Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/282 E. 2022/334 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/282
KARAR NO: 2022/334
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2021
NUMARASI: 2019/37 E. 2021/997 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/11/2021 tarih ve 2019/37 E – 2021/997 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı arasında 02.01.2018 tarihinde … isimli ticari işletmenin devri hususunda yazılı sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 2. maddesinde devir bedelinin KDV dahil 275,000 TL olarak belirlendi ğini, bunun karşılığında 90.000 + KDV tutarında fatura düzenleneceğinin kararlaştırıldığını, davalının devir bedelini ödemek için babası… tarafından davacı adına … A.Ş, firmasına ait …çeki vereceğinin kararlaştırıldığımı, davalıya bahse konu işletme devrini gerçekleştirerek 90.000 TL + KDV tutarında fatura düzenlediğini, davalının da davacıya 01.02.2018 tarihli … yetki kodlu… tarafından düzenlenmiş 275.000 TL tutarlı …çeki verdiğini, ancak bahse konu …çeki hesabına girildiğinde bedelin sıfır (0) olarak gözüktüğünü, davacının hiçbir hükmü olmayan …çeki ile karşı karşıya kaldığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun için Kayseri 7. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalının verdiği …çekinin suretten ibaret olduğunu, …firmasıyla yapılan görüşmeler neticesinde çekin firma tarafından onaylanmadığının ve hiçbir hükmünün olmadığının belirtildiğini, çekin üzerinde yazan … numaralı kodun yetki kodu olduğunu, satış onay kodu olmadığını, davalının bu kodun satış onay kodu olduğunu belirttiğini, davacının cari hesap numarasının …, davalının cari hesap numarasının … olduğunu, davacının cari hesabına herhangi bir aktarım olmadığını, …şirketinden ilgili dökümlerin talebi halinde bunun ortaya çıkacağını, ayrıca davalının satış bedeli kadar ceza-i şart ödemesi gerektiğini, davalı aleyhine Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya ile takip yapıldığını, davalının takibe itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Derdest davanın itirazın iptali davası olarak ikame edildiğini ve bu davada takip talebiyle sıkı sıkıya bağlılığın esas olduğunu, davacının takip talebinde faturaya dayalı alacak talebinde bulunduğunu, davada ise farklı talepleri olduğunu, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının takip konusu yaptığı faturanın kapalı fatura olduğunu ve ödendiğine karine teşkil ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin …çeki ile yapılacağının kararlaştırıldığını, …sisteminin malın, mal karşılığı değiştirilmesi işlemi olduğunu, sistemde kullanıları …çekinin …sisteminde kayıtlı iki üye firma arasında gerçekleşen alım satım işleminde bir ödeme ve tahsilat aracı olarak kullanıldığını, sözleşme bedelinin ödenmesi amacıyla kararlaştırılan ve… tarafından düzenlenen … A.Ş. şirketine ait 01.02.2018 tarihli … numaralı 275.000 TL bedelli …çekinin sözleşme hükmüne uygun olarak düzenlendiğini ve davacıya teslim edildiğini, bu çeke ilişkin … A.Ş. ve davalının babası…’in bu şirket nezdindeki broker … tarafından davacının da ikrar ettiği üzere… numaralı satış onayı kodu verildiğini, bu onay kodunun aynı zamanda davacı ortaklarının e-mail adresine gönderildiğini, onay kodu ile …işleminin tamamlandığını, sözleşmede belirtilen satış bedelinin davalı tarafça ödendiğini, …çekinin kambiyo senedi hükmünde olmadığını, bedelinin nakit olarak tahsilinin söz konusu olmadığını, …şirketinin çeki düzenleyen… nezdinde 275.000 TL tutarın davacı hesabına aktarılması bakımından garantör olduğunu, davacıya verilen çek üzerinde … numaralı cari hesaptan … numaralı cari hesaba 275.000 TL aktarılmasının yazılı olduğunu, bu tutarın davacının cari hesabına geçirilip geçirilmemesi konusunda sorumluluğun garantör durumda olan ve …işlemine onay veren … A.