Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/359 E. 2022/394 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/359
KARAR NO: 2022/394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2021
ESAS NO: 2020/237
KARAR NO: 2021/1107
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 24/02/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/12/2021 tarih ve 2020/237 E – 2021/1107 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalı … tarafından Kayseri Genel İcra dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı tarafından takibe konu edilen 19/01/2018 tanzim, 19/02/2018 vade 10.000,00-TL bedelli senette tahrifat yapıldığını, müvekkilinin 16/01/2013 – 10/08/2018 tarihleri arasında … Apartmanı kat malikerli yönetim kurulu başkanlığı nezdinde bina görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin Kayseri 4. İş Mahkemesi’nin 2018/714 esas sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının tahsili talebiyle dava ikame ettiğini, işbu davanını kısmi kabul ile sonuçlandığını, müvekkilinin bürüt 14.300,00-TL işverenden alacağı olduğu ve işverenden tahsiline karar verildiğini, müvekkilinin alacağı için Kayseri Genel icra Dairesi’nin 2020/5181 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı tarafın müvekkilinin takip başlatmasının hemen ardından takip başlattığını, müvekkilinin alacağı olan 14.460,00-TL asıl alacağın dava konusu Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının haczi sebebiyle işbu dosyaya aktarılması sebebiyle davacının işçilik alacağını alamadığını belirterek Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibe ilişkin müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile haksız tahsil edilen olan paranın istirdatına davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yatırılan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacının müvekkilinden borç aldığını ve karşılığında davaya konu senedi imzalayıp verdiğini, davacının senette tahrifat olduğuna ilişkin iddiasının asılsız olduğunu, böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirterek müvekkilinin hakkı olan parayı alamadığını, davacının sürekli müvekkilini oyaladığını bu sebeple davacının davasının reddi ile dava aleyhine %20’den aşağı olmamak üzeri icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davacı borçlu aleyhine başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibine ilişkin borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Mahkememizce davaya konu 19/01/2018 tanzim tarihli senetteki rakamla yazılan miktarda tahrifat yapılıp yapılmadığı, rakamların sonradan eklenip eklenmediği, değiştirilip değiştirilmediği,farklı kalemlerle yazılıp yazılmadığı,farklı ellerden çıkıp çıkmadığı hususunda açıklamalı rapor tanzimi hususunda dosyanın imza sahtecilik ve grafoloji konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 16/04/2021 tarihli raporundan özetle; İnceleme konusu alacaklısı …, borçlusu … olan, 19/01/2018 tanzim ve 19/02/2018 vade tarih “10.100-TL (Onbinyüz)” değerindeki senedin “Türk Lirası” bölümündeki “10.100” rakamlarının yazımında kullanılan kalem (kalibre itibariyle), kaligrafi (yazan şahıs itibariyle) ve pozisyon bozuklukları yönünden tahrifat yapılarak değişiklik yapıldığını, birler basamağındaki “0” rakamının farklı kalem veya farklı şahıs tarafından eklendiğini gösterir bir bulgu tespit edilememiştir şeklinde rapor düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili tarafından müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı, davalı lehine herhangi bir senet düzenlenmediği, davalının senedi ne şekilde elde ettiğinin bilinmediğini, senette tahrifat yapıldığını ve senetti yazı ile miktarı, lehtarı, ödeme tarihi unsurlarının sonradan eklendiğini açıklanan nedenlerle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı vekili ise davacı tarafın müvekkili davalıdan borç alındığını ve karşılığında davaya konu senedi imzalayıp verdiğini beyan etmiştir. Davacının, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/11244 soruşturma dosyasında alınan ifadesinde dava dışı …’den aldığı 10.000,00-TL borç paraya karşılık olarak bono verdiğini, borç parayı ödediğini ancak senedin kendisine iade edilmediğini daha sonra senedin takibe konulduğunu beyan etmiş ise de şüpheli …’ın alınan beyanında davacının arkadaşı olan …’den borç istediğini, arkadaşında para olmaması nedeniyle kendisinin davacıya borç olarak 10.100,00-TL verdiğini ve karşılığında bononun düzenlendiğini, borcun ödememesi üzerine bonoyu takibe koyduğunu beyan etmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık