Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/35 E. 2022/65 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/35
KARAR NO: 2022/65
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
ESAS NO: 2020/900
KARAR NO: 2021/886
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 26/10/2021 tarih ve 2020/900 E – 2021/886 K kararına karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili bankanın … Şubesi’nde Bireysel Bankacılık Yöneticisi olarak görev aldığı ancak 05/02/2020 tarihinde bankadan istifa ettiğini, bazı müşterin şubede değilken hesaplarında tediye işlemlerini gerçekleştirdiğini, müşterilerin hesaplarından çekilen tutarları, yanındaki masaya veya çantasına koyduğu, söz konusu tutarların bir kısımını eşi … ve kardeşi …’ın hesabına yatırdığını, Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından bu olayın inceleme neticesinde tespit edildiğini, bu çalışanın bazı müşterilerin hesaplarından zimmetine para geçirdiğini, tarafına tevdi ettiği yazılı beyanında da itiraf ettiğini, bu alacakların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı takibin davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin devamını sağlamak için iş bu davanın açıldığını, bunlardan bahisle; itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olan borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının malvarlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı banka ile 18/06/2008 tarihinde iş akdinin sona erdiği 05/02/2020 tarihine kadar … sicil numarası ile Bireysel Bankacılık Yöneticisi pozisyonunda çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesi devam ederken 13/07/2019 tarihinde evlendiğini, evlilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini, 05/02/2020 tarihinde bu hakkını kullandığını, kurum tarafından müvekkilinin işten çıkış sebebinin evlilik sebebi ile olduğu bilinmesine karşın, davacı kurum tarafından müvekkilinin güveni kötüye kullanıldığını, sanki müvekkilinin istifa ediyormuş gibi gösterildiğini, iş bu davanın ikame edilebilmesi için usulüne uygun olarak arabuluculuk işlemlerine başvurulmuş olmasının gerektiğini ancak başvurulmadığını, müvekkilinin ve eşinin bu dava dilekçesinin 13/01/2021 tarihinde ellerine geçmesi ile arabuluculuk görüşmesinin yapıldığından haberlerinin olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre zarfı boyunca işlem yaptığı banka müşterilerine ait imzasız fiş ya da dekont olmadığını, bankanın incelenen kayıtlarında bunun mevcut olduğunu ortaya çıkacağını, dilekçede yer verilen iddialar dışında sunulan dilekçelerin ilgili kısımlarının çıkartılıp üzerilerinde oynama yapılarak müvekkilinin tek sorumlu olarak gösterilmesinin kesinlikle kabul edilmediğini, davacı bankanın bu durumda haberi olduğu gibi müvekkile baskı ile haksız yere 238.500,00-TL ödeme yaptırıldığını, kalan 243.500,00-TL’nin işleyecek faizleri ve sair ferileri ile ödeme planına bağlanmasını ve vadelendirilmesinin kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkili hakkında işlem başlatılması için müşterilerden prosedür gereği şikayet dilekçesi yazmalarının istenildiğini bunlardan bahisle; ödenen bedellerin iadesine ilişkin talep ve haklar saklı kalmak şartı ile davacının ikame ettiği iş bu davanın hem usul nem de esasa ilişkin aykırılıklar içermesi sebebi ile reddine, davanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davalı …’ın müşteri hesaplarından gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin, davacı …Ş Teftiş Kurulu tarafından 13/04/2020 tarihinde 3 sayılı rapor hazırlandığı, davalı …’ın mevzuat dışı usulsüz işlemler sonucu davalı bankayı 482.000,00-TL zarara uğrattığı, bu zararın 238.500,00-TL’sinin davalıdan tahsil edildiği banka kayıtlarında anlaşılmıştır. Banka tarafından tahsilat sonrası kalan 243.500,00-TL’nin ödemesi için 04/05/2020 tarihinde davalı …’dan beyan ve taahhüt dilekçesi alındığı, davalının eşi …’ın müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığı görülmüştür. Davacı banka tarafından, davalı …’a hitaben 28/07/2020 tarihi itibariyle toplam 277.543,24-TL alacaklarının 3 gün içinde ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının belirtildiği, Kayseri 8. Noterliği’nin 28/07/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği ihtarnamenin …’a 30/07/2020 tarihinde teslim edildiği