Ş.’ye ait olduğunu, …çekinin kambiyo senedi hükmünde olmadığını, mal ve hizmet alımı ile kullanılması gerektiğini, basiretli tacir olan davacının bunu bilmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatlarına göre davalının tüm edimleri yerine getirdiğini, davacının iddia ettiği olumsuzlukların hiçbirinde kusuru ve sorumluluğu olmadığını, satış işleminden 1 yıl sonra işlemin gerçekleşmediğini ileri sürmesinin dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak takip yapıldığından alacağın %20’sindan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini etmiştir. Feri Müdahil…’in dilekçesinden özetle; Davacı ile davalı arasında akdedilen 02/01/2018 tarihli sözleşme ile davalıya ait işyerinin tüm malzemele ve müştemilatlarının davalıya satıldığını, sözleşmenin akdedilmesi safhasında bizzat bulunduğunu, sözleşmenin 3. Maddesinde kararlaştırılan çekin kendisine ait ve davacı adına düzenlenmiş olan …çekiyle ödemenin yapıldığını, … A.Ş’ye ait 01/02/2018 tarihli, … nolu, 275.000,00-TL bedelli …çekini düzenleyerek davacı şirkete bizzat teslim ettiğini, davacı şirketin …çekini teslim almadan, sözleşmeyi imzalamadan önce bizzat … A.Ş le defalarca görüştüğünü ve bu …firması nezdinde yeterli bakiyenin bulunup bulunmadığını araştırdığını, araştırma neticesinde davacı şirkette … A.Ş’nin üyesi olduğunu, bu hususlar neticesinde de taraflar arasında sözleşme akdedildiği ve tarafına ait … çekinin davacı tarafça kabul edilerek teslim alındığını, davalının sözleşme bedelinin ödenmesine ilişkim tüm sorumluluğunu 01/02/2018 tarihinde yerine getirdiğini belirterek, davanın alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafça kazanılması halinde davalı tarafça davacıya ödenmesi gereken miktar kadar tarafına rücu hakkı doğacağından feri müdahil olarak davalı taraf yanında duruşmalara katılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “…Mahkememizde yapılan yargılama, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 01/02/2018 tarihinde düzenlenen sözleşmeye göre davacıya ait işyerinin davalıya 275.000,00 TL bedel ile satıldığı, 90.000,00 TL+ KDV üzerinden fatura düzenleneceğinin ve satış bedelinin davalının babası… tarafından … A.Ş’ye ait …çeki ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu çekin bedelinin ( mal veya hizmet olarak ) …havuzuna anlaşma doğrultusunda alınıp alınmadığı, çeke onay verilip verilmediğinin şirket kayıtlarından tespiti için Mahkememizce yapılan araştırmaların sonuçsuz kaldığı, söz konusu sözleşmeyi … A.Ş’nin onayladığına ve …şirketi tarafından …çeki karşılığının davacının cari hesabına alacak kaydı olarak eklendiğine dair dosyada delilin bulunmadığı, sözleşme gereği edimini yerine getiren davacının …çekinin karşılığını alamamış olması nedeniyle davalıdan takibe konu fatura ve sözleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığından davacının asıl alacak miktarı olan 106.200,00 TL üzerinden davasının kabulüne karar verilmiş,her ne kadar takipte 7.332,16 TL işlemiş faiz talep edilmiş ve bilirkişi raporunda …çekinin tarihinden itibaren faiz hesaplanmış ise de davalının, Kayseri 7.Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarı ile temerrüde düşürüldüğü,ihtarın davalıya 07/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği,ihtarnamede davalıya ödeme için verilen üç gün sonrası olan 11/11/2018 tarihinde temerrüde düşmüş sayılacağı ve mahkememizce yapılan hesaplamada asıl alacağa 11/11/2018 tarihinden takip tarihi olan 22/11/2018 tarihi aralığında 288,05 TL işlemiş yasal faiz miktarı hesaplandığından iş bu miktar faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş, davalının itirazında haksız olması ve itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olduğu gözetilerek davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile, Kayseri 3. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali takibin 106.200,00 TL asıl alacak ve 288,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İtirazın iptaline karar verilen 106.200,00 TL’nin % 20’si oranında (21.240,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yerel mahkemede açtığı davanın itirazın iptali davası olduğunu, bu davanın dayanağının ise davacının haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine başlattığı Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası olduğunu, bu icra dosyasında davacı tarafın alacağa ilişkin gösterdiği dayanağı ve alacak miktarının müvekkili adına düzenlediği 106.200,00 TL bedelli kapalı fatura olduğunu, yani davacının bu icra dosyasında müvekkilinden alacaklı olduğunu ve resturant devir sözleşmesinin bedeli olarak kararlaştırılan ve kendisine ifa yerine teslim edilen …çeki bedeli olan 275.000 TL lik bir alacak talebinde ve iddiasında bulunmadığını, davacınnı icra takibinde açıkça görüldüğü üzere başkaca herhangi bir bedel talebinde bulunmadığı gibi 106.200,00 TL bedel içeren başkaca bir belgeye de dayanmadığını, dolayısı ile davacının, yerel mahkemede açtığı itirazın iptali davasında, müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşme ve bu sözleşme bedelinin ifası yerine olmak üzere kararlaştırılan …çekine ilişkin beyanlar ve iddialarda bulunmuşsa da bu beyanlara havi …çeki bedeli ile işlemlerine ilişkin davaya sıkı sıkıya bağlı icra takibinde herhangi bir bedel talebi ve dayanakta bulunmadığını, itirazın iptali davalarının, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğunu, bu davada alacaklı olduğunu iddia eden davacının alacağını ispatlamakla mükellef olduğu gibi ispat yükünün de davacı alacaklıda olduğunu, zira bu hususların Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.02.2020 Tarih, E. 2017/2076, K.2020/117 sayılı kararında açıkça belirtildiğini, itirazın iptali davası ile icra takibi arasında sıkı sıkıya bağ bulunduğunu, dolayısıyla davacı tarafça takip talebinde borç sebebi olarak belirtilen 106.200 TL bedelli kapalı fatura bedeli dışında davacının dava dilekçesinde beyan ettiği sözleşme ve bu sözleşmede belirtilen …işlem ve çeki ile ilgili alacak talebinde bulunulmasının kanunen mümkün olmadığı gibi bu taleplerin herhangi bir hüküm doğurmasının da mümkün olmadığını, davacının icra takibine dayanak teşkil etmeyen bu belgelere ilişkin dava dilekçesindeki haksız iddialarına ilişkin mahkemeye sundukları cevapların tamamen savunma amaçlı olup bu konuda kabul manasına da gelmediğini, ayrıca bu yönde verdikleri cevapları ile davacının üzerinde olan ispat yükünün yer değiştirmiş de sayılamayacağını, yerel mahkemede dile getirdikleri üzere, davacının itirazın iptalini ve takibin devamını talep ettiği Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu iddia ettiği miktara tekabül eden ve dayanak olarak gösterilen tek bir belge bulunduğunu, bu belgenin de davacının icra takibine konu ettiği ve dayanak olarak gösterdiği, kapalı fatura olarak tanzim ettiği KDV dahil 106.200,00 TL bedelli fatura olduğunu, bu faturanın kapalı fatura olarak düzenlendiği hem faturadan, hem davacı beyanı, hem de yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, kapalı faturanın, ticari örf-adet kuralları ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince ödemenin yapıldığına ilişkin karine teşkil ettiğini, dolayısıyla dava konusu faturanın ödenmediğini ispat yükünün aksini iddia eden davacı üzerinde olduğunu, bu yönüyle kapalı fatura düzenleyen davacının alacağını tahsil etmediğini yazılı delillerle ispatlaması gerekirken yerel mahkeme tarafından ispat yükünün davalı müvekkilde bırakılması ve müvekkili tarafından borcunu ödediğini ispat edemediğinden bahisle aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığını, Yargıtayın da bu hususlarda aynı görüşte olduğunu, İtirazın iptali davalarının, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğunu, bu nedenle davacı tarafın, icra takip talebinde açıkça dayanmadığı ve sözleşmede ödeme yerine verilmesi kararlaştırılan …çeki v.s diğer belgelere davada dayanmasının mümkün