Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2811 E. 2022/2758 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2811
KARAR NO: 2022/2758
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2022 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2022/744
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 21/12/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ve 25.08.2022 tarihli beyan dilekçesi ile ; … Limited Şirketi nezdinde müvekkilleri …’ın 660 adet paya karşılık gelen 66.000 TL sermayesinin bulunduğunu, şirket yönetiminde %66 hisse payı sahibi olduğunu, kalan %34 lük hisse payının ise …’e ait olduğunu, Kayseri 8.Noterliğinin… tarih … sayılı hisse devri kararı ile tüm hukuki ve mali yükümlülükleri ile davalı …’a devredildiğini, müvekkili ve davalının şirkete temsile münferiden yetkili olduklarını, … Limited Şirketi ile arsa sahibi … arasında … adına kayıtlı Kayseri ili … ilçesi … ada … parsel ve … ili … ilçesi … ada …parsel numaralı taşınmazlar üzerinde iki katlı betorname villa tipi dairelerin yapılacağı konusunda anlaşmaya varıldığını, iş bu kat karşılığı inşaat sözleşmesi neticesinde 21 adet dairenin müvekkilin yetkilisi olduğu müteahhit şirkete bırakılacağının kararlaştırıldığını, arsa sahibi …’un vefat ettiğini, geriye birçok mirasçısı kaldığını, geriye kalan mirasçıların halefiyet ilkesi gereği işbu sözleşmedeki yükümlülüklerini miras bırakan gibi devam ettirdiğini, müteahhit şirketin diğer bir yetkilisi olan davalının hazırlamış olduğunu, 18/08/2022 tarihli protokol ile arsa sahibi …’un mirasçılarından yalnızca ikisi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin tek taraflı irade beyanında bulunduğunu, davalı tarafından protokol çerçevesinde noter onaylı düzenleme şeklinde inşaat sözleşmesinin aksine yalnızca A12 ve A10 numaralı villaların müteahhit şirkete bırakılacağı düzenlenmiş olup iş bu villalardan ise A12 numaralı villanı kimliği belli olmayan 3.kişiye devredileceğini ayrıca bu kişiye 50.000-TL tutarında da ek ödeme yapılacağı ve iş bu villanın üzerinde hak iddia edilemeyeceğine ilişkin hükmün yer aldığını, davalı tarafın söz konusu villaları da 3.kişiler aracılığıyla kendi hebasına mal kaçırmak gayesiyle şirket menfaatlerine aykırı davrandığını, davalının müteahhit şirketin yapımını üstlendiği kat karşılığı inşaatın elektrik tesisatını keserek yetkilisi oldukları şirketin ve müvekkillinin 50.000,00 TL zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalının müvekkilinin ofisinde bulunan çeşitli inşaat yapım sözleşmelerinin , kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin , imza sirkülerinin ve çok sayıda evrakı aldığını, davalının bu tutum ve davranışları ile müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketi zarara uğrattığını, davalının müvekkil şirket nezdinde yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmesini, müvekkil ve söz konusu villa inşaatlarının Kayseri’nin en gözde bölgelirden … mahallesinde yapıldığını, villaların bitmiş halinin şuan piyasa değerinin 6.000.000,00 TL (altımilyon ) civarında olduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkete kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu düşen bedelin 120.000.000,00 (yüzyirmibeşmilyon) TL’ye tekabül ettiğini, ihtiyati tedbir uygulanmasını, müvekkilinin şirketi münferiden temsile yetkili olduğu göz önünde bulundurularak herhangi bir kayyım atama kararı verilmemesine, mahkeme aksi kanaatte ise TTK md. 235 gereği kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin 25/08/2022 tarihli ara kararı ile; “…Somut olayda ; davacı vekili tarafından sunulan Düzenleme Şeklinde Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesiyle … ada ve … adav parsel numaralı taşınmazlar üzerine davalının ortağı olduğu yüklenici şirket tarafından yapılacak villalardan yüklenici şirkete 21 adet daire verileceğinin kararlaştırıldığı,daha sonra davalı ile İbrahim ve … arasında … ada … parseldeki inşaatın feshine dair protokol düzenlendiği ve A 10 nolu ve A12 nolu villa yerine iki adet dairenin yüklenicinin belirleyeceği kişiye devredileceği ve 50.000,00 TL de nakit verileceği hususunda anlaşmaya varıldığı, bu haliyle davalının temsil görevine devam etmesi durumunun şirkete zarar vereceğine dair HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu yönünde mahkememizce kanaate