Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2763 E. 2022/2763 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2763
KARAR NO: 2022/2763
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2022
ESAS NO: 2021/561
KARAR NO: 2022/681
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 22/12/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2022 tarih ve 2021/561 Esas – 2022/681 sayılı kararı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan … ve diğerlerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davacı …’ın elinde üye olduğuna dair üyelik kimlik kartının bulunduğunu, bu davacı kooperatif yönetimin yaptığı 03/07/2021 tarihli toplantı çağrısının geldiğini ancak bu toplantı ile çağrıların postaya verildiği tarih arasında bir aylık süre olmaması sebebiyle Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün ikazı üzerine … tarihli bu toplantının iptal edildiğini, bilahare 17/07/2021 tarihinde davalı kooperatifin genel kurul toplantısı yaptığını, davacı …’a usulüne uygun davetiye gelmemesine rağmen diğer bazı üyeler tarafından haber verilmesi üzerine kendisine bildirilen adrese gidip genel kurul toplantısına katılmak istediğini, elinde üyelik kimlik kartı olmasına rağmen hazirun listesine sehven davacının ismi değil de babası … ’ın ismi yazılmış olması hasebiyle genel kurula katılma talebinin reddedildiğini, bunun üzerine bununla ilgili tutanak tutulduğunu ve bir kısım hazirun tarafından imzalandığını, bu davacının kooperatifin üyesi olduğunun kooperatif defter ve evrakı incelendiğinde net olarak ortaya çıkacağı gibi, kendisinin diğer bir kısım davacılarla birlikte gündeme madde ilavesi için çektiği ihtarnamenin de bulunduğunu, bu ihtarname üzerine üye olmadığı ve benzeri itiraz gelmediğini, ancak 17/07/2021 tarihli toplantıda hazirun cetveline sehven kendisinin değil de babasının ismi yazıldığı için toplantıya alınmadığını, en önemlisi 2019 yılında yapılan genel kurul toplantısında bu davacının seçilmiş 3. yedek yönetim kurulu üyesi olduğunu ve yedeklerin ilk ikisi çağrılıp istifa ettiği halde her ne hikmetse müvekkilinin 3. yedek olarak yönetim kuruluna çağırılmadığını, zaten kendisine çağrı gönderilmemiş olmasının başlı başına iptal sebebi iken toplantıdan bir şekilde haberdar olup gittiği halde toplantıya alınmamasının ayrı bir iptal sebebi olduğunu, Yargıtay uygulamasına göre bir tek üyenin genel kurula katılıp yapacağı açıklamaların genel kurulun seyrini etkilemesi olasılığı sebebiyle müvekkilinin genel kurula alınmaması ve oyunun kullandırılmaması genel kurulun iptali sebebi olduğunu, diğer müvekkillerinden …’e ve …’e de ne posta yoluyla ne de elden çağrı tebliği yoluyla bir toplantı çağrısı gönderilmediğini, PPT’de incelenen çağrıların PTT’ye verildiği gişe kabul listesinde RR koduyla başlayan barkod gönderilerinin kooperatifin posta gönderileri olup toplamının 26 olduğu, elden tebliğ konusunda usulüne uygun imzaları içerir bir liste ibraz edilmemiş olmasına karşın 13 üyeye elden tebliğ yapıldığı kabul edilip 43 üyeden 39’una çağrı yapıldığı, 4 üyeye hiç çağrı yapılmadığı genel kurul tutanağının başlangıç bölümüne de geçirildiğini, oysa kooperatifin bilinen en son üye sayısının 43 olduğunu, bu durumda 17 kişiye daha elden imza karşılığı tebliğ veya posta gönderildiğinin kanıtlanamazsa toplantıya katılma hakkı olup, alınan kararları etkileyecek sayıda olan 14 kişiye hiç çağrı yapılmadığının kabul edilmesi gerektiğini, bazı önemli kararların 14 red oyuyla alındığına göre bu 14 kişinin genel kurula katılma ve oy kullanma hakkı kullandırılmaması yoluyla alınan kararların ana sözleşmeye ve iyiniyet kurullarına ve hukuka aykırı olduğunun ayrıca izahına