olmadığı gibi, itirazın iptali davasında alacağa dayanak olarak gösterilen 106.200 TL bedelli kapalı faturaya ilişkin iddialarını da itirazın iptali davasında hiçbir şekilde genişletip değiştiremeyeceğini, kapalı faturanın, ödemenin yapıldığına ilişkin karine teşkil ettiğini, dolayısıyla dava konusu faturanın ödenmediğini ispat yükü aksini iddia eden davacının üzerinde olduğunu, bu yönüyle kapalı fatura düzenleyen davacının alacağını tahsil etmediğini yazılı delillerle ispatlaması gerekirken ispat yükünün yerel mahkemece yer değiştirilerek müvekkili üzerinde bırakılması ve müvekkilinin kapalı fatura içeriği borcunu ödediğini ispatlayamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin asla doğru olmadığını, yerel mahkemede görülen itirazın iptali davasında, takibe dayanak ve alacak bedeli talep edilen fatura kapalı fatura olduğundan, fatura bedelini tahsil etmediğini ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu gözetilmeden müvekkiline yemin hakkı hatırlatılarak davalıya karşı yemin metni hazırlatılması yönünde taraflarına süre verilmiş olmasının ve verilen süreye rağmen yemin metninin sunulmadığından bahisle müvekkilinin borcunu ödediğini ispatlayamadığı yönünde kurulan mahkeme hükmünün usul hukuku bakımından herhangi bir hükmünün de bulunmadığını, zira davacının icra takibine ve alacak talebi miktarına dayanak teşkil eden belgesinin “kapalı fatura” olarak davacı tarafça tanzim edildiğini, ayrıca davacının sermaye şirket olması gözetildiğinde bu faturayı tanzim ederken “basiretli tacir gibi hareket ettiğinin” kabulü zorunlu olduğundan, davada ispat yükü bulunmayan müvekkilinin davacıya teklif edeceği yeminin hukuki sonuç doğurmasının da mümkün olmadığını, kapalı faturaya dayalı olarak yapılan icra takibinde borcun ödenmediğinin ispat yükünün açıkça davacı-alacaklıda olup, davalı müvekkiline yerel mahkeme tarafından yemin ihtaratında bulunulması ve davalı müvekkilinin davacıya karşı teklif edeceği yeminin de hukuki sonuç doğurmayacağının açıkça belirtildiğini, ayrıca yerel mahkemeye yemin ara kararından dönülmesi için başvurulmuşsa da bu taleplerine ilişkin herhangi bir karar da kurmadan davanın kabulüne karar verildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında talep edilen alacak miktarına havi dayandığı tek belgenin 106.200,00 TL Bedelli Kapalı Fatura olduğunu ve bu belge haricinde başkaca hiçbir belgeye dayanamayacağını, bu belge dışında alacağının dayandığını iddia ettiği belgelere ilişkin beyanlarını değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceğine ilişkin tüm itiraz ve beyanlarını tekrar ettiklerini, kabul manasına gelmemek kaydıyla davacının ileri sürdüğü ve müvekkilline aralarında akdedilen 01.02.2018 tarihli sözleşmenin bedelinin ödenmesi amacıyla açıkça kararlaştırılan 3.maddesi uyarınca ve bu sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği 01.02.2018 tarihi sonrasında 05.02.2018 tarihinde davacı tarafından takibe ve alacağına dayanak yaptığı 106.200 TL bedelli kapalı faturanın düzenlenerek müvekkiline teslim edildiği gözetildiğinde müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği dolayısıyla davacının yine basiretli tacir olarak müvekkilinden hiçbir talebinin olamayacağının açıkça belli olduğunu, sözleşme maddesinde tarafların açıkça borcun ödenmesi adına ifa yerine edim olarak … A.Ş’ye ait …çekinin düzenlenip davacıya teslim edilmesi anında sözleşme konusu borcun ödenmiş olacağını kabul ettiklerini,sözleşmede kararlaştırılan …çekinin davacı tarafça teslim alındığını yine davacının imza ve kaşesine havi belge ile 01.02.2018 tarihli belge ile sabit olduğunu, …çeklerinin kambiyo senedi vasfının bulunmadığını, …çeki üzerinde yazan miktarın nakit para borcunu ihtiva etmediğini, bu bedelin sadece ilgili …firması nezdinde ve …pazarında mal veya hizmet karşılığı olarak tahsil edilebileceğini, davacının da … a.