varıldığından tedbir talebinin kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Karar : -Davacının tedbir talebinin kabulü ile davalı …’un, … Limited Şirketini temsil yetkisinin Mahkememizce davanın esası hakkında verilecek karar kesinleşinceye kadar KALDIRILMASINA,…” karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davalı vekilince itiraz edilmiş,mahkeme itirazı duruşmalı inceleyerek 26/10/2022 tarihli gerekçeli ara kararıyla, 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yapılan itirazın kabulü ile işbu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair karar vermiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönünde hüküm kurulduğunu, gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın soyut gerekçelerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönünde karar veren yerel mahkemenin iş bu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurma zaruriyetlerinin hasıl olduğunu, 23/08/2022 tarihli dava dilekçesi ve 25/08/2022 tarihli beyan dilekçesinde izah ettikleri üzere arsa payı karşılığı inşaat yapımı işiyle uğraşmakta olan … Limited Şirketi nezdinde müvekkili …’ın 660 adet paya karşılık gelen 66.000 TL sermayesinin bulunmakta olup şirket yönetiminde % 66 hisse payı sahibi olduğunu, kalan % 34’lük hisse payının ise …’e ait olduğunu, Kayseri 8. Noterliği’nin … tarih … sayılı hisse devri kararı ile tüm hukuki ve mali yükümlülükleri ile davalı …’a devredildiğini, Bu kapsamda müvekkili … ile davalı …’un münferiden temsile yetkili olduklarını, davaya konu şirket ile arsa sahibi … arasında … adına kayıtlı Kayseri ili … ilçesi … Ada … Parsel ve Kayseri ili … ilçesi … Ada … Parsel no.lu taşınmazlar üzerinde iki katlı betonarme villa tipi dairelerin yapılacağı hususunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, söz konusu sözleşme neticesinde müvekkili ve davalının yetkilisi olduğu şirketin 21 (yirmibir) adet villa alacağının kararlaştırılmış olduğunu, söz konusu villa inşaatlarının Kayseri’nin en gözde bölgelerinden … Mahallesinde yapılmakta ve bu villaların bitmiş halinin şu anki piyasa değerinin 6.000.000,00-TL (altımilyontürklirası) civarında olduğunu, sonuç olarak müvekkili ve davalının yetkilisi olduğu şirkete kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonucu düşen bedelinin 120.000.00,00-TL’ye (yüzyirmimilyontürklirası) tekabül ettiğini, dava dilekçesinde de ayrıntılı bir şekilde izah ettikleri ve ekinde sundukları protokolden de anlaşılacağı üzere davalı tarafın, temsilcisi olduğu müteahhit şirketi ve müvekkili zarar uğratmak kastıyla halihazırda mevcut olan kat karşılığı inşaat sözleşmesini yalnızca kendi bünyesinde menfaat sağlayacak şekilde iki villa karşılığı feshetme gayreti ve niyeti içerisinde olduğunu, iş bu fesih neticesinde protokol gereği kararlaştırılan iki villayı ve karşılığı 50.000,00-TL (ellibintürklirası) bedeli, haricen edindikleri bilgiye göre dava dışı kızlarına ve yakın aile çevresine devrettiğini, iddialarının doğruluğunun, tapu ve banka hesap kayıtlarının incelenmesi neticesinde açıkça görüleceğini, davalının fesih iradesi neticesinde dava dışı 3.kişilere devredilen villaların piyasa değerinin 12.000.000,00-TL (onikimilyontürklirası) olup müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği toplam kazanacağı bedelin göz önünde bulundurulduğunda davalının açık şekilde şirketi zarara uğratmaya ve mal kaçırmaya yönelik bir tutum içerisinde davrandığının ortada olduğunu, Yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararına dayanak gösterilen Kayseri 1. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamenin hiçbir hukuki isnadının bulunmamakta olduğunu, müvekkili ve davalının münferiden temsile yetkili oldukları şirket tarafından … Ada … Parsel üzerine yapımı planlanan 12 adet villanın 10’u teslime hazır halde olup diğer iki villanın kaba inşaat işlerinin bitmiş durumda olduğunu, diğer parsel üzerine yapımı planlanan villalarının inşaatına ise arsa sahiplerinin her türlü ihtarlarına rağmen taşınmazı müteahhit şirkete yapıma hazır halde teslim etmemeleri nedeniyle başlanılamamış olduğunu, dolayısıyla davalı tarafın mahkeme nezdinde müvekkiline yönelik olumsuz kanı oluşturmayı amaçlayan asılsız iddialarının aksine dava konusu müteahhit şirket ve temsilcisi müvekkili tarafından iş ilişkisinden doğan tüm yükümlülüklerin sözleşme gereği