Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/590 E. 2022/654 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/590
KARAR NO: 2022/654
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
ESAS NO: 2019/224
KARAR NO: 2022/33
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 23/03/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/01/2022 tarih ve 2019/224 E – 2022/33 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maden mermer üretim ve alım-satımı ile iştigal eden bir firma olduğunu ve müvekkili firmanın 23/10/2008 tarihinde … … İsimli şirkete ihraç edeceği mermer mamul ürünlerinin ihracat işlemlerini yürütmek üzere davalı … Bankası A.Ş … Şubesi ile anlaştığını ve firma lehine ithalatçı … Şirketinin bankası olan … Tarafından … vadeli 289.000,92 Euro tutarında gayrikabili rücu, yani cayılamaz türde teyitli akreditif açıldığını, bu akreditif ve şartlarının davalı bankanın 23/10/2008 tarihli “Akreditif İhbar Mektubu” ile müvekkiline ihbar edildiğini, davalı bankanın müvekkili firmadan aldığı ihracat vesaikini, ithalatçı …’nın bankası olan …’ya göndermesi ve mal bedelinin yatırılmasını istemesi gerekirmen, davalı bankanın kendi kusuru ve bilgisizliğinden kaynaklanan nedenlerle, ihracat vesaikini banka yerine doğrudan ithalatçı …’ya gönderdiğini, süresi içinde vesaik ibraz edildiğinden ithalatçı firma lehine bankası … tarafından açılmış akreditifin hükümden düşürüldüğünü, davalı bankanın Kayseri Şubesi’nin bu yanlışlığı daha sonra fak ettiğini ve müvekkili firmaya gönderdiği 12/12/2008 tarih ve 12577-775 sayılı yazıda, ihraca ilişkin orjinal vesaikin 05/12/2008 tarihinde …’ya gönderilecek yerde sehven …’ya gönderdiğini itiraf ettiğini, bunun üzerine ithalatçı … Lehine açılmış akreditif ile ilgili herhangi bir sorumluluk almak istemediğinden Madrid 33. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak lehine açılmış akreditifin müvekkili firmaya ödenmemesi için tedbir talep ettiğini ve tedbir kararı verildiğini, davalı bankanın yaptığı yanlışlık nedeniyle müvekkilinin zararını karşılamak üzere 200.000 Euro teklif ettiğini, ancak müvekkili firma yetkililerinin zararlarının 289.000,92 Euro olduğunu belirterek davalı bankanın teklifini kabul etmediklerini bildirerek davalının kusurlu işleminden dolayı müvekkili şirketin aleyhine oluşan 289.000 Euro tutarın dava değerindeki karşılığı olan 1.979.650,00-TL’nin zararın oluştuğu 09/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafça ilk olarak 3 parti yükleme yaparak 03/12/2008 tarihinde Kayseri Şubesine 3 set vesaik ibraz edildiğini, hir 3 set vesaikin 04/12/2008 tarihinde işleme alındığını ve belgelerdeki aykırılıkların aynı gün 04/12/2008 tarih/199932-875 sayılı yazıları ile davacıya bildirildiğini, davacıdan alınan talimata binaen 3 set vesaikin de sunulduğu şekliyle ve rezervli olarak …ya gönderildiğini, 1. Ve 2. Set vesaik asıllarının DHL, 3. Set vesaikin ise … aracılığıyla gönderildiğini, … kargoya teslim edilen 28.880,64 Euro tutarlı 3. Set vesaikin dava dilekçesinde ede belirtildiği üzere sehven … yerine ithalatçı firmaya gönderildiğini, fakat söz konusu vesaikin … firma tarafından …ya teslim edildiğini ve … tarafında da ibrazın kabul edildiğini, …nın söz konusu vesaiki teslim aldığını, incelediğini ve müvekkili bankaca da belirlenerek bildirilen aykırılıklar nedeniyle reddettiğini belirttiği 10/12/2008 tarihli MT734 SWIFT mesajı ile müvekkili bankaya bildirdiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, 3. Set vesaikin … yerine sehven ithalatçı firmaya gönderilmesinin işlemin akışını etkilemediğini, akreditifin hükümden düşmediğini, nitekim akreditifin hükümden düşmemesinden dolayı müşterinin bunun üzerine 2 pati yükleme daha yaptığı ve 2 set vesaik ibraz ettiğini, her 2 set vesaikin de 19/12/2008 tarihinde …ya gönderilmek üzere