Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/5 E. 2022/74 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/5
KARAR NO: 2022/74
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2021
ESAS NO: 2019/859
KARAR NO: 2021/786
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil-Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2022
İSTİNAF KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/10/2021 tarih ve 2019/859 E – 2021/786 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin faaliyet gösteren konut yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin 2010 hesap yılına ilişkin olarak 20/02/2011 tarihinde yapılan genel kurul gündem maddeleri arasında yer alan; “ biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere teslim edilmesi” maddesi gereğince üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyetinin çıkartılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, kooperatif genel kurulu tarafından şimdiye kadar usulüne uygun olarak kesin maliyet bedellerinin belirlenmesini ve üyelerden talep edilmesine yönelik her hangi bir karar alınmamış, davalı üye ve kooperatiften dairesini alan diğer 196 üyeden yalruzca geçici maliyet bedellerinin alındığını, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, arsa sahiplerine teslim edile dairelerin maliyetlerinin kooperatif üzerine yani hali hazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine maliyet hesabında kat-cephe ve şerefiye farklarının da gerçeği yansıtmadığını, müvekkil kooperatif tarafından bu güne kadar 196 sı kooperatif üyesi 197 si arsa sahibini olmak üzere toplam 393 dairenin teslim edildiğini, kooperatifin mevcut 305 üyesi bulunmakta olup bunlardan 196 sının davalı gibi dairesini ve tapusunu almış olup 109 üyenin henüz dairesini alamadığını, daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyeti ( teslim edilen 197 arsa sahibi dairesi devam eden 152 üye dairesi ve devam eden 157 arsa sahibi dairesi) geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifade eden üyelere olan borçlar, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, sgk vs. borçlar, dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmediğini ve tüm bu borçların dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, Kooperatif tarafından yapılan 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararlar muhalefet şerhi olmaksızın oy birliği ile alınmış olup genel kurul toplantısının iptali amacı ile açılmış hiçbir davanın bulunmadığı ve alınan tüm kararların kesinleşmiş bulunduğunu, hesaplanan kesin maliyetler ana sözleşmesinin 61. Maddesindeki usule bire bir uygun şekilde üyelere tebliğ edildiğini ve 15 günlük itiraz süreci ve devamındaki prosedüründe tüm üyelere tanınarak ilgili sürecin 61. Maddeye uygun olarak tamamlanmasının sağlandığını, kooperatif tarafından hesaplanan kesin maliyet bedellerinin tüm üyelere tebliğ edilmesine rağmen davalı ile birlikte bir kısım üyelerin, verilen süre içerisinde borçlarını ödemedikleri ve bunun Üzerine müvekkil kooperatif tarafından muaccel hale gelen iş bu borçların tahsili amacıyla huzurdaki davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, kooperatif ile yapmış olduğu görüşmelerde davalı üyenin yükümlülüklerinin devam ettiğini, Diğer taraftan davalının üyeliğini sona erdirilmesine ilişkin kooperatif kayıtlarına ulaşmış hiçbir istifa beyanı, noter ihtarı vs. bulunmayışını, Mahkemece davalının üye olmadığı kabul edildiği takdirde davalının kooperatife karış edimini yerine getirmediği tüm hakları aynen iade etmesi gerektiğini, davalının üyeliğinin devam ettiği kabul edilirse belirlenen kesin maliyet bedellerinin ve 9410 risk payının ana sözleşme 61/e maddesinde belirtildiği üzere ödenmesi neticesinde tapusunu alan üyelerin kooperatif ile ilişiğinin kesileceğini, bu nedenle davalının belirlenen kesin maliyet bedelini müvekkil kooperatife ödemesi gerektiğini, belirtilen nedenlerle öncelikle telafisi mümkün olmayan zararları önlemek maksadı ile davalının