarafından Karayolları ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın, sürücü … sevk ve idaresinde iken, 21/05/2015 tarihinde kamyon kasasına iş makinesi yüklediğini, söz konusu makineyi … Mahallesi OSB’ye getirmek için yola çıktığı esnada … Mahallesi … Caddesi üzerinde kamyon kasası üzerinde bulunan iş makinesinin …’a ait kablolara takıldığını, kablolardaki aşırı gerilme sebebiyle direğin koptuğunu ve bu esnada ikametin bahçesinde oynamakta olan …’nın üzerine düştüğünü, yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, mağdur … vekili tarafından mağdurun maddi zararlarının giderilmesi amacı ile davacı şirkete başvuruda bulunulduğunu, davacı şirketçe aldırılan aktüerya hesabına göre 122.427,29TL zarar tazminatı mağdur vekilinin hesabına 03/11/2017 tarihinde yatırıldığını, bu ödemeye ilişkin olarak davalı … Şti aleyhine davacı tarafça başlatılan takibe davalının itirazı sonucu Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2019/267 Esas numarası ile itirazın iptali davacı açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, söz konusu kaza ve yargılama nedeniyle davacı sigorta şirketince 17/09/2020 tarihinde zarar göreni vekillerine 189.262,70 TL tutarında ek ödeme yapıldığını, davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin % 75 ve davalı … A.Ş.’nin % 25 kusurlu olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan 189.262,70 TL ek ödemenin davalı şirketlerden tahsilini sağlamak amacıyla davadan önce arabulucuya başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, sürücü … hakkında Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/448 Esas 2017/378 Karar sayılı ilamı ile taksirle yaralama suçundan ceza verildiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/267 Esas sayılı dosyasında alınan 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı … A.Ş. yönünden “Dosya muhtevasında yer alan bilgi ve belgelere göre kaza mahallinde D2 ve D3 direkler arasındaki iletkenin üzerinden geçtiği yola olan en küçük düşey uzaklığın 4.67m olduğu ve uygun olmadığı D3 direğinin de yola eğimli olup yüksekliğinin uygun olmadığının anlaşılmıştır.” denildiğini, davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yönünden “ Davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin maliki bulunduğu sürücü …’ın yönetimindeki … plaka sayılı kamyonun ve üzerinde yüklü bulunan iş makinesinin yüksekliğinin 5.1 m olmasına izin vererek KYTY’nin 128. maddesine aykırı davranmış olup kazanın meydana gelmesinde kusurludur.” denilerek … Şirketi’nin %75, … A.Ş.’nin %25 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirket tarafından ödenen 189.262,70 TL tutarındaki tazminatın, kazanın oluşmasında kusurlu bulunan davalılardan rücuen tahsili için işbu davanın açıldığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacının yaptığı 189.262,70 TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihi olan 17/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama gideri, avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir. Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren hususun … şirketine ait direklerin, zemine düşey yüksekliklerinin yasal düzenlemenin altında olduğunu, buna ilişkin Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/26 D.iş sayılı dosyası ile taraflarınca tespit yaptırıldığını, dosyada bu hususların tespit edildiğini, davacı şirkete ait direklerin düzgün konumlandırılsa idi dava konusu kazanın meydana gelmeyeceğini, davacı tarafın araç yüksekliğinin 5.10 m olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediğini, davalı şirkete davaya konu olay sebebiyle yüklenmiş kasti bir hareket ve ağır bir kusur bulunmadığını, Ceza Mahkemesi dosyasında davalı şirkete ait aracı kullanan …’ a verilmiş ağır bir kusur ve kasti bir hareket atfı bulunmadığını, bu sebeplerle de davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilen alacak ve tüm fer’ilerine karşı zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın öncelikle usulden reddini talep ettiklerini, davacı sigorta şirketinin davalı şirkete sigorta poliçe kapsamında rücu hakkı bulunmadığını, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebilmesi için sigortalının kasti bir hareketi veya ağır bir kusuru bulunması gerektiğini, davaya konu olay ile meydana gelen zararda davalı şirketin kasti bir hareketi yahut ağır bir kusuru bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafından davaya konu olayda