senette tahrifat yapılıp yapılmadığı ve senedin üzerinin sonradan doldurulup doldurulmadığı noktasındadır. TTK’nın 778/1-f maddesi atfıyla TTK’nın 680.maddesine göre açık bono düzenlenmesi mümkün olduğundan senet üzerindeki yazıların kime ait olduğu hususunda Mahkememizce bir inceleme yaptırılmamıştır. Davacı tarafından senette tahrifat yapıldığı da öne sürülmüşse de, senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup senette rakamla yazılı olan miktar kısmında tahrifat yapılarak değiştirildiğine ilişkin bulguya rastlanmadığı rapor edilmiştir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine hak çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecbur olup davacı iddialarını yazılı delille ispatlayamamıştır.Davacı tarafa yemin delili de hatırlatılmasına rağmen yemine dayanılmadığı anlaşıldığından davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine,İİK madde 72/3 gereğince Mahkememizce verilen tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte alacak miktarı olan 11.915,92 TL’nin %20 si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Açılan davanın REDDİNE, İİK madde 72/3 gereğince mahkememizin13/03/2020 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, İİK madde 72/3 gereğince tedbir kararı nedeni ile davalının alacağını geç almasından kaynaklanan zararından dolayı hükmün kesinleşmesiyle birlikte alacak miktarı olan 11.915,92 TL’nin %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında herhangi bir ticari veya hukuki ilişki bulunmamakta olup taraflar arasında borç doğuran herhangi bir ilişki kurulmadığını, müvekkilin senede bağlı veya senede olmayan herhangi bir sebeple davalıya borcu bulunmadığını, bu bakımdan müvekkil tarafından davalı lehine herhangi bir senet düzenlenmediğini, senedin temelini oluşturacak bir borç ilişkisi bulunmadığını, ancak davalı tarafça müvekkilin borçlu gözüktüğü senet nasıl ve ne şekilde elde ettiği tarafımızca bilinmediğini, icra takibine konu senette tahrifat yapıldığını, takip konusu senette bulunan rakamla yazılı miktar(10.100) kısmı sonradan üzerinde oynama yapılarak değiştirilmiştir(en sondaki 0 rakamı sonradan eklenmiştir, baştaki 1 ve ondaki sonraki 0 ise tahrif edilerek değiştirilmiştir) ve rakam eklemesi yapıldığını, bu hususta senette bulunan tahrifat gözle görülür nitelikte olduğunu, buna ilişkin yerel mahkemece uzman bilirkişi incelemesi yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli olmadığını, senette boş olan kısımların sonradan doldurulması hukuka aykırı olduğunu, bu hususa ilişkin yerel mahkemeden, senette kullanılan kalem ve mürekkep yaşı araştırması yapılarak, rakamda tahrifat olup olmadığı ve imzadan sonra doldurulan kısımların olup olmadığı hususlarında; uzman grafolog bilirkişiden rapor alınmasını talebinde bulunulduğunu, yerel mahkemeye … tarihli uzman grafolog bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulduğunu ancak söz konusu rapora itirazların dikkate alınmadan, söz konusu rapor göz önünde bulundurularak davanın reddine dair karar verildiğini, bilirkişi raporunda inceleme konusu senedin Türk Lirası bölümündeki “10.100” rakamlarının yapılan detay incelemede, birler basamağındaki “0” rakamının aynı bölümdeki “10.10” rakamlarından farklı konum ve pozisyonda olduğunu tespit etmesine rağmen senette sonradan yapılan bir değişiklik olmadığı ve tahrifat bulunmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır. bu nedenle söz konusu rapor çelişkiler barındıran haksız ve hukuka aykırı nitelikte olduğunu, bu nedenle davacı, davalı ve dava dışı …’un yazı ve imza örneklerinin alınarak dava konusu senetteki tahrifatın tespitine ilişkin adli tıp kurumu ihtisas dairesinden yeniden rapor alınması talebinde bulunulduğunu, ancak yerel mahkemece bu husustaki talebin dikkate alınmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararı eksik incelemeye dayalı ve hukuka aykırı nitelikte olup, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini, yargılama konusu senetteki tahrifata ilişkin Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/492 esasına kayıtlı dosyasında alınan 30.10.2020 tarihli uzman bilirkişi raporuyla, senette tahrifat olduğu ispatlanmıştır. ancak işbu davada yerel mahkemece alınan 16.