müvekkil kooperatiften almış olduğu, Kayseri İli … İlçesi, … Mahallesi … ada … parsel … Blok bağımsız bölüm no … de kayıtlı bulunan mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydını beyanlar hanesine davalıdır şerhi konulmasına, Hali hazırda davalı adıma kayıtıl bulunan dava konusu taşınmazın davalının kooperatif üyesi olmadığı iddiası mahkemece geçerli kabul edildiği takdirde davalının kooperatif tarafından kesin maliyet bedeline ve kooperatife karşı diğer yükümlülüklerini yerine getirmeden daire tapusunu aldığı için Kayseri İli … İlçesi, … Mahallesi … ada … parsel … Blok bağımsız bölüm no … de kayıtlı bulunan mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkil kooperatif adına tescil edilmesini, davalının müvekkil kooperatifin hali hazırda üyesi olduğunu kabulü ile tescil taleplerinin reddedilmesi halinde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla (kısmi dava olarak) şimdilik 5.000,00 TL kesin maliyet bedeli alacağının arabuluculuk başvurusu tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil kooperatife ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafla müvekkili arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerinde tapu iptali tescil talebi yönünden herhangi bir görüşme yapılmadığını ve en son tutanakta bu talep ile ilgili bir ifade bulunmadığını, davacı tarafın yeni bir kesin maliyet bedeli belirlediğini ve belinlenen bede! sebebiyle müvekkilinin borcu bulunduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil ve alacak talebinde bulunduğunu, ancak kısmi dava açarak 5.000,00 TL üzerinden dava harcı yatırdığını, dava konusu üzerinden harcı yatırmadığını, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olmadığını, haksız davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı kooperatifçe hesaplanan kesin maliyet bedelinin de müvekkili tarafından peşin olarak yatırıldıktan sonra genel kurul kararı gereğince müvekkilinin davacı kooperatifçe ilişiğinin kesildiğini ve daha sonra müvekkilinin bir daha genel kurul toplantısına da çağırılmadığını, ilişiğinin kesilmiş olması sebebiyle de 2018 yılına kadar ki hazirun cetvellerinde adı dahi geçmediğini, müvekkilinin davacı kooperatifle ilişiğinin kesilmesi tarihinden itibaren 7 yılı aştın bir süre geçmiş olmakla haksız davanın zaman aşımı sebebiyle de reddi gerektiğini, genel kurul kararı doğrultusunda müvekkilinin ilişiğini kesen, ortaklar listesinden kaydını silen ve yıllarca da istikrarlı bir şekilde ilişik kesme işlemini her yıl yeniden tasdikler bir şekilde müvekkilini genel kurul toplantılarına çağırmayarak hazirun cetveline dahi adını yazmayan davacı kooperatifin kötü yönetim sebebiyle borç batağına girmesi sonrasında kendisine finansman sağlamak için daha önce ilişiğini kestiği üyeleri yeniden kooperatif üyesiymiş gibi kabul ederek bu eski üyelere ek maliyetler yüklemeye çalışmasının açıkça kötü niyetli bir davranış olduğunu, belirtilen nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davalının, davacı kooperatife daire almak için üyelik başvurusu yaptığı ve davacı kooperatifin normal statülü ortağı olduğu,kooperatin 21/02/2010 tarihli genel kurulunun 16.maddesinde” daire kesin maliyetlerini kooperatif tarafından oluşturulacak bağımsız bir kesin hesap komisyonu tarafından tespit edilmesi ve dairesini teslim alanların kalan borçlarını ödeyerek kooperatifle ilişkisinin kesilerek tapuların ortaklara tescilinin yapılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesinin kabul edildiği,bu genel kurul kararı doğrultusunda geçici maliyet ve şerefiye payına genel giderler eklenerek üyelerin ödemesi gereken maliyetin hesaplandığı, davalının … ada … parselde kain … blok … kat … numaralı bağımsız bölüm için 113,615 TL ödeme yaptığının tespit edildiği,daha sonra davacı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının 10.gündem maddesiyle daha önce çıkarılan kesin maliyet bedellerinin iptaline kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesine göre teslim edilen ve edilecek