Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/605 E. 2022/589 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/605
KARAR NO: 2022/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2021 ARA KARAR
ESAS NO: 2021/932
DAVANIN KONUSU:Tapu iptali ve tescil,olmadığı takdirde Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
İSTİNAF KARAR TARİHİ:14/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:14/03/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 22/12/2021 tarih ve 2021/932 Esas sayılı ara karar ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin Kayseri ili … ilçesi … … Mah. … Ada, … parsel, … Kat … bağımsız numaralı taşınmazın tapusunun iptaline ve bu daire üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonrasında “…HMK’nun 390/2. maddesi uyarınca talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. HMK’nun 390/3. maddesine göre tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumlarında meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup çekişmeli olan vakıanın gerçeğe yakın bir derecede ispatlanması gerekir. Mahkeme tarafından mevcut delillere göre tedbir isteyen tarafın hakkını muhtemel görmeli ve tedrbir verilmesini gerektirir sebeplari de varit görmelidir. HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin haklılığı konusunda tam bir kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir ispatın yeterli olacağı öngörülmüştür. 2004 sayılı İcra İflas sayılı kanunun 198. Maddesinde “Mevzuu para olmayan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasını deruhte edebilir bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir.” gösterir şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu düzenleme gereğince davalı kooperatifin iflası ile artık tapu iptal ve tescil istemi para alacağına dönüşmüştür. Bu sebeple davacının tapu iptal tescil isteminde bulunamayacağı anlaşılmakla davacı tarafın davaya konu edilen Kayseri ili … ilçesi … … Mah. … Ada, … parsel, … Kat … bağımsız numaralı daire üzerine celbi icra satışını önler şekilde ihtiyati tedbir konulması, bunun mümkün olmaması halinde iflas idaresine müzekkere yazılarak ilgili dairenin satışının ertelenmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Ankara 23. Hukuk Dairesi 2021/1332 esas 2021/1412 karar numaralı ve 06/10/2021 tarihli ilamı da bu yöndedir. Verilen karar ile;1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu ara kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde dava dilekçesinde yazılı miktar (şimdilik) para alacağı yönünden iflas masasına kayıt ve kabulüne/sıra cetveline eklenmesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin 22/12/2021 tarihli ARA kararının davacı vekiline e-tebliğat (UETS) yoluyla 27/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 17/01/2022 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği istinaf dilekçesiyle istinaf yoluna başvurduğu, istinaf harçlarını (istinaf kanun yonula başvurma ve istinaf karar harcını) yine 17/01/2022 tarihinde yatırdığı görülmüştür.HMK 345. Maddesine göre: “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle başlar…”HMK’nın 352/1.maddesine göre; “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir: a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, b) Kararın kesin olması, c)Başvurunun süresi içinde yapılmaması, ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi, d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi”
Somut olayda; ilk derece mahkemesinin 22/12/2021 tarihli ARA kararının davacı vekiline 27/12/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise ARA karara karşı 17/01/2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, HMK’nın 345.maddesi uyarınca istinaf süresinin son gününün 10/01/2022 tarihinde dolmasına rağmen davacı vekilinin son tarihi aşarak 17/01/2022 tarihinde istinaf dilekçesi sunduğu, davacı vekilinin 2 haftalık istinaf süresinden sonra 17/01/2022 tarihinde ara karara yönelik istinaf kanun yolu başvurusunda bulunduğu anlaşıldığından, HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince iş bu ara karara yönelik istinaf dilekçesinin/başvurusunun süresinde yapılmamış olması nedeniyle istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin işbu 22/12/2021 tarihli ARA karara ilişkin 17/01/2022 tarihli istinaf başvurusunun HMK’nın 345. Maddesi uyarınca yasal süresinden sonra yapıldığı anlaşıldığından HMK’nın 352/1-c maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, HMK 362/1-f uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 14/03/2022