ş üyesi bir tacir olduğu gözetilerek, …sistemi içerisinde …çeki üzerinde yazan bedelin nakit karşılıklarının bulunmadığını davacı tacirin bu hususların hepsini bildiği ve ödemenin nakit karşılığı olmayan …çeki ile yapılmasına ve bu çekin kendisine teslim edilmesi ile de sözleşme bedelinin ödenmiş sayılacağına rıza gösterdiğinin açıkça belli olduğunu, …çekinin davacıya teslim edildiği 01.02.2018 tarihinden sonra 05.02.2018 tarihinde icra takibine ve itirazın iptali davasına konu kapalı faturayı davacının tanzim ettiği hususu ile yine sabit olduğunu, davacının basiretli bir tacir olduğunu, davacının ifa yerine kabul ettiği …çekini sözleşme hükümleri gereğince teslim aldıktan sonra davaya konu kapalı faturayı tanzim etmiş olup sonrasında bu …çekinin nakit karşılığının bulunmadığı veya geçerliliğinin olmadığını iddia etmesinin mümkün olmadığı sözleşmede açıkça kabul edilen 3.madde ve basiretli tacir olması nedeniyle de belli olduğunu, bu nedenle davacının yerel mahkemede açtığı davada tamamen kötüniyetli olduğunu, hiçbir surette davaya konu kapalı fatura bedelini tahsil edemediğini ispatlayamadığını, dolayısıyla açıkça ispat yükünün kendisine ait olmasına rağmen alacağını ispatlayamayan davacının ispat yükünün usul hükümlerine aykırı olarak yerel mahkemece terine çevrilerek müvekkiline yükletilmesi ve bunun sonucu davanın kabulü ile müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının açıkça usul ve esasa aykırı olduğunu, davacının, kendisine teslim edilen …çekini … a.ş’ye ibraz edip etmediği, bakiyesinin kendi hesabına …firması tarafından aktarılıp aktarılmadığını, …firması nezdinde başkaca ticaret gerçekleştirip gerçekleştirmediğini, kendi cari hesabına 275.000 TL bedelin aktarılıp aktarılmadığına ilişkin itirazlarını … A.Ş aleyhine başvuruda bulunduğu kendi yazılı belgeleri ve … A.Ş tarafından davacının var ise başvurusuna karşı verdiği cevabi tüm yazılı kayıt ve belgelerle ispat külfeti altında olduğunu, müvekkilinin ise bu durumlara dahli olamayacağı gibi davacının iddialarını ispat etme yükünün bulunmadığını, müvekkilinin 01.02.2018 tarihli sözleşme gereğince tüm edimlerini harfiyen yerine getirmiş olup davacının iddia ettiği olumsuzlukların hiçbirisinde müvekkilinin bir kusuru ve sorumluluğunun da bulunmadığını, ayrıca davacı ile müvekkili arasında gerçekleşen bu barterle satış işleminin gerçekleşmesinden 1 yıl sonra bu işlemin geçerli olmadığını, davacının … a.ş firmasına kendisine ödeme yerine teslim edilen …çekini …sistemi içerisinde mal veya hizmet ile tahsil edebilmek adına ibraz edip etmediği, …firmasınca iddia ettiği üzere cari hesabına bakiye aktarılmaması konusunda … a.ş’ye başvuruda bulunup bulunmadığını yazılı başvuru belgeleriyle ispatla mükellef olmasına rağmen yerel mahkemece bu hususların hiçbir şekilde göz önünde bulunmaksızın sadece davacının soyut ve ispat edilemeyen iddiaları doğrultusunda müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/37 E. 2021/997 K. Sayılı kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, davacı taraf açıkça kötüniyetli olarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığından asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere hakkında tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında 02.01.2018 tarihli, müvekkiline ait … isimli ticari işletmenin devri amacıyla sözleşme akdedildiğini, yapılan sözleşme kapsamında bedel olarak 275.000,00 TL kararlaştırılmış olup, taraflar arasında kesilen fatura bedelinin 90.000,00 TL+KDV olarak düzenleneceğinin kararlaştırıldığını, yapılan satış sözleşmesine binaen, işletmenin devri yapıldığını ve müvekkili tarafından, davalıya 90.000,00 TL+KDV yani 106.000,00 TL değerinde 05.02.2018 tarihli fatura tanzim edilerek kendisine teslim edildiğini,aynı sözleşmenin 3. Maddesi alıcı yani davalının borcunun ifasını düzenlediğini, ilgili Maddeye göre, alıcının, satıcıya ödeme şekli, alıcı olan …’in babası olan…(…) tarafından verilecek müvekkili adına düzenlenmek şartıyla … a.