hacet bulunmadığını, zira tutanağa göre 21 üyenin asaleten,7 üyenin vekaleten olmak üzere 28 üyenin katılımıyla toplanan genel kurulda alınan kararlar 14 oy çoğunluğu ve kooperatifin iflasının istenmesinin zorunlu halde olması sebebiyle bununla ilgili kararın 21 kişiyle alındığını, iptalini istedikleri kararların neden iptalini istediklerini dilekçelerinde gündemin sırasıyla ayrı ayrı izah ettiklerini, gündemin birinci maddesinde esasa müessir bir karar alınmamış olması sebebiyle buna bir diyeceklerinin olmadığını, gündemin 2. maddesinin aslında genel kuruldaki iki grubun çekişmesi şeklinde geçip bir oy farkla divana seçilen kişiler lehine sonuç çıkmasına karşın, genel kurul tutanağı sanki seçim “oybirliği ile” yapılmış gibi tutanağa geçirildiğini, bu durumun iyiniyete, hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, bu nedenle divan seçimi içeren 2. maddedeki kararın iptalini talep ettiklerini, bu maddenin iptalinin esasen tüm diğerlerinin de sakatlığı sonucunu doğurmakta olduğunu, gündemin 3. maddesinin yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve gelir gider cetvelinin okunması ve bunlar üzerinde tartışılması maddesi olduğunu, 4. maddenin denetim kurulu faaliyet raporunun okunması maddesi olduğunu, esasen yönetim kurulu istifalarla birlikte eksilip bundan önceki 22/12/2019 tarihli genel kurulda seçilen yöneticilerden başkan …’ün başka bir kooperatifte de yönetici olduğu gerekçesiyle 17/03/2020 tarihli kararla yönetim kurulundan istifa ettiğini, yerine çağrılacak yedeği kalan iki yöneticinin çağırması gerekirken, …’ün de katıldığı … no’lu kararla (Kayseri 10. Noterliği’nden … tarihli ve … yevmiye no’su ile tasdikli karar defterinin 1. sayfasında kayıtlı … no’lu karar) yedek birinci sıradaki … yönetime çağrılıp, birinci başkan ilan edildiğini, yedekten çağrılan …’ın aynı karar defterinin … no’lu kararında Kayseri 6. Noterliği’nden gönderdiği … tarihli ve … yevmiye no’lu istifaname ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini bildirmesi üzerine mevcut iki yöneticinin bu kez yedek ikinci sırada bulunan … ’ı yedekten asil üyeliğe çağırma ve 31/10/2020 tarihinde (çoğunluk sağlanamadığı taktirde 07/11/2020 tarihinde) genel kurulun toplanması kararı aldıklarını, yedekten çağrılan … ’ın da yine Kayseri 6. Noterliği kanalı ile gönderdiği … tarihli ve … yevmiye no’lu istifaname ile hiç göreve asaleten başlamadan istifa etmesi üzerine yedek üçüncü üyeyi çağırması gereken yönetim kurulunun toplantıya alınmayan ve oy kullandırılmayan …’ı yedek üçüncü sıradan çağırmak yerine …’ün sanki istifasını geri alması mümkünmüş gibi onu tekrar yönetime başkan sıfatıyla aldığını, böylelikle yönetimi tekrar üç kişiye tamamladıklarını, oysa bu işlemin kanuna aykırı olup istifa eden, istifası kabul edilen yöneticinin yerine artık sırasıyla yedeklerin çağrılması gerekli olduğunu, bunun bilincinde olarak 31/10/2020 (07/11/2020) tarihinde yapılması gerekli genel kurul için eksilen yönetim kurulu üyelerinin yerine kalan görev süresini tamamlamak üzere yönetim kurulu üyeleri için seçim yapılması maddesini koyduklarını, ancak bu ve bundan sonraki birkaç genel kurulu karar ve girişimi pandemi sebebiyle bu tür toplantıların ertelenmesinden dolayı yapılamadığını, böylelikle yönetim kurulunun varsayılan kanuni süresi dolduğunu, ancak bunun farkında olmayan eski yöneticiler ve istifasını kendi kendisine geçersiz sayan …’ün klasik genel kurul maddeleri ile ihtarname gereği gündeme alınması gerekli maddeleri birkaç kez yenileyerek genel kurul kararı almışlarsa da 17/07/2021 tarihinde yapılan genel kurula kadar genel kurul toplantısı gerçekleştirmenin mümkün olmadığını, 2019’da seçilen