kargoya teslim edildiğini, …dan 23/12/2008 tarihinde alınan MT734 SWIFT mesajında 4. Set vesaikin bulunan aykırılık nedeniyle reddedildiğinin bankaya bildirildiğini, mesajın aynı gün davacıya iletildiğini, davacı tarafından aykırılığın ibraz süresi içerisinde giderilmediğini, aynı şekilde 5. Set vesaikin da …ya gönderildiğini ve bunda da aykırılık bulunduğunun bildirildiğini, …dan 06/02/2009 tarihinde alınan … mesajında 5 set vesaik için de ödemelere tedbir konulduğunun, tedbir kalkmadan ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, akreditifin Madrid Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, yabancı bir devlet mahkemesince verilmiş bir tedbir kararı ve/veya belge altındaki imzanın sahteliğinin mahkeme kararı ile sabit olmasının likit bir delile örnek teşkil etmekte olup lehtarın dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğine dair kesin likit birdelil olması halinde bankaca lehtara ödeme yapılmayacağını, müvekkili bankanın davacıya karşı herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut olayda; davacı şirketin 23/10/2008 tarihinde … … isimli şirkete ihraç edeceği mermer mamul ürünlerinin ihracat işlemlerini yürütmek üzere davalı … Bankası A.Ş … Şubesi ile anlaştığı ve firma lehine ithalatçı … şirketinin bankası olan … tarafından … vadeli 289.000,92 Euro tutarında gayrikabili rücu, yani cayılamaz türde teyitli akreditif açıldığı görülmektedir. Davalı bankanın 04.12.2008 tarihli yazısı ile ilk 3 yüklemeye ait vesaikte tespit edilen rezervleri/aykırılıkları davacıya ileterek, rezervlerle ilgili olarak davacıdan düzelime yapılıp yapılmayacağını sordüğü, davah bankanın söz konusu yazısında başkaca bir hususa yer verilmediği, bunda karşılık davacının da 05.12.2008 tarihli cevap yazısı ile 3 vesaike dil rezervin kendilerince kabul edildiğini, 3 takımı vesaikin acilen …ya gönderilmesini talep ettiği, davalı bankanın da 3 yüklemeye ait rezervli vesaiki …ya vesaikin rezervli olduğunu belirterek, on approval/onay bazında gönderdiği, …nın da cevap mesajları ile davalı bankaya ödeme/rambursman yetkisi verdiği tespil edilmiş olup, buna göre, teyit bankası olarak davalı bankanın onay bazında rezervli vesaik göndererek …dan ödeme onayı/rambursman yetkisi istemesinin rezervleri kabul ederek, …dan akredititte değişiklik yapılması istemek anlamına geldiği, 3 yükleme belgesinin …ya tahsil bazında gönderilmediği, bu işlemin sonucu olarak vesaik …ca kabul edildiğinde akreditifin rezervli hususlar yönünden değiştirilmiş olmakla ve herhangi bir şart ileri sürmeden değişiklik istemekle bu değişikliği önceden kabul etmiş sayılan teyit bankası olarak davalı bankanın vesaikin kabulü halinde ödeme yapma yükümlülüğü ile bağlı kaldığı, teyitten doğan ödeme yükümlülüğünün hükümden düşmüş olduğunu iddia etmek için davalı bankanın rezervli vesaikin kabulü ve ödeme onayı konusunda …ya mesaj çekerken davacı … bildiride bulunarak vesaikin rezervli biçimde ibrazı sonucu teyidinin hükümsüz kaldığını ve söz konusu mesajı çekip onay istemesinin teyidinin otomatikman devam ettiği anlamına gelmediğini açıkça ifade etmesi gerektiği, ancak davalı bankanın ilk 3 yüklemeye ait vesaikte tespit ettiği rezervleri davacıya 04.12.2008 tarihli yazısı ile bildirirken bu hususlara yazısında yer vermediği, dosya kapsamına göre, ayrı bir yazı ile rezervli vesaik ibrazı neticesinde teyidinin hükümsüz kaldığını, …ya onay bazında vesaik göndermesinin teyidin devam ettiği anlamına gelmediğini davacıya iletmediği, bu nedenle davalı bankanın her 3 yüklemeye ait mal bedellerini (28.880,64 Euro, 52.409,76 Euro ve 51.179,52 Euro) teyidi kapsamında ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bunun yanı sıra 58.510,08 Euro bedelli 4. Yükleme ve 98.833,92 Euro bedelli 5. Yüklemeye ilişkin olarak da yükleme belgelerinin ibraz koşullarına uygun