Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2827 E. 2023/129 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2827
KARAR NO: 2023/129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
ESAS NO: 2022/544
KARAR NO: 2022/633
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ:25/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:27/01/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2022 tarih ve 2022/544 Esas 2022/633 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Müvekkil …’a ait olan … isimli iş yerinde 28.01.2015 tarihinde sebebi henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktığını, çıkan yangın sonrasında ekspertiz raporlarından da anlaşılacağı üzere iş yeri içerisindeki malzemelerin tamamının zarar gördüğünü, sigorta poliçesinden de anlaşılacağı üzere iş yeri davalı … AŞ tarafından yangın vs risklere karşı sigorta ettirildiğini, davalı sigorta şirketinin bütün girişimlere rağmen iş yerinde yangının sebebi ve oluşan hasar konusunda tespit yapmaması ve bu süre zarfında iş yerinin yanan hali ile kalmış olması iş yerinin çalışmamasından kaynaklı gelir ve müşteri kayıplarının olması iş yerinin yanmış halinin çevreye verdiği zararın etkisi düşünülerek yangının sebebi ve yangın nedeniyle oluşan zararın tespiti amacıyla Kayseri 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/6 D.iş sayılı dosyası ile hasar tespiti yaptırıldığını, bu tespitte yangının sebebi tespit edilemediğini, iş yerinin boyasında, 3 komşu işyerlerinde, elektrik tesisatında iş yerinin girişindeki doğrama ve kompozitte, iş yerinin temizliğinde gerekli gider ve hasarların bedelinin belirlendiğini, iş yeri sigorta şirketinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi nedeniyle uzun bir süre kapalı kaldığını, bu nedenle müvekkilinin gelir kaybının oluştuğunu belirterek, açıklanan nedenlerle ve yargılama sırasında ortaya çıkacak sair hususlarla, fazlaya ilişkin hak ve taleplerin saklı kalmak kaydıyla işyerinin duvar ve tavan boyası 500,00 TL, alüminyum cephe doğrama ve kompozit 1.500,00 TL, yanmış malzemelerin toplanması ve nakliye ile taşınması 500,00 TL, tespit yaptırılmasına ilişkin masraflar 650,00 TL, elektrik ustası işçiliği ve elektrik tesisatında meydana gelen zarar 1.000,00 TL , iş yerinin yangın nedeniyle işletilememesinden kaynaklı gelir kaybı 1.000,00 TL, işyerinde yanan emtia bedeli 15.000,00 TL olmak üzere toplam 20.150,00 TL’nin 28.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Müvekkil şirket tarafından düzenlenen poliçe … Mahall Si … Sok. … Sit. … blok No: … Daire: …/Kayseri adresindeki zemin veya giriş kat için düzenlendiğini, poliçenin 70 için düzenlenmiş olmasına rağmen yangın adresinin No: 72 olduğunu, yangın neticesinde meydana geldiği iddia edilen zarar teminat kapsamında dışında olduğunu, 27.01.2015 tarihli yangında meydana geldiği iddia edilen zarar nedeniyle müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, zira davacı … hakkında yangına sebebiyet vermek suçundan açılan kamu davası yargılamasının halen Kayseri 15.Asliye Ceza Mahkemesinde 2015/96 E. sayılı dosyası ile devam ettiğini, davaya konu yangın … Mahallesi … Sokak No: …Kayseri adresinde faaliyet gösteren davacı …’a ait … ünvanlı işyerinde 27.01.2015 günü saat 23:45 civarında meydana geldiğini, davacının kendi beyanında; yangın günü taziye ziyareti sebebiyle işyerinin açılmadığını, gece 23:30 sıralarında yazar kasadan rapor almak için işyerine girdiğini, masa üstünde bulunan tasarruflu lambayı yaktığını, 15 dakika sonra işini bitirip kapıdan çıkarken patlamanın olduğunu ve camların üzerine düştüğünü belirttiğini, buna mukabil içeriye girdiğinde herhangi bir kokuyu da hissetmediğini ifade ettiğini, itfaiye ekiplerince tanzim edilen raporda da yangının sebebinin tespit edilemediğinin belirtildiğini, işyerinde gaz kokusunun olmaması davacı …’ın işyerinden çıktıktan sonra patlamanın meydana gelmesi ve işyerinde malzemelerinin önceden boşaltılmış olması, olay yerinde üzerinde onluk çivi ile delik açılmış selilozik sprey boya kutusunun bulunması ve olayın meydana geliş şekli ve yangını şüpheli yangın kategorisine soktuğunu, yangının doğal nedenler sonucu oluşmadığını, kasıtlı eylemle meydana geldiğini, itfaiye raporuna yangının 00.04’te ihbar edildiğini, 00.10 da olay yerine intikal edildiğini ve 1 saat 19 dakika yangına müdahale edildiğinin belirtildiğini, yangın başlangıç itibariyle güçlü bir yangın olmayıp işyerinde bulunan ahşap rafları dahi yakmadığını, yangına zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle büyüdüğünü ve hasarın artmasına neden olduğunu, işyeri yanan birinin telefon etmek için evine gitmesinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, yangının kasten çıkarılmış bir yangın olarak değerlendirilmesi sebebiyle davacının iddia ettiği zararları müvekkil sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, yangın tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, ticari