Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/278 E. 2022/284 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/278
KARAR NO: 2022/284
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2021/714E. 2021/1080 K.
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/02/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/11/2021 tarih ve 2021/714 E – 2021/1080 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacı dava dilekçesinde; Davacı dava dışı … Yapı kooperatifi’nden alacaklı olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde davalının sırasının yanlış olduğunu ve dava dışı … Yapı kooperatifi davalı arasındaki ilişkinin muvazzalı olduğunu olduğundan bahisle sıra cetveline itiraz etmiştir.Davalı … Ltd. Şti. Cevap dilekçesinde; Davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, başlatılan icra takiplerinin muvzaalı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, S.S. … Kooperatifi ile müvekkili arasında ticari bir bağ bulunmadığını, icra takip dosyalarında ilk sırada oldukları iddiasının hayal ürünü olduğundan bahisle davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “… Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, uyuşmazlığın nisbi ticari dava niteliğini kazanabilmesi için tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.İİK’nın 142/1 maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu yolundaki düzenleme gibi açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.Sıra cetveline itiraz davalarında taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davacı ve dava dışı borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilerek böyle durumlarda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.Somut olaya gelince eldeki davanın 01.07.2012 tarihinden sonra açıldığı hususu da dikkate alındığında, davanın ticari dava olmadığı ve dava tarihi itibariyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c. maddesi uyarınca, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın l15/2. maddesi gereğince, davanın usulden reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İlk derece mahkemesi, sıra cetveline itiraz davasında, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığını, uyuşmazlığın davacı ile dava dışı borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklandığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile hüküm kurduğunu, iş bu davada incelenmesi gereken ana hususun, muvazaa iddiasında bulunmuş olmaları nedeniyle, davalı … ile dava dışı borçlu S.S. … Konut Yapı Kooperatifi arasındaki ticari ilişki olduğunu, dolayısı ile muvazaa iddiasına ilişkin olarak bu iki taraf arasındaki ticari ilişkinin incelenceği için iş bu davaya da Ticaret Mahkemesi’nin bakması gerektiğini, diğer davalı …’in iş bu dosyadan tefrik edilerek, icra mahkemesinin görevli olduğuna, dair kararın da hukuka aykırı olduğunu, iki dosyanın birlikte işlenmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin … aleyhine açmış olduğu iş bu davada … açısından tefrik ederek, söz konusu dosyaya Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/854 esasını verdiğini, akabinde 2021/854 Esas, 2021/1081 K.Sayılı ilam ile … açısından görevsizlik kararı vererek dosyada İcra Mahkemeleri’nin görevli olduğu yönünde hüküm kurduğunu, ancak söz konusu dosyaların hukuka aykırı olduğunu, her iki dosyanın dava konusunun aynı sıra cetveli olup bu durumda her iki mahkeme tarafından ayrı kararlar verme ihtimalinin doğacağını, … Yapı yönünden muvazaa iddiasının kabul edilmesi halinde ilk sıraya taraflarına ait dosya olan 2019/66311 Esas sayılı dosya çıkacağından bu durumda …’e ait 2021/34389 Esas sayılı dosyasının sırasının değişeceğini, her iki davalı yönünden de dava sonucu birbirlerini etkileyeceğinden ve dava konusu aynı sıra cetveli olduğundan davaların ayrılmadan yürütülmesi gerektiğini beyan ederek İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmesini, İlk derece mahkemesi tarafından verilen tefrik kararının kaldırılarak, 2021/714 e. Sayılı dosya ile 2021/854 e. Sayılı dosyalarının birleştirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava sıra cetveline itiraz davasıdır.Davacı davalı ile birlikte dava dışı … Kooperatifinden alacaklı olduklarını İcra Memuru tarafından düzenlenen sıra cetvelinin kanuna aykırı düzenlendiğini, bununla birlikte davalının dava dışı Kooperatiften olan alacağının muvazalı olduğunu beyan ederek eldeki davayı açtığı görülmüştür.Bilindiği üzere; İİK’nın 140/1 maddesi uyarınca haczedilen mal alacaklıların alacağına yetmemesi halinde icra dairesince sıra cetveli yapılır.Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına yada hem esasına, hem miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın madde 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın madde 142/son) görülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir.(Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1746 Esas: 2021/2289 Karar)
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/11/2021 tarih ve 2021/714 E – 2021/1080 K sayılı nihai kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022