davalı şirkete ait aracın iş makinesi yüklü yüksekliğinin 5,10 m. olduğunu iddia edilmiş ise de tespit raporunda davalı şirkete ait araca iş makinesinin yüklendiğindeki hali 4,345 m. olduğunu, her ne kadar davalı şirkete ait araca iş makinesi yüklendiğinde araç yüksekliğinin bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere 4,354 m. olup KTY m. 128’e aykırılık teşkil ettiğini belirtse de işbu kazanın oluşumunda asıl ağır kusurlunun diğer davalı olduğunu, zira davaya konu kazanın gerçekleştiği sokaktaki diğer davalıya ait elektrik kablolarının yerden yüksekliği 4,67 m. olduğunu, yapılan yargılamalar neticesinde alınan bilirkişi raporlarının hiçbirinde davalı şirkete kasıt ya da ağır kusur izafe edilmediğini, davacının dava dilekçesinde Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/267 E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda davalıya %75 kusur verildiğini belirttiğini, rapor incelendiğinde de davalıya ağır kusur ya da kasıt izafe edilmediğini, %75 oranında bir kusurun ağır kusur ya da kasıt olarak kabul edilemeyeceğini, davacı sigorta şirketinin davalı şirkete rücu edebilmesi için gereken kasıt ya da ağır kusur atfı bulunmadığını, bu nedenlerle davacı sigorta şirketinin davalıya rücu hakkının olmadığını, ayrıca davacı sigorta şirketi ile davalı arasında imzalanan 04/03/2015 tarihli sigorta poliçesi incelendiğinde geçici ve sürekli iş göremezlik zararı için toplam teminat 290.000,00 TL olduğunu, davacı tarafından, dava dışı kazaya uğrayan küçüğün ailesine daha önce 122.427,29 TL ödendiğini, yani bakiye limit 167.572,71 TL olduğunu, davacı tarafından dava dışı aileye 189.262,70 TL limit fazlası ödemeyi kabul etmediklerini, zira davacı sigorta şirketinin limitler ile sınırlı olup poliçeye aykırı davranarak limit üstü ödeme yaptığını, sigorta şirketinin, yapılan fazla ödemeyi de davalı şirkete rücu hakkına sahip olmadığını belirterek davalı aleyhine açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dosyada davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın beyanlarını kabul etmediğini, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin belirtilen tespit dosyasında davacının taraf olmadığını, … şirketinin davanın tarafı olmadığını, davanın konusunun davacı şirkete sigortalı olan aracın yüksekliği olduğu, kazanın meydana geldiği yolda tek geçen aracın davaya konu kamyon olmadığını, böyle olması halinde yoldan geçen her kamyonun tele takılacağını, davalının aracından başka azami yüksekliğe uyup tele takılan olmadığını, kazaya sebebiyet veren hususun aracın yönetmeliğe aykırı olarak yüksekliğinin 5.10 m olması olduğunu, Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/448 Esas sayılı dosyasında aldırılan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda asli ve tek kusurlu … olduğunu, sigortalının sigorta poliçesi genel şartlarında bulunan hükümlere aykırı davrandığını ve akde muhalefet ettiğini, bu nedenle sigortalının ödenen tazminat miktarından sorumlu olduğunu, bu nedenlerle de davanın kabulünü, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Somut olayımızda dava konusu aracın ticari araç olduğu ve yük nakli için kullanıldığı, sigortalı araca yüklenen iş makinesinin elektrik tellerine takılması sonucu elektrik direğinin devrilerek kazanın meydana geldiği anlaşılmış ise de yargılama aşamasında İTÜ’den seçilen bilirkişi heyetinden alınan 17/03/2020 tarihli raporda; davalı … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin, sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonun ve üzerinde yüklü bulunan iş makinesinin yüksekliğinin 5.1 m. olmasına izin vererek KYTY’nin 128.maddesine aykırı davranmış olup kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, kaza mahallindeki direkleri diken ve kabloları çeken … firması ise en alçak yüksekliği Elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğinin 46. Maddesine göre:” araç geçmesine elverişli köy ve şehir içi yollarda kablo düşey yüksekliğinin 5.5 m olması ancak hava hattı kabloları yalıtılmış ise bu yüksekliğin 5m olması gereken kablo yüksekliğinin 4,67m düşey yükseklikte çekerek yönetmeliğe aykırı davranmış olup kazada kısmen kusurlu olduğu, bu nedenlerde olayda davalı … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin %75 oranında, kaza mahallindeki direkleri diken ve kabloları çeken … A.