anlaşılmıştır. Söz konusu ihtarnamede alacaklar 3 gün içinde talep edildiğinden temerrüt tarihi 03/08/2020 olmuştur. … Mahkememizce toplanan tüm deliller belgeler alınan bilirkişi raporları incelendiğinde, davacı banka vekili tarafından 25/06/2021 tarihinde dava dosyasına sunulan ödeme dekontları ve ibranameler incelenmiş ve davalının mevzuat dışı usulsüz işlemler sonucu davalı bankayı toplam 515.581,42-TL zarara uğrattığı, bu zararın 238.500,00-TL’sinin davalıdan tahsil edildiği, davalı banka alacağı anapara tutarının 277.081,42-TL olduğu banka kayıtlarından anlaşılmakla, davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile taleple bağlılık kuralı gereği takibin 277.081,42-TL asıl alacak ve 76,97-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 277.158,39-TL üzerinden aynen devamına şeklinde karar vermek gerekmiştir. … takibe konu alacağın likit olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen toplam 277.158,39-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek … davanın kabulü ile; Davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile taleple bağlılık kuralı gereği takibin 277.081,42-TL asıl alacak ve 76,97-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 277.158,39-TL üzerinden aynen devamına, İtirazın iptaline karar verilen 277.158,39-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının İİK’nın 67. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterilerin hesaplarında yapılan tüm işlemlerden haberleri olduğunu, sayılan müşterilere ilişkin yapılan hesap işlemlerinde imzasız tek bir fiş yahut dekont olmadığını, dava dilekçesinin “a-esasa ilişkin beyan” başlığının 2. Paragrafında ismi zikredilen 9 müşterininde bahse konu işlemlerden haberleri olmadığı doğru olmadığını, hesaba ilişkin bir işlem yapılacağı sırada ilgili müşterilerin kayıtlı GSM hatlarına mesaj ile işlem kodu gönderildiğini, bu kodun müvekkili ile paylaşılması halinde hesaplara ilişkin işlemler yapılabildiğini, bu hususu davacı Kurum da bildiğini, nitekim müvekkilinin çalıştığı süre zarfı boyunca işlem yaptığı Banka müşterilerine ait imzasız fiş ya da dekont olmadığını, bu durum Bankanın incelenen kayıtları ile sabit olduğu gibi hesap müşterilerinin dinlenmesi ile de ortaya çıkacağını, aynı paragrafta müvekkilin bahse konu tutarların bir kısmını eşi … ve kardeşi …’ın hesabına yatırdığına ilişkin iddiayı kesinlikle kabul etmediklerini, bu hususun müvekkili …’a ait İş Bankası, Akbank; eşi …’a ait İş Bankası, Akbank ve Vakıfbank Hesaplarının geriye dönük incelemesi yapıldığında müvekkilin ne kendi lehine ne de başkası lehine çıkar sağlamadığının görüleceğini, bu işlemler yapılırken herhangi bir usulsüzlük yapılmadığı gibi kimsenin lehine haksız bir menfaat de elde edilmediğini, bu hususu davacı Kurumun da bildiği halde yapılan işlemi usulsüz bir işlemmiş gibi dilekçeye farklı şekilde lanse ettirmesi açıkça işbu davada kötüniyetli olarak hareket ettiklerini gösterdiğini, “müfettişliğin inceleme ve araştırma sonuçları” başlıklı kısmı objektiflikten yoksun, tamamen ilgili kurumdan kusur izafesi ortadan kaldırmaya ve müvekkili karalamaya yönelik yazılmış, tarafsızlığını kaybetmiş bir rapor olduğunu, müvekkili tarafından 05.02.2020 ve 17.02.2020 tarihinde yazılmış dilekçeler tamamen baskı altında alınmış dilekçeler olduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemleri Müdürü …’dan gelen talimatla yaptığını, şube hedeflerinin tutturulması hususunun müdürü tarafından üzerinde irade sakatlanmasına mesuliyet verdiğini, kendisi lehine veya bir başkası lehine kesinlikle bir menfaat elde etmediğini beyan ettiğini, tüm bu meblağlar fark faizi olarak … ailesine yatırıldığını, müfettişler de bu olay bazında yapılan araştırmalarında asıl kusurlunun Müdür … olduğunu, yapılan tahkikatta müdürün itiraf etmesi ile öğrendiklerini, davacı bankanın bu durumdan haberi olduğu gibi müvekkile baskı ile haksız yere 238.500,00 TL ödeme yaptırıldığını, kalan 243.500,00 TL’nin işleyecek faizleri ve sair fer’ileri ile ödeme planına bağlanmasını ve vadelendirmesini kabul etmek zorunda kaldığını, … isimli müşterinin hesabında işlem yapılırken işlem yapılan paranın eşi ve eşinin hesabında kullanıldığı iddiası gerçeklikten aykırı, mesnetsiz iddialar olduğunu, …’NIN hesabında işlem yapılırken müvekkilini şube