Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2721 E. 2022/2735 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2721
KARAR NO: 2022/2735
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2022
ESAS NO: 2020/275
KARAR NO: 2022/716
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:27/12/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2022 tarih ve 2020/275 Esas 2022/716 Karar sayılı ilamına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2014-2018 yılları arasından beri devam eden cari hesap ilişkisi olduğunu, cari hesaptan kalan alacak bakiyesi olduğunu, cari hesap bakiyesinin ödenmesi için borçluya Karadeniz Ereğli 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar gönderildiğini, bu ihtarın borçluya 14.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve temerrüt oluştuğunu, davalı borçlu aleyhinde (Eski No:Kdz. Ereğli 1. İcra … Esas ) Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile cari hesaba ve ihtarnameye dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını ve örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin borçluya 27.11.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun 28.11.2018 tarihinde süresinde borca ve takibe itiraz ettiğini, taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek davanın kabulüne, Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 324.883,02-TL asıl alacak üzerinden iptali ile; takibin asıl alacağa (324.883,02-TL) işleyecek faizi ile devamına ve davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİN SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Dava konusu takip mükerrer bir takip olup, öncelikle bu nedenle davanın reddi ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, takip konusu edilen itiraza konu alacak ile ilgili olarak, 28/09/2018 tarihinde Karadeniz Ereğlisi 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, süresi içerisinde yetkiye ve borca ilişkin itirazları üzerine, yetkili yerin Kayseri İcra Dairesi olduğunu kabul etmek suretiyle dosyanın Kayseri icra dairesine gönderilmesi talebinde bulunduğunu ve talebi doğrultusunda dosya Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kaydedilerek, müvekkili şirkete yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkili şirket yetkili icra dairesinden gönderilen icra takibine de itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacının itirazla duran takibe karşı itiazın iptali davası açma yolunu seçmeyerek, aynı alacak ile ilgili olarak bu defa mükerrer olarak, tamamen kötüniyetli bir şekilde İstanbul 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yaparak ödeme emri gönderdiğini ve ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesine rağmen, tamamen haksız ve kötüniyetli olarak müvekkilinin bankalardaki hak ve alacakları ile tüm mal varlığı üzerine haciz konulduğunu, bu suretle itiraz ile durmuş olan bir takip nedeniyle müvekkilinin bankalar ve iş ilişkisinde bulunduğu kişiler nezdinde haksız itibarının zedelenmesine neden olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dosya kapsamına göre; davacının davalıdan bakiye 105.886,75-TL alacağı olduğu görüş ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan 6. İcra Müdürlüğü’nün … ) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 105.886,75-TL asıl alacak üzerinden icra takibinin ödeme emrinde yazılı koşullarla devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 105.886,75-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, ispatlanamadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı taraf ise cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan kısmen alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu göz önüne alındığında itirazın iptaline karar verilen 105.886,75-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen de olsa kabulüne karar verildiği, davacının takipte kötü niyetli olduğunu ispata yönelik delil bulunmadığı dikkate alındığında yasal koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi uygun görülmüştür. DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 1-Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan 6. İcra Müdürlüğü’nün … ) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile 105.886,75-TL asıl alacak üzerinden İCRA TAKİBİNİN ÖDEME EMRİNDE YAZILI KOŞULLARLA DEVAMINA, 2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 105.886,75-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmesine, 3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, 4-İtirazın iptaline karar verilen 105.886,75-TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; istinafa konu itirazın iptali davasında itiraz edilen ancak tüm dilekçelerinde arz ettikleri üzere davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak imal ederek montajını yapmayı taahhüt ettikleri makinenin sözleşmeye uygun olarak teslim ve montajının yapılmaması sebebiyle fazlaya ilişkin haklarının saklık kalmak kaydıyla toplam bedelden indirim yapılması gereken miktara ilişkin olduğunu, mahkemece makinedeki eksik ve ayıbın tespiti bakımından mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin ayıp ihbarının süresinde yapıldığına ilişkin olarak yazılı delil sunulmadığından bahisle reddedildiğini, kararın açıkça kanun ve kararlılık kazanmış Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak talepleri gibi mahallinde keşif ve bilirkişi yaptırılmasını talep ettiklerini, mahkeme kararında belirtilenin aksine ayıp ihbarının TTK 18/3 maddesi gereği noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla ya da güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılmasının zorunlu olmadığını, davacı tarafça sözleşmeye uygun olarak imal edilerek kurulum yapılmasının taahhüt edilen makinenin sözleşmeye uygun olarak kurulumunun yapılmadığının dinlenen tanık anlatımlarıyla sabit olduğunu, davacının kendi defter kayıtlarına göre dahi takip talebi ile talep ettiği tutarda müvekkili şirketten alacaklı olmadığı dosyada alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davacının esasen kendi defter kayıtları ile dahi alacaklı olmadığı bir tutar ile ilgili olarak icra takibi yapmasının kötü niyetli olduğunun açıkça kanıtı olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığının tespiti ile TBK 479 maddesi gereği davacının ücrete hak kazanmamış olması nedeniyle davanın reddini ve takibin devamını, takibe konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere hükmolunacak kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesini, masraflarla ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; usulüne uygun tutulduğu ispat edilmeyen davalı ticari defter sahibi aleyhine delil teşkil ettiğini, davalının teslim üzerinden 519 gün sonra ayıp bildiriminde bulunduğunu, davalının ödeme yükümlülüğünden kurtulmak amacıyla hiçbir dayanağı olmayan ayıp iddiasında bulunduğunu, sosyal medya paylaşımları ile makinenin tesliminden sonra sorunsuz bir şekilde kullanıldığının ortada olduğunu, davalı tanığının beyanlarının ayıp bildiriminin süresinde yapıldığına dair olmadığını, davalının icra inkar tazminata hükmedilmesinin hukuka uygun olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden kabulünü, davalının istinaf başvurusunun reddini, müvekkili şirket kayıtlarına sehven 2018 yılı açılış düzeltme olarak girilin 139.698,95 TL yönünden müvekkiline hiç bir ödeme yapılmadığını, teşvik edici belge bulunmadığının ticari defter ile sabit olduğundan Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 324.883,02 TL asıl alacak üzerinden iptalini, aksi halde yerel mahkeme kararının düzeltilmesiyle davanın 200.291 TL yönünden kabulünü, yasal defterleri ile müvekkiline borçlu gözüken davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespitlere ve özellikle de mahkemece hükme esas alınan 03.01.2022 tarihli konusunda uzman mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapordaki tespit ve değerlendirmelere, söz konusu raporun ayrıntılı, bilimsel, taraf ve kanun yolu denetimine elverişli, somut olayın özelliklerine uygun nitelikte olmasına ve ilk derece mahkemesinin raporları/ delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine dair karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekili ile davalı taraf vekilinin yerinde görülmeyen bütün istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.Sonuç itibariyle; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmaması nedeniyle istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1. maddesine gereğice ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 03/10/2022 tarih ve 2020/275 Esas 2022/716 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gerekli olan istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 7.233,12 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 1.808,28 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 5.424,84TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf edenlerce yapılmış istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15/12/2022