ş. Firmasının …çeki ile olacağını, davalı satış sözleşmesinde belirtilen 275.000,00 TL’lik edimi için babasının vereceği …çekini önerdiğini ve bu çekin tahsili durumunda davalının borcunun sona ereceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeden doğan borcunu ifa etmekten kaçınması üzerine kendisine bu hususun noter aracılığıyla gönderilen ihtarnamede hatırlatıldığını ve kendisinden sözleşmeye konu cezai şart talep edildiğini, buna rağmen hiçbir sonuç alınamadığını, taraflarınca Kayseri Genel İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmesi üzerine Kayseri 2. Asliye Ticaret Mah. 2019/37 E. Sayılı davası ikame edildiğini ve yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, her ne kadar davalı tarafından, yerel mahkeme tarafından verilen karararının açıkça usul, yasa ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olup kararın kaldırılması gerektiği itirazının yersiz olduğunu, zira davalı yanca kapalı faturanın borcun ödendiğine karine teşkil ettiği iddiasını ileri sürmüşse de söz konusu karinenin aksinin her zaman ispatlanabildiğini, süreç içerisinde bahse konu fatura bedelinin ödenmediğini, nitekim faturanın ödenmemiş olması hasebiyle de sözleşme kapsamında, davalının babası tarafından müvekkiline 01.02.2018 tarihli 275.000,00 TL değerinde …çeki tanzim edilerek teslim edildiğini ve bunun karşılığında müvekkiline ait işletme davalıya devredildiğini, ancak bütün bu işlemlerden sonra müvekkilinin, davalı tarafından ifa uğruna verilen 01.02.2018 tarihli ve üzerinde davalı tarafından doldurulmuş … yetki kodu bulunan …çeki hesabına girildiğinde ise alınan çek: 0, kesilen çek: 0 …bakiye:0 olduğunun anlaşıldığnıı, Yerel mahkeme tarafından alınan kök raporun sonuç kısmının devamında bahse konu olayda ispat yükünün kimde olduğu konusuna da açıklık getirildiğini,her ne kadar 13/02/2018 tarihinden itibaren 106.200,00 TL üzerinden faiz talep edilmişse de takip başlatılırken belirttikleri üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl alacağa işleyecek Yıllık % 9 Yasal Faiz üzerinden 7.332,16 TL faiz talep edildiğini, bilirkişice talebi üzerinden daha doğru ve yerinde hesaplama yapılmış olup 7.384,54 TL olarak yapılan hesaplamanın kabulü gerektiğini, davalının dilekçesinde taraflarınca başlatılan takip ile açılan davada talep edilen edimler arasında fark bulunduğunu ve bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ettiğini, ancak icra takibinin fatura bedeli üzerinden başlatılmış olup ikame ettikleri öz konusu dava da yine bu bedel üzerinden açıldığını, iddia edildiği biçimde herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olmadığını, davalının bahsettiği husus cezai şarta ilişkin olduğunu, taraflarınca sözlemenin 8. Maddesinde belirtilen hükme ilişkin dava açma haklarının saklı tutulduğunu, bu hususlar çerçevesinde taraflarınca sözleşmedeki fatura bedelinin ifası talebiyle eldeki davanın açıldığını, aksi halde cezai şartın ödenmesi gerektiğinin ifade olunduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ise böyle bir talebin yer almadığını, dolayısı ile usule aykırı bir davadan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, dosya arasında alınan kök raporda müvekkilinin ve davalının ticari defterleri incelendiğini ve takip konusu faturanın kayıtlı olduğunun beyan edildiğini, her ne kadar davalı tarafından kapalı faturanın ödemenin yapıldığına karine teşkil ettiği, dava konusu faturanın ödenmediğini davacının ispat külfeti altında olduğu iddia edilmiş olsa da, söz konusu karinenin adi karine olup, bir karinenin adi kanunî karine olduğunda, bu karine ile kabul edilen sonucun doğru olmadığı yönünde ispat faaliyeti yapılabileceğinin kabul edildiğini, esasında adi kanunî karinelerin aksinin ispatının mümkün olması, karinelerin bir olasılık hesabına dayanmasının sonucu olduğunu, kanun koyucunun her ne kadar karine temelinden hareketle öngörülen sonucun gerçekleşmiş olmasını kuvvetli bir olasılık olarak görse bile, yine de aksinin gerçekleşebileceğini düşünerek tarafa karine sonucunun aksini ispat edebilme imkânı verdiğini, davalının cari hesaplar arasında aktarma yapıldığını, ancak cari hesaba geçirilip geçirilmeme noktasında tahsilat için garantör konumunda olan ve onay veren … A.