Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2745 E. 2022/2693 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2745
KARAR NO: 2022/2693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2022 (MÜTEFERRİK KARAR)
ESAS NO: 2022/610
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/12/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: 04/10/2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararının hatalı olduğunu, çünkü söz konusu ara karara esas ve neden teşkil eden işbu dosyanın 05/04/2022 tarihli gerekçeli kararının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/1239 Esas – 2022/1242 Karar sayılı 27/05/2022 tarihli ilamı ile tüm hükümleri ile birlikte ortadan kaldırıldığını, dolayısıyla gerekçeli kararda geçen tedbirin kaldırılması hükmünün de ortadan kaldırıldığını, bu sebeple tedbirin kaldırılması kararının infazına ilişkin kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle 04/10/2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararından rücu edilmesine ve davalı … hakkında verilmiş ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise bu davalı hakkında aynı şekilde tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ilgili bankaya tedbirin tatbiki için müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce istinaf kaldırma kararı öncesinde verilen 05/04/2022 tarihli gerekçeli kararda davalı … hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği ve istinaf incelemesinde de ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik kararın geçtiği, ayrıca davacı vekilince ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin yeni bir delilin de dosyaya ibraz edilmediği, dolayısıyla mahkememizin 04/10/2022 tarihli celsesinde verilen 3 nolu ara kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılarak davacı vekilinin ara karardan rücu edilmesi ve davalı … hakkında tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesine yönelik taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. -Davacı vekilinin 04/10/2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararından rücu edilmesi ve davalı … hakkında tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesine yönelik taleplerinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflarına sunulan 11.10.2022 Tarihli dilekçe ile; ara karardan rücu ve ihtiyati tedbir talep edildiğini, söz konusu dilekçede usul ekonomisi gereği öncelikle ara karardan rücu, şayet bu talepleri kabul edilmezse de davalı … hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, ancak yerel mahkemece, talep dilekçelerinin üzerine dercedilecek şekilde; 14.10.2022 Tarihli ret ara kararı verildiğini, verilen red kararında herhangi bir gerekçe belirtilmediğini, öncelikle verilen ret kararının gerekçesiz olması hasebiyle usule aykırı verildiğini, çünkü HMK md. 391 gereği; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının, gerekçeli olarak verileceğini, yerel mahkemece gerekçesiz şekilde ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldırılmasını talep ettiklerini, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının gerekçeli olarak verileceğini ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceğini, bu başvuruların öncelikle inceleneceğini ve kesin olarak karara bağlanacağını, İkinci safha olarak; yerel mahkemece dikkate alınmayan itiraz ve taleplerinin Başkanlıkça dikkate alınmasını ve hatalı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Binaenaleyh; ortadan kaldırılan 05.04.2022 Tarihli kararda geçen tedbirin kaldırılması hükmü doğrultusunda, bozma sonrası görülen ilk duruşmada tedbirin kaldırılması kararının infazına ve tatbikine ilişkin bir ara karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hilafına hareket edildiğini, Yerel mahkemece, 04.10.2022 tarihli celsede verilen 3 nolu ara karardan rücu edilmediği gibi bu taktirde talep etmiş oldukları ihtiyati tedbir taleplerinin de reddine karar verildiğini, ret kararında, herhangi bir gerekçe belirtilmediğinden dolayı sebebinin de bilinemediğini, Yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmemesinin hatalı olduğunu, işbu dosyada daha önce verilmiş tedbir kararının da bulunduğunu, değişen bir şart olmamasına rağmen tedbirin kaldırılmasının ve müvekkili Bankanın zararını giderememe ihtimalinin oluşturulmasının hatalı olduğunu, davalı …’ un eylemlerinin zarar oluşturduğunun ortada olduğunu, Tahkikatın devamında bu hususun ortaya çıkacağını, Davalı …’un, POS makinesi ve Kredi Kartlarını kötüye kullanmak suretiyle müvekkili Bankayı zarara uğrattığını, davalı … hakkında dosyada mübrez eski tedbir kararını devam ettirecek nitelikte tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Davalı …’un, yargılama bittiğinde; bankanın zararını giderecek maddi güce sahip olamamasının kuvvetle muhtemel olduğunu, Dava konusu olayı detaylı tetkik eden her bankacı bilirkişi, davalı …’ un yaptığı eylemleri kolaylıkla ortaya koyacağını, Davalı …’ un müvekkili Bankayı uğrattığı zararları telafi etmesi yani geri ödemesi/ mahsup edilebilmesi ve dava konusu olayda kullandığı hesapları, kötü niyetli olarak tekrar kullanmaması adına hesaplara tedbiren bloke tatbik edilmesinin gerekmekte olduğunu, Ancak tahkikat için geçen sürede hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinin de aşikar olduğunu, tüm hususlar gözetilmeksizin gerekçesizce verilen 14.10.2022 Tarihli hukuka aykırı ihtiyati tedbir red kararının kaldırılmasını ve dava dosyasında daha önce verildiği üzere, davalı …’un yaptığı kredi kartı işlemleri nedeniyle müvekkili banka tarafından ödenen dava konusu 187.302.89 TL ye kadar tutarların; davalı …’ a ait aşağıdaki Bankalarda bulunan hesaplarına tedbiren BLOKE koyulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Derdest dava, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesine göre davalı şirkete tahsis edilen kredi kartı pos cihazı kullanılarak, davalılara ait kredi kartlarıyla gerçek olmadığı iddia edilen alışverişler yapılması sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasında kredi kartı üye işyeri ve posta ile satış (Mail Older) sözleşmeleri imzalandığı, davalının Mail Order yöntemi ile gerçekleştirilen kredi kartı ile yapılan satış işlemlerinde kredi kartı hamillerinin itirazları sonucu ters ibraz “Charge back işlemi gerçekleştirilerek davacı bankaca kart hamili bankalara ödemeler yaptığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı bankaca yapılan ödemelerin davalılardan tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece verilen davanın reddine dair 05/04/2022 tarihli nihai kararın davacı vekilince istinafı nedeniyle dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda 2022/1239 Esas-2022/1242 karar sayılı ilamla, HMK’nın 353/1-a.6 gereğince davacının istinafının kabulüne ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne geri gönderilmesine dair kesin olarak karar verildiği, dosyanın geri gönderildikten sonra Kayseri 2. Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2022/610 Esasına yeniden kaydedildiği ve 04/10/2022 tarihli celsenin ara kararı ile bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yeniden yapılan bu yargılama sırasında davacı vekilince sunulan 14/10/2022 havale tarihli (11/10/2022 tarihli) dilekçe ile yeniden ihtiyati tedbir talep edilmiş, mahkemece verilen 03/11/2022 tarihli gerekçeli müteferrik kararı ile iş bu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve davacı vekili iş bu müteferrik kararı süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş müteferrik kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest iş bu dava yönünden davacı tarafından istenen ihtiyati tedbirin kabulü için HMK’nın 389 vd. Maddesi gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bu aşamadaki mevcut dosya kapsamına göre bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece verilen ve istinaf edilen 03/11/2022 tarihli müteferrik kararda yazılı açıklamalar yasal sebep ve gerekçeler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen müteferrik kararda usul, yasa ve derdest dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/11/2022 tarih ve 2022/610 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2022