Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2720 E. 2022/2708 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2720
KARAR NO: 2022/2708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
ESAS NO: 2021/875
KARAR NO: 2022/796
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/12/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/10/2022 tarih ve 2021/875 E – 2022/796 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait şirket için kullanılan … plakalı … Kombi marka aracın 04.03.2021 tarihinde motor yağ pompası gövdesindeki kırılma ve buna bağlı oluşan aşınmalar nedeniyle arızalandığını, müvekkili ile davalı arasında 01.10.2021 tarihinde … plakalı … Kombi marka … motor … şasi nolu aracın Noterde satış sözleşmesinin yapıldığını; davalı şirketin konu edilen aracı ihaleden satın aldığını ve şirket defter kayıtlarına 35.000TL civarında bir bedelle kaydının yapılarak ve beyannamede bu miktarla gösterildiğini, vergiyi az ödemek adına satış bedelinin 40.000TL gösterilmesini müvekkilinin talep ettiğini; müvekkili tarafından dava konusu araç için satıcıya 66.000TL ödediğini; Müvekkilinin aracı satın almasından 3 gün sonra 04.10.2021 tarihinde aracın arıza verdiğini ve çalışmadığını; arızanın aynı gün davalıya telefon ile bildirildiğini; müvekkilinin arızanın nedenini öğrenmek için 04.10.2021 tarihinde aracın … Oto yetkili servisine çekici ile götürüldüğünü; inceleme sonucunda arızanın araca ait motorun yatak sarması olduğunun 08.10.2021 tarihinde bildirildiğini, müvekkilinin aracı tamir ettirmek ve eksikliklerini gidermek zorunda kaldığını; arızanın … Yatkili servisinde giderildiğini, 23.10.2021 tarihli faturada kdv dahil 29.350 TL ödeme yapıldığını, Müvekkili tarafından 12.10.2021 tarihinde Kayseri 5.SHM 2021/55 D.iş dosyasıyla davaya konu arıza ile ilgili delil tespiti yaptırıldığını; yapıları inceleme ve araştırma neticesi, arızanın motor yağ pompasının gövde kısmının kırılmış olması ve araçta oluşan tüm arızaların bundan kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, ayrıca söz konusu ayıp nedeniyle dişli yuvalarının kırılmış olduğu, pistonda ve piston gömlek kışmında aşınma oluştuğu, kol yatak yuvaları ile ana yatakların deformasyona uğradığı, pusval yuvalarının aşındığı, söz konusu eksiklik nedeniyle motorun stop ettiğini, söz konusu arızanın ilk sürüş anında fark edilecek nitelikte olmadığını, yağ pompası gövdesinin aluminyum olması sebebiyle satış işleminden kısa bir süre sora oluşabilecek bir arıza olmadığını, arızanın satıştan önce var olduğunu, gizli ayıplı olduğunu, Satıcının ayıplı malda onarım sonrası değer kaybından da sorumlu olduğunu; müvekkilinin seçimlik haklarından zararın tazminini talep hakkını kullanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıbın tamir masrafı için şimdilik 1000 TL, değer kaybı için şimdilik 100TL ve ihtarname masrafı için 225,11TL olmak üzere şimdilik toplam 1.325,13TL’nin tamir masrafı için fatura tarihinden itibaren, ihtarname masrafının ihtar tarihinden itibaren, araçtaki değer kaybının tamir tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizleri ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Vekili 27.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava konusu aracın 40.000TL bedelle satıldığını; aksini ispatının davacı tarafça belge ile yapılması gerekirken, davacının dosyaya sunduğu herhangi bir belge bulunmadığını, davacı tarafça aracın satış işlemi öncesinde aracı kontrol ettirdiğini ve satış işleminin gerçekleştirildiğini; davacının iddia ettiği gibi araçta ayıp-gizli ayıbın söz konusu olmadığını, meydana gelen arızanın davacının kusuru sonucu gerçekleştiğini, davacı tarafça 12.10.2021 tarihinde Kayseri 5.SHM 2021/55 D.iş sayılı dosya ile davaya konu arıza ile ilgili delil tespiti yapıldığı ve yapılan inceleme neticesi, arızanın motor pompasının gövde kısmının kırılmış olması ve araçta oluşan tüm arızaların bundan kaynaklı olduğunun tespit edildiği, bu tespitin kabulünün mümkün olmadığını; tek taraflı tespiti kabul etmediklerini; arızanın davacının kendi kusuru sonucu meydana geldiğini; davacı tarafından arızanın tamir ettirildiği ve 29.350,00TL ödeme yaptıklarını beyan edilerek fatura sunulduğunu, arızalardan sorumluluklarının olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte gerçek zarardan daha fazla zarar gösteriliğini, gerçek zararın hesaplanması gerektiğini, dava konusu araçta herhangi bir ayıp-gizli ayıp söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte 08.10.2021 tarihli ihtarmame ile seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme hakkını kullandığını beyan etmesi ile diğer seçimlik hakları dava dilekçesi ile öne sürülemeyeceğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Davacı dava dilekçesi ile 01/10/2021 tarihinde … plakalı aracı davalıdan satın aldığını, aracın bedelinin 66.000,00 TL olduğunu davalının ısrarı üzerine bedeli 40.000,00 TL yazıldığını, aracın 04/10/2021 tarihinde arızalandığını belirterek tamir masrafı ,değer kaybı, ihtarname masrafı ve delil tespiti masraflarını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ise aracın 40.000,00 TL’ye satıldığını aracın ayıplı olmadığını, davacının seçimlik hakkını kullandığını ve değiştiremeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Davalının görev itirazı her iki tarafın tacir olması sebebi ile 03/03/2022 tarihli ön inceleme duruşmasının 1 nolu ara kararı uyarınca reddine karar verilmiştir. Davacının dava öncesi 08/10/2021 tarihli ihtarı ile aracın ayıplı olmasından bahisle sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin ihtar çektiği görülmüştür. Taraflar arasındaki 01/10/2021 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinde dava konusu aracın 40.