Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/338 E. 2022/355 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/338
KARAR NO: 2022/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2021
ESAS NO: 2019/955
KARAR NO: 2021/1051
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 16/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/11/2021 tarih ve 2019/955 E – 2021/1051 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … San. Tic. A.Ş. aleyhine 850.000,00 TL. bedelli, Kayseri … Şubesi’ne ait, … çek nolu ve … keşide tarihli çeke dayalı olarak Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu çek nedeniyle davalıya bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin büyükbaş hayvan alım satım işine girdiğini ve Kars İli’nden bir grup hayvan yetiştiricisi ile hayvan alım satımı konusunda anlaştığını, bu nedenle ilgili kişilere söz konusu ticaret nedeniyle çekler verilmiş ve bir kısım hesaba ödemeler yaptığını, ilk başlarda bu hayvan alımı ile ilgili sevkiyatların geldiğini, müvekkilinin söz konusu sevkiyatların ödemelerini yaptığını, davalının da aralarında bulunduğu söz konusu hayvan üreticilerinin daha sonraki sevkiyatları yapmadıklarını, göndermedikleri hayvanların bedelini tahsili için vadesi gelen takip ve dava konusu çeki ile alakalı icra takibi başlattığını, müvekkil şirket yetkilisi ve sahibi … hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen iddianame ile Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/608 Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, davalının da aralarında bulunduğu bu kişiler teslim etmesi gereken hayvanları teslim etmeyerek, müvekkili şirketi mali açıdan borçlarını ödeyemez duruma düşürdüklerini, müvekkilinin hayvan piyasasına yeni girmesini ve bu işteki acemiliği kullanılarak davalının da aralarında bulunduğu grup tarafından mağdur edildiğini, haklı olduğu yerde kendisi aleyhinde suç duyurusunda bulunularak haksız gösterilmeye çalışılmakta olduğunu, müvekkili şirket ile davacının büyükbaş hayvan alım satımı konusunda anlaşmış olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu anlaşmaya dayanarak davalı…’ya … keşide tarihli 147.500,00-TL bedelli çeki ve dava konusu 15/09/2019 keşide tarihli 850.000,00-TL bedelli çeki verdiğini, ayrıca davalı … hesabına 10/05/2019 tarihinde 313.750,00-TL havale yaptığını, müvekkili şirketin 147.500,00-TL bedelli çeki ödediğini, söz konusu ödemelere karşılık olarak davalının toplam bedeli 402.336,00-TL olan 57 adet büyükbaş hayvan teslim ettiğini, kalan hayvanları teslim etmediğini, dava konusu çekin mallar teslim edilmediği için ödenmediğini, davalının teslim etmediği malların bedelini tahsil etmek istediğini, müvekkili şirketin yetkilisinin kendisine teslim edilmesi gereken malların teslim edilmemesi nedeni ile ufak bir araştırmaya girdiğini, hayvan ticaretinde teamül olması nedeni ile sadece imzasının olduğu ancak alacaklısının boş olarak verildiğini çeklerin davalı adına doldurulduğunu öğrendiğini, ancak davalının herhangi bir şekilde üzerine kayıtlı bir ticari işletmesi olmadığını, hayvan alım satım işi ile uğraşmadığını öğrendiğini, davalı hakkında yapılacak SGK kayıtları ve ticaret sicil kayıtları getirtildiğinde görüleceği üzere davalının herhangi bir şekilde hayvan alım satımı ile uğraşmadığı, davalının … isimli kişinin yanında çalışan bir işçi olduğu, bu kişilerin davalıyı paravan olarak kullandığı, bu yol ile gerek vergi kaçırma ve gerekse sorumluluktan kurtulmaya yönelik işlemler yaptığı anlaşılacağını, … ve … isimli kişilerin de dava dilekçesi ekinde örneğini sundukları ifade tutanağından anlaşılacağı üzere belirttikleri bu hususu doğrulamakta olduğunu, davalının hiçbir şekilde bu çeklerin karşılığı olan hayvanları müvekkiline göndermediği gibi Tarım İl Müdürlüğü kayıtlarında da davalı adına herhangi bir hayvan kaydının olmadığı