operasyon yöneticisi izlediğini, yaptığı işlemlere müdahale etmediğini, müvekkili hakkında işlem başlatılması için müşterilere prosedür gereği şikayet dilekçesi yazmaları gerektiği söylenildiğini, istinaf sebepleri doğrultusunda Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/900 Esas, 2021/886 Karar sayılı ve 26/10/2021 tarihli kararın kaldırılarak, istinaf sebeplerimiz nazara alınmak suretiyle karar tesis edilmesini, davacının işbu davayı kötüniyetle ikame etmiş olması hasebiyle %20’sinden az olamamak şartıyla kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından ilkderece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerinin ve tazminat taleplerinin reddi ile yerinde olan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/900 E – 2021/886 K nolu ve 26.10.2021 tarihli kararının onanmasına, tazminat, ücret ve masrafların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.Davacı vekili; davalının, davacı bankanın … Şubesi’nde Bireysel Bankacılık Yöneticisi olarak görev yapmaktayken 05/02/2020 tarihinde bankadan istifa ettiğini, bazı müşterin hesaplarından yakınlarının hesabına para aktarmak suretiyle zimmetine para geçirdiğini, bu şekilde bankanın zarara uğratıldığını, bu durumun Banka Teftiş Kurulu raporuyla tespit edildiği gibi, davalı tarafından bu durumun yazılı olarak itiraf edildiğini belirterek, davalının davacı banka çalışanı olduğu dönemde sebebiyet verdiği verdiği zararın davalıdan tahsilini talep etmiş olup, davalı ise cevap dilekçesinde iş akdinin evlilik nedeniyle sona erdiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Şu halde uyuşmazlığın taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu sırada, yani davalının davacı işverenliğinde çalıştığı dönemde zimmetine para geçirmek suretiyle davacı işverene verdiği zararın davalıdan talep edildiği noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi ve 29.06.1960 gün ve 1960/13-15 sayılı YİBK’da, iş mahkemelerinin, işçi sayılan kimselerle (Kanunun değiştirilen 2. maddesinin (C), (D) ve (E) fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukukî uyuşmazlıkların bu mahkemelerde çözümleneceği açıklanmıştır.5521 sayılı Kanun uyarınca bir uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülebilmesi için işçi sayılan kişilerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan bir hukukî uyuşmazlığın bulunması gerekir.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin ve HMK 114-115 maddeleri uyarınca dava şartlarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır.Bu açıklamar ışığında somut olay irdelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklandığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı işçinin davacı işverenliğinde çalıştığı sırada davacı işverene verdiği iddia olunan zararın davalı işçi tarafından tazmininin talep edildiği, bu durumda 5521 sayılı Kanun uyarınca somut uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, mahkemece yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı, bu şekilde istinaf edilen kararın esası ve davalının istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının mahkemenin görevsizliği nedeniyle kaldırılmasına dair kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının İstinaf Başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 26/10/2021 tarih ve 2020/900 E – 2021/886 K sayılı nihai kararının esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
3-İstinaf edilen kararın esası ve istinaf sebepleri incelenmeden HMK nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının mahkemenin görevsizliği yönünden kaldırılmış olmakla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ve HMK nun 20. Maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflarına tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca Yerel Mahkemesine müracaat edilmesi halinde, dosyanın davanın yeniden görülmesi için görevli KAYSERİ İŞ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine dair karar verilmek üzere KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE İADESİNE,
4-İstinaf eden Davalı tarafından yatırılan 4.734,00 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf eden davalının yaptığı istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının görevli ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/01/2022