yönetim kurulunun eski yönetimden çektiği ihtara rağmen usulünce devir ve teslim ile kooperatif defter, belge ve hesaplarını devralamadıkları için yönetimi tamamlayıp bu uğurda gerekli iş ve işlemleri yapmayı planladıkları için eksik üyeli yönetim kurulu için faaliyet raporu hazırlayamadıklarını, zaten masrafları da ceplerinden karşılayıp hiçbir akçeli işe girişmediklerini, 17/07/2021 günü ise bu nedenlerle 3. maddede ve 4. maddede herhangi bir şey okunmadığını ve tartışılmadığını, bu nedenle karar alınmadığı için bu maddelerle ile ilgili bir diyeceklerinin olmadığını, ancak yedekten çağrılması gerekli 3. yedek konumundaki müvekkili …’ın yedekten asil listeye çağrılması gerekirken çağrılmamış olması ve elindeki tüm delillere rağmen bir maddi hata bahane edilerek hiç genel kurula alınmamış olmasını dikkat çekici bulduklarını, gündemin 5. maddesinin ibra maddesi olduğunu, bu maddede alınan karar aynen “Yönetim kurulu yapılan oylamada 16 ret oyuna karşılık oy çokluğu ile ibra edilmedi. Denetim kurulunda yapılan oylamada 16 ret oyuna karşılık oy çokluğu ile ibra edilmedi. (Yönetim kurulu ve denetim kurulu kendi ibrasında oy kullanmadılar)” şeklinde geçtiğini, bu metinde 16 ret oyuna karşılık oy çokluğu ile ibra edilmediler dendiğine göre 16 ibra oyu olduğunu, ancak bundan daha çok ibra edilmeme oyu var şeklinde anlaşılabileceği gibi, ibra oyunun sayısının yazılmadığını, ancak 16 ret (ibra etmeme) oyu var şeklinde de anlaşılabilecek durumda, muallak bir şekilde yazıldığının anlaşıldığını, oylamanın usulsüz ve anlaşılmaz şekilde tutanağa geçirildiğini ve esasen yönetim kurulunun hiçbir akçeli işe bulaşmayıp sadece kendi kurulunu yedeklerden oluşturmak çabasının ötesinde iş ve işlem yapmamış olması sebebiyle hem yönetim hem de denetim ibra edilmediyse ibra edilmesi gerektiğinden bu maddedeki muallak kararın iptalini talep ettiklerini, gündemin 6. maddesi ilk yapılan genel kurul çağrısından kopya olduğu için ve pandemi sebebiyle 2019 mali yılı genel kurulları 31/07/2021 tarihine kadar ertelendiğinden bu şekilde yazıldığını, yani kooperatif yönetim kurulu 2 yedek çağrılıp onlar da istifa ettiğinden eksik hale geldiğini, çağrı yapan yönetimin de onları tamamlayıp yoluna devam etmek için işbu gündem maddesini koyduğunu, bunu anlayamayan hükümet komiserinin bu madde sehven konuldu yazdırıp görüşülmeden geçilmesini oylamaya sunduğunu, oy birliği ile kabul edildiğini, esasen gündeme bağlılık gereği bu maddede eksik iki yedek yönetim kurulu üyeliği için seçim yapılması gerekirken bu yapılmayıp görüşülmemesi hukuka ve iyiniyet esaslarına aykırı ve iptalin gerektiğini, gündemin 7. maddesinin kendilerinin ihtarı gereği gündeme alındığını, tapularını ana sözleşmenin 61, 62 ve 63. değişik maddelerine göre almış ortakların ibrası ve üyeliklerinin sonlanmasını amaçlayan madde olduğunu, sonuçta “14 ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edilmedi” denildiğini, 21 asil, 7 yedek toplam 28 kişinin katıldığı toplantıda anlaşıldığına göre 14 kabul oyu olduğunu, geri kalan oy sayısının da olsa olsa 14 olacağını, bu durumda maddenin çoğunlukla kabul edilmediği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, 14 kabul oyu kullanılan bu hususta genel kurula katılma hakkı elinden alınan ve aynı ihtarname ile gündeme maddeyi ilave ettiren 3 müvekkilinin katılma hakkı yerine getirilip oy kullanmaları halinde kabul yönünde karar çıkacak bu madde ile ilgili iptal kararı verilmesi gerektiğini, zira hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı davranıldığının aşikar olduğunu, 14 kişinin kabul dediği maddede 3 kabul daha olsa idi, kabul oylarının 17 olup maddenin olumlu şekilde genel