olanların teknik komisyon marifetiyle yeniden kesin maliyet hesaplaması için yönetim kuruluna yetki verilmesinin kabul edildiği ve bu genel kurul kararı doğrultusunda yeniden kesin maliyet hesabının yapıldığı,2011 yılında çıkarılan maliyet raporlarının 714 üyeli kooperatifin 44 dairesi için yapıldığı,bir başka maliyet hesabının ise 912 üyeli kooperatifin teslim edilecek 126 dairesi için yapıldığının tespit edildiği,23/11/2011 tarihli geçici raporda daha önce yapılan 150 m2 dairelerin geçici maliyetinin 119,929 TL olarak hesaplandığı daha sonra enflasyon oranı kullanılarak kesin maliyetin çıkarıldığı ayrıca 125 m2 dairelerle 150 m2 daireler için aynı genel giderlerin üyelere yansıtıldığı, bu nedenle ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda sözkonusu olmadığı, yapılan hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu, davalıya çıkarılan borç miktarının o tarih itibariyle davalı ve onun durumundaki diğer ortakların kooperatifin inşaat ve diğer tüm borçlarından paylarına düşen gerçek payı ifade etmediği bunun da 1163 sayılı Kanun ve 23. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, davacı kooperatifin 18/06/2019 tarihli kesin maliyet hesabını davalıya gönderdiği,ancak bu kesin maliyet hesabı yapılırken kooperatif genel giderlerin de dahil olduğu kooperatif borç miktarının üyelere düşen dairelerin m2’leri gözetilerek hesaplanması gerekirken tüm üyelere eşit olarak dağıtılmış olması nedeniyle yargılama aşamasında kooperatif borç payına ilişkin 04/03/2020 tarihli kesin maliyet ek raporunun dosyamıza sunulmuş olduğu,bu itibarla kesin maliyet ek ve ana raporun şeklen 61. Maddedeki usule uyularak yapıldığı, davalının da dahil olduğu kampanyadan yararlanan üyeler için bir hesap yapıldığı, bu hesabın da hakkaniyete uygun olduğu,Yargıtay 23. HD’nin 2013/829 Esas 2013/1810 Karar sayılı 22/03/2013 tarihli ilamından da anlaşıldığı üzere genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı, Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadan genel kurullarca kararlaştırılan parasal yükümlülüklere ilişkin kararlar daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlacağı, davacı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın iptal edildiğine dair itiraz olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında bir delilin de bulunmadığı,bu nedenle alınan genel kurul kararının tüm üyeleri bağlayacağı,her ne kadar Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 197.561,00 TL olduğu tespit edilmişse de yargılama aşamasında dosyamıza sunulan kooperatif borç payına ilişkin 04/03/2020 tarihli kesin maliyet ek raporunda davalının ödemesi gereken kooperatif borç payının 77.156,00 TL olduğunun anlaşıldığı bilirkişi raporunda ise borç payının 77.682,00 TL olarak hesaplanarak davalının kesin maliyet borcunun hesaplandığı, mahkememizce 04/03/2020 tarihli kesin maliyet ek raporu gözetilerek yapılan hesaplamada davalının ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 197.035,00-TL olacağı, davacı vekilinin ise ıslah dilekçesiyle 197.561,00 TL alacak talebinde bulunduğu anlaşıldığından ve davalının halen kooperatif üyesi olması nedeniyle davalıya devredilen taşınmazın yeniden davacı adına tescili menfaatler dengesine uygun olmayıp davacı kooperatifin alacağının davalıdan tahsili istemi yerinde görülmüş olup bu sebeple asıl talep olan tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile davacının terditli talebi olan alacak talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının tapu iptali ve tescil davasının reddine, Davacının terditli olarak açtığı tazminat davasının kısmen kabulü ile; 197.035,00-TL alacağının 5.