olduğu, yani akreditif koşullarına aykırılık bulunmadığı beyan ederek, ibraz süresi içerisinde vesaik bedellerinin ödeme vadelerinin bildirilmesini belirtmek suretiyle …dan mal bedellerinin ödenmesini talep ettiği, …nın 19/12/2008 tarihli swift mesajı ile 98.833,92 Euro bedelli vesaikte tespit edilen rezervin kabul edilmediği, ancak 58.510,08 Euro vesaik bedelinin 23/03/2009 tarihinde ödeneceğinin davalı bankaya bildirildiği, bu mesajın davalı banka tarafından da davacıya iletildiği, 58.510,08 Euro bedelli vesaikin uygun bulunarak …ya baştan rezervsiz, uygun ibraz kabul ederek gönderdiği, davalı bankanın bu yüklemenin bedelini vadesinde davacıya ödeme taahhüdünün devam ettiği, ancak 98.833,92 Euro bedelli vesaikin ise düzeltme yapılarak gönderildiğini beyan ederek, …nın bu vesaikte yer alan Fumigasyon belgesinde tarih ve imza yokluğu nedeniyle rezerv koyduğu, söz konusu rezervin süresinde davacıya bildirildiği, ancak davacının söz konusu rezervi düzeltilme hakkını kullanmadığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın 289.873,92 Euro tutarındaki teyitli akreditiften kaynaklanan sorumluluğu çerçevesinde, davacı ihracatçı firmaya, akreditif kapsamında gerçekleştirdiği 4 yüklemeye ait 10.03.2009 tarihinde ödenecek 28.880.604 Euro, 11.05.2009 tarihinde ödenecek 52.409.76 Euro, 09.03.2009 tarihinde ödenecek 51.1 79,52 Euro ve 23.03.2009 tarihinde ödenecek 58.510.08 Euro mal bedellerini vadelerinde ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, buna göre 10.05.2019 dava tarihi itibariyle geçerli olan TCMB Euro döviz alış kuru k/6,8651 ve 4 vesaik bedeli toplamı 191.040,00 Euro üzerinden talep edilebilecek tutarın 1.311.508,00 TL olduğu, 98.833,92 Euro vesaik bedelinin ise ihtilaf oluşturduğu, davacının söz konusu vesaikin davalı banka tarafından rezervsiz kabulünü ve davalı bankanın gecikmiş rezerv bildiriminden kaynaklanan hatasını dikkate almadığı, gecikmiş bildirim karşılığında rezervin giderilmesinin mümkün olamayacağının ve davalının teyit yükümlülüğünün devam etmekte olduğunun bildirilmediği, buna karşılık 29 gün sonra vesaikin tahsil bazında tekrar …ya gönderilmesini talep ederek, teyidin gerek … gerekse davalı banka açısından geçerliliğinin kalmadığını kabul ettiği, bu nedenle, davalı bankadan teyit kapsamında söz konusu vesaik bedelinin talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın 4 vesaik bedeli toplamı olan 1.311.508,00-TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. … Her ne kadar bilirkişi raporunda 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamında Euro üzerinden faiz oranı uygulanabileceği bildirilmiş ise de, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında 289.000 Euro’nun dava değerindeki karşılığı olan 1.979.650,00-TL üzerinden faiz talebinde bulunduğu ve tarafların tacir olduğu hususları dikkate alınarak avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı vekili her ne kadar 09.02.2009 tarihinden itibaren reeskont faizinin işletilmesini talep etmiş ise de, kabulüne karar verilen 4 yüklemeye ilişkin mal bedellerinden 58.150,08 Euro bedelli 4. Yüklemenin ödeme tarihinin 23/03/2009 olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren avans faizinin işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile 1.311.508,00-TL’nin 23/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir. davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 1.311.508,00-TL’nin 23/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ve davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yerel mahkeme kararında daha önce aldırılan bilirkişi raporuna göre karar tesis edildiğini, hüküm kurmaya elverişli olmayan ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar tesis edildiğini, bu aşamada rapora itirazları yönünde istinaf gerekçelerini sunduklarını, yerel