Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/341 E. 2022/319 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/341
KARAR NO: 2022/319
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2021
ESAS NO: 2018/679
KARAR NO: 2021/819
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 04/10/2021 tarih ve 2018/679 E – 2021/819 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı … Ahşap ve Pvc San. Tic. Ltd. Şti.’nden 23/11/2016 tarihinde 194.414,00-TL bedelle ebatlama makinesi ile 29/08/2017 tarihinde 135.700,00-TL tutarında kenar yapıştırma makinesi olmak üzere iki adet makine satın aldığını, bu makinelerin üretiminin diğer davalı … Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, makinelerin alındığı günden beri sürekli arıza verdiğini, bir çok kez servise verilse de arızanın giderilemediğini, makinelerde gizli ve ekonomik ayıp olduğunu belirterek malların ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde ise sözleşmeden dönülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile satım bedeli için şimdilik 50,00-TL ve davacının uğradığı zarar için şimdilik 50,00-TL’nın satım tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı … Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, teslim edilen mallarda gizli ayıp olmadığını, dava konusu edilen panel ebatlama makinesinin kurulumunun düzenli ve tekniğe uygun yapıldıktan sonra gerekli eğitimin verildiğini, ürünün çalıştırıldıktan sonra teslim edildiğini, makinenin 2 yıldır çalıştığını, makinede çıkan arızaların kullanım ve malzeme kusurundan kaynaklandığını, bu makinenin 6,5 metre uzunluğunda ve 5,5 ton ağırlığında olduğunu, böyle bir makinenin çalıştığı zeminin çok sağlam olması gerektiğini, zeminde en küçük bir çökmenin meydana gelmemesi gerektiğini, arıza ihbarı ile gidilen servis hizmetlerinde makinenin çöken zeminden kaynaklanan denge sorunu nedeni ile arızalandığının tespit edildiğini, arızanın giderilerek gerekli uyarıların yapıldığını, başka bir olayda çevre temizliğinin yapılmaması sebebi ile makine çevresinde bulunan talaşların sigara izmaritinden tutuştuğunu, makinenin sigortası ve kablolarının yandığını, yerine yenilerinin takıldığını, onarıp çalışır vaziyette teslim edildiğini, dava konusu edilen fest band kenar bantlama makinesinin montajı yapılıp, makine eğitimi verilip, çalışır durumda teslim edildiğini, çıkan arızaların bir kısmının uygun olmayan malzemenin uygun olmayan şartlarda kullanılmasından kaynaklandığını, parçalarının değiştirildiğini, en son 14/09/2018 tarihinde bakım yapıldığını ve herhangi bir sorun iletilmediğini, makinelerde yıpranmaya bağlı oluşan bir zarar var ise bunun dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nun 23. maddesi uyarınca tacirler arası satışlarda zamanaşımı süresi düzenlenmişse de TBK’nun 231. maddesi dikkate alındığında daha uzun süreli garanti verilmesi durumunda zamanaşımı süresinin garanti süresi sonuna kadar uzayacağı Yargıtay’ın yerleşik uygulaması ile de kabul edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu makineler yönünden garanti süresi verildiğine, makinelerdeki arıza ve ayıpların yetkili servise bildirildiğine göre, bu süre içinde dava açılmış olduğu anlaşıldığından davalı … Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin zamanaşımı def’i yerinde değildir. Söz konusu ayıp kullanım ile ve garanti süresi içinde ortaya çıkmış olup, ayıbın süresinde ihbar edilmediği davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu nedenle davalı … Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin zaman aşımı def’ine itibar edilmemiştir. Dava konusu makinelerdeki imâlat hatasından kaynaklanan gizli ayıplar nedeniyle davacı, TBK’nun 227. maddesi uyarınca makinelerin ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Alınan makinelerin imâlattan kaynaklanan arızasının bulunması karşısında davacı, makinelerin misli ile değişimi yönündeki talebinde haklıdır. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirme yapıldığında davacının satın aldığı makinelerde meydana gelen arızaların gizli ayıp niteliğinde olduğu, makinelerin mevcut ayıplarının muhtelif tarihlerde yapılan bakım ve onarımlara rağmen yetkili servis tarafından giderilemediği, makinelerin misli ile değiştirilmesinin uygun olduğu, davacının terditli taleplerinden olan ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verildiğinden sözleşmeden dönme, satım bedelinin, makineler için yapılan ve makinelerden kaynaklı uğranan zararın tazminine yönelik davacının terditli talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davanın kabulü ile; Dava konusu bir adet … model, PVC kenar yapıştırma makinesi ve bir adet … model ebatlama makinesinin ayıpsız misli ile değiştirilerek davalılar tarafından davacıya teslimine, Bu makinelerin tüm takyidatlarından arındırılmış şekilde masrafları davalılar tarafından karşılanmak sureti ile davacı tarafından davalılara teslimine, İnfaz aşamasında İİK’nun 24. maddesi hükümlerinin