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 17/12/2019 tarihinden, 192.035,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 02/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek aylık %1,5 , yıllık %18 oranında gecikme faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin davacı kooperatifin üyesi olmadığını, davacı kooperatifin, müvekkilin üyeliğini 21/02/2020 tarihli genel kurul toplantısının 16 numaralı kararı doğrultusunda, genel kuruldan aldığı yetkiye dayanarak açık bir şekilde sildiği ve yıllarca müvekkili genel kurula çağırmayarak ve bu şekilde genel kurul toplantılarını yaparak bu işlemi açık bir şekilde de tasdik ettiğini, bu süreçti yıllarca müvekkilin isminin hazirun cetvellerinde daha bulunmadığını, müvekkilin kooperatif genel kurul kararı dayanak yapılarak üyelikten çıkartılması eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu, müvekkilin ilişiğinin kesilmesi, genel kurul kararı dayanak yapılarak yapıldığını, bu işlemin genel kurul kararı doğrultusunda yapıldığını, davacı tarafın davasına dayanak yaptığı 2.kesin maliyet raporuna noter kanalıyla yapmış bulunduğu itiraza yerel mahkemece hiç değinilmediğini, davacı tarafın davasına dayanak yaptığı 2.kesin maliyet raporu yasal şartları taşımayıp yok hükmünde olduğunu, davanın zamanaşımı geçtikten sonra açıldığını, dosyada yapılan hesaplamaların yanlış olduğunu, rapora yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, davaya dayanak yapılan genel kurul kararının iptali ve butlanı için açılan davanın sonucunun beklenilmesinin gerektiğini, yerel mahkemece usulüne uygun olarak toplanmayan ve usulüne uygun karar alınmayan genel kurul kararı ile tespit edilen yıllık %18 oranında faiz uygulanması gerektiği yönündeki kararı dayanak yapılarak yıllık %18 oranında faize hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkeme karanını bu nedenle kaldırılması gerektiğini, genel kurulda alınan yeniden kesin maliyet raporu düzenlenmesi yönündeki kararın, üyelere ek ödeme yükümü getirmediği yönündeki mahkeme kararının da kanuna aykırı olduğunu, müvekkil ucuza konut sahibi olabilmek için kooperatife üye olduğunu, genel kurul kararı doğrultusunda kurada adına konut isabet etmesi sonrası kredi çekerek borçlanarak faiz ödemek suretiyle kooperatife peşin ödeme yaptığını, yaptığı ödemeden daha fazlasını da faiz olarak ödemek zorunda kaldığını, aradan yıllar geçtikten sonra ilişiğinin kesildiğini, genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, üyesi olarak kabul edilmediği ve hazirun cetvellerinde adı bulunmayan kooperatiften kendisine fahiş miktarda borç çıkarıldığını, zamanında kredi çekerek ödediği para, inşaat birim fiyatları, döviz kurları vs. Gibi hususlar dikkate alınarak güncellenmiş olsa idi davacı kooperatifin müvekkile borçlu çıkacağı da sabit olmakla, asıl anlatılan bu durum, eşitlik, hukuki istikrar, kazanılmış hak, öngörülebilirlik ve belirlilik gibi anayasayla güvence altına alınmış evrensel hukuki ilkelere aykırılık oluşturmakta olduğunu, yerel mahkemece bu hususlar ve buna ilişkin savunmalara bir cümle ile dahi değinilmeksizin karar verildiğini beyan ederek davanın tamamen reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kooperatifçe 20.02.2011 tarihinde yapılan genel kurul ile biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi kararı alındığını, üyelere teslim edilen toplam 196 dairenin geçici maliyeti çıkarılarak üyelerden talep ve tahsil edildiğini, bilirkişi komisyonu tarafından hesaplanan maliyetlerde arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetleri kooperatif ortaklarına pay edilmediğini, bu dairelerin maliyetleri kooperatif üzerine yani halihazırda evini teslim almamış üyelerin üzerine bırakıldığını, yine geçici maliyetlerin hesabındaki kat, cephe ve şerefiye bedeli farkları da gerçeği yansıtmadığını, eksik ve hatalı maliyetlerle kooperatif ortaklarına kat mülkiyet tapuları ferdileştirme ile verildiğini ve daireleri teslim edilen 197 arsa sahibinin daire maliyetleri hesaplanmayarak ve kooperatiften dairesini teslim almış üyelere yansıtılmayarak 506 dairenin maliyeti (teslim edilen 197 arsa sahibi dairesi, devam eden 152 üye dairesi ve devam eden 157 arsa sahibi dairesi) geriye kalan 109 üyeye yüklendiğini, kooperatiften istifa eden üyelere olan borçlar, evlerini teslim alan üyeler için