Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/616 E. 2022/545 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/616
KARAR NO: 2022/545
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
ESAS NO: 2017/582
KARAR NO: 2021/892
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:11/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:11/03/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 27/10/2021 tarih ve 2017/582 Esas 2021/892 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu müvekkileri ile alacaklı … arasında 2011 yılında koyun alışverişi yapılmış olup, bunun sonucunda … vade tarihli ve 100.000 TL meblağlı bono düzenlendiğini, alacaklı Bünya İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığını, müvekkili icra dosyasından kıymet takdiri aşamasında bilgi sahibi olduğunu, icra dosyasında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takibe konu senet üzerinde tahrifat yapıldığını, bono üzerindeki vade tarihi 01/09/2011 iken vade tarihinin 01/09/2014 olarak değiştirildiğini, tanzim tarihi belirtilmeyen bonoda ise sonradan 01/09/2012 olarak düzenleme tarihinin eklendiğini, söz konusu senedin aslının incelendiğinde vade tarihinde değişiklik yapıldığı ve düzenleme tarihinin sonradan eklendiğinin ortaya çıkacağını, düzenleme tarihinin sonradan eklenmediği varsayılsa bile tanzim tarihi olan 01/09/2012 vade tarihi olan 01/09/2011 denr sonra olduğu için bononun yine geçerliliğini kaybedeceğini, bu tahrifat sebebi ile Bünyan İcra Hukuku Mahkemesinin 2017/1 E,2017/2 K. Sayılı dosyası ile takibin iptalini talep etmelerine rağmen hukuka aykırı şekilde davalarının süre yönünden reddedildiğini, söz konusu dosya da, müvekkilinin mağdur olmaması ve zaman kaybı olmaması amacıyla istinaf yoluna gidilmediğini, istinaf süresi geçtikten ve dosya kesinleştikten sonra bu davanın açıldığını, bu açıklanan sebeplerden dolayı Bünyan İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile haksız ve kötüniyetle yapılan takibin tedbirevn durdurulmasına, yargılama sonucunda takibin iptaline, İİK m.72/5 gereği davacıları menfi tespit davası açmaya zorladığı ve takibi haksız ve kötü niyetli olbarak başlattığı anlaşılacağından %20 ‘den aşağı olmamak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi’nde davalı hakkında beraat kararının tahrifatı davalının yaptığının tespit edilememesi nedeni ile verilmiş olduğu, ceza mahkemelerinin maddi vakıanın tespiti konusundaki kararlarının hukuk mahkemesini bağlamasına rağmen olayda maddi vakıa tespitinin olmadığı, bu hali ile mahkememizce toplanan deliller kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, alınan 26/02/2018 tarihli bilirkişi raporu ile takibe konu senet yönünden tahrifat olduğunun ve 1 rakamının 4 rakamına dönüştürüldüğünün tespit edildiği, bu durumda senedin 2012 yılı düzenleme ve 2011 yılı vade tarihli olması ile düzenleme tarihinin daha ileri bir tarih olması ile kambiyo vasfında olmadığı, yine 2011 düzenleme tarihi dikkate alındığında takip tarihi itibari ile senedin zamanaşımına uğradığı, tüm bu durumlarda takibe konu senet yönünden alacaklı olduğunu ispat yükünün davalıda olduğu, davalının alacağını yazılı deliller ile ispat edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı görülmüş ve böylece davacıların davalarında haklı oldukları değerlendirilerek davanın kabulü ile, Bünyan İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konulan 01/09/2012 düzenleme, 01/09/2014 vade tarihli 100.000 TL bedelli bono nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, Bünyan İcra Müdürlüğü’ne takibin durdurulduğunun bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. 1-DAVANIN KABULÜ İLE; Bünyan İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konulan 01/09/2012 düzenleme, 01/09/2014 vade tarihli 100.000 TL bedelli bono nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Bünyan İcra Müdürlüğü’ne takibin durdurulduğunun bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, 3-Davacı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın tazminat talebinin reddine, 4-Karar kesinleştiğinde imza asıllarının ilgili kurumlara iadesine…” dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının davasının Kayseri mahkemelerinde açmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dosya kapsamındaki dava dilekçesinin aynısıyla, aynı talepleri içerir bir şekilde Bünyan İcra Hukuk Mahkemesi’ne 17/01/2017 tarihinde takibin iptali talebiyle dava açıldığını, mahkemenin 22/02/2017 tarih ve 2017/1 Esas, 2017/2 Karar sayılı kararı ile davayı reddettiğini, kararın kesinleştiğini, olayda verilmiş kesin hüküm bulunduğundan davanın reddine karar verildiğini, davacının dava dilekçesinde takibin iptaline ve takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, mahkemenin tedbir talebini kabul ettiğini, İ.İ.K 72 maddesindeki şartlara göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini, bilirkişi raporunda dayanaklarının kanıtlarını ortaya koymadığından yapılan eksik ve hatalı incelemenin hükme esas alınmasının kabul edilemez olduğunu, raporun içeriğinde senet üzerinde var olduğu iddia edilen oynamanın kim tarafından yapıldığının belirlenmediğinin belirtildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile mahkemece yapılacak inceleme neticesinde usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, bu taleplerinin kabul görmeyecek olur ise kararın kaldırılarak dosyanın eksikliklerinin giderilmesi için yerel mahkemeye gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen 27/10/2021 tarih 2017/582 Esas, 2021/892 Karar sayılı nihai karar verilmiş ve bu kararın istinaf nedeniyle dosya ilk derece mahkemesince önce Ankara BAM 22. HD gönderilmiş ve bu dairece 2022/9 Esas, 