yerine getirilmiş olduğunu, davalı tarafın mevcut iş ilişkisini feshetme gayreti ile gerçekleştirdiği ve halen gerçekleştirmekte olduğu tutum ve davranışları nedeniyle arsa sahiplerinin yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmakta olup bunun sonucunda yine dava konusu şirketin zarara uğradığını, ihtiyati tedbir kararı verilirken yaklaşık ispat kuralının aranmakta olduğunu, yerel mahkemece davalı tarafın ileri sürdüğü iddiaların doğruluğuna dair gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın halihazırda mevcut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararı verilmesi neticesinde müvekkilinin hak kaybına ve telafisi mümkün olmayan zararlara uğrama ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, dolayısıyla ihtiyati tedbir kararının düzenlendiği HMK 389. ve 390. maddeleriyle açıkça çelişen, bu kararın verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, etkin hukuki korumanın ve hak arama hürriyetinin zorunlu bir parçası olan ve anayasal bir temele sahip olan geçici hukuki korumanın, asıl hukuki korumaya ek olarak benimsenmesinin temelinde, telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmasının önlenmesinin yatmakta olup yerel mahkemenin vermiş olduğu 25/10/2022 tarihli ara karar neticesinde telafisi mümkün olmayan zararların doğacağının kaçınmaz olduğunu, tüm bu hususlar neticesinde usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin devamına hükmedilmesini talep ettiklerini, Yukarıda izah edilen ve mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle; İstinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dairece istinaf incelemesinin karara bağlanacağı tarihe kadar müvekkilinin doğması muhtemel zararlarını engellemek için istinaf incelemesi bitene kadar tedbiren ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, dava konusu şirketin müdürü olan davalının müdürlükten azli talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile, öncelikle telafisi güç ya da imkansız zararların oluşmasına engel olmak adına davalının, dava konusu şirketteki yetkilerinin ihtiyati tedbiren kaldırılmasına, hali hazırda davacının şirketi münferiden temsile yetkili olması nedeniyle de şirkete herhangi bir kayyum atama kararı da verilmemesini, aksi kanaatte İ.İ.K’nın 235. Maddesi gereğince kayyum atanmasını talep etmiştir. Mahkeme, 25/08/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile, HMK’nın 389. Maddesi gereğince yaklaşık ispata dair koşulların oluştuğu gerekçesi ile davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalının dava konusu … Limited Şirketindeki temsil yetkisinin, davanın esası hakkında verilecek karar kesinleşinceye kadar kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı, işbu ihtiyati tedbir ara kararına cevap dilekçesi ile itiraz ederek, ihtiyati tedbir kararından dönülmesini talep etmiştir. Mahkeme tedbire itirazı duruşmalı olarak incelemiş, 25/10/2022 tarihli duruşmaya katılan davacı vekili ile muteriz davalı asil mahkemece dinlenmişler ve aynı celsedeki (15) nolu ara karar ile davalının ihtiyati tedbir ara kararına yaptığı itirazının kabulü ile mahkemelerince verilmiş 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş, bu kısa ara karar yönünden ayrıca 26/10/2022 tarihli gerekçeli ara karar yazılmış, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş 26/10/2022 tarihli gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Davacının açtığı işbu, davalının dava konusu şirketin müdürlüğünden azline karar verilmesine ilişkin derdest davada istediği, davalının temsil ve yönetime ilişkin tüm yetkilerinin dava sonuna kadar kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre, bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece daha önce verilen bu konudaki 25/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir kabul ara kararına karşı, davalı tarafça yapılan itirazın duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucu verdiği ve itirazın kabulü ile işbu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair verdiği ve istinaf edilen 26/10/2022 tarihli gerekçeli ara kararda mahkemece yazılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 26/10/2022 tarih ve 2022/744 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle, HMK’nın 362/1-f ile 394/5 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/12/2022