kurul kararına dönüşecek olduğunu, gündemin 8. maddesi İİK’nun 179. maddesi gereği yöneticileri sorumluluk altına almamak amacıyla ve esasen başvuru için genel kurul kararı şartı olan bir madde olmakla bu madde için bir diyeceklerinin olmadığını, gündemin 9. maddesinin yine 2020 yılında gönderilen bir ihtarname gereği gündeme alındığını ancak karar alınan bu konuda fiilen bir şey yapma olanağı kalmadığını, icra marifetiyle satılmış gayrımenkullerdeki haczin kaldırılması amacı taşıyan , fiilen mümkün olmayıp boşuna alınmış bir karar olduğunu, zaten gayrımenkullerin satıldığını, satılmış gayrımenkul üzerindeki haczi nasıl kaldıracaklarının anlaşılamadığını, bu nedenle hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı olup iptali gerektiğini, gündemin 10. maddesinin muallak bir karar olduğunu, oy sayıları net şekilde yazılmadığından geçersiz olduğunu, çağrı yapılmayan üyelerin katıldığında sonucu değişecek nitelikte bir karar olduğundan iptalinin gerektiğini, gündemin 11. maddesinin hesap tetkik komisyonu kurulması maddesi olup ihtarname gereği gündeme alındığını, bu konuda yönetim kuruluna yetki verildiğini, oysa ana sözleşmenin 23/12. maddesi gereği hesap tetkik komisyonunun seçimi genel kurulun vazgeçilmez ve devredilmez yetkisi olup yönetim kuruluna devredilemeyeceğini, bu nedenle maddenin iptal edilmesi gerektiğini, gündemin 12. maddesinin kurulların görev süresinin belirlenmesine ilişkin olduğunu, maddenin amacının üye sayısı yedekler çağrılıp istifa ettiğinden eksilen yönetim kurulu da tamamlandıktan sonra yönetim kurulu ve denetim kurulunun görev sürelerini belirlemek olduğunu, ancak sözkonusu genel kurulda bu maddede seçim hususu sözkonusu değilken ve usulüne uygun şekilde gündeme seçim maddesi alınmamışken seçim yapıldığını ve seçimde kesinlikle bir oybirliği yokken yaptıkları usulsüzlük belli olmasın diye divanca gerçeğe aykırı tutanak tutulduğunu ve oybirliği ile seçilmiş gibi maddenin yazıldığını, oysa gündemde olmayan bir hususun görüşülemez ve seçim yapılamaz olduğunu, bu nedenle bu maddenin de iptalinin gerektiğini beyanla öncelikle genel kurul kararlarının uygulanmasının işbu dava sonuna kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına; yargılama sonunda genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı, davalı vekilinin duruşmalarda davanın reddini talep ettikleri görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede dosya kapsamına göre; davacıların, kooperatif üyesi oldukları, kooperatifin kayıtlı 43 üyesinin olduğu, 26 üyeye PTT aracılığı ile, 13 üyeye ise eldem imza karşılığı genel kurul davetinin tebliğ edildiği, dava konusu genel kurul toplantısına çağrılmayan 4 üyenin bulunduğu, toplantı yeter sayısının bulunduğu, davacılardan …’ın genel kurul toplantısına alınmadığı, davacılardan … ‘in genel kurul toplantısı yapılacağından haberdar olduğu ancak toplantıya katılmadığı, diğer davacıları ise toplantıya katıldığı, genel kurula çağrılmayan 4 üyenin olduğu görülmektedir. Genel kurul toplantı yeter sayısının ortakların 1/4 oranında toplantıya katılmasıyla ve karar yeter sayısının ise toplantıya katılan ortakların yarısından bir fazlasının oyu ile sağlanabilir olduğu dikkate alındığında, buna göre dava konusu genel kurul tarihi itibarı ile davalı kooperatifin 43 ortağı olduğu tespit edildiğinden toplantı yeter sayısının 11 olduğu, dava konusu genel kurul toplantısına ise asaleten ve vekaleten toplam 28 ortağın katıldığı, genel kurul hazirun cetvelinde davacı …’ın ismi yerine babasının isminin yazıldığı, davacı …’ın toplantı alanından uzaklaştırıldığı, oy kullanmasının engellendiği, davacılardan … ‘in genel kurul toplantısı yapılacağından