mahkeme Madrid Mahkemesinin kararının eksikliği giderilmesi istenmiş bu eksiklik giderildikten sonra da madrid mahkemesi kararının akreditifle alakalı olmadığı belirtilmiş olup lehe olan bilirkişi raporu aleyhe bir değerlendirmeye dönmüş olup raporda ise bunun gerekçesi açıklanmadığını, davacı … hatalı ve bozuk ürün göndermekle bir sorumluluğu olmayıp müvekkilim banka adeta garantör gibi ilgili akreditifin bütün sorumluluğunu üzerine almış gibi olduğunu, bu şekildeki verilen karar hukuka aykırı olduğunu, dava konusu akreditif işlemi UCP 600’e tabi olarak açılmış bir işlem olduğunu ve taraflarca da bu konuda bir itiraz yapılmadığını, davacı firmanın akreditif işleminde bir ibrazda belirtilen bir aykırılığın kabul edilmesinin o akreditifin şartlarını değiştirdiği iddiasında yanıldığını, zira aynı akreditif tahtında ileride yapılacak ibrazlarda aynı aykırılıkların bulunması halinde gerek Müvekkil Banka gerekse … aynı şekilde bunları tespit etmek ve ibrazı reddetmek durumunda olduğunu, davacı Firma tarafından ileri sürülen, rezervli vesaikler için “tek” bildirim yapılmadığı ve “UCP600, 16c maddesine uygun formatta olmaması” iddialarına gelinirse: Akreditif işleminin tabi olduğu UCP 600 broşürünün, 16.maddesinde özetle belirtilen, Görevi çerçevesinde hareket eden bir görevli bankanın, varsa bir teyit bankası veya …nın bir ibrazın uygun olmadığını belirlediğinde ibrazı karşılamayı reddedebileceğini, eğer ibrazı karşılamayı reddetmeye karar verirse bunu ibrazda bulunan tarafa tek bildirim ile gönderebileceğini, bu bildirimde: Bankanın ibrazı karşılamayı reddettiğini, Vesaikteki her bir rezerv unsurunu, Belgeleri talimat beklerken elinde tuttuğunu veya iade ettiğini veya ibraz edenden daha önce aldığı talimata göre hareket ettiğini, belirtmesi gerektiğini, davacı vekilinin iddia ettiği gibi bir bankanın müşterisinden talimat almadan, müşterisini ilgilendiren hususlarda kendiliğinden karar alması beklenemeyeceğini, örneğin belgelerde kendi başına düzeltme yapması mümkün olmadığını, kaldı ki bu işlemde Müvekkil Banka her aşamada müşterisi olan Davacı Firma ile sürekli olarak irtibat halinde olmuş ve gerekli yönlendirmeleri yaptığını, Uluslararası ticarette önemli bir yer tutan akreditifli işlemlerde, yapılan ibrazların çoğu çeşitli aykırılıklar nedeniyle bankalarca reddedildiğini, bu aykırılıklar malın niteliğini ve işlemin sağlıklı yürümesini etkileyen önemli aykırılıklar olduğu gibi çoğunlukla da nispeten önemsiz şekil şartlarından kaynaklanabildiğini, bankalar her durumda inceledikleri belgelerde tespit ettikleri tüm aykırılıkları bildirmek ve ibrazı karşılamayı reddetmek durumunda olduğunu, görevli banka ya da teyit bankasının böyle bir niyeti varsa bu yükümlülüğü en başta üzerine almayabileceğini, müvekkil banka bu işleme yazılı olarak teyit eklediğini bildirmediğini ve davacı firmadan teyit komisyonu adı altında herhangi bir masraf ya da komisyon tahsil etmediğini, bu nedenle bir menfaatten söz edilemeyeceğini, dava konusu akreditif işleminde EUR 98.833,92 ve EUR 58.510,08 tutarlı 4. ve 5. set vesaiklere ilişkin yazışmalar, SWIFT mesajları ve römiz mektupları daha önce dava için ibraz edilmiş olmasına rağmen, bilirkişi heyetinin talebine istinaden tekrar sunulduğunu, EUR 98.833,92 tutarlı vesaik, Müvekkil Bankaca bildirilen aykırılığın düzeltilmesi sonrası, EUR 58.510,08 tutarlı vesaik ise doğrudan “uygun” olarak …ya gönderildiğini, …dan EUR 98.833,92 tutarlı vesaik için ret mesajı, EUR 58.510,08 tutarlı vesaik için de uygunluk ve ödeme vadesi teyidi mesajı alınmıştır. Her iki set vesaikin de …ya zamanında ulaştığını, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, davacı taraf zamanaşımın bitmesine çok kısa bir süre kala dava ikame etmiş olup hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, bu işlemde dikkat çeken