Ş nin %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, bu suretle kazanın salt istiap haddinden fazla yük taşınmasından veya sürücünün ağır kusuru yada kasıtlı hareketinden meydana geldiği değerlendirilemeyeceğinden asıl ve birleşen davada davalı araç maliki … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’ye karşı açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir. Mahkememizce aktüer bilirkişinden alınan raporda, dava dışı 3. kişinin talep edebileceği kalıcı maluliyet zararının TRH 2010 yaşam tablosuna(%10 artırım ve %10 iskontolu) göre 1.003,123,90-TL olarak hesaplandığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. kişiye 03/11/2017 tarihinde 122.427,29-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından dava dışı 3. kişi tarafından tedavi gideri, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, kazanç kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların tahsili için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/243 esas sayılı dosyasında açılan davanın devam ettiği, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/243 esas sayılı dosyasında alınan aktüer rapordan, sigorta şirketinin, poliçe limiti olan 290,00,00-TL’den, ödediği 122.427,29-TL düşüldüğünde bakiye 167.572,71-TL tazminattan sorumluluğunun kalacağının anlaşıldığı, bu bedele hükmedilmesi halinde 167.572,71-TL asıl alacak yönünden sigorta şirketi aleyhine 19.869,41-TL vekalet ücreti çıkacağı ve sigorta şirketinden temerrüt tarihinden ödeme tarihi olan 03/11/2017 tarihine kadar 43.393,94-TL temerrüt faizi talep edilebileceği, 11/09/2020 tarihinde yapılan ibraname sonucunda dava dışı 3. kişiye, sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktardan daha az olacak şekilde 189.262,70-TL ödeme yapılarak sigorta şirketi tarafından toplamda 311.689,99-TL( 122.427,29-TL+189.262,70-TL ) ödeme yapıldığı, her ne kadar aktüer bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda dava dışı 3.kişinin talep edebileceği 1.003,123,90-TL kalıcı maluliyet zarının %25 i oranına tekabül eden 212.257,46 TL’den davalının sorumlu olduğu ve davacının dava dışı 3.kişiye yaptığı 189.262,70 TL’lik ödemenin tümünü davalı … A.Ş’den talep edebileceğine ilişkin görüş bildirmiş ise de bu görüşün kabulü halinde davacı sigorta şirketinin davalı sigortalısı olan … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’ye rücu edemeyeceği ödeme miktarını da davalı … A.Ş’den tahsil edeceği sonucunun çıkacağı, sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde tazminat miktarından ve 2918 sayılı KTK.’nun 98 ve 99 maddeleri ile ZMSS Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve işleyecek faizi ödemekle yükümlü olduğundan, (hükmolunan tazminat miktarı sigorta limitini geçerse sigortacının yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde sorumlu olacağı) ve sigorta şirketi tarafından sorumlu tutulabileceği yukarıda hesaplanan tazminat,işleyecek faiz ile avukatlık ücreti toplamından daha az olacak şekilde toplamda 311.689,99-TL ödeme yapılması nedeniyle davacı sigorta şirketinin bu ödemenin, davalı … A.Ş’nin %25 kusur oranına göre 77.922,49-TL’sinin rücusunu talep edebileceği” gerekçesiyle Asıl dava dosyası yönünden; açılan davanın REDDİNE, .Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/689 Esas-2020/717 Karar sayılı dava dosyası yönünden;
a)Davacının, davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davasının esastan REDDİNE,
b)Davacının, davalı … A.Ş’ye yönelik davasının KISMEN KABULÜYLE; 77.922,49 -TL tazminatın ödeme tarihi olan 17/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı ve davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketine Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olan davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti … plakalı aracın sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde iken 21.05.2015 tarihinde kamyon kasasına iş makinesi yüklediğini, söz konusu makineyi … mahallesinden OSB’ye getirmek için yola çıktığı esnada … Mahallesi … Caddesi üzerinde kamyon kasası üzerinde bulunan iş makinesinin …’a ait kablolara takılıp, kablolardaki aşırı gerilme sebebiyle direğin koptuğunu, bu esnada ikametinin bahçesinde oynamakta olan …’nın üzerine düştüğünü, yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, mağdur vekili tarafından mağdurun maddi zararlarının giderilmesi amacı ile davacı şirkete başvuruda bulunulduğunu, davacı şirketçe aldırılan aktüerya hesabına göre 122.427,29 TL zarar tazminatının mağdur vekilinin hesabına 03.11.2017 tarihinde