uygulanmasına, Davacının terditli taleplerinden olan ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verildiğinden sözleşmeden dönme, satım bedelinin, makineler için yapılan ve makinelerden kaynaklı uğranan zararın tazminine yönelik davacının terditli talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı / davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporlarına itiraz edilmişse de itirazları doğrultusunda yeterli inceleme yapılmamış olup gerek kök gerekse de ek raporda dava konusu makinaların gizli ayıplı olduğu yönündeki beyanların kabulü mümkün olmadığını, dava konusu makineler diğer davalı olan … bayisi olan müvekkil firma tarafından davacıya satışı yapılmış iş yerinde kurulu sabit bir makine olup Bursa Teknik servis tarafından makine büyük makine olduğundan yerinde kurulum yapıldığını ve kurulumdan 6- 8 ay sonra çeşitli sorunlar çıktığı bilidirildiğini, bunlarla ilgili teknik servis tarafından davacı firmaya gidilmiş ilgilenildiğini, servis tutanakları tutulduğunu ve kullanıcı hatası olduğu anlaşıldıktan sonra gerekli ayarları yapıldığını, dosya içerisinde yer alan servis formlarından da açıkça görüleceği üzere müvekkil şirketten kaynaklı herhangi bir arızanın ve ayıbın olmadığı, ayar problemi olduğu anlaşıldığını, teknik servis ekibinde yer alan tanıkların anlatımlarında da görüleceği üzere makinanın birkaç tane yayının kırıldığı, ayarlarıyla oynandığı ve fazla baskı verildiği için yayların kırıldığını tespit edilmiştir. ayrıca teknik servis elemanları her gidişinde dava konusu makinayı kullanan operatörün değiştiğini görmüş, fabrikada çalışan değişik kişiler tarafından müdahale edildiğinden arızalar meydana geldiğini bildirdiklerini, gerek servis formlarında gerekse de tanık anlatımlarında işbu hususların tamamı alenen belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporunda değerlendirme kapsamına dahi alınmadığını, dava konusu makinaların gizli ayıplı olduğu şeklindeki beyanların kabulü mümkün olmayıp panel ebatlama ve pvc bantlama makinaları hali hazırda davacı tarafça sürekli şekilde kullanılmatadır. olağan hayat şartları düşünüldüğü takdirde söylendiği şekilde ayıplı olan bir makinanın hala sürekli şekilde kullanılıyor olması akla ve mantığa aykırılık teşkil etmektedir. kaldı ki bu husus keşif esnasında da gözle görüldüğünü, servis formları dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile tanzim edilen raporlar karara dayanak teşkil ettiğini, servis formları ve teknik servis elemanlarının tanıklıkları esnasında ki beyanları dikkate alınmaksızın, ayarlarıyla oynanmış makinalar üzerinden hatalı ve hakkaniyete aykırı şekilde karar kurulduğunu, dava konusu makinalar yere kurulu sabit makinalar olup davalı firmanın fabrika binası yeni olduğundan zeminde bazı çökmeler meydana gelmiş bu sebeple panel ebatlama makinesinde zeminden kaynaklı sıkıntılar oluştuğunu, teknik servis formlarında belirtildiği üzere yapılan incelemelerde panel makinesini zemine monte eden çelik dübellerin patladığını tespit edildiğini, yine makinaları sabit operatör kullanmamış, teknik servis her gittiğinde farklı bir operatör ile karşılaşmış ve pvc makinesinde sabit tutkal kullanılmadığı farklı bir tutkal kullanıldığı tespit edilmiştir. bu sebeple de tutkal kazana zarar vermiş ve kullanıcı hatasından kaynaklı sıkıntılar yaşandığını, kullanıcı hatası olan tüm bu hususların göz ardı edilerek salt objektiflikten uzak şekilde gizli ayıp tespiti yapılması hakkaniyete aykırı olup verilen karar yerinde olmadığını, dava konusu makineler 4 yıldır çalışmakta olup hali hazırda kullanılmaya devam edildiğini, gizli ayıp söz konusu olmadığı gibi genel olarak çıkan arızalar kullanım ve malzeme kusurlarından kaynaklandığını, ayrıca makinaların sağlam ve düz zeminde çalışması gerekmekte olup aksi halde mekanik anlamda ciddi sıkıntılar yaşanması muhtemel olduğunu, bu sebeple zeminin uygunluğununda bilirkişilerce tespiti gerekmekte iken bu inceleme yapılmadığını, müvekkil şirkete kusur atfedilemez. dolayısıyla müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, hukuka ve hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davalının istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine, usul ve yasaya uygun olarak verilmiş olan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/10/2021 tarih 2018/679 E. – 2021/819 K. Sayılı ilamının onanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ticari satıma konu makinelerin gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan makinelerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde satım bedelinin ve uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerine görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 04/10/2021 tarih ve 2018/679 E – 2021/819 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 22.755,01 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 5.688,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.066,26 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.