Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2817 E. 2022/2839 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2817
KARAR NO: 2022/2839
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2022
ESAS NO: 2021/925
KARAR NO: 2022/697
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/12/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalının kooperatif Üyesi olduğunu, müvekkil kooperatif tarafından 21.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulda, devam eden inşaat maliyetlerinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00 TL. ödemesine ve ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık Yo 1,5 gecikme zammı alınmasına karar verildiğini, davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine hakkında Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası üzerinden alacak takibi başlatıldığını, davalı itirazına istinaden takibin durduğunu, davalı itirazından 31.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere kesin hesabın yapıldığını, belirlenen borcun ödenip dairesinin tapusumu aldığını, dolayısı ile borcunun kalmadığını bildirmesine karşılık, davalının itirazında haksız olduğunu, 31.05.2011 tarihli kooperatif genel kurulunda tüm ortakların borçlarının ayrı ayrı belirlendiğini, borçlarımı ödeyen üyelerin ibra edildiğini ve tahsis edilen dairelerin hak sahiplerine verildiğini ancak, kooperatif inşaatlarının devam etmesi nedeniyle ana sözleşmenin 61. maddesinde belirtilen kesin hesabın henüz yapılmadığını, yapılan hesabın tapu öncesinde ortağın borcunu belirlemeye yönelik olduğunu, bu hususta düzenlenen “borcu yoktur”, “ibraname” gibi belgelerin hesaplamanın yapıldığı yılda üyenin borcunun olmadığını göstermekten öte bir anlam ifade etmeyeceğini, ortakların 1163 sayılı kanunun (23,27,31,81. vd. maddeler) ile anasözleşme (21,22 vd. maddeler) gereği genel kurul tarafından aidat, kura bedeli, ek ödeme v.s. ile yükümlendirilebileceği genel kurulda alınan kararların ise tüm ortakları bağlayacağı, belirli şartların varlığı halinde, kooperatifin tasfiyesi veya ortaklık sıfatının istifa yada ihraç nedeniyle sona ermesi halinde dahi bu yükümlülüklerin sona ermesinin mümkün olmayacağını, Anakara Bölge Adliye Mahkemesi, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararlarının da bu yönde olması nedeniyle davalının itirazının haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, Kayseri 2. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptaline ve takibin devamına davalı tarafın haksız itirazı nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, arabuluculuk gider ve ücretleri dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkilinin davacı kooperatifin … nolu eski üyesi olduğunu, davaya konu alacağın kooperatifin … tarihli genel kurul kararının … nolu kararı ile talep edildiğini, bu tarihten itibaren talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin 04/07/2014 tarihinde üyelikten istifa ettiğini, kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu bütün ödemelerin kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı kooperatifin 12/01/2012 tarihinde konut kesin maliyetini 30.763,00 TL. Olarak çıkardığını, müvekkilinin bu tutarın 14.600,00 TL.’sini nakit olarak, kalan 16.163,00 TL.’nı senet düzenleyerek taksitler halinde ödediğini, senet borcunu ödedikten sonra kooperatife borcunun kalmadığını ve ibralaşıldığını, davacı kooperatifin … tarihli genel kurulunun 6. maddesinde, “…hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye borcunu kapatan ve tapusunu alan üyelerin dairesini alarak üyelikten çıkabilmesine…” karar verildiğini ve bu kararı ticaret sicil gazetesinde yayınlandığımı, genel kurul kararınca borcunu ödeyen üyelerin tapusunu alarak istifa ettiğini, davacının talep etmiş olduğu aidat borcunun yasal dayanağının bulunmadığını, davacının dayanağının … tarihli genel kurul olduğunu ve bu genel kurula müvekkilinin çağrılmadığını, alacağın dayanağı olan genel kurul kararına karşı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/10 esas sayılı dosya üzerinden görülen davanın kooperatif üyeleri lehine sonuçlanarak …nolu kararın iptal edildiğini, söz konusu genel kurulun usulüne uygun olarak yapılmadığını, 21/06/2015 tarihli genel kurulda üyelerden talep edilen 9,500,00 TL.’nin aidat olarak talep edilmesine karşılık bu tutarın bilanço açığını kapatmak için talep edildiğini, çoğunlukla karar alınmadığını, 1998 yılında itibaren kooperatif inşaatlarının devam etmesinin ve bitmemesinin üyelerin sorunu olmadığını,davacı tarafından haksız açılan davanın reddini, haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “..Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacı kooperatif tarafından davalı hakkında 21/06/2015 tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi gereği belirlenen bedelin ödenmesi için takip yapılmış olduğu ve davalının itirazı üzerine mahkememizde dava açıldığı anlaşılmakla, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/687 E, 2019/672 K sayılı ve 18/04/2019 tarihli kararında belirtildiği üzere söz konusu alacak talebinin inşaat finansman gideri niteliğinde bir alacak olması, davanın itirazın iptali davası olması nedeni ile alacağın takip tarihindeki şartlar itibari ile değerlendirilmesinin gerekmesi, sonradan alınan genel kurul kararının talep konusu alacağa etkisinin olmaması, davacı kooperatifin … tarihli genel kurul kararında 9.500,00 TL bedel talebinin devamına karar verilmiş olması nedeni ile borçtan