haberdar olduğunun tanık beyanları ile sabit olduğu, diğer davacılara toplantı daveti usulüne uygun olarak tebliği edildiği, diğer davacıların kararlara muhalif oy kullanıp bunu zapta geçirttiklerine veya geçirtmek isteyipte engellendiklerine ilişkin delil bulunmadığı, söz konusu genel kurulun gündemin 2.ve 6. maddesinin oybirliği ile kabul edildiği, gündemin 10. maddesinin 3 red oyuna karşılık oyçokluğu ile kabul edildiği, gündemin 11. ve 12. maddesinin oybirliği ile kabul edildiği, gündemin 5. maddesinin usulüne 16 red oyuna karşılık oy çokluğu ile yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmediği, gündemin 7. maddesinin usulüne uygun olarak oylandığı 14 red oyuna karşılık oyçokluğu ile kabul edilmediği, gündemin 9. maddesi 11 red oyuna karşılık oyçokluğu ile kabul edildiği, buna göre genel kurulun 5, 7 ve 9. maddelerinde yapılan oylamalarda, kendilerine genel kurul daveti yapılmayan 4 üyenin toplantı karar nisabını etkileyecek nitelikte olduğu, davacı …’ın toplantı alanından uzaklaştırıldığı ve genel kurula katılıp oy kullanmasının engellendiği dikkate alındığında genel kurul toplantısında gündemin 5, 7 ve 9. maddelerine alınan kararların iptalini istemekte haklı olduğu, genel kurul toplantısına alınmamasının diğer gündem maddelerinin karar yeter sayısına etkisi olmadığı kanaatine varılmakla, davacı …’ın davasının kısmen kabulü ile 17/07/2021 tarihli davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısında gündemin 5, 7 ve 9. maddelerine alınan kararların iptaline, diğer gündem maddeleri yönünden davası sübut bulmadığından dolayı davacı …’ın fazlaya ilişin istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiriyi getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gereklidir. Ret oyu kullanılmasına rağmen, üyenin muhalefet şerhini oylama sonrasında yazdırmaması halinde, HMK’nun 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve anasözleşmenin 36. madde hükmünde aranan dava şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, 17/07/2021 tarihli davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısında muhalefet şerhi olmadığı, ve muhalefet şerhi koymalarının engellendiği hususunda kanaat verici delil bulunmadığı dikkate alınarak……” gerekçesiyle Davacı …’ın davasının KISMEN KABULÜ ile 17/07/2021 tarihli davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısında gündemin 5, 7 ve 9. maddelerine alınan kararların iptaline, Davacı …’ın fazlaya ilişin istemlerinin REDDİNE, Davacılar …, … , …, … ve …’in davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İşbu kararı davacılar vekili ile davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacılar vekil istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından verilen kararın birçok yönden hatalı olarak verildiğini, öncelikle yalnızca davacı … yönünden kısmen kabul kararı verilip, diğer davacılar yönünden davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira herşeyden önce çağrı yapan yönetim kurulunun …’ün istifasından sonra yedeklerle usulünce üçe tamamlanmayıp, sıradaki iki yedek çağrılıp istifa ettiği halde üçüncü yedek olarak davacı çağrılmayıp …’ün istifasını geri alma yolu ile tekrar yönetime dahil olup … ve diğer bir yönetim kurulu üyesi tarafından karar alınması ve yapılan çağrının usulsüzdür ve kanaatlerince tüm kararların yoklukla malül olduğunu, çünkü sözkonusu kararın bir üye tarafından alındığını, bir üyenin yönetim adına karar alamayacağını, bu hususun mahkeme tarafından ve bilirkişi tarafından incelenmediğini, çünkü istifanın tek taraflı bir irade beyanı olduğunu, kullanılmakla hüküm ve sonuçlarını doğurduğunu, hele hele bu istifanın başka bir yönetim kurulunda