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya devredildiği görülmüştür. Davacının Kayseri 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/55 esas sayılı dosyasında 12/10/2021 tarihinde delil tespiti yaptırdığı görülmüştür. Alınan raporun incelenmesinde araçta gizli ayıp bulunduğu değerlendirilmiştir. Mahkememizce taraf tanıkları dinlenerek rapor alınmıştır. Alınan raporun ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde, dava konusu aracın … plakalı … model … marka transit … tipinde dizel yakıtlı beyaz renkli yük nakli amaçlı kullanılan bir kamyonet olduğu, aracın satılmasından kısa bir süre sonra aracın arıza verdiği, aracın hasarının yağ pompasının araçta zamanla gelişen ve dinamik yüklere bağlı olarak ortaya çıkan bir hasar olduğu, dava konusu aracın davacıya satışından öncesine dayanan bir problemden kaynaklandığı ve bu nedenle aracın gizli ayıp olduğu, ve hasar bedelinin 28.192,00 TL olduğu, aracın devir tarihindeki piyasa değerinin 65.000,00-70.000,00 TL civarında olduğu aracın motor yenilenmesi sebebi ile değer kaybının oluşmayacağı anlaşılmıştır. Davacının dosya kapsamındaki belgeler uyarınca 215,11 TL noter masrafı yaptığı görülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231 maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 219. Maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. TBK 219. maddesinde satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/1900 E., 2016/7367 K. Sayılı ilamında bu husus ayrıca zikredilmiştir.) Somut olayda satıcı davalı ayıbın varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı olacağı ayıp nedeniyle oluşan zarardan sorumludur. Davacının 28.192,42 TL tamir bedeli zararı bulunduğu değer kaybı zararı bulunmadığı ve 225,11 TL noter masrafı zararı bulunduğu görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesine göre “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” şeklindedir. Somut olayda davacı ihtar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirtmiş daha sonra dava ile ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat talep etmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/1932 E., 2021/2126 K. Ve Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 29/01/2019 tarih ve 2016/15694 E – 2019/763 K sayılı ilamı uyarınca davacının talibinin değiştirilmesi uygun olduğundan ilgili itiraz yerinde görülmemiştir. Mahkememiz faize ilişkin talebine ilişkin ise davacının tamir masrafları için ödemiş olduğu bedele konu fatura 23/10/2021 tarihli olması sebebi ile alınan tarih kabul edilmiş, noter masrafına ilişkin ihtar ise zarar, ihtar tarihi olan 04/10/2021 tarihinde dolmuş olduğundan alınan tarihler kabul edilmiştir. Davacının davasının kısmen kabul , kısmen reddi ile, -Davacının tamir bedeline ilişkin davasının kabulü ile, 28.192,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 23/10/2021 tarihinden ticari avans faizi uygulanmasına,-Davacının değer kaybına ilişkin davasının reddine, -Davacının noter masrafına ilişkin davasının kabulü ile 225,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa 08/10/2021 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulüne, tehir-i icra talebimizin kabulü ile açılmış veya açılacak olan icra takibinin yargılama sonuna kadar durdurulması için tehir-i icra kararı verilmesine, duruşmalı olarak yeniden yargılama yapılarak Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/875 E. ve 2022/796 K. sayılı ve 20.10.2022 tarihli kararının kaldırılmasına, öncelikle yapılan satış işleminin tüketici işlemi olduğu görülmekte olup görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olması sebebiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine, dava konusu araçta meydana gelen arızadan müvekkil şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve arızanın tamamen davacı tarafın kusurunda kaynaklandığı beyanı ile herhangi bir ayıp-gizli ayıp söz konusu olmayıp davacının kötüniyetli olduğunun kabulüne ve ayrıca sayın mahkeme aksi kanaatte ise ayıbın açık olduğu ve süresinde yapılmadığından davacının dava ve taleplerinin reddine, eğer mahkemeniz aksi kanaatte ise kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının göndermiş olduğu 08.10.2021 tarihli ihtarname ile seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme hakkını kullandığını beyan etmesi ile diğer seçimlik hakları dava dilekçesi ile öne süremeyeceği bu sebeple de dava ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı alacak talebine ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, kanıtların takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen, istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/10/2022 tarih ve 2021/875 E – 2022/796 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 1.928,82 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 500,00 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.425,82 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022