Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/437 E. 2022/490 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/437
KARAR NO: 2022/490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2021
ESAS NO: 2020/719
KARAR NO: 2021/1138
Asıl dava dosyasında;
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 22/10/2020
Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/739 Esas sayılı dosyasında;
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:02/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:15/03/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 17/12/2021 tarih ve 2020/719 Esas 2021/1138 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dava dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davalının davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası İle 9.535,05 USD alacak iddiası ile takip başlattığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılından itibaren devam ettiğini, davacının davalıdan kumaş aldığını, bu kumaş karşılığında çek, müşteri çeki ve makbuz karşılığı TL ve USD cinsinden ödeme yaptığım, davalının başlatmış olduğu takipteki çekin kendisine fazladan ve karşılığı olmadan verildiğini, dava konusu çek karşılığında davacının davalıdan emtia almadığını, davalının karşılıksız olarak davacıdan para tahsil etmeye çalıştığını, davacının yaptığı ödemelere ilişkin tahsilat makbuzu fotokopileri ve ödeme listesi, çek ve müşteri çeki ile yapılan ödemelerin listesini dosyaya sunduklarım, davalının usulüne uygun olarak düzenlediği faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının ısrarı ve vergi idaresine şikayet edeceğini söylemesi üzerine 2019 yılında 3 adet fatura düzenlendiğini, davalının kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı gibi ayrıca üç adet fatura için de … E. sayılı takibi başlattığını, davalının uzun süre göndermiş olduğu mallar ile ilgili fatura kesmediğini, fakat tahsilat yaptığını, taraf ticari defterleri incelendiğinde bunun ortaya çıkacağını, davacı tarafça yapılan ödemelerin davalı tarafça kayıtlara işlenmediğini, davacının davalıya borcu olmadığım belirterek Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile başlatılan takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen dava dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalıya mal teslim edip fatura düzenlediğini, davalının borcu ödememesi üzerine aleyhinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ettiğini, borca itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini ile takibin devamına karar verilmesini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Asıl dava dosyasında davalı vekilinin ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinden özetle: Takibin kesinleştiğini, imzaya itirazın olmadığını, davacının çelişkili olarak hem avans olarak verildiğini hem de ödendiğini iddia ettiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının çekin avans çeki olduğuna yönelik bir belge sunmadığını, 2018 yılı keşideli çekin ödendiğine ilişkin 2016 yılından geriye doğru 2010 yılına kadar makbuz suretleri sunduğunu, senede karşı senetle ispat edilmesi gerektiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, kambiyo senedinin mücerret borç ikrarı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davalı vekilinin ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinden özetle: Davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız fatura takibi takibi başlattığını, taraflar arasındaki ticaretin 2011 yılından bu yana devam ettiğini, davalının davacı şirketten kumaş alıp, karşılığında çek, müşteri çeki ve makbuz karşılığı, TL ve USD yabancı para cinsinden ödeme yaptığını, icra takibinin konusu olan 10/09/2019 tarih … nolu 240.977,75 TL, 12/09/2019 tarih … nolu 122.732,01 TL, 19/09/2019 tarih … nolu 132.010,24 TL faturaların tarih ve numaraları incelendiğinde sıralı olarak kesildiğinin görüleceğini, davalının değişik zamanlarda davacı şirketten aldığı ürünlerin faturalarının ürünle beraber gönderilmesini istemesine rağmen söz konusu talebin davacı tarafından çeşitli bahaneler ile ötelenerek 2019 yılı Eylül ayına kadar fatura kesilmediğini ve bu tarihte faturaların seri halde kesilerek sanki yeni mal alınmış gibi fatura düzenlendiğini, tarafların ticari defter kayıtları ile sunulan belgelerin birlikte incelendiğinde davalının borcunun olmadığını, ödemeleri zamanında yaptığını ancak faturaların geç düzenlendiğinin görüleceğini, esasında davalının borçlu değil alacaklı olduğunu, söz konusu uyuşmazlık ile ilgili Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasının devam ettiğini ve davaların birleştirilmesini, davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Asıl davada davacı vekili tarafından takibe dayanak çek karşılığında müvekkili şirkete davalı şirket tarafından kumaş vb. emtia satışı yapılmadığı öne sürülmüştür.Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulu gerekmektedir. Dava konusu olayda davacı bu kuralın aksini iddia ettiğinden ispat yükü davacıda olup davacı çeklerin sipariş edilen mallara karşılık avans olarak verildiğini ve davaya ve takibe konu çek bedeli kadar malın teslim edilmediğini yazılı delille ve koşulları varsa yemin delili ile ispat etmek durumundadır.Somut olayda davacı, çekin bedelsiz kaldığı, avans olarak verilmesine rağmen çek bedeli kadar mal/hizmetin teslim edilmediğine dair yazılı delil sunmamış olup yemine de dayanmadığı anlaşıldığından davacı tarafça ispatlanamayan asıl davanın reddine,İİK madde 72/3 gereğince tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte alacak miktarı olan 74.161,71 TL’nin %20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden,takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu alınan bilirkişi raporlarından anlaşılmıştır.Davacı defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının fatura bedeli kadar davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Davalı defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise her ne kadar davalı tarafından, faturaların düzenleme tarihlerinden sonra kredi kartı ile toplamda 32.040,00 TL ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu belirlenmişse de davacının defterlerinde davalı tarafından yapılan ödeme kaydı bulunmadığı,davalı tarafça defterinde kayıtlı olan ödemeye ilişkin dekont vs.dosyamıza sunulmadığı ödeme konusunda ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça takibe konu fatura bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı yine her ne kadar davalı vekili tarafından takibe dayanak faturaların önceden alınan ürünler için sonradan düzenlendiği,faturaların bedelinin 2012 ila 2018 tarihleri arasında ödendiği iddia edilmişse de buna ilişkin yazılı veya kesin delil sunulmadığı anlaşıldığından birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, davalı bu miktarla borçlu olduğunu kendi ticari defterlerini incelemekle bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Kurulan hüküm ile; Asıl dava dosyası yönünden; 1-Açılan davanın REDDİNE, 2-İİK madde 72/3 gereğince mahkememizin16/12/2020 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 3-İİK madde 72/3 gereğince tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte alacak miktarı olan 74.161,71 TL’nin %20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili şirket aleyhine… Ltd Şti tarafından Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile 6.500 USD alacak iddiası ile takip başlatıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkisinin 2011 yılında başladığını, yerel mahkeme tarafından ticaretlerinin 2011 yılından süre gelmesini hiç dikkate almadığını, sadece 2018-2019 yıllarına ait ticari defter kayıtlarını incelemek suretiyle açmış oldukları menfi tespit davasının reddine karar verdiğini, 2011 yılından dava tarihine kadar taraflar arasında ticaretin devam ettiğinin ispatı olan şirket çekleri, müşteri çekleri ve para makbuzları ile yapılan ödemelerin hiç birinin dikkate alınmadığını, yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan 25/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi, davacı ile davalı arasındaki tüm ticari ilişkisinin incelenmesi gerektiği kanaatine varılması durumunda davacının dosyaya sunmuş olduğu harici ödeme iddiaları ile çek – senet ve kredi kartı ile yaptığı ödeme iddialarının araştırılarak somutlaştırılması gerektiğini, 2011 yılından dava tarihine kadar olan ticari defter kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirttiğini, yerel mahkemenin gerekçesinde çek b edeli kadar malın teslim edilmediğinin ispat yükünün müvekkiline yüklendiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile eksik inceleme ile verilen hatalı ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının bozularak yeniden incelenmek ve karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini, kararın bozulması yerine davanın bölge adliye mahkemesinde görülmesi halinde ilk derece mahkemesinin verdiği asıl dava yönünden hükmün kaldırılarak davanın kabulü ile müvekkilinin dava- karşı davacıya borçlu olmadığının tespitini, birleşen dava yönünden hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. … San Tic Ltd Şti vekilinin cevap dilekçesinden özetle; karşı tarafın yaptığı istinaf başvurusunun reddini, yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Asıl dava, çeke dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit, birleşen dava ise faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekin ödeme vasıtası olup karine olarak mevcut bir borcun ifası için verildiğinin kabulünün gerekmesine, takip ve dava konusu faturaların her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olmasına, bu faturaların davacı birleşen dava davalısı tarafça vergi dairesine sunulan Ba formlarında beyan edilmesine göre asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Birleşen davanın istinafı yönünden; Birleşen davanın davalısından alınması gerekli olan 33.862,56 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden tarafından peşin yatırılmış 8.466 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 25.396,564TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden birleşen davanın davalısı … A.Ş.’den alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-Asıl davanın istinafı yönünden; Asıl davanın davacısından alınması gerekli olan maktu istinaf karar harcının kendisinden peşin olarak alınmış olması nedeniyle harçla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafça her iki davanın istinafı yönünden yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda asıl dava yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN, birleşen dava yönünden ise HMK’nun 361. uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2022