da yer almak şeklindeki bir mazerete dayanıyorsa hiçbir şekilde geri alınması vs. sözkonusu olmadığını, …’ün tekrar usulüne uygun şekilde yönetim kurulu üyesi sıfatı kazanmamışken … ve diğer bir yönetim kurulu tarafından alınan kararlar ve yapılan işlemlerin geçersiz olduğunu, yapılan çağrının da yetkisiz çağrı olduğunu, bu arada çağrının usulsüzlüğü iddialarıyla birlikte, davası reddedilen davacılara ne posta yoluyla ne de elden çağrı tebliği yoluyla bir toplantı çağrısı gönderilmediğini, nitekim gerek genel kurul tutanağında, gerekse yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda da bu hususun ortaya konulduğunu, çağrılmayan üyelerin de davası reddedilen davacılar olup, bu nedenle davacıların davalarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan ilgili kararın kaldırılması gerektiğini, zira Yargıtayın bir üyenin bile çağrılmamasını iptal sebebi sayan kararları olduğunu belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/561 E. 2022/681 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kooperatifte 13 ortağın evi kooperatif borçları nedeni ile icra kanalı ile satılmış olup bu kişiler gerek evlerini gerekse kooperatiften olan parasal alacaklarını alamadığını, bu kişilerin zararlarının giderilmesi ve diğer kooperatif ortakları gibi dairelerini alabilmeleri için evi satılan azınlık yönetime geçerek tüm üyelerde zararı giderici ve denkleştirici bir şekilde akçeli kararlar almak için yönetime dava konusu genel kurul ile seçildiğini, ancak dairelerini alan çoğunluk evleri satılan ortakların zararını gidermek istememekte ve buna engel olduğunu, özetle davacıların evleri satılan üyelerin paraları ile yaptırılan dairelerde oturmakta ve ne yazık ki bunu ‘hak’ olarak gördüklerini, kooperatifin 2 gruba bölündüğünü, çoğunluk olan grubun bir kısmının huzurdaki davayı açtığını, diğer kısım da dava da tanıklık yaptığını, dava konusu genel kurula çağrı işlemlerinin huzurdaki davayı açan çoğunluk tarafından yapıldığını, çağrıyı yapan yönetim kurulunun başkanı olan …’ün huzurdaki dosyada tanık olarak dinlendiğini, kendi yapmış olduğu çağrının usulsüz olduğunu beyan ettiğini, davacılardan …’ın kooperatif üyesi olmayıp babasının kooperatif üyesi olduğunu, davacılar tarafından bu hususun dava konusu olması için kasten yapıldığını ve yerel mahkemece bu kötüniyetli davranışın hukuken kabul gördüğünü, davacılar açısından ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakta olup reddedilen her bir dava için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/561 E., 2022/681 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davalı kooperatifçe yapılmış olan 17/07/2021 tarihli genel kurul toplantısının ve genel kurulda alınmış kararların iptali istemine ilişkindir.
Davası red edilen her bir davacı yönünden davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ve talep edilmişse de davacılar talebinin aynı yani ortak ve tek hukuki sebeple reddedildiği ve A.A.Ü.T nin 3/2 maddesi de gözetilerek , kendisini vekil ile temsil eden davalı yararına otak/tek sebeple reddedilen dava yönünden tek vekalet ücreti verilmesi Dairemiz tarafından usul ve yasaya uygun bulunmuştur.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacıların ve davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacıların ve davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 26/09/2022 tarih ve 2021/561 E. – 2022/681 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacılar ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan istinaf karar ve ilam harcı istinaf edenler tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar ile davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022