temerrüt faizi istenmesinin de hukuken mümkün olmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama ve talep etmektedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dosyada ve raporlarda geçen tespitler uyarınca bilirkişilerce yangının Solbent (Tiner) gazında çıktığını kanaat getirdiklerini ancak bunun kokusunun ağır olması sebebi ile herkesin hissedebilecek nitelikte olduğu kaldı ki davacının bu maddelerin ticareti ile ilgili faaliyet de bulunması dikkate alındığında kokuyu kesin bir şekilde fark etmesi gerektiği, eğer bir Solbent (tiner) gazından yangın/patlama meydana gelmiş ise yeterli derecede hava ve Solbent/tiner gaz karışımının havada bulunması gerektiği, bu havanın ise davacı tarafça fark edilmesi gerekmesi, yine belirlenen oranda solvent(tiner) gazının davacı iş yerine girdiğinde ışık anahtarından çıkabilecek küçük bir kıvılcımla veya Z raporu veren makinanın çalıştırılması esnasında meydana gelebilecek kıvılcımlardan yani davacı içerdeyken patlamanın olması gerektiği, davacının çıkarken kapının kilitlenmesi esnasında patlamanın meydana geldiğini belirtmesi, ışık anahtarının çıkaracağı kıvılcım ile kapının kapatılması veya kilitlenmesi esnasında çıkaracak kıvılcım arasında bir dengesizlik bulunduğu, davacının iş yerinden çıkar çıkmaz patlama meydana gelmesi gece geç saatlerde iş yerine gitmesi yangının sonrası 10-luk çivi ile ortasından delinmiş sprey boya kutularının yangın mahallinde bulunması, iş yerindeki malların azlığı, davacının hiçbir şey yokmuş gibi telefon etmek için eve gitmesi, hayatın olağan akışına uygun olarak iş yeri yanan bir kişinin en yakın bir komşuya, yakıt istasyonuna, gecenin herhangi bir saatinde olursa olsun gitmesi gerekmesi, bilirkişi raporlarında yangının şüpheli olduğu dikkate alındığında davacının kendi kusuru ile yangına sebebiyet verdiği ve yangını kendi çıkartığı kanaati oluştuğundan davacının taleplerinin teminat dışı olması sebebi ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı uyarınca yeniden değerlendirilerek ve davalının sigorta teminat dışı olduğu iddiasını ispatladığı anlaşılmakla davanın reddine …” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asla kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişi tarafından müvekkiline %40 oranında kusur belirlendiğini, ancak kusur oranının dikkate alınmadan müvekkilinin sanki %100 kusurluymuş gibi hüküm tesis edildiğini, bu hususun bozmayı gerektirdiğini, söz konusu olaya ilişkin olarak alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin fahiş olduğunu, kaldırma kararı sonrası istinaf ilamının aksine raporda tespitlerin tartışılmadan hüküm kurulduğunu, ilk derece mahkemesinin dava dosyasında mevcut alınan kusur raporları ve ceza dosyasında verilen beraat kararının dikkate alınmaksızın salt mahkemenin kanaatiyle müvekkilinin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalarının reddine karar verilmesinin hukuka hakkaniyete aykırı olduğunu, olayda meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğunu, sigorta kapsamında müvekkilinin ağır kusurlu olmadığını, zararların teminat kapsamında olmadığının ispat yükünün davalı sigorta şirketinde olduğunu, yerel mahkemece müvekkilinin kasıtlı hareket ettiğinden bahisle kurulan hükme yönelik itirazlarının kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin olayın gerçekleşmesinde herhangi bir kastının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu işin esasına girilmek suretiyle davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İstinafa cevap veren davalı vekilinin dilekçesinden özetle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddini, yerel mahkeme kararının onanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelere ve özellikle de davaya konu poliçede yangın sigortası poliçesi genel hükümlerinin saklı tutulmuş olmasına ve Yangın Sigortası Genel Şartlarında rizikonun gerçekleşmesine kasten sebebiyet verilmesi ya da zarar miktarını kasten arttırıcı eylemlerde bulunulması hallerin teminat haklarını ortadan kaldıran bir durum olarak düzenlenmiş olmasına, 6098 Sayılı TBK’nun 74/2 maddesi gereğince ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesinin hukuk hakimini bağlamamasına, mahkemenin raporları/delilleri takdirinde, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre somut olayda davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı taraf vekilince yapılan bütün istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf incelemesine konu kararın usul ve esas yönlerinden hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle işbu kararı istinaf eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 15/09/2022 tarih ve 2022/544E – 2022/633K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gerekli olan 179.90TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 80.70TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 99,2TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2023