yatırıldığını daha sonra 17.09.2020 tarihinde sigorta ettiren adına zarar gören 3. kişi vekillerine 189.262,70 TL tutarında ek ödeme yapıldığını, 03.11.2017 tarihli ödemeye ilişkin olarak davalı … aleyhine tarafımızca başlatılan takibe davalının itirazı sonucu Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/267 E. numarası ile itirazın iptali davası, 17.09.2020 tarihli ek ödemeye ilişkin olarak ise davalılar aleyhine rücuen tazminat davası açıldığını, işbu davalar Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 08.12.2020 tarihli 2020/689 Esas 2020/717 Karar sayılı karar ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 Esas sayılı dava dosyasında birleştirildiğini, yerel mahkemenin davanın reddine karar vermesi üzerine kararın istinaf edildiğini, istinaf başvurularının kabulü üzerine dosyanın yeniden ilk derece mahkemesine gönderildiğini, ilk derece mahkemesinin açılan asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden ise davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın esastan reddine, … A.Ş’ye yönelik davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 128. Maddesinde araçların azami yüksekliğinin 4m olması gerektiğinin belirtildiğini, 21/05/2015 tarihinde davalı şirket sürücüsünün kamyon kasasına iş makinesi yüklemek suretiyle kullandığı araç yüksekliğinin ise yönetmeliğe aykırı olarak 5.1 metre olduğunu, kablo yüksekliğinin ise 4.67 m. olduğunun tespit edilmekle yine yönetmeliğe aykırı bir kurulumun mevcut olduğunun anlaşıldığını, 17.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı … A.Ş. yönünden “Dosya muhtevasında yer alan bilgi ve belgelere göre kaza mahallinde D2 ve D3 direkler arasındaki iletkenin üzerinden geçtiği yola olan en küçük düşey uzaklığın 4.67 m olduğu ve uygun olmadığı D3 direğinin de yola eğimli olup yüksekliğinin uygun olmadığı anlaşılmaktadır” denilerek, Davalı … İnşat San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden “Davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. maliki bulunduğu sürücü …’ın yönetimindeki …. plaka sayılı kamyonun ve üzerinde yüklü bulunan iş makinasının yüksekliğinin 5.1 m. olmasına izin vererek KYTY’nin 128 Maddesine aykırı davranmış olup kazanın meydana gelmesinde kusurludur.” şeklinde … Ins. San. ve LTD. ŞTi’nin %75, … A.Ş’nin ise %25 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 16.11.2020 tarihli raporda ise asıl alacak tutarı itibarıyla davacı talebinin yerinde bir talep olduğu ve tamamını rücu edebileceğinin belirtildiğini, ancak Yerel mahkemece mevcut bilirkişi raporları, olayın oluş şekli, KYTY’nin 128. maddesi göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, dava konusu kazanın, sigortalının taşıma faaliyeti öncesi gerekli idari izinleri almadan, aracın yükseklik ölçülerine uygun yol güzergahı araştırması yapmadan, taşıma esnasında güvenli sürüşün sağlanması için eskort araçlar bulundurmadan, görüş alanını yeterince kontrol etmeden ve aracın yükü ve yüksekliğini (istiap haddini) dikkate almadan dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı neticesinde ağır kusuru ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, ZMMS poliçesi genel şartlarının 4/a maddesine göre tazminatı gerektiren olayın rizikonun işleten veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigortalısına rücu edebileceğinin hükme bağlandığını, sigortalı şirket sürücüsünün önlemlerin hiçbirini almadığını, görüldüğü üzere istiap haddinin aşılması sigortalının ağır kusurunu oluşturan etkenlerden biri olup salt istiap haddinin şartları yönünden yapılan değerlendirmenin eksik inceleme nedeniyle hatalı olduğunu, izah edilen nedenlerle istiap haddinin aşılması ve ağır kusurlu olarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vererek akde muhalefet eden davalı … Taah. En. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ödenen tazminat miktarından sorumlu olduğunu, birleşen dosya davalısı … yönünden inceleme yapılacak olursa; şayet yasaya uygun olarak 5,5 m yüksekliğinde kablo geçişi sağlanmış olsaydı bu takdirde kaza meydana gelmeyeceğini, görüldüğü üzere davalı …’un da kusuru ve sorumluluğunun olduğunun açık olduğunu, ilk derece mahkemesinde sundukları ibranamede görüleceği üzere davacı şirketin zarar gören 3. kişiye ödeme yapması neticesinde TTK madde 1472 /1 hükmü uyarınca davacı şirketin yapmış olduğu ödeme nedeniyle zarar sorumlusuna karşı sahip olduğu dava hakkına halef olduğunu, bu nedenlerle davacı şirketin halefiyet hükümleri gereği dava açma hakkının mevcut olduğunu, TBK madde 61 –“ Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” oluşan zarar dolayısı ile alacaklının borçlulardan zararın tümünü veya bir kısmını müteselsil borçluların tümünden veya sadece biri ya da bir kısmından talep edebileceğini, müteselsil borçlu kavramı, alacaklıya borçlu sayısı kadar alacak hakkı tanıdığını, söz konusu yasa gereğince meydana gelen zararda kusurlu olmaları nedeni ile …’un, ödenen miktardan davalı … şirketi ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ilk derece mahkeme tarafından davalıların asıl dava ve birleşen dava yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar vermesi gerekirken “davacı sigorta şirketinin davalı sigortalısı olan … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’ye rücu edemeyeceği ödeme miktarını da davalı … A.Ş’den tahsil edeceği sonucunun çıkacağı” ifadeleri ile ile toplamda yapılan 311.689,99-TL ödemenin, davalı … A.Ş’nin %25 kusur oranına göre 77.922,49-TL’sinin davacı şirkete ödenmesine karar verildiğini, kararın yasa ve usule aykırı olduğunu, zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen talepleri doğrultusunda sorumlu olduğunu, bilirkişi raporlarına neden itimat edilmediği ve ne gerekçe ile davalı …’ın ağır kusurlu bulunmadığının izah edilemediğini, gerekçeli kararda delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri hükmün kapsamında yer alması gerekirken hükmün kanunda aranan şartlara uygun olarak tesis edilmediğini belirterek; öncelikle tehiri icra taleplerinin kabul edilerek istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar ilk derece mahkeme kararının uygulanmasının geri bırakılmasına, yerel mahkeme kararının lehlerine istinafen kaldırılmasına, asıl dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 17.03.2020 tarihli mevcut bilirkişi raporlarında davalı şirkete ait olayın meydana gelmiş olduğu yerde mevcut D2 ve D3 direkler arasındaki iletkenin üzerinden geçtiği yola en küçük düşey uzaklığın 4,67 m olduğu ve uygun olmadığınun tespit edildiğini, yine dosya kapsamında mevcut raporlarda … sevk ve idaresindeki aracın yüksekliğinin 5.10 metre olduğunun belirtildiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 128. maddesi ile araçların azami yüksekliğinin 4.00 metre olması gerektiğinin hüküm altına alındığını, davalı şirkete ait direklerin yola eğimli olduğu düşünülse dahi, … sevk ve idaresindeki aracın kanunla hüküm altına alınan 4.00 metre kuralına uyması halinde kazanın gerçekleşme imkanı bulunmadığının açık olduğunu, davalı şirkete izafe edilen kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dışı aileye limit fazlası ödeme yapılmış olduğunu, davacının poliçeye aykırı olarak yapmış olduğu bu ödemenin rücuen davalı şirketten tahsil edilmek istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20217228 E ve 2021/795 K sayılı kararına ilişkin itirazlarının kabul edilmesine, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi vekillerinin tüm istinaf itirazlarının yersiz olduğunu, davacı sigorta şirketinin davalı şirkete sigorta poliçesi kapsamında rücu hakkı bulunmadığını, davaya konu olay sonucu meydana gelen zararın davalı şirketin kasti bir hareketi ve ağır kusuru sebebiyle meydana gelmediğini, bu hususun tüm dosya kapsamı ve mahkemece aldırılan kusur ve hesap raporları ile sabit olduğunu, davaya konu olaya ilişkin alınan kusur raporlarında davalı şirkete atfedilmiş ne kasıt ne de ağır kusur bulunmadığını, yerleşik içtihatlara göre istiap haddinden fazla yük taşınmasının tek başına sigortacıya rücuen tazminat hakkı vermediğini, kazanın istiap haddinin aşılması dışında başkaca bir sebebinin daha bulunduğunun kabulü halinde ise rücu şartlarının oluşmadığının kabulü gerektiğini, İTÜ Öğretim Üyeleri tarafından tanzim edilen kusur raporunda kazanın sadece istiap haddi sebebiyle meydana gelmediği, dava dışı … Şirketininde kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, hesap bilirkişisi tarafından verilen raporda da somut olayda kazanın başkaca bir sebebinin olduğunun anlaşıldığını, kazanın salt/münhasıran istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana gelmediğinin açıkça belirtildiğini, kazanın meydana gelmesinin tek sebebinin istiap haddinin aşılması olmadığını, davalı şirkete atfedilemeyecek 3. kişinin kusurunun da bulunduğu ve kazanın meydana gelmesinde kasti bir hareketi ve ağır kusuru olmadığı sabit olan davalı şirkete davacı sigorta şirketinin rücu hakkı olmadığından yerel mahkemece asıl ve birleşen davada davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, bu sebeplerle davacı sigorta şirketinin tüm istinaf itirazları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince bilirkişiden, dava dışı 3.kişiye yapılan ödemeler nedeniyle (tüm ödemeler gözetilerek) davalı … A.