Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/358
KARAR NO: 2022/504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2021
ESAS NO: 2020/288
KARAR NO: 2021/1058
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:04/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:04/03/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 03/12/2021 tarih ve 2020/288 Esas 2021/1058 Karar sayılı ilamına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili tarafından davalıya, karşılığında mal almak üzere toplam 120.000,00-TL değerinde 4 adet çek verildiğini, davalının müvekkiline 120.000,00-TL mal teslim etmesi gerekirken sadece 50.900,00-TL’ lik mal teslim ettiğini, bu durumun hem müvekkilinin hem de davalının ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğunu, daha önce Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/178 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca dava açıldığını, ancak dava şartlarından olan arubulculuk yerine getirilmediğinde dolayı davanın reddine karar verildiğini, davalının toplam bedelleri 60.000,00-TL olan iki adet çeki, dava dışı iki ayrı şirkete hukuka aykırı olarak ciroladığını, söz konusu bu şirketlerin yine hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak Kayseri 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/1490 ve Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/768 Esas sayılı dosyaları ile dava açtıklarını, yine müvekkili adına Kayseri 3. İcra Dairesinin … Esasa sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, diğer 30.000,00-TL’lik çek yönünden bir işlem yapılmadığını, davalının ticari defterlerinin incelendiğinde çeklerin karşılığı olarak 39.100,00-TL’ lik malın taraflarına teslim edilmediğini ve dolayısıyla borçlu olmadıklarının sabit olduğunu, anılan çekler karşılığında herhangi bir mal alınmadığı ve taraflarına teslim edilmediği için ilgili çekler ve takip nedeniyle müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, kötü niyetli olarak takip başlatan davalıya, borçlu olmadıkları miktarın %40′ ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dava, çekin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır. Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulu gerekmektedir. Dava konusu olayda davacı bu kuralın aksini iddia ettiğinden ispat yükü davacıda olup davacı çeklerin sipariş edilen mallara karşılık avans olarak verildiğini ve davaya ve takibe konu çek bedeli kadar malın teslim edilmediğini yazılı delille ve koşulları varsa yemin delili ile ispat etmek durumundadır.Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen raporda, davacının davalıdan 39.000,16 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de defterlerin usulüne uygun olarak tutulmadığı tespit edildiğinden davacı lehine delil olarak kabul edilememiştir. Somut olayda davacı, çeklerin 39.100,00 TL’lik kısmının bedelsiz kaldığı,çeklerin avans olarak verilmesine rağmen çek bedeli kadar mal/hizmetin teslim edilmediğine dair yazılı delil sunmamış,yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemine de dayanılmadığı anlaşıldığından davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine…” karar verilmiştir.İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiğini, gerekçeli kararın taraflarına 31/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 69.100 TL değerindeki malı müvekkiline teslim etmediğini, … seri numaralı 27.000,00 tl bedelli ve … seri numaralı 33.000,00 tl bedelli iki adet çeki … San. Ve tic. A.Ş.’ye , … seri numaralı 30.000,00 TL bedelli çeki … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye Hukuka aykırı olarak ciro ettiğini, malların eksik teslim edilmesi nedeniyle yapılan icra takipleri ve şikayetlerin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu icra takiplerinin ve şikayetlerin davalı / alacaklı tarafından kötü niyetli olarak başlatıldığını, %40 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddine ilişkin kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, kötü niyetli olarak takip başlatılan davalıyı borçlu olmadıkları miktarın %40 ından aşağı olmamak üzere kötü niyetli tazminatını ödemekle yükümlü kılınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalı şirkete verilen takip konusu çeklere karşılık malların eksik teslim edildiği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Somut olayda davacı taraf davalısı … San. Tic. Ltd. Şti’ne verilen ve takibe dayanak olan çekler karşılığında eksik mal teslim edildiğini ileri sürmüştür.Çek ifa amaçlı bir ödeme aracı olup Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2 (Borçlar Kanunu’nun 182/2. maddesi ) uyarınca da satıcı ile alıcı aksi kararlaştırılmış olmadığı sürece borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.Bu durumda davacının çeklerin avans olarak verildiğini ve malların teslim edilmediğini yasal delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Davacının ticari defterlerinin tek başına yukarıda sözü edilen yasal karinenin aksini ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla, yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 03/12/2021 tarih ve 2020/288 Esas 2021/1058 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 04/03/2022