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda, inceleme konusu alacaklısı davalı …, borçlusu müvekkil olan , … tanzim ve … vade tarih 10.100 tl değerindeki senedin türk lirası bölümündeki 10.100 rakamlarının yazımında kullanılan kalem ve pozisyon bozuklukları yönünden tahrifat yapılarak değişiklik yapıldığını, birler basamağındaki 0 rakamının farklı kalem veya farklı şahıs tarafından eklendiğini gösterir bir bulgu tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. sayın yüksek mahkemece de görüleceği üzere, dava konusu senette tahrifat olduğu hususuna ilişkin ceza davasında alınan bilirkişi raporu ile işbu davada alınan 16.04.2021 tarihli bilirkişi raporu açık ve net olarak birbiri ile çeliştiğini, işbu davada alınan 16.04.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde, bu husus dile getirilerek, yeniden rapor alınması talebinde bulunulmasına karşın yerel mahkemece itirazımız dikkate alınmadığını, ayrıca işbu davada dava dışı …’ün yazı örnekleri alınmadan dosya bilirkişiye tevdi edildiğini, bu nedenle yerel mahkemeye defaten …’ün yazı örneklerinin alınarak senetteki tahrifata ilişkin bilirkişi raporu alınmasını talep etmemize karşın yerel mahkemece bu talebinin reddedilmiştir. sayın yüksek mahkemece görüleceği üzere, işbu davada, dava konusu senetteki tahrifata ilişkin alınan uzman garoloji bilirkişisi raporu ile ceza dosyasına alınan bilirkişi raporu aynı konuyu incelemeye yönelik alınmasına karşın, farklı sonuçları içermesine ve raporlar arasındaki çelişkinin açık olmasına karşın yerel mahkemece, bu hususun göz ardı edilerek ve ceza dosyasının sonucu bekletici mesle yapılmadan sadece uzman grafolog bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması, işbu davada verilen kararın hukuka aykırı ve çelişkili olduğunu açıkça gösterdiğini, icra takibine konu senette vade tarihi 19.02.2018 tarihi olarak gösterilmiş olup vadesi gelmiş senede ilişkin 2 yıl boyunca herhangi bir işlem yapılmaması hayatın olağan akışına aykırıdır ve müvekkilin işverenden alacaklı olduğunun tespit edilmesine müteakip işleme geçilmesi manidar olduğunu, istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’niN 10.12.2021 tarih, 2020/237 esas ve 2021/11.07 karar sayılı kararın bozulmasına; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf her ne kadar istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde yerel mahkeme kararının yerinde olmadığını beyan etmiş ve kararın bozulması talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı, tüm yazılı beyanlarımızda belirttiğimiz üzere davacının istinaf nedenleri yerinde olmadığını, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık senette tahrifat yapılıp yapılmadığı ve senedin üzerinin sonradan doldurulup doldurulmadığı noktasında olup, mahkemece senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dava konusu senette rakamla yazılı olan miktar kısmında tahrifat yapılarak değiştirildiğine ilişkin bulguya rastlanmadığı bilirkişi raporunda yer aldığını, davacı davasını ispatlayamadığını, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin vermiş olduğu karar, usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf kanun oluna başvuru dilekçesinin ve nedenlerinin reddi ile yerel mahkeme kararının onanması için iş bu cevap dilekçesini yazma zarureti hasıl olduğunu, davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten uzak İstinaf başvuru nedenlerinin ve dilekçesinin reddine, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/237 Esas ve 2021/1107 Karar Sayılı ilamın onanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. HMK’nun 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgelere, mevcut delil durumuna ve davacının Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/11244 soruşturma sayılı dosyasındaki ifadesine göre; davacının dava dışı …’den aldığı borç paraya karşılık olarak söz konusu bononun düzenlendiği, iş bu bononun dava dışı … tarafından davalıya verildiği, davacı tarafından bono bedelinin ödendiği iddia edilmesine karşın, bono bedelinin ödendiğinin yazılı ve kesin delillerle ispatlanamadığı, yine mahkemece davacıya yemin delili de hatırlatılmasına rağmen, davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından, mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine ve koşulları oluşmakla İİK’nun 72/3 maddesi gereğince tedbir kararı nedeniyle alacağına geç kavuşan davalı lehine tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirildiğinden, yerinde görülmeyen davacı tarafın istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Sonuç olarak yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere göre usul, yasa ve dosya kapsamına aykırılık bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmış, belirtilen nedenlerle, davacının yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/12/2021 tarih ve 2020/237 E – 2021/1107 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022