Ş’den rücusunu talep edebileceği asıl alacak, işlemiş faiz ve yargılama gideri yönünden rapor tanzimi istenildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan 12.08.2021 tarihli Bilirkişi Hesap Ek Raporunda poliçe limitinden 03.11.2017 tarihinde yapılan 122.427,29 TL mahsup edilerek bakiye zararın 165.572,71 TL olarak hesaplandığını, bu tutara işleyen faiz ve dava vekalet ücretlerinin 207.442,12 TL hesap edildiğini ve netice itibarıyla 17.09.2020 tarihli 189.262,70 ödemenin rücuen talep edilebilir miktar olduğunu yani taleple uyumlu olduğu yönünde görüş bildirildiğini, davalının limit fazlası ödeme yapıldığına ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, davalı …’un istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığını, zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen talepleri doğrultusunda sorumlu olduğunu belirterek; ilk derece mahkeme kararının lehlerine istinafen kaldırılmasına, asıl dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Asıl dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkindir. Birleşen dava; davacı sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesi gereği kendi sigortalısına ve zararın meydana gelmesine kusuruyla sebebiyet veren üçüncü kişi konumundaki … A.Ş’ya karşı açtığı rücuen tazminat davasıdır Dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince üçüncü kişiye ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlusundan rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı tarafından sigortalı aracın sürücünün elinde iken zorunlu trafik sigortası genel şartlarına aykırı olarak kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan sigorta şirketinin, sigortalısına ve diğer davalıya rücu imkanının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2918 sayılı KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir. Somut olayda aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken 21.05.2015 tarihinde kazaya karışmış olup davacı sigorta şirketi tarafından, kaza nedeniyle zarar görene ödendiği iddiasıyla, trafik sigortası genel şartlarının B.4/e maddesi gereğince dava dışı sürücünün istiap haddini aşması nedeniyle sigortalısına rücu şartlarının oluştuğundan bahisle işbu dava açılmıştır. Davalıya ait aracın … şöförü olup, davalı ise 2918 Sayılı KTK’nun 3. maddesine göre aracın işletenidir. Kaza tarihinin 21.05.2015 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 04/03/2015 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir. Poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.4.maddesinde sigortacının, sigorta ettirene rücu nedenleri sayılmıştır. Buna göre;ZMSS Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak, istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işleteninin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerindendir. ZMSS poliçesi Genel Şartlarının 4/e maddesi hükmü gereğince trafik kazasına neden olan sigortalı aracın istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşıması ve gerçekleşen riziko ile istiap haddinin aşılması arasında illiyet bağının varlığı durumunda sigortacı 3.kişilerin zararını karşıladıktan sonra sigorta ettirene rücu edebilir. Bir başka ifade ile tazminatı gerektiren olay yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise sigortacının rücu hakkı doğar. Olayın meydana gelişi ile istiap haddinin aşılması arasında uygun illiyet bağının olması ve münhasıran bu nedenle rizikonun gerçekleşmesi gerekmektedir. Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4-e maddesinde, tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmesi halinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. İstiap haddinin aşılmasının trafik sigortacına rücu hakkı doğurabilmesi için, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasının etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece alınan uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporda kazanın münhasıran istiap haddi aşımından kaynaklanmadığına, diğer davalı … A.