bir husus da davacı firma ile … (alıcı) firma arasında ortaya çıkan anlaşmazlık olduğunu, … (alıcı) firma, davacı firmadan bazı ürünleri satın almak için aralarında satım sözleşmesi yaptığını ve buna uygun olarak da akreditif açıldığını, … (alıcı) firma bu doğrultuda sehven kendisine gönderilen 3. set vesaiki dahi …sına ileterek ve yine ilk 3 set vesaikteki aykırılıkları gecikmeksizin kabul ederek iyi niyetini ve bu ticaretin gerçekleşmesine yönelik net iradesini ortaya koyduğunu, … (alıcı) firma aykırılıkları kabul ederek, ilk 3 set vesaiki …sından teslim aldığını fakat sözleşme konusu malları gördükten sonra bu iradesinden vazgeçtiğini, EUR 98.833,92 tutarlı vesaikte tespit edilen ve ne işleme ne sözleşmeye ne de sözleşme konusu mallara herhangi bir olumsuz tesiri olmayacağını, davacı vekilinin ilk 3 set vesaikte tespit edilen aykırılıklar için ifade ettiği gibi, son derece basit ve sembolik bir aykırılık için (Fumigasyon sertifikasının tarih ve imza içermemesi) kabul talimatını hiçbir şekilde vermediğini ve en kısa zamanda önce akreditif alacaklarına tedbir koydurduğunu sonra da dava sürecini başlattığını, … 09.02.2009 tarihli mesajı ile 4. set vesaik dahil tüm ödemelere tedbir konduğunu bildirdiğini, fumıgasyon belgesındekı aykırılık giderilse dahi bu tedbire ve daha sonraki dava süreci ve mahkeme kararına göre hiçbir ödeme yapılmayacağını, bu yasal süreç ile ilgili her aşamada müvekkil bankaca davacı firmaya bilgi verildiği, … ile sürekli yazışma yapıldığı halde, davacı firma sürece hiç dahil olmamayı, gönderilen yazışmaları teslim almamayı ve ödemeler için doğrudan müvekkil bankayı sorumlu tutmayı tercih ettiğini, burada akla gelen davacı firmanın gerçekten müvekkil bankanın ödeme yükümlülüğüne güvenerek, … (alıcı) firma ile yaptıkları sözleşmedeki yükümlülüklerine -satılan malların ayıplı olması sebebiyle- uymadığı ve bunu bildiği için de gerek tedbir kararına gerekse davaya itiraz dahi etmediğini, bu işlem nezdinde akreditif alacaklarının tahsil edilememesi ve buna bağlı olarak doğan zarar ile Müvekkil Bankanın işlemlerinden kaynaklanmadığını, davacı firma bu hususta kötüniyetli olduğunu, hukuki doğruluk alanında olmadığını, zamanaşımının bitimine günler kala haksız bir şekilde huzurdaki davayı ikame etmiş olmaları da bu hakkın kötüye kullanılmasını gösterdiğini, müvekkkil banka aleyhine verilen yerel mahkeme kararına istinaf başvurusunun kabülünü yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını veya davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar, sonradan rezerv konulmuş olsun ya da olmasın 4.set vesaik ile 5.set vesaikin tabi olması gereken muamele aynı olduğunu, çünkü her ikisi de BAŞTAN rezervsiz ve ibraz koşullarına uygun kaydı düşülerek davalı Bankaca …ya gönderildiğini, bunun kabulüne imkan bulunmadığını, burada bilirkişi ek raporuna dönersek Mahkeme kararında bilirkişi ek raporunu esas aldığını, raporda; 4.set, yani 98.833,92 EUR tutarındaki bedelli yüklemeye ait vesaikin davalı Bankaca 19.12.2008 tarihinde ibraz koşullarına uygunluğunu beyan edilerek ve ödeme vadelerinin bildirilmesi de istenmek suretiyle onay tahtında …ya, yani …’e gönderildiği, davalı Banka tarafından uygun ibraz ile gönderilmiş bulunan vesaikin …ca aynı günlü,19.12.2008 tarihli cevabi mesajda; incelendiği ve vesaik içinde bulunan “Fumigasyon Belgesi” isimli belgede tarih ve imza bulunmadığı gerekçesi ile rezevr konulduğunu, çok belli ki, davalı Banka kendisine …ya gönderilmek üzere müvekkil ihracatçı firma tarafından teslim edilen 4.set vesaiki daha baştan kendisi ibraz koşullarına uygun olduğunu beyan ederek …ya gönderdiğini, davalı Banka bunu yaparak bu noktada teyit bankası sıfatı ile bu bedeli tazmin yükümlülüğü altına girmiştir.Bu husus ne bilirkişi ek raporunda ne de gerekçeli kararda tartışmalı olduğunu, burada