görüleceğini, müvekkili şirketin yetkilisi ve sahibi …’ın soruşturma dosyasında verdiği ifade ve sunduğu ticari kayıtlarıyla bu durumu açıklamış olduğunu, söz konusu mahkeme dosyasının delil olduğunu, dava açmadan önce Kayseri Arabuluculuk Bürosu’nun 2019/1 12736 numaralı dosyası ile başvuru yaptıklarını ancak tarafların anlaşamadığını, buna ilişkin son oturum tutanak örneğini dava dilekçesinin ekinde sunduklarını, davalı tarafından müvekkili şirkete karşı başlatılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespit edilmesi için mahkemeye başvurmak zorunluluğunun doğduğunu, davalı tarafından müvekkil şirket aleyhine dava konusu çekin tahsili amacı ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığnı, bu takip sonucunda tahsilat yapılması durumunda dosyaya girmesi muhtemel olan paranın davalıya ödenmesinin, dava sonunda haklı çıkmaları halinde icranın iadesi yolu ile alınması fiilen mümkün olmayacağını, davalı üzerine hali hazırda kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığı gibi SGK çalışan bir işçi olması nedeni ile bu kadar büyük bir rakamı karşılayacak durumda olmadığını, bu nedenle icra dosyasına girecek olan bedelin davalıya ödenmemesi ve takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla öncelikle Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan takipte dosyaya girecek olan paranın ödenmemesi ve takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, daha sonra yapılacak yargılama sonunda takip dosyası nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip başlatmış olması nedeni ile çekte yazılı miktar olan 850.000,00-TL’nın %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalı müvekkili … tarafından davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, davanın konusunu teşkil eden işbu icra takibinin öncesinde müvekkilinin, keşidecisi davacı şirket olan, … T.A.Ş. Kayseri … Şubesi’ne ait, 850.000,00-TL bedelli, … keşide tarihli, … çek numaralı banka çekinin karşılıksız çıkması nedeniyle, alacağını davacıdan talep ettiğini ancak bir netice alamadığını, müvekkili gibi Kars İli’nden hayvancılık ile uğraşan birçok kişinin (13 ayrı kişinin) davacıdan alacaklı olduğundan, müvekkilinin bu çekinin ödenmemiş olması onların da verdikleri hayvanlara karşılık olarak verilen çeklerden dolayı alacaklarını alamama ihtimaline binaen topluca hukuki ve cezai taleplerde bulunduğunu, müvekkiliyle birlikte 13 kişinin … A.Ş. adına ve hileli işlemler yapan … ile davacı şirket yetkilileri hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2019/49251 soruşturma numarası ile şikayetçi olduğunu, bu şikayet sonucu Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/608 Esas sayılı dava dosyası ile nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, davacı … A.Ş.’nin sahibi …’ın, …’nin şirketinde çalışan muhasebe elemanı yani SGK’lı işçisi olup, … A.Ş.’nin paravan sahibi olduğunu, gerçek sahibinin ise … olduğunu, … bu şirketi …’nin oğlu … adına kayıtlı iken …’ın devralmış olduğunu, bu devir gerçekleştikten sonra ise …’nin sahibi olduğu … Un Ltd. Şti. adına … A.Ş.’ne muvazaalı ve hileli bir şekilde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile iflas takibi açtığını ve Kayseri Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada iflas talebinin reddolunduğunu, bu yaşanan olaylardan, alınan hayvanlar ve karşılıklarının ödenmemesinden, bir çok çek, bono gibi kıymetli evrakların düzenlenmesinden nerdeyse …’ın hiçbir bilgisi olmadığı gibi … ne derse …’ın onu yaptığını, müvekkilinin Kars İli’nde canlı hayvan işi ile uğraşmakta olup geçimini bu şekilde sağladığını, müvekkilim uğramış olduğu zarar nedeniyle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapmış olduğu şikayet üzerine başlatılan 2019/49251 sayılı soruşturma dosyasından ve soruşturma neticesinde açılan Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde 2019/608 Esas sayılı dosyada mevcut beyanlardan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin satmış olduğu canlı hayvanların bedeli olan miktarın ödenmesi amacıyla kendisi adına ciro ve teslim edilen keşidecisi davacı olan, … T.A.