Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2730 E. 2022/2714 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2730
KARAR NO: 2022/2714
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2022
ESAS NO: 2021/283
KARAR NO: 2022/656
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 15/12/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2022 tarih ve 2021/283 Esas – 2022/656 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin reklam sektörü dahil çeşitli sektörlerde faaliyetlerinin olduğunu, davalı … Limited şirketi tarafından davacı aleyhine Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın sahte olması nedeniyle Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/852 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dosyanın dava dosyasındaki senetler ile bağlantısı nedeniyle bahsettiklerini, sahte bir senedin daha… şubesinde olduğunu, senedin … vadeli olduğunu ve 150.000 TL bedelli senet olduğunu, dava konusu senedin davacı tarafından tanzim edilmiş bir senet olmadığını, şirket yetkilisi … tarafından atılmış bir imza olmadığını, yazılarının da bu kişiye ait olmadığını, davalı tarafa borçlarının olmadığını belirterek, borçlu olmadıklarını tespitini talep ettikleri görülmüştür. Davalı … Ltd Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava tarihi itibariyle istirdat koşulları oluşmadığından bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, davacı ile Kayseri … arasında … tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme gereği imzalanan senetler nedeniyle, davacının borcu bulunduğunun, aralarında yapılan ödeme ilişkisine ait evrakları ekte sunduklarını yazı ve imza aynı olan başka senetleri davacının kira ilişkisi nedeniyle ödediğini, davacının söz konusu davayı açmakla kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatını talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında kira sözleşmesi olduğunu, sözleşme gereği senetlerin düzenlendiğini, daha önce ödenen senetlerinde aynı kişinin eli ürünü olduğunu belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Mahkememizce kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda; Davacı … Ltd. Şti ile Davalı … arasında yargılama sırasında imzalanarak dosyaya sunulan … tarihli kira sözleşmesinde, mahkememizin kaldırma kararı öncesindeki dosya numarası olan 2018/841 Esas sayılı dava dosyasına konu ve kiracılar tarafından imza itirazı yapılan 23/12/2016 vadeli 150.000 TL’lik bononun borçlusunun kiracılar yani davacı taraf olduğunun belirtildiği ve söz konusu senedin bedelinin en geç 23/10/2019 tarihine kadar ödeneceğinin kabul edildiği görülmüş olmakla, davalı tarafça dosyaya sunulan ilgili sözleşmede bulunan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için yazılan talimata cevap verildiği ve şirket yetkilisi …’in sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği anlaşılmakla söz konusu borç ikrarı niteliğindeki sözleşme ve beyan dikkate alınarak davacının dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını yazılı delil ile ispat edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı” gerekçesiyle DAVANIN REDDİNE, Mahkememizce uygulanmış bir tedbir kararı olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK Mad. 72/4 gereğince reddine karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tüm deliller ortaya konulmadan ve tarafların beyanları alınmadan ve tüm deliller bir bütün halinde ele alınmadan hazırlanan söz konusu bu raporun kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişinin davacı şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi için görevlendirildiğini, talimat mahkemesi tarafından 03/12/2021 tarihinde saat 10:00’da inceleme yapılmasına karar verildiğini, bilirkişinin taraflarıyla iletişime geçtikten sonra durum derhal davacı şirkete bildirildiğini, ancak söz konusu evrakların hazırlanmasının zaman alması hasebiyle bilirkişiye hemen dönüş sağlanamadığını, davacı şirketin evrakları tamamladıktan taraflarıyla bilirkişi arasında iletişim kopukluğu yaşandığını ve davacı şirketin defter ve kayıtlarının incelenemediğini, yerel mahkemece taleplerin değerlendirmediğini, davacının ticari defter ve kayıtları olmadan hatalı ve eksik inceleme yaptığını ve mevcut durumun davacı bakımından ağır hak kayıplarına sebebiyet verdiğini, davacı şirketin somut olaya ve gerçeğe aykırı bir şekilde bu denli ağır hak kayıpları yaşamasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, hakkaniyete uygun ve adil bir kararın ortaya çıkabilmesi adına her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında davacı şirket yetkilisinin borcun ödendiğini ikrar ettiğine ilişkin değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını, kira sözleşmesinin varlığı kabul edilse dahi taraflar arasındaki borç ilişkisinin ispatı bakımından tek başına yeterli olmadığını, uyuşmazlığa konu senette davacı şirketin bağlayıcı bir imza bulunmadığını belirterek; hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, haklılığı sabit olan davanın tümden kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, İİK’nun 72. Maddesi uyarınca kambiyo senedi vasfındaki senetten dolayı menfi tespit talebine ilişkindir.Davaya konu bononun borçlusunun davacı, lehdarının davalı …, hamilin davalı … . Şti olduğu, 01.08.2016 düzenleme tarihli … vade tarihli senedin nakden düzenlendiği, 150.000,00 TL bedelli olduğu görülmüştür.Davacı yan bu senetten kaynaklı olarak davalılara borcu bulunmadığını, böyle bir para alışverişinin aralarında olmadığını iddia ettiği gibi bonodaki imzayı da inkar ettiği görülmüştür. Yargılama sırasında dosyaya sunulan 23.08.2019 tarihli davacı ile davalı … arasında imzalanan, imzaları taraflarca kabul gören … Sponsorluk ve Reklam Alanı Kira Sözleşmesi’nin 3. Maddesinde işbu davaya konu davacı tarafından imza itirazına uğrayan bononun borçlusunun kiracı olduğu, senedin en geç 23.10.2019 tarihine kadar davacı tarafından ödeneceğinin taraflarca kabul ve taahhüt edildiği görülmekle, bu sözleşmedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğu isticvap ile ortaya konulmuş olmakla 23.08.2019 tarihli iş bu sözleşme gereğince davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 14/09/2022 tarih ve 2021/283 E. – 2022/656 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022