Ş’nin çekilen kablo ve direklerin olması gereken yükseklikte olmamasının kazaya sebebiyet verdiğine dair tespitlere itibar edilerek kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasının etkisiyle meydana gelmediği ve dolayısı ile trafik sigortacına rücu hakkı doğurmadığı göz önüne alınarak davanın davalı … Taah.Enerji İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacının asıl ve birleşen dava yönünden sözkonusu istinaf sebeplerinin HMK.353/1-b.1 mad gereği reddi gerekmiştir. Davalı … A.Ş’nin ilk derece mahkemesince alınan uzman bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kaza mahallinde çekilen kablo ve direklerin olması gereken yükseklikte olmaması nedeniyle kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu yönündeki görüşe itibar edilmesi yerinde olup, bilirkişi raporunun kusur tespitinde yeterli, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda iş bu davalıya karşı davacının %25 kusur oranında rücu edebileceği kanaatine varılmıştır. Aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan raporda dava dışı üçüncü kişinin gerçek zararı tespit edilmiş olup poliçe limiti kapsamında davacının üçüncü kişiye kaza nedeniyle yapmış olduğu ödemelerin mahsubundan sonra davalının kusur oranına göre hesaplama yapılması gerekmekte olup bu durumda 167.572,71 TL’nin davalının kusur oranına (%25) tekabül eden kısmının iş bu davalıdan tahsili gerekir iken fazlaya hükmedilmesi yerinde olmamakla birleşen davada davalı … A.Ş yönünden işbu husus yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b.2 mad gereği kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında birleşen davada davalı … A.Ş yönünden davanın kısmen kabulüne hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) Davacının istinaf başvurusunun asıl ve birleşen dava yönünden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 161,40TL istinaf karar harcından peşin yatırdığı 118,60 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 42,80TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
B) Davalı … ANONİM ŞİRKETİ’nin istinaf başvurusu yönünden;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 08/10/2021 tarih ve 2021/228 Esas – 2021/795 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Asıl dava dosyası yönünden;
Açılan Davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 2.524,76-TL harçtan mahsubu ile artan 2.465,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Asıl dava dosyasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. lehine A.A.Ü.T. 13/4. Maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/689 Esas-2020/717 Karar sayılı dava dosyası yönünden;
a)Davacının, davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davasının esastan REDDİNE,
b)Davacının, davalı … A.Ş’ye yönelik davasının KISMEN KABULÜYLE; 41.893,17 -TL tazminatın ödeme tarihi olan 17/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Birleşen davada … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava açılış sırasında davacıdan peşin olarak alınan 3.232,14-TL harçtan mahsubuna,
2- Kısmen kabulüne karar verilen … A.Ş yönünden alınması gereken 2.861,72-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 3.172,84-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 311,11‬- TL fazladan yatan harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 2.861,72-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcının davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden davalı … İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Lehine A.A.Ü.T 13/4. Maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
5-Davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 1.372,90-TL’nin davanın kabul oranına göre belirlenen 303,88-TL’nin davalı … A.Ş’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca belirlenen 6.246,11-TL nispi vekalet ücretinin davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … A.Ş kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/3. uyarınca belirlenen 6.246,11-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 292,18 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1.027,82-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … A.Ş tarafından yatırılan 154,30 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … A.Ş tarafından yapılan istinaf posta gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, yatırdığı 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-İşbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2022