Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/414 E. 2022/515 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/414
KARAR NO: 2022/515
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2021
ESAS NO: 2020/261
KARAR NO: 2021/1083
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:04/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:07/03/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 08/12/2021 tarih ve 2020/261 Esas 2021/1083 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı ile arsa karşılığı üyelik sözleşmesi düzenlemiş olan …’dan anlaşmaya konu arsaları satın aldığını ve kooperatif yönetim kurulu kararı ile kooperatifin … numaralı üyeliklerini devralarak kooperatif üyesi olduğunu, sonrasında arsa üzerinde bulunan evin bina yapılacak olması nedeni ile davalının talebi üzerine tahliye edildiğini ve evin yıkıldığını, davacının üye olduktan sonra çeşitli adlar altında davalıy bir çok ödeme yaptığını, davalının davacıdan Kayseri 1. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye nolu ihtarı ve aynı noterliğin … tarihli ve … nolu ihtarları ile arsa devri ya da paranın ödenmesi şeklinde taleplerde bulunduğunu, davacıya gönderilen hesap özetinin gerçek durumu yansıtmadığını, davacı tarafından ihtarlara Kayseri 13. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı ile cevap verildiğini, buna karşılık davalının yeniden Kayseri 1. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarları ile talepte bulunduğunu, davacının cevaben Kayseri 13. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı gönderdiğini, davalının son olarak Kayseri 1. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı ile davacının ihraç edildiğini bildirdiğini, davacının ihracının mevzuata aykırı olduğunu, davalı hakkında çok sayıda icra takibi bulunduğunu, davacının davalının durumu nedeni ile haklı olarak birlikte ifa talep ettiğini, davalının aynı durumdaki üyeler arasında eşitlik kuralına riayet etmesi gerektiğini, davacının davalıdan 140 m2 arsa alacağı bulunmakta olduğunu, davalının daire teslimlerini yerine getirmediğini belirterek davalının davacı hakkında almış olduğu ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacının devraldığı taşınmazlar üzerinde gecekondu bulunmadığını ve davalının gecekondu yıkmadığını ve inşaatta yapmadığını, davacının cüzi miktarda abonelik ücretleri ödediğini, aidat ödemediğini, davacının ayni üyelik şeklinde üye olduğunu, davacının bu üyelikten kaynaklı arsa edim borcunu yerine getirmediğini, davacının birinci ve ikinci ihtarlara rağmen her iki üyelikten kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini için ihraç edildiğini, davacının arsa edim borcunu yerine getirmediğini çektiği ihtar ile ikrar ettiğini, davacıya üyelikleri nedeni ile daire tahsis edildiğini, davacıya … nolu üyelik için … Blok … kat … nolu daire ve … nolu üyelik için … Blok … kat … nolu dairenin tahsis edildiğini ve davacının fiilen kullandığını, davacının edimini yerine yetirmediğini için ihraç edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça davalı kooperatifin 30/11/2019 – … nolu (… üyeliği için), 30/11/2019 – … nolu (… nolu üyeliği için) yönetim kurulu ihraç kararlarının iptali için dava açılmış ise de, delillerin toplanması sonucu alınan 16/04/2021 tarihli ve 30/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve ek raporunda, davacının kendisine tahsis edilen dairelere karşı arsa devri yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile ihracı kararlarının yerinde olduğunun belirtildiği görülmüş olup bu hali ile davacının ihraç kararlarının yasaya ve sözleşmeye uygun olduğu, davacıya gönderilen ihtarlarda belirtilen borç miktarı ile bilirkişi raporunda tespit edilen miktar arasına makul sayılabilecek bir fark olduğu, davacının öncelikle arsa edimi borcunu yerine getirmesi gerektiği ve heyet raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşılarak davanın reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından gönderilen ihtarnamelere cevaben gönderilen ihtarname cevaplarında müvekkilinin dava konusu arsaları devire hazır olduğunu bildirdiğini, arsalarda devirden kaçınılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle arsa borcunun yerine getirilmemesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, davalı tarafından gönderilen ihtarnamelerin ekinde müvekkiline hesap özetlerinin de tebliğ edildiğini, müvekkilinin kooperatife makbuz karşılığında ödediği paraların kooperatifçe gönderilen hesap özetlerinde yer almadığını, müvekkilinin üyeliklerden kaynaklı ödemeler dışında kooperatife bir borcunun olmadığını, ödemelerin üyeliklere ilişkin olduğunu, bilirkişilerin müvekkilinin makbuzu ile kanıtlanan ödemelerini tespit ettiklerini, buna rağmen kooperatifin kayıtlarında hiç bir ödemenin yer almadığını tespit ettiklerini, şeklen makbuzlarda aidat açıklaması yazmadığından kasıtla kooperatif hesaplarının yanlış olmadığı ve gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olduğu yaklaşımının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçelerinde belirttikleri müvekkili gibi arsa karşılığında üyeliği olup arsa borcunu yerine getirememiş olmasına rağmen üyeliği devam eden hakkında ihraç işlemi yapılmayan çok sayıda üyesinin olduğunu, davalı hakkında açılmış çok fazla sayıda icra takibi olduğunu, çok fazla sayıda dava olduğuna ilişkin beyan ve bu hususta ilgili icra müdürlüğü ve mahkeme tevzi bürolarından araştırma yapılması taleplerinin reddedildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından eksik inceleme ile hukuki durumun hatalı değerlendirilmesi üzerine vermiş olduğu davanın reddi kararının kaldırılarak davalarının kabulü ile usulüne uygun olmayan ihtarnameler sonrasında alınan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptal edilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, kooperatif üyeliğinden çıkarılmaya dair yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Taraf beyanlarına, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, somut olayda davacının üyelik devri yoluyla davalı kooperatifte iki adet üyeliği bulunduğu, davacının kooperatif üyesi olmasına karşın arsa devir yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davalı kooperatifçe davacıya 1. Ve 2.ihtarnameler gönderilip terditli olarak üyelik karşılığı olan arsa payı devir borcunun veya ihtarnamelerde belirtilen üyelik borcunun ödenmesini talep ettiği ancak kooperatifçe düzenlenen söz konusu ihtarnamelerde yerine getirilmesi istenilen arsa edimlerinin tam olarak nelerden ibaret olduğunun, davacıdan ödenmesi istenen borcun miktarının neye,hangi dönem ya da dönemlere ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır şekilde belirtilmediği, davacının ödemesi gereken anaparanın ve varsa işlemiş temerrüt faizinin açıkça gösterilmediği, dolayısıyla davacıya gönderilen ihtarnamelerin Kooperatifler yasası ile ana sözleşme hükümlerine uygun şekilde yani usulüne uygun olarak düzenlenmediği ve usule,yasaya aykırı olarak düzenlenen ve gönderilen işbu ihtarnamelere dayanılarak verilmiş olan dava konusu ihraç kararlarının da bu sebeplerle usul, yasa ve ana sözleşmeye uygun olmadığından iptali gerekmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla;Davacının istinaf sebepleri yerinde görüldüğünden ve yeniden yargılamayı gerektiren bir husus da bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; düzelterek esas hakkında yeniden bir karar verilmek üzere Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2021 tarih ve 2020/261 esas ve 2021/1083 karar sayılı kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2021 tarih ve 2020/261 esas ve 2021/1083 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına,buna göre;
“1-Davanın KABULÜ ile; Davacının davalı kooperatif üyeliğinden (… ve … nolu üyeliklerinden) ihracına ilişkin dava konusu 30/11/2019 tarihli yönetim kurulu kararının (ihraç kararlarının) İPTALİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 26,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının bu dava nedeniyle sarf etmiş olduğu dava başvuru ve peşin harç toplamı 108,80TL, tebligat ve posta gideri 90.00 TL ve bilirkişi ücreti 1.200 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalıca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,”
2-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf eden davacının yaptığı istinaf kanun yoluna başvuru harcı 220,70 TL, istinaf tebligat ve posta gideri 128,20 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2022