sorumluluğunun devam etmesi hep birlikte dikkate alınarak davacının takip konusu asıl alacak ve işlemiş faiz nedeni ile alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kabulüne, vaki itirazının iptaline, takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davalı taraf 10/06/2022 tarih ve 7410 sayılı Kanun ile 1163 sayılı Kanuna eklenen Geç. 11. Madde hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; söz konusu geçici maddenin uygulanabilmesi için inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmiş olması gerektiği ve fakat davacı kooperatifin etap uygulamasına geçmiş bir kooperatif olmadığı, ve bu hususun taraflar arasında çekişmeli olmadığı dikkate alınarak davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Davalıya tebliğ edilen ve kooperatif genel kurulu kararı uyarınca belirlenen takip konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebin de kabulüne karar verilmiştir. Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri (kapatılan) 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına, Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (11.637,50-TL) %20’si tutarında olmak üzere 2.327,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece söz konusu alacağın inşaat finansman gideri niteliğinde olması, 18/11/2018 tarihli genel kurulda alacağın devamına karar verilmiş olması, üyelerin sorumluluğun devam ediyor olması ve kooperatifin etaplar halinde yapılan bir kooperatif olmamasından bahisle 1163 Sayılı kanuna eklenen geçici 11. Madde kapsamında kalmadığından bahisle davada kabul kararı verildiğini, yerel mahkemenin işbu kararı yeterli ve gerekli inceleme/değerlendirme yapmaksızın verdiğini, alacağın dayanağı olan genel kurul kararına karşı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/10 e. sayılı dosyası ile görülen dava üyeler lehine sonuçlandığını, genel kurul kararının iptaline yönelik davada da görüleceği üzere işbu genel kurulda birçok usulsüzlükler yapıldığını, kooperatif ana sözleşmesine aykırı kararlar alınmış, oylama esnasında da yine usulsüzlükler yapıldığını, genel kurul kararının iptaline yönelik dava neticesinde alacağın konusu olan … nolu karar iptal edilerek kooperatifin üyelerden böyle bir alacak talep edemeyeceği kabul edildiğini, 21/06/2015 tarihli genel kurulda üyelerden talep edilen 9.500,00- TL ‘lik bedel aidat olarak talep edilmişse de bu bedelin aidat olmadığını, talep edilen bedel ek bilanço açığı olup, yapılan maliyet hesabının da gerçeği yansıtmadığı bilindiğini, kaldı ki talep edilen tutar ek bilanço açığı olsa bile işbu genel kurul kararının nitelikli çoğunlukla alınması gerekli olduğunu, kararın nitelikli çoğunlukla alınmadığı da göz önünde bulundurulduğunda talep edilen tutarın hiçbir hukuki dayanağının olmadığı anlaşıldığını, dosyaya sunulan raporda da alınan kararın usule uygun olmadığı açık bir dille ifade edildiğini, davacı kooperatif tarafından talep edilen alacak zaman aşımına uğramış olup işbu davada zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacı kooperatif ile müvekkilinin kesin maliyet hesabının çıkarılmasıyla karşılıklı olarak ibralaştığını, davacı kooperatif tarafından müvekkiline borcu yoktur evrakı da verildiğini, söz konusu genel kurul kararı gereğince müvekkilinin kooperatifin belirlediği kesin hesap sonucunda kooperatife olan borçlarının tamamını ödediğini ve davacıdan almış olduğu borcu yoktur evrakı ile ibraname gereğince tapusunu da aldığını, 01/07/2012 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda da 04/07/2014 tarihinde istifa ederek kooperatifle ilişiğini kestiğini, davacı kooperatif yaptığı işlemlerle, aldığı genel kurul kararları ile kendi içinde çelişmekte olup, müvekkilini de mağdur ettiğini, kooperatife ait ana sözleşmenin 63. Ve 64. Maddelerinde de konut bedelinin ödenmesi, yapılan konutların ortaklara dağıtılması ile muamelelerin tamamlanmasıyla ortağın kooperatifle ilişiğinin kesilmiş olacağı hüküm altına alındığını, 30/06/2022 tarihinde beyan dilekçesi ve ekinde 10/06/2022 Tarih ve 7410 sayılı kanun ile 1163 sayılı kanuna eklenen geçici 11. Madde sunularak davanın bu madde uyarınca reddi talep edildiğini, işbu kanunun çıktığı günden duruşma olan 29/09/2022 tarihine kadar olan aynı nitelikteki tüm dosyalarda davanın reddine karar verildiğini, yalnızca bu dosyada kabul kararı verildiğini, bundan sonra görülen davalarda da yine ret kararları verildiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2022 Tarih 2021/925 Esas 2022/697 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi kaldırılmasına, davacı kooperatif tarafından haksız olarak açılmış davanın reddine, haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle %20 ‘den aşağı olmamak üzere davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalı tarafın kooperatife olan üyeliği dolayısıyla kooperatif genel kurulunda alınan karar gereğince ödenmesi gereken aidat ve inşaat finansman gideri borçlarının tahsili hususunda başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani
a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatifler hukuku ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu husus yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve araştırıma sonucunda karar tesis edilmesi yerinde görülmemiş, davalının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/09/2022 tarih ve 2021/925 E – 2022/697 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 199,00 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 29/12/2022