Ş. Kayseri … Şubesi’ne ait 850.000,00-TL bedelli, 15/09/2019 keşide tarihli ve … çek numaralı banka çeki muhatap bankaya götürdüğünü ve çekin karşılıksız olduğunu öğrendiğini, satımı gerçekleşip satım konusu canlı hayvanların davacıya teslim edildiğini, canlı hayvanların teslimlerinin yapıldığı ve kıymetli evrakın tanzim edildiğinin, yöresel örf, tanıklar ve hayvanların kulak küpeleri ile sabit olduğunu, ayrıca … A.Ş.’nin bir ticari şirket olup basiretli tacir olarak hareket etmesi ve emtiaları almadan kıymetli evrak tanzim etmemesi gerektiğini, bu durum hayatın olağan seyrine aykırı olduğunu, … A.Ş.’nin canlı hayvanları tek tek teslim aldığını, buna aracılık edenlerin de açıkça belli olduğunu, davacının aldığı hayvanları da hileli bir şekilde … ve ailesinin sahibi olduğu … Şirketi’ne götürdüğünü, bedeli ödenmeyen canlı hayvan ticareti sonrası müvekkilinin ticaretini olumsuz etkileyen bu durumdan dolayı davaya konu çeki icra işlemine konu ettiğini ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, kesinleşmiş olan takip sonrası icra dosyası halen derdest olduğunu, onlarca kişinin yüzlerce malını alan davacı şirketin adına kayıtlı hiçbir taşınır ya da taşınmaz mal bulunmadığını, bu şirketin sırf canlı hayvan dolandırıcılığı için kurulduğunun apaçık ortada olduğunu, davacı yanın müvekkilinin canlı hayvan ticareti sonrasında hayvanları teslim etmemesinden dolayı çek bedelinin ödenmediğini iddia etmekte olduğunu, bu hususun gerçeği yansıtmadığını, yukarıda bildirdikleri ceza dava dosyasında mevcut beyanlardan ve soruşturma dosyasında mevcut delillerden anlaşılacağı üzere, davacı şirket tarafından çekin keşide edilme ve kullanılma şeklinin dahi hukuka aykırı olduğunu, davacının, ticarete konu canlı hayvanların tamamını satım gerçekleştikten sonra teslim aldığını, bu hususun dosyaya davacı tarafından sunulan makbuzlarla ve yargılamanın devam sürecinde dinlenecek tanıklar ve ikmalen dosyaya sunulacak delillerle sabit olduğunu, davacı yanın müvekkilinin herhangi bir canlı hayvan alım satım işi yapmadığını ve bu yönde bir ticari işletmesi olmadığını iddia ettiğini, müvekkilinin tacir sıfatını haiz bir kişi olmadığını, hayvan alım satım işini yaptığının zaten bilinen bir gerçek olduğunu, müvekkilinin canlı hayvan satım işi yapması için bir ticari kaydının bulunması gerekmediği gibi bir kanuni zorunluluğun da bulunmadığını, nitekim adi ortaklıkların kurulması hususunun da TTK’nda düzenlendiği üzere herhangi bir kayıt yahut şekil şartına da bağlı olmadığını, kişinin satım konusu ettiği ve mülkiyeti kendine ait olan eşyanın (ki buna TBK uyarınca canlı hayvan da dahildir) satımı hususunda tacir sıfatı taşıması gerektiği yönünde bir zorunluluk durumunun bulunmadığını, davacı yanın delil olarak gösterdiği ifade beyanlarında satıma aracılık eden … isimli şahıs müvekkiliyle ilgili olarak sadece canlı hayvan yetiştiriciliği (çiftçilik) ve alım satımı yaptığını, bu işi de … ile birlikte yaptıklarını beyan ettiğini, bu nedenle davacı yanın bu beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının bu beyanlarda bulunurken öncesinde Kars İli’nde müvekkilinden hayvan alımı yaptığını ve yine çek tanzim ederek ödemelerini gerçekleştirdiğini, şayet müvekkilinin canlı hayvan alım satımı yapmamış ise davacı neden müvekkiline çekler tanzim edip ödemeler yaptığını, bu ödemelerinde banka kayıtlarının celbini ayrıca talep ettiklerini, davacı yanın delil olarak gösterdiği Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/608 Esas sayılı ceza dava dosyasında mevcut ifadeler incelenecek olursa satıma aracılık eden … isimli