Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2750 E. 2022/2729 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2750
KARAR NO: 2022/2729
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2022
ESAS NO: 2021/671
KARAR NO: 2022/756
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:23/12/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarih ve 2021/671 Esas 2022/756 Karar sayılı ilamına karşı ,davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; söz konusu genel kurulda öncelikli olarak divan seçiminin gereği gibi yapılmadığını, genel kurul toplantısını tabiri caizse yönetmek için seçilen divan başkanı, ortaklar ve üst kuruluş temsilcileri arasından en çok oy alanlar için seçileceğini, davaya konu toplantıda divan başkanı ve başkanlık divanının usulünce seçilmediğini, genel kurul gündem maddeleri oylanırken birçok üye nezdinde yapılan itirazların hiçbir surette dinlenmediğini, tutanağa geçirilmediğini ve tabiri caizse oyların net bir şekilde dahi sayılmaksızın sadece kabul edildi-reddedildi şeklinde açıklamalar ile geçiştirildiğini, genel kurul tutanakları ve benzeri evrakların müvekkilleri nezdinde talep edilmesine rağmen kooperatifçe de verilmediğini, genel kurul toplantılarındaki yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin seçimlerinin gizli oy-açık tasnif esasına göre yapılmak zorunda olduğunu, buna rağmen diğer üyeleri aldatma ve hile kastı ile hareket edilerek bilinçli olarak kapalı tasnif yapıldığı ve söz konusu seçimlere fesat karıştırıldığı şüphesinin baki olduğunu, 07/07/2021 tarihli genel kurula açıkça fesat karıştırıldığını ve birçok hususun kasten – ihmalen gizlendiğini, ilgili kooperatif üyesi olan müvekkillerinin ve diğer kooperatif üyelerinin hile ile aldatılarak yanıltıldığını, kooperatifin ve üyelerin zararına hareket edilerek yarar elde edildiğini bildirerek, 07/07/2021 tarihli genel kurulunun iptaline, toplantının tekrarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: 1163 SK’nun 53/1 maddesi kooperatif ana sözleşmesinin 36. Maddesinde kooperatif üyesinin genel kurul kararına karşı dava açabilmesi için toplantıya katılarak kararlara aykırı kalarak bu keyfiyeti tutanağa geçirtmesi koşuluna bağladığını, davacıların bu yöndeki koşula uymadığını, genel kurula katılan davacıların hiçbir itirazda bulunmadığını, davacıların genel kurula katıldığını, oy kullanmadıklarını ve hiçbir duruma itiraz etmeyerek muhalefet şerhi sunmadıklarını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen talep sonuçlarının belirsiz olduğunu, genel kurulda alınan hangi kararların iptalinin talep edildiğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, gerçekleştirilen genel kurul toplantısının her türlü şaibe ve şüpheden uzak olup davacının iddialarının yersiz olduğunu, genel kurula ve seçimlere itiraz olmadığını, davacıların tüm iddialarının soyut olduğunu, genel kurulda alınan tüm kararların yasaya ve mevzuata uygun olduğunu, sonuç olarak butlan ve iptal şartlarının hiçbirinin olayda olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Somut davada, davacılar davaya konu edilen 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında divan seçiminin gereği gibi olmadığı, seçilen divan başkanı, başkanlık divanının toplantıyı gereği gibi yönetmediği, kasti/ihmali usulsüzlüklere sebebiyet verdiği, itirazların dinlenmediği, oyların net sayılmadığı, oy sayımının açık yapılmadığı, seçimlere fesat karıştırıldığı, seçim sandıklarının güvenliğinin sağlanmadığı yönündeki iddialarla 07/07/2021 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, davalı taraf ise genel kurul toplantısının kanuna uygun olarak gerçekleştirildiği ve herhangi bir usulsüzlük olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkememizce genel kurul toplantısının gereği gibi yapılıp yapılmadığı, divan başkanının kaski veya ihmali usulsüzlüklere sebebiyet verip vermediği, seçim sandıklarının güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığı, oyların sayımının nasıl yapıldığı hususlarında tarafların bildirdikleri