kullanılan banka kredisi borçları, vergi, sgk vs. borçlar dairesini teslim alan üyelerin kesin maliyet bedeli hesabına eklenmediğini ve tüm bu borçlar dairesini teslim almamış üyelere bırakıldığını, tüm bu sebeplerle evini almamış kooperatif üyeleri açısından büyük mağduriyetler ortaya çıktığını, davalı, istinaf dilekçesinde kendisinin kooperatife ödemiş olduğu miktarların doğru bir denkleştirme hesabı ile hesaplanmadığı iddia etmiş olsa da bu husus tamamen hukuki dayanaktan yoksundur zira endekslemenin nasıl yapılması gerektiği kooperatif ana sözleşmesi 61/b maddesinde düzenlendiğini, hem inşaat maliyetleri hem de üyelerin ödemiş olduğu bedellerin endekslemesi yapılırken kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinin (b) bendine göre usulüne uygun şekilde müteahhitlik karne katsayısına göre endeksleme yapıldığını, davalı vekili her ne kadar bir kısım üyelere kesin maliyet bedelinin ilanen tebliğ edildiğini ve bu hususun hukuka aykırı olduğunu iddia etse de kooperatif tarafından üyelerin bilinen en son adresine tebligat yapıldığını, ancak bir kısım üyeler adresini güncellemediği için tebligat iade döndüğünü, kooperatif ana sözleşmesinin kesin maliyet şerefiye bedeline ilişkin olan 61. maddenin c bendinde: “…bu rapor yönetim kurulunca taahhütlü mektup veya elden imza karşılığında ortaklara tebliğ edilir…” şeklinde düzenlenmiş olup, kesin maliyet hesabı, kooperatif üyelerinin tamamı hakkında kooperatife bildirdikleri adrese iadeli taahhütlü posta ile tebliğe çıkarıldığını, müvekkil kooperatif tarafından üyelere taahhütlü posta yolu ile tebligat yapılması ile müvekkilin tebliğ yükümlülüğü sona erdiğini, ancak davalı gibi bir kısım üyeler adreslerini güncellemedikleri ve yeni adreslerini kooperatife bildirmedikleri için ve yine bir kısım üyeler gelen tebligatı bilerek ve kötü niyetli olarak iade ettikleri için bazı tebligatlar kooperatife iade döndüğünü, kooperatifin kayıtlarında bulunan adresler, üyelerin kendilerinin bildirdikleri adresler olup, adreslerini güncelleme ve yeni adreslerini kooperatife bildirme yükümlülüğü üyelere ait bulunduğunu, davalı vekilince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/54 E. Sayılı dosyası ile müvekkil kooperatife karşı Genel Kurul Kararının İptali- yokluğu davası açılmış olduğunu bu sebeple bekletici mesele talep edildiğini ancak mahkemece hatalı şekilde bu talebin reddedildiğini beyan ettiğini, genel kurula bakanlık temsilcisinin katıldığı, toplantı ve karar yeter sayılarının tam olduğu, yokluk halinin bulunmadığını, bu husus dosya arasına alınan bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde incelenmiş ve değerlendirildiğini, açılan dava kooperatif tarafından açılan kesin maliyet davalarını uzatmaya yönelik olup açıkça kötü niyetli olduğunu, davalının soyut, mesnetsiz, usule, yasaya ve hukuka aykırı istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı kooperatif tarafından terditli olarak açılan tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde 21/04/2019 tarihli genel kurulunda alınan kararlar gereğince belirlenen kesin maliyet bedelinin davalı kooperatif üyesinden tahsili talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi kök ve ek raporları, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında; davalının halen kooperatif üyesi olması ve daha önceki yıllarda kesin maliyet bedelinin ödenmesi nedeniyle genel kurul tarafından ibra edilmemiş bulunması ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun eşitlik prensibi gereğince belirlenen kesin maliyet bedelinin davalıdan talep edilebileceğine yönelik davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı,kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/10/2021 tarih ve 2019/859 E – 2021/786 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 13.459,46 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 3.365,00 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 10.094,46 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/01/2022