2022/40 karar sayılı ilamla istinaf başvurusu yönünden Kayseri BAM HD’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyası geri çevrilen ilk derece mahkemesince her ne kadar dosya bu sefer dairemize gönderilmiş ise de; Dosya incelendiğinde, yargılama sırasında dosyada istenmiş olan ihtiyati tedbir talebi yönünden ilk derece mahkemesince verilmiş 10/07/2017 tarihli ara kararın istinaf edildiği, istinaf başvurusunun Ankara BAM 22. HD’ce esastan incelenerek 2017/2252 Esas, 2017/1523 Karar sayılı karar ilamıyla istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 uyarınca ESASTAN REDDİNE dair karar verildiği anlaşılmıştır.Her ne kadar son verilen 27/10/2021 tarihli nihai kararın istinafı nedeniyle dosya dairemize yetkisizlik kararı üzerine gönderilmişse de; 694 sayılı K.H.K ile 5235 sayılı kanuna eklenen Ek 1. Maddesine göre “Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinin 25 inci madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması için Resmî Gazetede belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibarıyla yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez.Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır.Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinin 25 inci madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması için Resmî Gazetede belirlenen tarihten önce bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet başsavcılığınca açılan soruşturmalar ile bölge adliye mahkemelerinde yürütülmekte olan kovuşturmalarda yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Soruşturma neticesinde açılacak kamu davaları da aynı yer bölge adliye mahkemesinde görülür.” HMK 352/1-a maddesine göre ön incelemede incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olduğunun anlaşılması halinde öncelikle karar verilir.İstinafa konu edilen ve dairemize gönderilen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği nihai kararın tarihi her ne kadar 27/10/2021 ise de, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı ve tespit edildiği üzere, iş bu 27/10/2021 tarihli nihai karardan önce, dava derdest iken istenen ihtiyati tedbir talebi yönünden mahkemece verilen kabule dair 10/07/2021 tarihli ara kararın istinaf edildiği, iş bu istinaf başvurusu nedeniyle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği ve bu dairece yapılan istinaf incelemesi sonunda 2017/2252 Esas, 2017/1523 Karar sayılı karar ilamıyla iş bu ara kararına karşı yapılmış istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 uyarınca ESASTAN REDDİNE dair karar verildiği anlaşılmıştır.Yapılan yargılama sonunda en son verilen nihai karar da tekrar istinaf edildiğinden ilk derece mahkemesince dosya, ilk istinaf incelemesini yapmış olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmişse de bu dairece verilen yetkisizlik kararı nedeniyle dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldığından, iş bu dosyanın dairemizin görevinin başladığı 02/09/2019 tarihinden önce yani ilk derece mahkemesince yargılamada verilmiş olan ara kararın istinafı nedeniyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce istinaf incelemesinden geçtiği ve HMK 353/1-b-1 maddesine göre istinaf başvurusunun esastan incelenerek reddine dair karar verdiği görülmüştür. Bu nedenlerle 5235 sayılı kanunun Ek 1. Maddesi gereğince, en son verilen 27/10/2021 tarihli nihai karara karşı yapılmış yeni istinaf başvurusunu incelemek yetkisi dosyada ilk istinaf incelemesini yapmış olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne aittir. Dairemiz yetkili değildir. Açıklanan nedenlerle iş bu istinaf başvurusunun incelenmesi yönünden dairemizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay 5. Hukuk dairesinin 2021/9242 Esas-2020/11948 Karar,2021/13421 Esas-2021/14445 Karar, 2021/6480 Esas-2021/10376 Karar, 2021/1983 Esas-2021/3760 Karar, 20. Hukuk Dairesinin 2019/2766 Esas-2019/4638 karar ve 2019/988 Esas-2019/1842 Karar sayılı yerleşmiş emsal içtihatları da bu yöndedir.HMK 22. Maddesine göre ;” (1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur. (2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”En son verilen nihai kararla ilgili söz konusu istinaf başvurusu yönünden daha önceden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince de 2022/9 esas- 2022/40 Karar sayılı ilamla yetkisizlik kararı verildiğinden ortaya iki ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkmıştır. HMK 22. maddesine göre iki ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilmiş yetkisizlik kararı nedeniyle ortaya olumsuz yetki uyuşmazlığının çıkması halinde bunun çözümü ile yetkili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin neresi olduğunu yani yargı yerini belirlemek yetkisi ve görevinin de Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne (5.Hukuk Dairesine) ait olması nedeniyle dosyanın bu yönden resen Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 27/10/2021 tarih ve 2017/582 Esas – 2021/892 Karar sayılı ilamı hakkında yapılmış istinaf başvurusu yönünden 5235 sayılı kanunun Ek-1 maddesi gereğince Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin yetkili olması nedeniyle DAİREMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyada daha önceden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince de yetkisizlik kararı verilmiş olmakla ortaya iki ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığından, HMK 22. Maddesi gereğince bunun çözümü ile iş bu istinaf başvurusunu incelemek yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin belirlenmesi için dosyanın RESEN YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, HMK 22 ve 352/1-a maddeleri gereğince oy birliğiyle karar verildi. 11/03/2022