tanıkların dinlenmesine karar verilmiş olmakla, tanık ifadeleri alınmış olup, tanık anlatımlarından 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında net bir usulsüzlük yapıldığına ilişkin beyan olmadığı görülmüş, ayrıca mahkememizce davaya konu edilen 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısının kamera görüntülerinin bulunduğu CD’nin çözümü yaptırılmış ve kamera görüntülerinden de genel kurul toplantısında divan seçiminin usulüne uygun yapılmadığına ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı anlaşılmıştır. Yönetim kurulu başkanı seçimlerinde gizli oy kullanımının yapıldığı, oylama sonrası sandıkların kapalı bir alana taşınarak, gözlemciler eşliğinde sayım yapıldığı ve sayımın tümünün kamera kaydına alındığı, bunu yanı sıra oy kullanımı sırasında sandıkların başında en az 2 görevlinin bulunduğu, içeride ve dışarıda güvenlik görevlilerinin bulunduğu, dolayısıyla sandıklarının güvenliğinin sağlandığı ve aksinin ispat edilemediği hususları dikkate alındığında 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısının kanuna aykırı veya usulsüz olarak gerçekleştirildiğine ilişkin bir tespit yapılamadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkememizce dosya arasına celbedilen kayıt ve belgeler, dinlenen tanık anlatımları, soruşturma dosyası, genel kurul toplantısının kamera görüntüleri ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirilerek iptali talep edilen 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediğinden, davacıların davasının reddine…” karşı karar verilmiştir.
İş bu kararı davacılar vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Divan seçiminin gereği gibi yapılmadığını, genel kurul toplantısını yönetmek için seçilen divan başkanı, ortaklar ve üst kuruluş temsilcileri arasında en çok oy alanlar için seçildiğini, toplantıda divan başkanı ve başkanlık divan usulünce seçilmediğini, seçilen divan başkanı ve başkanlık divanının ise toplantıyı gereği gibi yönetmediğini, kasti ihtimali olarak usulsüzlüklere sebebiyet verdiğini, toplantı tutanağının hazırlanması ve yazılması ile ilgili tüm görev ve sorumlulukların divan başkanına ait olduğunu, aynı genel kurulda yönetim kurulu başkanının da seçildiğini, seçime ilişkin belgelerin ilgili kooperatiften celp edilmesini talep ettiğini, genel kurul toplantı görüntü kayıtları incelendiğinde görüleceğini, seçim sandıklarının güvenliğinin tam olarak sağlanmadığını, seçimlerde dikkat çeken diğer bir hususun oy için kullanılan mavi kartlara ilişkin olduğunu, mahkeme nezdinde verilen kararda söz konusu genel kurulda usulsüzlük olduğuna yönelik net bir delilin olmadığından bahsedildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile, yerel mahkeme kararının bozularak davalarının kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasalara uygun bulunması nedeniyle davacıların istinaf başvurusunun usul ve esas yönünden reddini, yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran davacılar üzerine bırakılmasını, istinaf kanun yoluna başvuranın kötü niyetli olması nedeniyle 6100 sayılı HMK 351. Maddesi yollamasıyla 329. Maddesi hükmünün uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, genel kurul toplantısının iptali ile toplantının tekrarlanması istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyada bulunan bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan 29.08.2022 tarihli uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere, keza dosyada mevcut CD çözümüne dair bilirkişi raporundaki tespitlere .söz konusu raporların ayrıntılı, bilimsel, taraf ve kanun yolu denetimine elverişli, somut olayın özelliklerine uygun nitelikte olmasına, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre istinaf eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 25/10/2022 tarih ve 2021/671 Esas 2022/756 Karar sayılı ilamına karşı davacılar vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacılardan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafça yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15/12/2022