Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/602 E. 2022/546 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/602
KARAR NO: 2022/546
KARAR TARİHİ: 11/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
NCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/928
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil,olmadığı takdirde Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/03/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/12/2021 tarih ve 2021/928 E sayılı ARA kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müflis kooperatifin üyesi olduğunu, adına kura tutanağı ile isabet eden taşınmazın davacı adına tescil edilmediğini, müvekkilinin kesin maliyet raporu ile tespit edilen borcun tamamını kooperatife ödediğini, borcunun kalmadığı gibi alacağının dahi olduğunu, müvekkilinden daha düşük tutarda ödeme yapan kişiler adına taşınmazların tescil edilerek üyeler arası eşitsizliğe sebebiyet verildiğini belirterek müvekkili adına kurada isabet eden taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde daire bedeli yerine geçecek tazminatın hesaplanarak sıra cetveline kayıt edilmesini talep ve dava etmiş, bu aşamada dava konusu taşınmazın iflas masasınca satılmaması için taşınmaz kaydına cebri icra yolu ile satış dahil devri engeller ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “..HMK 389/1 maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İİK’nun 198. maddesi, “Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir…Borçlar Kanununun 290ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.” hükmünü içermektedir.Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı kooperatif üyesinin kooperatife karşı parasal yükümlüğü bulunması halinde tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gibi değerini de isteyemeyeceği, davalı kooperatifin iflasıyla artık tapu iptali ve tescil isteminin İİK’nun 198. maddesi uyarınca para alacağına dönüştüğü gözetilmesi gerekir. (Bu yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/1332 Esas 2021/1412 Karar, 2021/982 Esas 2021/1411 Karar, 2021/1568 Esas 2021/1410 Karar sayılı emsal kararları)Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbir kararının yalnız uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, somut olayda davanın bir miktar para alacağının iflas masasına kayıt kabulüne yönelik olduğu, para alacakları için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşılmakla davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekilince istinafa başvurulmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde dava dilekçesinde yazılı miktar (şimdilik) para alacağı yönünden iflas masasına kayıt ve kabulüne/sıra cetveline eklenmesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin 22/12/2021 tarihli ARA kararının davacı vekiline e-tebliğat (UETS) yoluyla 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 17/01/2022 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği istinaf dilekçesiyle istinaf yoluna başvurduğu, istinaf harçlarını (istinaf kanun yonula başvurma ve istinaf karar harcını) yine 17/01/2022 tarihinde yatırdığı görülmüştür. HMK 345. Maddesine göre: “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle başlar…”HMK’nın 352/1.maddesine göre; “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:
a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması,
b) Kararın kesin olması,
c)Başvurunun süresi içinde yapılmaması,
ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi,
d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi”
Somut olayda; ilk derece mahkemesinin 22/12/2021 tarihli ARA kararının davacı vekiline 28/12/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise ARA karara karşı 17/01/2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu, HMK’nın 345.maddesi uyarınca istinaf süresinin son gününün 11/01/2022 tarihinde dolmasına rağmen davacı vekilinin son tarihi aşarak 17/01/2022 tarihinde istinaf ettiği, davacı vekilinin 2 haftalık istinaf süresinden sonra 17/01/2022 tarihinde ara karara yönelik istinaf kanun yolu başvurusunda bulunduğu anlaşıldığından, HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince iş bu ara karara yönelik istinaf dilekçesinin/başvurusunun süresinde yapılmamış olması nedeniyle istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin işbu 22/12/2021 tarihli ARA karara ilişkin 17/01/2022 tarihli istinaf başvurusunun, HMK’nın 345. Maddesi uyarınca yasal süresinden sonra yapıldığı anlaşıldığından HMK’nın 352/1-c maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, HMK 362/1-f uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.11/03/2022