hemen belirtelim ki, Bilirkişi Ek raporunda da aynı hususa zaten değinilmektedir;UCP 600-15/b maddesi kapsamına göre “Bir banka uygun ibraz ile ibraz bildirimi yaparsa ve o banka teyit bankası ise, teyit bankası sıfatı ile uygun ibraz bildirimi yaptığı o vesaik tutarını tazmin yükümlüğü altına girer” Yani burada davalı Banka bir hata yaptığını, kendisi doğrudan uygun ibraz bildirimi yapmış,ancak karşı taraftan rezerv yediğini, davalı banka ise dava dosyasına yaptığı beyanda; bu geç bildirim kusurunu ibraz süresinin 5 gün olduğunu, rezervdeki eksiklik ve hata madem ki o kadar basit olmadığını, Davalı Banka rezervin nesini incelediğini, hemen müvekkil şirkete göndermediğini, 4 gün zimmetinde tuttuğunu, 4.gün müvekkil firmaya gönderdiğini, Yani geç ibrazdan dolayı davalı … Bankası A.Ş’nin hatalı olduğu ve Bankanın 2.ci bir kusurunun ortaya çıktığı aşikar olduğunu, zaten 4.set vesaik ile ilgili olarak davalı Bankanın kusurlu olduğu gereçeli kararda da aynen yer aldığını, davalı tarafın vesaiki uygundur beyanı ile karşı bankaya rezevrsiz şekilde göndermesi ve rezevr bildirimini müvekkile geç bir tarihte(4.gün) göndermesinde kusurlu olduğu halde, müvekkil firmanın bu duruma itiraz etmemesi ve hatta daha ileri giderek …ya 29 gün gibi gecikerek rezevr düzeltme beyanı,hatta vesaikin TAHSİL evrakı olarak karşı bankaya göndermesi gerektiğini, dava kapsamında hazırlanan bilrikişi ek raporunda,davalı Bankanın …dan gelen rezerv kaydını müvekkil Şirkete, Şirketin düzeltme yapamayacağı bir sürede,5 gün olan ibraz süresinin 4.günü gönderdiği,bunun davalı Banka adına bir hata olduğu değerlendirmesi de yapıldığını ve raporda aynen yer aldığı üzere; müvekkil Şirketin, “…rezervin süresinde giderilememesinden kaynaklanan davalı banka hatasını(Geç bildirimi) dikkate almadığı,davalı bankanın aykırı işlemlerine rağmen,davalı Bankadan teyit kapsamında 98.833,92 EUR mal bedelini vadesinde ödeme yükümlülüğüne yönelik herhangi bir talepte bulunmadan vesaiki Tahsil bazında,rezervi gidermek 98.833,92 EUR’un ödenmesini talep etmek suretiyle teyitli alacağından vazgeçtiği değerlendirilmektedir” şeklinde görüş dermeyan edilerek müvekkil şirketin davalı bankanın bu hatasından da yararlanmak istemediği, bir nevi hakkından feragat ettiği iddia edildiğini, işbu sözleşme ilişkisinde davalı Banka ile akreditif lehdarı müşterisi olan müvekkil firmanın sözleşmedeki konumunu ve ilişkinin mahiyetini de irdelemek gerekeceğini, gerek uygulamada ve gerekse de doktrinde bu ilişki vekalet ilişkisine benzetilmekte ve burada çıkan uyuşmazlıklar da vekalet ilişkisi ile ilgili mevzuat ve ictihatlar çerçevesinde çözümlenmeye çalışıldığını, istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda künyesi yazılı kararının 4.set vesaik bedeli ile ilgili kısmının ortadan kaldırılarak; 4.set vesait bedeli olan 98.833,92 EURO’un dava tarihindeki TL karşılığı olan 678.504.74 TL’nin de 23.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalı Banka’dan alınıp müvekkil firmaya verilmesine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalı banka üzerine tahmil edilmesine karar verilmesini, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalı bankanın kusurlu işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyada bulunan ve mahkemece hükme esas alınan 17/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporundaki asıl alacak yönünden yapılan tespit, hesaplama ve sair değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerine görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/01/2022 tarih ve 2019/224 E – 2022/33 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 89.589,11 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 22.397,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 67.192,11 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2022