şahsın … isimli şahısla 2016 yılından bu yana aynı şekilde ticaretlerinin olduğunu, 2019’un Şubat ayına kadar … ile yaptıkları ticarette …’nin kendilerine ve satıcılara … Ltd. Şti. adına çekleri ve … isimli şahıs tarafından keşide edilmiş çekleri verdiğini, çeklerin tamamının kendilerine imzalı olarak geldiğini, kendilerinin orada malı satan şahsın ismini yazdıklarını, bazen bu ismin çeklere kendileri tarafından bazen de … tarafından yazıldığını, 2019 yılı Şubat ayına kadar … ile yaptıkları ticarette sorun yaşamadıklarını, çeklerin zamanında ödendiğini, bu süreçte kendilerinin …’ye yüklü mal alması hususunda aracılık ettiklerini, …’nin 2019 yılının 5. ayında kendisini aradığını ve hayvan ihtiyacı olduğunu söylediğini, kendisinin de …’ye …, …, …, … ve … isimli şahıslardan 250-260 civarında büyükbaş hayvan temin ettiğini, …’nin Kars’a geldiğini, orada pazarlıklar yapıldığını, pazarlık sonunda nakil olarak anlaştıkları kısmın…’nın hesabına yatırıldığını, bu rakamı tam olarak hatırlamadığını, geri kalan bedel için ise …’nin, … A.Ş. isimli şirkete ait 15/09/2019 keşide tarihli 850.000,00-TL bedelli kendisine fotokopisi gösterilen çek ile yine kendisine fotokopisi gösterilen 24/05/2019 keşide tarihli 147.500,00-TL’lık çeki verdiğini, çeklerin … isimli şahıs tarafından yapılan pazarlıktan sonra kardeşi … tarafından doldurulup…’ya elden teslim edildiğini, bu çekleri alırken daha önceden sürekli olarak … ve annesi …’ye ait çekler verildiğinden … A.Ş.’nin çeklerinin nereden çıktığını sorduklarını, …’nin kendilerine annesinin yaşlı olduğundan kardeşleri ile ayrıldıklarını, annesinin üzerine şirket bırakmadıklarını, … A.Ş. isimli şirketi oğluna kurdurduğunu bundan sonra ticareti bu şirket üzerinden yapacağını söylediğini, kendilerinin de …’ye güvendiğinden bu durumu şüphe ile karşılamadıklarını, alışveriş sırasında …’nin malları annesi olan …’ye ait çeki kullanarak aldığını, dosyada şikayete konu şüpheli eylemlerinin yukarıda anlattığı şekilde olduğunu, bu alışverişler sırasında hiçbir şekilde … isimli şahısla muhatap olmadıklarını, kendisini tanımadıklarını, telefon numarasının da olmadığını, kendilerinin yıllardır … ile ticaret yaptıkları için bu şahsa güvenerek Kars İli’nde bulunan besicileri mağdur ettiklerini, olayın tamamen kendilerinin güven ilişkisinden kaynaklandığını, aldıkları malların tamamının yükleme belgeleri ile birlikte … Şirketi’nin besisinin bulunduğu … Mahallesi’ndeki besiye teslim edildiğini, Eylül 2019 tarihinde Kayseri’ye geldiklerini, Kayseri’de kimle görüşseler … A.Ş. isimli şirketin …’ye ait olduğunun söylediğini, kendilerinin hiçbir şekilde … isimli şahıstan çek alıp kendisine mal getireceğiz vaadinde bulunmadıklarını, …’ın anlattığı şekilde ticaretin yapılmasının mümkün olmadığını, … ve diğer şüphelilerden kendilerini ve aracı oldukları diğer şahısları dolandırdıktan için şikayetçi olduklarını” beyan ettiğini, bu beyanlar ile davacının iddiaları karşılaştırıldığında, davacının … Ltd. Şti. adındaki şirket ile ortak iş yapmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işleyerek insanları zarara uğrattığı ve bu sayede zenginleştiği gerçeği ortaya çıkacak olduğunu, davacı yanın, müvekkilinin alacaklı olmadığı yönünde tespit yapılmasını talep etmekte ve bu talebini geçerli herhangi bir nedene dayandırmamakta olduğunu, davacı yanın iddiasının tek temelinin davacı şirket yetkilisi … adındaki şahsın davaya konu çeki kendisinin keşide etmediği yönündeki beyanları olduğunu, anılan ceza dosyasındaki beyanlardan da anlaşılacağı üzere, davacı şirketin … tarafından devralındığı, devredenin … adındaki tacir kişi olup … adlı kişinin de öncesinde …’nin muhasebecisi (çalışanı) olduğu davacı yanın iddialarının temelsiz, mesnetsiz ve hukuksuz iddialar olduğunu ortaya çıkacağını beyanla müvekkili hakkında açılan davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu çekin taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısı ile avans olarak verilip verilmediği, bu çekin karşılığında canlı hayvan teslim edilmediği, bu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarından ibaret olup, davaya konu edilen çekin kambiyo senedi vasfında olması ve davacının iddialarını ve bu çekten dolayı borçlu olmadığını yazılı delil ve belgelerle yasal ispat edememesi nedeni ile davacının dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olması karşısında mevcut dosya kapsamına göre, yasal delillerle usulünce ispatlanamayan davanın -Davanın REDDİNE,..” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, yerel mahkemece gerekçeli kararda müvekkilimin ispat külfeti altında olduğu ve dava konusu çekin avans olduğunu ve satım konusu canlı hayvanları teslim almadığını ispatlaması gerektiği belirtildiğini ancak; menfi tespit davasında, hmk’nın ispata ilişkin genel kuralları geçerli olduğunu bu davada müvekkilinin borcunun olmadığını iddia ettiğini “yoku ispat mümkün olmadığından” kural olarak ispat yükü davalı tarafa ait olduğunu kural olarak, senet hakkında “karşılıksız. kaldığı” gerekçesiyle açılan menfi tespit davalarında satıcının malların teslim edildiğini; alıcının ise, malların teslim edilmediğini ileri sürmesi halinde ispat yükü davalı-alacaklının üzerinde olduğunu kaldı ki mahkemenin gerekçeli kararında ki gibi dosya kapsamınca ispat yükü müvekkili davacı tarafa ait olduğu düşünüldüğünde de yerel mahkemece verilen karar yine usul ve esas yönden kanuna ve hukuka aykırı ve hatalı olduğunu davanın konusu çek nedeni ile müvekkilimin davalıya borçlu olup olmadığı, davaya konu çekin avans olarak davalıya verilip verilmediği ve karşılığında canlı hayvan tesliminin yapılıp yapılmadığı ve bu sebeple de dava konusu çekin karşılıksız kalıp kalmadığı olduğunu, mahkemece kayseri il tarım ve orman müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, müvekkilim şirket işletmesine 15.09.2019 tarihinde giren çıkan canlı hayvan kayıtlarının gönderilmesi istenmiş ve kayseri il tarım ve orman müdürlüğünce 27.11.2020 ve 14.10.2020 tarihinde verilen yazı cevaplarında davalı tarafından herhangi bir canlı hayvan gönderilmediğinin belirtildiğini, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde karar verilmiş ve dosya muhasebeci — mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırıldığını yerel mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmediğini bilirkişi raporuna itibar edilmediğinin haklı gerekçelerle açıklanması ve ortaya konulması gerektiğini r. ayrıca mahkemece ek bilirkişi raporu veya yeniden bilirkişi raporu aldırılmak yerine doğrudan haklı gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verilmesi kanuna ve hukuka aykırı olduğunu müvekkilimce davalı tarafından canlı hayvanların işletmesine teslim edilmediğini gerek kayseri il tarım ve orman müdürlüğünden gelen yazı cevabı ile gerekse ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle yazılı delillerle usulüne uygun ispat edilmiştir. yazılı delillerle ispat edilen davalı tarafından teslim edilmeyen canlı hayvanların teslimi hususunda ispat yükü yer değiştirmiş ve davalıya geçmiş olup, teslim iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, bu konuda yargıtay kararlarının olduğunu ( y. 19. hd’nin 12.12.2016 tarihli ve e. 2016/8709, k. 2016/15664 sayılı kararı) müvekkilinin canlı hayvanların işletmesine teslim edilmediği, yazılı belgelerle ispat edildiğinden ispat yükü yer değiştirdiğini, artık davalı tarafa geçtiğini yemin delilini de ispat yükü davalıda olan davalı tarafından kullanılması gerek bir delil olduğunu , dava konusu olayda davalı tarafa tamamlayıcı yemin delilinin hatırlatılması gerekirken mahkemece taraflarına konu edilmesinin yanlış olduğunu ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenle yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olmadığını kaldırılması gerektiğini , davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle Yerel Mahkeme aşamasında sunmuş olduğumuz tüm yazılı ve sözlü beyanlarımızı aynen tekrar ederiz. Karşı tarafın İstinaf başvurusu hukuki dayanaktan yoksun olup reddine karar verilmesi gerektiğini müvekkilinin Kars ilinde canlı hayvan işi ile uğraşmakta olup geçimini bu şekilde sağladığını, Müvekkilinin uğramış olduğu zarar nedeniyle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu şikayet üzerine başlatılan 2019/49251 sayılı soruşturma dosyasından ve soruşturma neticesinde açılan Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde 2019/608 E. Sayılı dosyada mevcut beyanlardan da anlaşılacağı üzere müvekkilim, satmış olduğu canlı hayvanların bedeli olan miktarın ödenmesi adına kendisi adına ciro ve teslim edilen keşidecisi davacı olan … T.A.Ş. Kayseri … Şubesi’ne ait 850.000,00 TL bedelli … keşide tarihli … çek numaralı banka çeki muhatap bankaya götürdüğünü ve çekin karşılıksız olduğunu öğrendiğini, Satımı gerçekleşip satım konusu canlı hayvanlar davacıya teslim edildiğini, Canlı hayvanların teslimlerinin yapıldığı ise Kıymetli evrakın tanzim edilmiş olması, Yöresel örf (Ki kıymetli evrak tanzim edilmeden hayvan teslimi yapılamaz.) tanıklar ve hayvanların kulak küpeleri ile sabit olduğunu, … A.Ş bir ticari şirket olup basiretli tacir olarak hareket etmeli ve emtiaları almadan kıymetli evrak tanzim etmemesi gerektiğini, Hayvanları teslim almadan çek tanzimi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu. Ki … şirketi canlı hayvanları tek tek teslim almış buna aracılık edenler de açıkça belli olduğunu, Aldığı hayvanları da hileli bir şekilde … ve ailesinin sahibi olduğu … şirketine götürdüğünü, Ancak bedeli ödenmeyen canlı hayvan ticareti sonrası müvekkilim ticaretini olumsuz etkileyen bu durumdan dolayı davaya konu çeki icra işlemine konu etmiş ve Kayseri Genel İcra … E sayılı icra dosyası icra takibi başlatmıştır. Kesinleşmiş olan takip sonrası icra dosyası halen derdes olduğunu Ne hikmettir ki, onlarca kişinin yüzlerce malını alan … A.Ş yani davacı şirket adına UYAP sorgusunda kayıtlı hiçbir taşınır ya da taşınmaz mal bulunmadığını, Bu şirketin sırf canlı hayvan dolandırıcılığı için kurulduğu apaçık ortada olduğunu , mahkemenin gerekçeli kararına bakılacak olursa İspat Yükü çerçevesinde mevzuata ve içtihatlara uygun olarak karar verdiği görüleğini, kaldı ki davacı tarafın İstinaf Dilekçesinde “Kaldı ki, her iki tarafta ispat yükünün kimin üzerine düştüğünü gözetmeden delil bildirmiş olduğundan, bu durumda hakimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur.” şeklinde hiçbir hukuki mantığı ve gerekçesi bulunmayan bu beyanın abesle iştigal etmekten öteye gidemediği de açıkça ortadadır. Hukuk yargılamasında en önemli konulardan biri olan İSPAT mevzunun bu kadar basite indirgenmesinin ve hukuk dilinden uzaklaşılmasının takdirini Sayın Mahkemeye ait olduğunu,,kambiyo senetlerine dayanan menfi tespit davalarında alacaklı soyut borç ikrarı içeren kambiyo senedine dayandığı için bu davalarda ispat yükü kambiyo senetlerinin bedelsizliğini veya hükümsüzlüğünü iddia eden davacıda olduğunu bu konuda Yargıtay emsal kararlarının bulunduğunu yerel mahkemenin kararının tüm hukuki gerekçelerinin yerinde olmasından dolayı ONANMASINA, Tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, menfi Tespit ( Kıymetli evraktan kaynaklanan ) talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının davaya konu kambiyo senedinin avans olarak verildiğini ve kendisine teslimi gereken malların teslim edilmediğini yazılı ve kesin delillerle ispat edememesi nedeni ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/11/2021 tarih ve 2019/955 E – 2021/1051 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2022