Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2716 E. 2022/2805 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2716
KARAR NO: 2022/2805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2022/292 E. 2022/786 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/12/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/10/2022 tarih ve 2022/292 E – 2022/786 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Yapı Kooperatifi’nin inşaat faaliyetlerine 2014 yılında arsa alımı suretiyle inşaat yapımı işlemlerine başladığını, toplamda … adet blokta … daire ve dükkanlar inşa ettiğini, kooperatifin inşa etmiş olduğu … blok … numaralı dairenin davalıya ait olduğunu, konutların tamamının aynı anda teslimi mümkün olmadığından konutlar tamamlandıkça üyelere etap etap tesliminin sağlandığını, akabinde müvekkili kooperatifin tasfiye aşamasına girdiğini, kooperatif üyelerinin yükümlülüklerini yerine getirmelerinin akabinde tasfiyenin sağlanacağını, 01.10.2021 tarihli olağan genel kurulun 10. maddesinde bu hususun açık şekilde dile getirildiğini, kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinde ”arsa bedelleri ile yapı masrafları ve yol, su, elektrik gibi müşterek tesis masrafları, okul kütüphane, satış mağazaları, bahçe ve spor alanı gibi genel hizmet tesis bedellerinden her konuta düşecek olan miktar ile genel giderler ve yönetim masraflarından ortaklara düşecek paylar hesaplanmak suretiyle konutların geçici maliyetleri bulunur. Bundan sonra yönetim kurulu kararı ile oluşturulacak en az üç kişilik bir teknik heyet tarafından konutların yeri, yapı durumu ve sair özelliklerine göre kıymet takdir olunur. Bu heyet tarafından takdir olunan fark, geçici maliyet bedellerine eklenir veya bu bedelden indirilir. Geçici maliyet tespitinden sonra yapılan masraflar kesinleşen kıymet takdiri ile orantılı olarak bölünerek kesin maliyet bulunur. …..” şeklinde konut bedellerinin hangi usulde tespit edileceğinin belirlendiğini, bu şekilde konutunu teslim alan ortaklardan ileride çıkabilecek ve tüm ortaklara yansıtılması gereken müşterek giderler ile erken konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin %10’u ayrıca alınacağının da kooperatif ana sözleşmesinde belirtildiğini, böylece konutu erken teslim alan ortaklar ile inşaatı devam eden diğer ortaklar arasındaki hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin korunmasının amaçlandığını, 01/10/2021 tarihli kooperatif olağan genel kurulda kesin hesapla ilgili ödeme yapmayanların durumunun görüşüldüğünü, davalının, dairesini erken teslim alan grup içerisinde yer aldığını, dairenin 2020 yılına endekslenmiş değerinin 431.234,00-TL olduğunu, davalının kooperatife ödemiş olduğu bedelin 2020 yılına endekslenmiş halinin ise 295.837,50-TL olduğunu, davalının teslim almış olduğu 1. blok 26 numaralı dairenin kesin hesap ve %10 risk bedeli sonucu güncel borcunun 148.936,15-TL olduğunu, kesin hesap maliyeti ve %10 risk bedelinin davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen bu bedelin davalı tarafından henüz ödenmediğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı kooperatife ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davanın arabuluculuk faaliyetine başvurulmadığı gözetilerek usulden reddine, davanın belirsiz alacak olarak açılmasında davacı tarafın hukuki yararı olmadığını, müvekkilinin kooperatife üyeliği bulunmadığı halde açılmış olan işbu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, kooperatifin alacağının zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kooperatife herhangi bir borcu olmadığını, üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında; “…Dava, kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet borcunun tahsili talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre ihtilaf ticari niteliktedir.6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.Kooperatif tarafından belirlenen bedellerin (kesin maliyet v.s) ödenmesinden sonra kurada isabet eden dairenin tapusunun davalıya devredildiği taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.Yargılama aşamasında Resmi Gazetenin 15.06.2022 tarihli 31867 yevmiye numaralı sayısı ile ilan edilen ve yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesinde “…inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, terkin edilmemiş olması, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanmış olması halinde konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.”şeklinde düzenleme yapılmıştır.Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davalıya verildiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan kesin maliyet bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla, 7410 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Kooperatif vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan istinaf nedenleri doğrultusunda kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece “kooperatif tarafından belirlenen kesin maliyetin davalı tarafından ödendiği ve davalıya isabet eden dairenin davalıya devredildiği, yargılama sürecinde 7410 sayılı 2. maddesinde düzenleme yapıldığı, yasa kapsamında kooperatif tarafından yapılan etap için davalıya tahakkuk ettirilen bedelin ödendiği, 7410 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alındığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, karar gerekçesindeki; kesin maliyetin davalı tarafından ödendiği ve bu hususta ihtilaf bulunmadığı, kooperatifin etaplar halinde inşa edildiği ve davacı kooperatifin 7410 sayılı yasa 2. madde kapsamına girdiği yönündeki tespit ne nitelendirmeler gerçeğe ve hukuka açıkça ters düştüğünü, bunun nedeninin mahkemece adeta davanın esasına girmeksizin, deliller toplanıp ve kooperatif defter ve kayıtları üzerinde gerekli araştırma ve bilirkişi raporu alınmaksızın ve müvekkili kooperatif tarafından 20.05.2022 havale tarihli dilekçe ile dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin dikkate alınmaksızın karar verilmiş olması olduğunu, Kooperatifin, inşaatları etaplar halinde yapmadığından Kooperatifler Kanunu’nun geçici 11. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini, nitekim davacı kooperatifin; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih … sayılı oluru ile Ana sözleşme gereğince kurulduğunu, Kooperatifin “Ana sözleşme” ve “Genel kurul tutanaklarından” anlaşılacağı üzere inşaatlar etap halinde inşa edileceği yönünde bir karar alınmadığı gibi fiiliyatta da böyle bir durumun söz konusu olmadığını, Kooperatif üyelerinin tamamının aynı blokta konut sahibi olması mümkün olmadığından kooperatif binaları bloklar halinde inşaa edildiğini, kooperatifin üç adet blok inşaatı bulunmakta olup, kendisine üçüncü bloktan daire tahsis edilen üyelerin ödemiş olduğu aidatlar, ilk yapılan yani birinci bloğun inşaatında da kullanıldığını, bu durumun şirket kayıt ve defterlerinden anlaşılmakta ise de mahkemece kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığından dikkate alınamadığını, müvekkili kooperatif tarafından dosyada sunulan genel kurul tutanakları arasında bulunan kooperatifin 25.04.2015 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağından kooperatif ortak sayısının 200 (İki yüz) olması oy birliği ile kabul edilmiş ise de kooperatifin üye sayısı hiç bir zaman 200’e ulaşmadığını, bu nedenle kooperatifin etaplar halinde inşa edilmesini gerektirecek herhangi neden de bulunmadığını, Kooperatifin 14.02.2020 tarihinde icra edilen 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı gündem 8 nolu maddesi “kesin hesap ve maliyetlerin” görüşülmesi olduğunu, kesin hesap ve maliyetlerinin görüşülmesi üzerine kesin maliyet hesabının çıkartılacağı genel kurulda kararlaştırıldığını, Genel kurul 8. Maddesi aynen ” Kooperatif başkanı tarafından yapılan açıklamada ana sözleşmenin 61. Maddesi hükümlerince konutların kesin hesap ve maliyetlerinin çıkartılacağı genel kurula açıklandı bu hususta herhangi bir söz alan ve itiraz eden olmadı” şeklinde olduğunu, davalı …’ın genel kurul hazirun cetvelinden de anlaşılacağı üzere 14.02.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına usule uygun davet edilmesine rağmen katılmadığını, kaldı ki kooperatif ortağının genel kurul toplantısına katılmamış olmasının da başlı başına genel kurulda alınan kararların her üye için bağlayıcılığını ekilemeyeceğini, zira, kooperatif genel kurul kararları iptal edilinceye kadar tüm taraflar açısından bağlayıcı olduğunu, davacı kooperatif genel kurulda alınan karar gereği ana sözleşmede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde maliyet hesabını yaptırdığını ve ortaklara bildirdiğini, ana sözleşmede belirtilen sürecin tamamlanmasına müteakip maliyet hesabının tüm ortaklar yönünden kesinleştiğini, kooperatif kayıtlarından davalıya ait defter kayıtlarından anlaşılacağı üzere, davalının kesin ve endekslenmiş hesap maliyet farkını ödememiş olması nedeniyle kooperatife bakiye borcunun bulunduğunun sabit olduğunu, nitekim davacı kooperatif tarafından dosyaya sunulan belgeler arasında … tarihli Teknik Heyet Raporu ve … tarihli endekslenmiş maliyet raporlarının bulunduğunu, davalının, kurada isabet eden dairenin kooperatif genel kurulunda karara bağlanan kesin maliyet bedeli gereğince ödemesi gereken bakiye maliyet bedelini ödemediğinden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının yersiz cevap ve savunmalarının gerekçede karşılık bulunmadığından bu aşamada davalının, kooperatif üyeliğinin sona erdiği yönündeki savunmalarının yerinde olmadığını arz ettiklerini, davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı yönündeki savunmaları bulunmakta ise de ana sözleşme ve kooperatifler kanunu gereği usule uygun genel kurulda onaylanmış herhangi bir çıkma veya çıkarılma işlemi bulunmadığı sabit olduğundan savunmalarının haklı ve yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulüyle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/292 Esas, 2022/786 sayılı kararının kaldırılarak, kooperatif ana sözleşme, genel kurul kararları, defter ve kayıtları üzerinde gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/292 E. 2022/786 K. 19.10.2022 tarihli kararı ile ; davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı birşekilde açılmış olan davanın reddine karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya uygun olup, davalı yanın İstinaf istemin reddi gerektiğini, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/292 E. 2022/786 K.sayılı kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 19/10/2022 tarih ve 2022/292 E – 2022/786 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 22/12/2022