Ş’nin sorumlu olduğunu beyan ederek asıl taleplerin ona yöneltilmesi gerektiğini ifade ettiğini, davalının tanzim edip müvekkiline verdiği …çekinde müvekkilinin Cari Hesap Numarası … davalının cari hesap numarası ise … olarak belirtildiğini, o günden bu güne kadar müvekkilinin cari hesabına davalı tarafından hiçbir ödeme veya hesap bakiye aktarımı olmadığını, Yerel mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi tarafından ”Söz konusu firmanın … Mah. … Cad. No:…/ İstanbul adresine gidilmiş olup söz konusu firmanın belirtilen adreste faaliyette olmadığı, şirket yetkilileri ile telefon/ mail yoluyla dahi iletişime geçilemediği, … A.Ş’nin kayıtlarına ulaşılamamış olması sebebiyle gerekli tespit ve değerlendirmelerin yapılamadığı” şeklinde rapor tanzim edilmiş olup, söz konusu firmanın hayali bir …firması olup, ortada müvekkili şirketin taleplerini yöneltebileceği, garantör konumunda olacak herhangi bir firmanın dahi söz konusu olmadığını, bu hususun yerel mahkeme tarafından yapılan araştırma neticesinde de ispatlandığını beyan ederek davalı tarafından yapılan haksız istinaf başvurusunun öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte esastan reddine karar verilmesini, Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının …çeklerini nakit olarak tahsil edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. …sistemi, mal mübadelesi (trampa) sisteminin güncel ekonomik hayata adapte edilmiş hali olup sistemin esası üye firmalar arasındaki mal ve hizmet alışverişlerinde değişim aracı olarak paranın kullanılmamasına dayanmaktadır. …sistemine üye olan herhangi bir firmaya mal veya hizmet satan üye, sattığı mal veya hizmetin bedeli kadar …sisteminden alacaklı hale gelir. …çekinin tahsili, …sistemi içerisinde satışa sunulan mal veya hizmetlerden alınarak yapılır. Çekin nakit ödenmesi söz konusu değildir. Aksi halde …sisteminden bahsedilemez. Davacı basiretli bir tacir olarak sisteme üye olmasa dahi yaptığı sözleşmede ödemenin …çeki ile yapılacağını kabul etmiştir. Bundan sonra davacının ifayı nakit olarak değil, …havuzunda bulunan mal ve hizmetlerden sağlaması gerekir. Bu durumda davacı sisteme üye ise alacağını sistemden talep edebilir, üye değilse sisteme üye olup …çekinin tahsilini sistemden talep edebilir. Eş deyişle davacı, basiretli tacir olarak …çekini üye sıfatı ile kabul ederek teslim almak suretiyle …üyesi olmayı kabul etmiştir. (Yargıtay 6 .Hukuk 2021/3710 Esas 2021/1342 Karar) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14127 Esas 2018/2045 Karar sayılı ilamında …çeki ile yapılan ödemelerin ifa yerine geçen ödeme mahiyetinde olduğuna karar vermiş olup davacının davalıdan 275.000 TL lik …çeki aldığı ancak takibe koyduğu miktarın 106.200 TL olduğu bu durumda davacının çeki kısmende olsa …sisteminden ifa edip etmediği davacı ve davalı ticari defterleri de incelenmek suretiyle yine davacının ticari …havuzundan çeki tahsil etme teşebbüsünde bulunduğuna ve bu talebin reddedildiğine ilişkin Organizasyon şirketi olan … A.Ş’ye ait bilgilerin ticaret sicil müdürlüğünden araştırılarak şirkete müzekkere yazılarak davacı tarafından çekin tahsil edilip edilmediği araştırılarak yine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. Maddesi ve …İşlem protokolü isimli sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklamalar ışığında davalının istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda,istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/11/2021 tarih ve 2019/37 E – 2021/997 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 17/02/2022